Kurtlar Vadisi kimin kontrolünde?

uLash

Kaleidoscope
Katılım
29 Ocak 2008
Mesajlar
13,957
Reaction score
1
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Buralarda..
kurtlar_vadisi_2.jpg



Kurtlar Vadisi kimin kontrolünde?

Kurtlar Vadisi’nde ilk 3 yıl; ABD karşıtı-Ulusalcı eksende JİTEM’i koruyan MİT ve Emniyet’i kötüleyen, Ergenekon zihniyetinin bilinçaltındaki izdüşümüne tekabül eden bölümlerle geçti. Kurtlar Vadisi Terör’le Kürt düşmanlığı iyice körüklendi. Ama 2007'den sonra...


Wall Street Journal’a konuşan Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan’ı vergi kaçakçılığı suçundan ömrünü hapiste geçiren Al Capone’a benzetmiş. Aydın Doğan, Kurtlar Vadisi’nde de “Medya Patronu Davut Tataroğlu” karakteriyle anlatılıyordu.
Capone benzetmesini “ağır” buldum. Ama kavgada bu tür yumruklar sürpriz sayılmaz. Tataroğlu ise dizide pek makbul biri değildir, Capone’a rahmet okutur.
Karakterin mucidi Soner Yalçın şimdi Hürriyet’te yazıyor. Dizinin kendi de Aydın Doğan’a ait bir TV kanalında yayınlanıyor.
Ne hikmetse, birden kötü adamın iyi huylarını keşfetmeye başladık, dizinin konsepti ise Soner Yalçın’ın eski Ergenekon konseptine doğru evrildi.
Ergenekon konusunda 3 kitap ve sayısız makale yazmış biri olarak, Kurtlar Vadisi’ne dalmadım. Ancak, gelinen nokta, sessizlik eşiğini aşmıştır.
Ergenekon Vadisi
Projektörlerimizi geriye doğru çevirdiğimizde, Ergenekon’un darbe senaryoları pişirdiği dönemle Kurtlar Vadisi’nin sahneye çıktığı dönemin eş zamanlı olduğunu görürüz. Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe senaryoları, 2003-2004 aralığında mayalanmıştır.
2002 yılı sonunda iktidara gelen AK Parti’yi sandık yoluyla devirmenin imkansız olduğunu gören darbeciler, o tarihlerde faaliyetlerini yoğunlaştırmışlardı.
Derken, 2003 yılında Kurtlar Vadisi doğdu. Konsept danışmanı, JİTEM’e yakınlığı ile bilinen Perinçek ekolünden Soner Yalçın...
Yönetmeni Osman Sınav ise şimdi Ergenekon davası sanığı olan Jandarma İstihbarat Albayı Hasan Atilla Uğur’la yakın ilişki içindeki bir isimdir.
2006 yılına kadar bu ilişkinin, diziye hayat verdiğini görüyoruz. JİTEM’in örtülü şekilde korunduğu, MİT ve Emniyet’in kötülendiği bir konseptle karşı karşıyayız. Bu iki kurum, ABD ile ilişki içindedir, vatanı satar. MİT’i çağrıştıran “Mito” karakteri de öyle...
Ancak, asker kökenli MİT Müsteşarı Fuat Doğu ve Orgeneral Eşref Bitlis karışımı olarak vadide sunulan “Doğu Eşrefoğlu” karakteri farklıdır...
Doğu’da yıllarca JİTEM adına kan akıtan “Yeşil” rolündeki Aslan Akbey, fena adam değildir...
Faili meçhul cinayetlere kurban giden Savaş Buldan ve Behçet Cantürk gibi isimler “kafalarına kurşun sıkılmayı hak etmiş” gibi gösterilen “Barış Bulman” ve “Behiç Türkcan” karakterleriyle anlatıldılar.
Dündar Kılıç’ın karakterize edildiği “Laz Ziya”, Alaattin Çakıcı’nın anlatıldığı “Süleyman “Çakır” da öyle...
Kurtlar Vadisi’nde ilk 3 yıl; ABD karşıtı-Ulusalcı eksende JİTEM’i koruyan MİT ve Emniyet’i kötüleyen, Ergenekon zihniyetinin bilinçaltındaki izdüşümüne tekabül eden bölümlerle geçti. Kurtlar Vadisi Terör’le Kürt düşmanlığı iyice körüklendi.
Hidayet yılları
2007 yılından itibaren Kurtlar Vadisi’nin konsepti tümden değişti. Bu değişiklikte; ağırlıklı olarak Soner Yalçın’dan boşalan konsept danışmanlığına Ömer Lütfü Mete’nin gelmesi, 22 Temmuz seçimleriyle AK Parti’nin kalıcılığının ortaya çıkması ve Ergenekon operasyonu etkili oldu.
Askeri istihbaratın vadideki etkisi asgari düzeye indi. Dizi, genel hatlarıyla, Ergenekon iddianamesi düzleminde gelişti. Veli Küçük’ü tarif eden İskender Büyük karakteri, en çarpıcı örnektir.
Başkahraman Polat ise neredeyse Savcı Zekeriya Öz’e benzer hale geldi. Savcının silahlı hali gibi...
Soruşturma safhasındaki bazı gizli bilgiler de henüz iddianameye dönüştürülmeden önce vadide yer buldu. Bu durum, kimi izleyicilerde “önceden biliyorlar” algısını güçlendirirken, kitleler üzerindeki etkisini arttırdı. Ancak, Silivri’de “istenmeyen dizi” oldu.
Rotadan çıktı
Bu dönem, 2 yıl sürdü. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla, ekonomik kriz yüzünden Show’da yayına ara veren Kurtlar Vadisi, tekrar döndüğünde 2003-2006 konseptiyle barışır gibiydi. Yani, Ergenekon’un manyetik alanına geri döndü sanki.
İskender Büyük, “devlet menfaatlerini koruyan adam” pozuna büründürüldü, kahramanımız Polat’la Cumhurbaşkanının refakatinde barış turuna çıkarıldı.
Kamuoyunda; Ergenekon davasının örtülmesi için üst düzey girişimlerin başlatıldığı ve tarafların bir araya getirildiği algısı oluşturuldu. Kimi Ergenekoncu siteler de aynı minvalde Silivri’deki davanın 1 yıl içinde düşürüleceği iddiasını işlemeye başladılar.
Ana tema da değişmeye başladı. ABD ve AB karşıtlığı, Kürt düşmanlığı, Ulusalcılık yükselen değerler gibi algılanır oldu.
Dizi, Doğan Grubu’na transfer olduktan sonra iyice zıvanadan çıktı. Aydın Doğan’ın karakterize edildiği Davut Tataroğlu’nun kerametlerini görür olduk. PKK’lı bir bölge sorumlusuna benzetilen Muro karakteri, bir anda öldürüldü. Ergenekon’un söylemiyle Kurtlar Vadisi’nin konsepti kolkola girdi.
Pusu oldu Para
Maalesef, Kurtlar Vadisi, aradan geçen 6 yılda, paraya göre rotasını belirleyen, girdiği kaba göre şekillenen “Kurtlar Vadisi-Para” formatına bürünmüştür. Hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır.
Karşı çıksak da eskiden kendi içinde anlam bütünlüğü ve idealize edilen değerler sistematiği vardı. Hiç olmazsa Ergenekon’a inanıyordu. Şimdi, ABD Doları’nın yeşil rengine göre yalpalayan bir dizi var.
Şiddeti teşvik eden, kan akıtıcıları meşrulaştıran ve hukuksuzluğu devlet nizamının üzerinde gösteren bir anlayışın hortlatılmaya çalışılması ise cabası...
MHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi Esat Çıplak’ın, diziye ceza verilmesini isterken ortaya koyduğu şu tarihi gerekçeyi dip not olarak düşmek istiyorum: “Toplumda ki adalet duygusunun zedelenmesi, devlet algısının bozulması ve şiddetin bir yöntem olarak meşrulaşmasının sonuç olarak hukuk devleti idealini baltalayacağına inanıyorum.”
Yerden göğe kadar haklıdır.


