TraFoo
Banned
- Katılım
- 3 Ağu 2009
- Mesajlar
- 2,032
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kurultay'a Arz Olunan Lahika
KURULTAY AZALARINDAN ÇELEBİ CİHAN, CAFER ABLAYEF, CAFER SEYDAHMET VE HASAN SABRİ AYVAZOF TARAFLARINDAN KURULTAYA ARZ OLUNAN LAHİKA
Muhterem Arkadaşlar!
Her milletin en büyük hakkı kendi idare-i milliyesi ile hayat-ı içtimaiye ve siyasiyesini yaşatmasıdır. Rusya’da aynı sahife-i tarihiyeyi yaşatan “mutlakiyet” ile “merkeziyet” aynı derecede şiddet ile bu mübeccel hakkı taptamışlardır.
O mutlakiyet bütün Rusya hayat-ı siyasiyesini istediği noktalara saldırtıyor, o merkeziyet kendi kuvve-i teşriiyesinde her milletin, her memleketin hayatlarını tanzim edecek kanunlarını çiziyor, o merkeziyet gerek siyasi hedeflerin o günde açtıgı girdaplara milletleri sürüklemek ve gerekse mecellesinin milletlerrinin şerait-i hayatiye ve tarihiyelerini zincirleyen kanunlarını onların hayatlarında yaşatmak içün kendi vasıta-i icraiyesini merkezden nasb ve tayin idiyor ve onları bilhassa o milletlerin emellerine sıcaklığı onların an’anatlarına ve şerait-i hayatiyelerine vukufları olmayanlardan sayılıyordu. Mutlakiyet tahtını parçalayarak enkazını da tarihe gömen Rusya inkılâb-ı kebiri, Rusya tarihi-i siyasiyesinde hukuki müsavat-ı beşeri, iktisadi ıslahat-ı içtimaiyeyi kayd itdiği gibi milletlerin ve etrafın (oblastın) tarihlerinden merkezin mecburi emirlerini silerek onların hayat-ı siyasiye ve içtimaiyelerini kendi iradeleriyle kurmaları hakk-ı mukaddesini ilân itdi. Bu yüksek sahiha-i inkılâbla yalnız Rusya’daki milletler Rusya hayat-ı siyasiyesine yeni bir cereyan vermediler. Bugün bütün cihanda şimdiye kadar hayat-ı siyasiyede uzak kaldırılan irade-i milliyeler canlanıyor ve hiç bir türlü mahdudiyet tanımıyarak tamamiyle hür ve hâkim iradeleriyle kendi hayatlarını kurmaya, kendi tarihlerini çizmeye kalkışıyorlar.
Rusya’daki milletlerin irade-i milliyelerini canlandırmaları içün hakimiyet-i siyasiyeye malik meclis-i müessesanlarını çağırmalarına, milli hukuk-u mukaddesi uğrunda bir çok kanlı facialar yaşamış İrlanda da koşuldu.
Milletler emel-i siyasilerini yalnız sıkı alâkadar oldukları “merkez”lere aksettirmekle kalmıyorlar.. Belki tamamiyle hakimiyet-i siyasiyelerine malik olduklarını icabı anında siyaset beyneldüvelde yaşatmaya kat’i karar virdiler. Rusya inkılâb-ı kebirinin bu cihan kan tufanını bitirecek sulhün her milletin iradesine hürmetle ilhak ve tazminattan ari olması arzusu etrafında bu gün bu cenkle uzaktan yakından alâkadar olan ve kendi hayat-ı millisini ve vücudu vatanisini cellad diplomatlara parçalatmamak isteyen bütün milletler toplanıyorlar...
Her biri sulh konferansiyasında da, siyaset beyneldüvelde milletlerin müsavat-ı milel kaidesine istinadla “hâkim hükümetler” tanıyamıyacaklarını ve onların kendi emel-i millilerine tevafuk itmeyen kararlarına rıza ve muvafakiyet gösteremeyeceklerini söyleyeceklerdir.
