karapapatya
New member
***çakırın karısına (karısı kızkardeşi hakkında endişeli iken)
-seninle doğanı değil, senin doğurduğunu düşün
***iplikçi: türkten karini, çeçenden canini, azeriden parani sakinacaksin.
***laz ziya: dostum olmaz hasmım ya$amaz
***cakir'dan tombalaciya
"azdan az coktan cok gider"
***büyüğünü bilen büyüğünden de büyüktür
***nesrin - baba noolur çakıra bişey olmasın
laz ziya - kızım ben olmasaydım zaten çoktan öbür dünyayı boylardı.. bu alemde kurtlar ve koyunlar vardır..
nesrin - peki sen nesin baba?
laz ziya - çoban!!
***namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.
acı kahvemizi içtin, acımızı paylaştın..
***canpolat' in patronu: bastakilere ulasmak icin cakirin omuzlarinda yukselmemiz gerekiyor... ama simdilik cakir' in kurtulmasi icin senin omuzlarina ihtiyaci var.
canpolat: omzuma sıkı bassin yeter.
***Şevko: ölmek icin yalvaracaksin!
polat: ya$amak icin yalvarmadik, ölmek icin de yalvarmayiz. firsatin varken gel $u cani al!
***canpolat : kimse var mı hayatında ?
memati : nasıl kimse ?
canpolat : uzun saçlı
memati : var bir iki çitilediğimiz
canpolat : aşk ?
memati : işte o beni öldürür..
***cakir mahpushanede avukat hanimla konusmaktadir. hatun ust seviyedeki mafya babalari ile alakali birseyler sorar, cakir cevap verir.
yukari baktik boynumuz tutuldu... yukari ciktik, basimiz dondu.
***memati : niye öldürdün adamı?
polat : bi adamı sabah görürsem önemsemem, öğlen görürsem tesadüf derim, ama akşam da görürsem hiç düşünmem öldürürüm.!
memati : hmmm
***hapishane müdürü: -sabaha kadar dönmezseniz firari sayılırsınız.
çakır : -istediğim zaman gelir istediğim zaman çıkarım. eğer ben firari sayılırsam sende bu hayattan firari sayılırsın.
***hapishane müdürü: gidin ama sabaha kadar döneceğinize söz verirseniz gidebilirsiniz.
çakır: ben senden izin istemiyorum. gidicem diyorum.
***cakir ermis ile ferman' a kizmistir, bagirarak;
burasi mahpushane dami, ananizin dami degil.
***yine cakir ile avukat elif aralarinda konusmaktadirlar. durusmadan bir gun oncesidir. elif cakir' a sakin durusma da gaz' a gelme* falan der. cakir yok canim ben niye gaz' a gelecegim der. elif birseyler anlatir* veeee cakir' da cevap olarak beni yarim saat boyunca gulduren super lafini soyler.
soyadimiz cakir....amaa adimiz da suleyman. madem oyle; dun dundur, bugun de bugun.
***aslan bey: senin benim kaybedecek bişeylerimiz oldukça bu ülkenin kaybedecek çok şeyi olacak .
***cakir ile sahin aga dertlesmektedirler... cakir bir gece once hapisten disari cikmis ve sahin aga' da savciyi cakir bobrek tasi dusuruyor diye oyalamistir. o yuzden tesekkur falan edecektir.
cakir: ehh agam sende beni hem burada hemde disarida koruyorsun. nasil odeyecgiz hakkini.
sahin aga: uzulme ea cakirim. bir dahakine tas'i* ben dusururum acisini sen cekersin.
***canpolat ile memati, kumarhanenin mudurunu ellerinden kacirmislardir. memati soylenmektedir...
can polat: sakin ol memati. yapacak bir seyimiz yoktu.
memati: ah ulan ahh... oruc olmasaydim vurmazmiydim ben o herifi.
sonra da memati: 61 gun borcum olsun... deyip sigarasini yakar.
***testere - izin verin laz ziya'yı da hüsrev ağayı da doğrayayım!
baron - anasız büyürsün ama ortaksız büyüyemezsin necmi*..
