.::kurtlar Vadisi Fikralari::.

Gs_HeLL!

New member
Temel New York’ta


Bu ikiz kuleler yıkılmadan evvel, bi Amerikalı kadınla bir Amerikalı erkek ikizlerin tepesinde akşam yemeği yerler. Romantik bir yer. Ortam süper. New York acayip güzel. Kemancılar, mumlar, yemek, kadın, meşk. Başlamışlar muhabbete. Adam konuştukça kadın hayran, adam konuştukça kadın hayran. Adam en sonunda mevzuyu yatağa getirmiş. ‘Yatalım mı?’ demiş. Kadın birden ayağı kalkmış. ‘Lanet olsun size. Bütün erkekler aynısınız. Aklınız fikriniz yatakta!’ deyip kendini camdan aşağıya atmış.

65. katta bi Ingiliz balkona çıkmış hava alıyor. Bir bakmış ki kadın düşüyor. Kadını belinden yakalamış. ‘Napıyorsun demiş?’ Kadın ‘Ağlamak, yaşamak istemiyorum demiş.’ Ingiliz demiş ki ‘Olur mu. Hayat güzel. Bak seninle Londraya gideriz.’ Kadın ‘Eeeh sonra’ demiş. ‘Orda benim şatom var.’ Kadın ‘Eeh sonra’ demiş. ‘Atlara bineriz, av partilerine katılırız.’ ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘En güzel wiskyleri içeriz’ demiş. ‘Eeeeh sonra.’ ‘Şöminemizin karşısına geçeriz’ demiş. ‘Eeeeh sonra.’ ‘Sonrada yatarız’ demiş Ingiliz. Kadın yeniden ağlamaya başlamış. ‘Allah kahretsin, lanet olsun. Bütün erkekler aynısınız. Aklınız fikriniz yatakta!’ deyip kendini camdan aşağıya atmış.

Sonra, 45. katta bir fransız balkonda hava alıyor. Bir bakmış kadının biri düşüyor. Kadını belinden yakalamış. ‘Ne yapıyorsun demiş. Kadın ağlamak, nefret ediyorum, yaşamak istemiyorum, hayat çok kötü.’ ‘Olur mu demiş. Hayat çok güzel. Seninle Paris’e gideriz.’ ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘Kafelerde otururuz.’ ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘Şanzelide otururuz’ demiş. ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın.’ En güzel yemekleri yeriz, en güzel şarapları içeriz’ demiş. ‘Eeeeh sonra.’ ‘Sonra müzeleri gezeriz. El ele tutuşup Eyfel’e çıkarız.’ ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘Ordan benim çiftliğime geçeriz.’ ‘Eeeeh sonra. ‘Yıllanmış bir şarap açarız.’ ‘Eeeeh sonra.’ ‘Şarabımızı içip.’ ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘Eeeh sonra da yatarız’ demiş. Kadın yeniden ağlamaya başlamış. ‘Lanet olsun size. Bütün erkekler aynısınız. Hepinizden nefret ediyorum. Aklınız fikriniz yatakta!’ deyip kendini tekrar camdan aşağıya atmış.

Sonra 18. katta, Temel balkonda hava alıyor. Bi bakmış kadının biri düşüyor yakalamış belinden hemen. ‘Nedisun?’ Kadın ‘Ağlamak, yaşamak istemiyorum’ demiş. Temel demiş ki ‘Olir mu, hayat çok güzel. Seninle rizeye gideriz demiş.’ ‘Eeeeh sonra demiş.’ ‘Çay toplaruk.’ ‘Eeeeh’ demiş kadın. ‘Yaylaya çıkaruk.’ ‘Eeeeh sonra’ demiş. ‘Horon teperuk’ demiş. ‘Eeh sıkılırsak deniz kenarına ineruk’ demiş. ‘Sonra demiş.’ ‘Denize açılıruz.’ ‘Eeeeh sonra.’ ‘Eeh hamsi tutaruk’ demiş. ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘Hamsi tava yeruk’ demiş. ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘Hamsi buğlama yeruk’ demiş. ‘Eeeeh sonra.’ ‘Eeh hamsi koli yeruk’ demiş. ‘Eeeeh sonra.’ ‘Eehh hamsili pilav yeruk’ demiş. ‘Eeeeh sonra.’ ‘Hamsi reçelu yeruk demiş.’ ‘Eeeeh sonra’ demiş kadın. ‘Hamsili ekmek yeruk’ demiş. ‘Eeeeh sonra’ demiş. ‘Hamsi çorbasu içeruk’ demiş. ‘Eeeeh’ demiş. ‘Yani yatmıcakmıyız?’ demiş. Laz kadına bakmış. ‘Orospi’ demiş, atmış onu aşağıya.