Rusya inkılâbiyunu ne kadar kavi, yüksek bir arzuyla ıslahat-ı içtimaiye ve saadet-i beşer etrafında toplanıyorlarsa, milletler aynı emeller etrafında aynı derece sıcaklıkla birleştikleri kadar yüksek azim, sarsılmaz metanetle meclis-i müessesanlarında irade-i millilerini canlandırıyorlar.
Her milletin hayat-ı siyasiye ve milliyesine teallûk eden kanunlarını kendi irade-i millileriyle çizmeleri hakkı mukaddesini tebcil itdiğimizden her milletin bu hususta attığı kat’i adımlarını selâmladığımız kadar da uzun asırlardan beri kendi hayatının öksüzü kaldırılan Tatar irade-i millisinin canlanmasını ve milletimizin milli, siyasi, idari ömründe hiç bir mahdudiyet tanımayarak hakimiyet-i ulviyeye malik “Kurultay”ını toplamasını bütün ruhumuzla selâmlarız.
Arkadaşlar!
Her milletin siyasi, idari ömrünün muntazam bir esasta kurulabilmesi içün her milletin an’anatın, hayat-ı içtimaiyesine uyan kanunlarını tanzimle her sahife-i hayatiyesinde idare-i millisini yaşatabilmesi içün ve milli işlerde hiç bir türlü suistimalâta yol kaldırılmaması içün kanunsuzluk ve mesuliyetsizliğe nihayet vererek kanun ve mesuliyet devrini kuran Kurultaylar, buna muvaffakiyet içün en evvel milletler, hükûmetler ömründe en büyük tesirleri olan üç büyük kuvveti, kuvve-i teşriiye, kuvve-i icraiye, kuvve-i adliyeyi ayrı muntazam, sarsılmaz esaslara kuruyorlar.
Tarih-i siyasi ve idari nerede bu esasa hürmet edilmiyorsa, orada kanunsuzluğa; mesuliyetsizliğe nihayet verilemediğini pek kat’i olarak isbat idiyor. Milletimizin de kuvve-i teşriiyeden mahrumiyetle, kendi iradesiyle siyasi, idari hayatında kendi kanunlarını çizmemesile hayatına tesir idenleri, kanunları o günde eğitilmemesiledir ki Tatar tarihinden değil, mezarlarından bile silinemeyecek matemleri bizim ömrümüzde yaşattı ve ruhu milletde kolaylıkla sarılamayacak derin yaralar bırakdı.
Bizler bu gün yaşamak ve bütün siyasi; milli hayatında her millet kadar hukuka malik olmak istemeyen milletimizin milli ömrünün temelli, sarsılmaz esaslar kurulmasını dilegimizden bizim ömrümüzde de kanunsuzluğa, mesuliyetsizliğe nihayet veren esaasın yani kuvve-i teşriiye, icraiye ve adliyenin ayrı ve sarsılmaz esaslarda tesis olunmasını diliyoruz. Bunun içün de ömrümüzde gerek kuvve-i adliye ve icraiyeyi kurabilecek ve gerekse bundan böyle ilelebed tarihimizde milletimizin siyasi, milli her meselesinde ancak kendi iradesine tevfikan iş yapılabilmesini temin idecek Tatar Parlamentosunu (kuvve-i teşriiyemizin) kurulmasını bütün vicdanımızla dileriz.
Hayat-ı iktisadiyede olduğu kadar da hayat-ı içtimaiye ve idaride taksim vezaif en yüksek, en kat’i semereler bahşettiğinden idare-i milliyemizin ayrı ayrı şubelere ayrılarak her kısmına ait kanunlar tanzimi ve her birisine icrai kuvvetler tahsisini elzem addediyoruz ki bu vazifelerdeki maiyetle bizler mesuliyetlerdeki kat’iyetin de temin idileceğine inanıyoruz.