Kaynak
 
bir bu konu kalmıştı basının diline düşmeyen..yaw bıraksınlarda zevkle izlediğimiz bir ''dizi'' var. Ağız tadıyla izleyelim.

yok çocukları özendiriyormuş, yok finansörü şucuymuş, oyuncuları şöylymiş. Dizi bu yaw dizi. özellikle tırnak içine aldım. Diziler örnek alınmak için izlenmez. en azından izlenmemeli. Yapımcısının ismi, milliyeti, beni hiç alakadar etmez. Milletin ortak kırmızı çizgilerini(ahlak, örf, küfür vs..) aşmadıkca sorun yok..

diğer dizileri ve programların d arka planını bir araştırsınlar bakalım..arkasınden neler çıkıyor. halka maksanlı nasıl bilinç altı yapılıyor...hani onlara bakılıp bu diziye gelseler sözüm yok ta bu tam bir..kedi ciğer meselesi kanımca....
 
yaw bi vadi var sitresten uzaklastıran bu zaman da ona camur atıyolar...doğrusu ile yanlışı ile dizi gayet güzel...İtiraf etsin herkes Türk Halkı alıştı bu diziye dizinin bitmesini istemeyenlerin oranı %80 lerde dir sanırsam...
 
Ulash tebrikler akrdeşim çok iyi bir analiz yapmışsın. tamamıyle katılıyorum...
 
yaw şiddeti özendiriyomuş da felanda filan izlediğiniz amerikan fimlerinin hepsinden daha masum kalacak derecede şiddet var dizide bence şiddetten önemlisi aşkı memnu mudur nedir onu kimse sölemiyoo adam yengesini becermekten ölecek kızlarımız o diziyi 4 gözle bekliyo millete böle sapıkça seyler izlettirilio ozaman bişi yok
 
ReytingLer aldı başını gitti diğer kanaLLarın kıçı tutuştu napsınlar saldırıyolar :smile:
 
Geri
Üst