Sandalcı Fıkrası


Sandalcının birinin namı bütün Istanbula çapkın diye yayılmış. Rivayet olunmuş ki: Sandalına binen kadın elinden kurtulamıyormuş. Bunu duyan dişli bir kadın ‘Olurmu canım öyle şey, ben bindiğim gibi inerim’ demiş. Sandalcının yerini öğrenip sandala binmiş. Çek göksuya demiş. Kadın sandalcıyı incelemeye başlamış. Adam sadece kürek çekiyor ve mırıldanıyormuş: Derler. Bir, iki, üç, beş derler diyip asılıyormuş küreklere. Kadın dayanamayıp sormuş: ‘Adam, ne derler?’ Kayıkçı kadına bakmış, bıyığını burmuş. ‘Vallah güzelim sen bu kayığa bindin ya, vermesende verdi derler.’







Temelin Babası Ölmüş!


‘Babam öldü’, demiş Temel. Ilyas sormuş ‘Neden öldü?
‘Apartmanın sekizinci katından düştü.’
‘Eyvah parçalandı mı?’
‘Yoooo. Girişteki bakkalın tentesine düşünce, ordan hooop havalanıp karşı apartmana yönelmiş.’
‘Apartmana mı çarptı? Nasıl oldu?’
‘Yoooo. Karşı apartmanın balkonunda çamaşırlar asılıydı. Çamaşır ipine vurup, hooop fabrikanın bahçesine düştü.’
‘Orada mı öldü?’
‘Yoooo. Fabrika çelik yay fabrikası. Bahçedeki yayların üzerine düşüp, hooooop havalandı yeniden.’
‘Peki sonra.’
‘Sonrası ne? Baktık ki yere inmiyor. Biz de vurduk onu.’








Yarım Saat


Temel Istanbul’a gelmiş. Yürüyormuş. Bu arada beş dakika da bir top atışları duyulmaktaymış. Merak edip sormuş. ‘Hemşerim bu top atışları neyin nesi?’
‘Kraliçe Elizabeth’in gelmesi sebebiyle top atışı yapılıyor,’ demişler.
Aradan yarım saat geçmiş. Top atışları hala sürmekte. Temel çekmiş birisine yine sormuş.
‘Bu top atışları nedur da?’ Aynı cevabı alınca kızmış. ‘Ulan yarım saattir bi karıyı vuramadılar da.’







Temel Nataşayla evlendikten sonra


Polat: Temel, nataşayla evlendikten sonra. Bi haftalığına gittiği memleketinden haber vermeden erken dönünce, karısını evde başka bir erkekle yatakta bulur. Derhal belindeki silaha davranmış, yataktaki adamı alnının ortasından vurmuş. Tabancayı tam kendi kafasına doğrultmuşken, nataşa haykırarak üzerine atlamış. ‘Dur Temel’im, kıyma kendine!’ Temel sinirden titreyerek haykırmış. ‘Sus kaltak, sıra sana da gelecek!’


_______________ALINTIDIR________________
 

The Squealer

Special Effects expert
çok güzel fıkralar :D
 

Gs_HeLL!

New member
ifrit' Alıntı:
fikralar diye bi bolum wardi
bizde biliyoruz öyle bölüm olduğunu bu konunun açılış tarihine bakıldığında var mıydı ona bakalım birde??

şimdi çok istiyorsanız taşırsınız.. bu kadar önyargılı olmaalım!!
 

HTML

Üst