İdare-i millimizin maarif, diniye, maliye ve vakıf, adliye, hariciye ve idare-i milliye riyaseti şubelerine ayrılmasını ve onlardan her birisine ayrı kanunlar ... müdürlerin tahsisi ... onların her birisinin meclis-i mebusan önünde vazifelerinden mesul tanımalarını kabul ediyoruz.
Milli işler ile muvazzaf olanların kendilerine hakim idare-i milliyenin varlığını mütemadiyen hissetmeleri ve onun önünde mesuliyete çekileceklerine inanmalarıyledir ki milletler çizdikleri kanunları en kavi idareleri hürmet itdirebilirler. Bu suretle bizler, milletimizin terakki ve tealisine esas olan şubelerin milli kanunlarımız ve idare-i milliyemiz önünde mesul müdürlerimiz vasıtasıyle idare olunmalarını temin idecek yegane ulvi müessesenin parlamentomuz olduğunu kabul itdiğimizden artık milletimizin tarihinden dahili, harici hiç bir kuvvete o mukaddes hakkı tabtatmayacağına iman idiyor ve Tatar milletinin kendi kanunları ile kendi emellerine hürmet ittirdiği müdürleri ile ulvi emellerine nail olacağına inanıyoruz.
Bu hayat-ı millimizi kurduğumuz sağlam esaslar, Kırım’ın şekli idaresinin halli ile ziyade alâkadar iseler de, mukaddes vatanımız olan Kırım’a Tatar milleti tarihin tesiriyle bütün vatandaşlarımızdan daha yakın ise de Kırım hissiyle Tatar milletinin ruhi, vicdani her yurtdaştan daha şiddetle çırpınsa da, Tatar bir çok evlâtları ile Rusya’yı saran kanlı dalgalara karşı göğüs gererek memleketin idaresini, asayişini temin ise de bizler her mahallin şekli idaresini ancak orada yaşayan vatandaşların hal itmeleri düstüruna istinad itdiğimizden Kırım yarımadasının şekli idaresinin de bizim tarafımızdan değil de ancak bu Kırımlıların iradeleri ile hal idilmesini diler, bunun için de heyet-i muhteremeniz tarafından Tatar milleti adından bütün yurtdaşlarımızın, bütün Kırımlıların Kırım’ın şekli idaresi , hayat-ı siyasisi hakkında lâyetezelzel bozulmak bilmez kanunlarını, kat’i hükümlerini virmeye davet itmenizi teklif ideriz.
Her ne kadar umumi vilayet syezdi Kırım Müslümanları İcra Kamiteti teşebbüsü ile Kırım Meclis-i Müessesanını çağırmak vazifesini, Kamisarlık, meclis müşaveresine havale itmişse de, bizler o efendilerin bu mukaddes emeli yaşatmaya çalışacaklarına inansak da memleketimizin yegâne sebeb-i necâtı olacak o büyük haklı büyük müessesenin herhalde canlandırılmasını temin içün Kurultayın Parlamentomuzu da bu vazife ile mükellef itmesi lüzumuna inanıyoruz.
Çünkü bizler, ancak Kırım Meclis-i Müessesenı ile memleketimizde kanun ve kanuni bir hükûmet, mesul bir kuvve-i icraiye yaşatılacağına ve ancak bu sayede umumi anarhiya dalgalarıyle Kırımlıların felâketlere yuvarlanmayacaklarına iman idiyoruz.