***mematiden "dili olan herkes ölür!"**
***abidin: abi baska bi istegin varmi?
tuncay: bana mutlulugun resmini cizebilirmisin abidin??!
abidin: abi ben sanat okulu mezunuyum. teknik resim cizebiliyorum sadece
***bir hata yaptın itibarından oldun bir hata daha yapıp canından olma!!"
***deve tuncay'dan abidine : "büyük lafların çapsız adamı abidin!"*
***cakir- kulun hesabi varsa, allah'in da hesabi vardir.
***biz ölmeyi çoktan göze aldık da yanımızda kimleri götüreceğiz onu düşünüyoruz
polat'tan laz ziya'ya
***gonulsuz taylar gibi gunler bu ara... gecmiyor.
***kılıç'ın şahin ağa'ya çakır'ı öldürmesi için emir vermesi, fakat şahin ağa'nın bunu kabul etmeyip kılıç'ın emrini çakır'a açıklarken, insanın nasıl inandığı bir şey uğruna sağlam durduğuna dair:
s.a: bu halletmelisin çakır, yoksa arkanda kimse durmaz?
ç: sen de mi durmazsızn şahin ağa?
s.a: sende bizi dere kenarında söğüt yaptın, rüzgar arkadan esiyorsa koca çınara ne .!
***şahitlik edeceğini keşfettikleri serdar'ın yüzünü değiştirmeden önce en son sevgilisinin yanına gideceğini, kendisi de bir yüz değiştirme hadisesi yaşamış olan polat, ilham ve tahmin yoluyla keşfetmiştir. memati, seyfo dayı ve polat arabada serdar'ın sevgilisinin (dayıya göre "sevgili mi diyorsunuz, dost mu diyorsunuz, metres mi diyorsunuz, aftos mu diyorsunuz, her ne haltsa" onun) evine gitmektedirler. serdar'ın ihaneti işini hâlâ aklı almayan memati sorar:
-serdar'ın ne gibi bir açığı olabilir?
dayı hemen cevabı yapıştırır:
yiğenim, şimdi onun işimize yarayabilecek tek açığı fermuarı!
***polat, dayı ve memati, mahkemeye gitmek üzere hazırlanmaktadırlar. memati anarşik tipi fiyakalı bi parka giymiş (aynısından bulsam derhal alacam, öyle de şukela bi parka yani), dayınin tipi sivil polise benzemiş (bu arada dayının az daha polis olayazması ile bir hatırasını öğreniyoruz), polat siyahlar içinde yerli malı neo karizmasına bürünmüş, elbiselerinin altını da cephaneliğe çevirmişlerdir. memati, serdarı temizledikten sonra kaçabilirlerse, nerede buluşacaklarını sorar, polat cevaplar:
-ölürsek de duran emmi'nin yanında, yaşarsak da duran emmi'nin yanında.
***hüsrev ağa'dan şehmuz'a;
"bul şu abuzer'i şehmuz! bulursan başın göğsün üstünde, bulamazsan gözüm üstünde!"
***şahin ağa, çakır' ın ölüm emrini vermeye gelen kılıç' ın adamına:
unutmayın, kılıç kınını kesmez!*
***abidin (deve tuncay'a hitaben): öl de öleyim, öldür de öldüreyim. ama delikanlı adamı ihbar etmek en büyük çapsızlıktır. (tuncay ayarı alır, gıkını çıkaramaz)
***iki kişinin bildiği sır değildir
*çakır: bu ne gürültü lan sabah sabah. bu ne lan polis baskını gibi.
nesrin: polislerin seni böyle öperek uyandırdıklarını hiç sanmıyorum.
çakır: öper öper, onlarda güzel öperler ha...
***sen kadınlardan himmet bekliyorsun ya;bu devlet seni kadın yapar,sana da çok koca bulur.." *
***seyfo dayi ("ezilirken") : delikanli adamin gozu korkmaz, morarir !
***polat ve memati mezar kazmaktadirlar..
polat: olmak ya da olmamak iste butun mesele bu memati
memati: buyur abi
***laz ziya: beni tanımayan müdür olmaz!
müdür: sorgulamadığımı tanımam!
***seyfo dayı nezarette bütün bir gece biftek muamelesi görmüş, sabah muayeneye götürülmüştür. polis doktorun darp izi bulmamasını ister, doktor itiraz eder, dayı doktora itiraz eder.
doktor: ama bu sizin menfaatinize!?
seyfo dayı: ben menfaatperest bir insan değilim.
doktor: ama hede hodo
seyfo dayı: ne yani, sen devletin polisine değnekçi mi diyorsun? yaz işte ne istiyorlarsa.
doktor: ne halin varsa gör.
tesekkurler paylasima