Bizler, Kırımlıların Kırım’ın şekli idaresini halle kalkışmalarını şu noktalardan da elzem addediyoruz:
KURULTAY AZALARINDAN ÇELEBİ CİHAN, CAFER ABLAYEF, CAFER SEYDAHMET VE HASAN SABRİ AYVAZOF TARAFLARINDAN KURULTAYA ARZ OLUNAN LAYİHA
1. Merkeziyet usulünde etraftaki kıtaların bir merkeze bağlanmaları, onların iktisadi terakkilerini zincirlediğinden bu ise etrafın merkezden iktisaden geri kalmasını intac itdiğinden bizler Kıırımlıların sayileriyle Kırım hayat-ı iktisadiye ve medeniyesinin süratle tekâmülü lüzumune iman itdiğimizden Kırım’ın iktisadi; idari artık bir merkezin resmiyetine bağlanmayarak kendisinin o hususlarda ayrı bir merkez olmasını lüzumuna inanıyoruz:
2. Toprak meselesi: İçtimai kanunlar vesair hayat-ı umumiyeye teallûk eden meselelerin her yerde, her milletin, her mahallin şerait-i iktisadiyesine uyarak hal olunmaları icab itdiğinden bunun içün teb’an her muhtelif noktalarda, muhtelif idari teşkilâtlar gerektiğinden, bizler bu meselelerin Kırımlılar arasında kolaylıkla ve onların şerait-i hayatiyelerine muvafık bir tarzda tezlikle hal olunmaları içün Kırım’ın ayrı bir Meclis-i Müessesanı ve ayrı idari teşkilatlara malik bir merkez olmasını diliyoruz.
3. Bizler bu büyük cihan muharebesi neticesinde cellad diplomatlar gerisinde Kırım meselesinin çıkarılmayacağından emin olmadığımızdan yakından, uzakdan Kırım hayat-ı siyasesine dair her nerede bir hüküm verilecek ise onlara bütün Kırımlıların iradeleri ile çizilen mukaddes kanunlarla cevap verilmesini en ulvi bir düstur, hak ve adalet tanıdığımızdan bir an evvel Kırımlıların kendi Meclis-i Müessesanlarında kendi Kanunu Esasilerini yazmaları ve kendi parlamentolarını kurmaları lüzumune inanıyoruz.
Arkadaşlar!
Bizler, bu gün Rusya’nın geçirdiği büyük fırtınalar arasında ne kadar mübeccel kıymetli abidelerin toz olduklarını gördüğümüz gibi, siyasi sarsıntılar arasında da nasıl ulvi mukaddes emellerin gömdürülmeyeceklerini bilemiyoruz. Binaenaleyh, gerek Kırımlıların Kırım’ın şekli idaresini hal içün yegâne hukuki selâhiyete malik Kırım Meclis-i Müessesanını toplayabilmeleri içün elzem olan şahs, ikametgâh, kelâm, vicdan, infak, içtima, matbuat, tatil, işgal hürriyetlerile ekalliyetde kalan milletlerin hukuku milliye ve siyasiyelerinin ve gerekse Tatar hayatı milliyesi esaslarını korumak içün Kurultay tarafından tanzim ve kabul edilen kavanin-i esasiyenin ancak HALK CUMHURİYETİ ile yaşatılacağına inandığımızdan Kurultayın KIRIM HALK CUMHURİYETİ’ni bütün esasları ile kabul itdiğini ilân itmesini dileriz.
Muhterem Milletvekilleri!
Bizler, milletlerin tarihlerine kuvvetlerinden ziyade hak ve adalete istinadları en büyük, en mukaddes saadetler bahş itdiklerini kabul itdiğimizden, bütün vicdanımızla tarihimizin ölmez yükseklikler, adaletlerle yaldızlanarak gelecek neslimize ve bütün şarka mübeccel bir örnek olmasını dilediğimizden en hür, en adil esaslara istinadla gerek milletimizin haklarını muhkem esaslara rabt itdiklerine ve gerekse bütün milletlerin cemiyet-i beşeriyeyi adaletle karşılamamıza bais olduklarına inandığımız tekliflerimizin ölmez milli irademizle, yüksek Kurultayla ölmez tarihimize ebediyetle yaşamak üzere kayd ve kabul idilmelerini dileriz.
Hakimiyet-i Milliye Gazetesi - Kurultay'a Arz Olunan Lahika - Dr. Necip HABLEMİTOĞLU