Kur’ân’ın kaldırdığı recm vahşeti daha ne kadar sürdürülecek?

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
Kur’ân’ın kaldırdığı recm vahşeti daha ne kadar sürdürülecek?

Somali’deki recm vahşetini internetten dehşetle izledim. Bu insanlar, insanları İslâm’dan nefret ettirmek için ellerinden geleni yapıyor. Allah bunların şerrinden korusun. Kur’ân, recm vahşetini kaldırdığı halde maalesef sözde Müslüman âlimler Tevrat’ın hükmünü hadisleştirerek İslâm hukukuna soktular. İslâm’da recm olmadığını kaç kez yazdım ama maalesef rivayetleri Kur’ân’a üstün tutanlar bunda ısrar ettiler ve ediyorlar. Diyanet’in bu konuda uluslararası bir konferans düzenleyip akıl ve izan sahibi İslâm âlimlerince bir karar almaya çalışması uygun olur. Daha önce İran ve Nijerya’da iki recm olayıyla ilgili olarak yazdığım yazıyı burada güncelleştirerek yayınlamayı uygun görüyorum: Recm, Kur’ân’ın hükmü değildir. Yahudilik’ten İslâm hukuk kitaplarına geçirilmiştir. Birkaç yıl önce İran ve Nijerya’daki şimdi de Somali’deki Şeriat Mahkemesi’nin verdiği recm kararı Kur’ân’a aykırıdır. Çünkü Kur’ân’da recm yoktur. Karşıt cinsler (erkek-kadın) arasındaki yasal olmayan cinsel ilişkinin adı zinadır. Zinanın cezası, Nur Suresi 2’nci ayetine göre 100 sopadır. Eylemi yapanların bekâr yahut evli olmaları fark etmez. Çünkü Kur’ân evli-bekâr ayırımı yapmamış, genel söylemiştir. Kur’ân’ın kayıtlamadığını insanların sınırlamaya hakları yoktur.

Kur’ân’da recmin olmadığı kesin kanıtlarla sabittir. Şöyle ki: Zina cezasını açıklayan Nur Suresi 2’nci ayetin ardından gelen ayetlerde, kocası tarafından zinayla suçlanıp, dört şahitle eylemi tespit edilemeyen kadına azap (işkence) uygulanamayacağı belirtilmektedir. Demek ki evli kadının zina cezası öldürme değil, işkencedir (yani yüz sopadır). Yoksa ayette, bu kadının dövülmeyeceği değil, recmedilmeyeceği, öldürülmeyeceği ifadesi kullanılırdı. Nisa Suresi’nin 25’inci ayetine göre zina eden evli cariyelere, hür kadınların yarısı kadar ceza verileceği belirtilmiştir. Hür kadının zina cezası 100 sopadır. Bunun yarısı 50 sopa eder. Eğer hür evli kadının zina cezası recm (taşla öldürme) olsaydı, yarısı olmazdı. Hz. Peygamber’in, Maiz isimli birini recmettirdiği rivayeti ise çelişkilerle doludur. Çünkü rivayete göre Peygamber onu götürüp recmedenlere olayın nasıl geçtiğini sormuş, onlar da taşlamaya başladıklarında Maiz’in kaçmaya çalıştığını ama bırakmadıklarını, taşlayıp öldürdüklerini söylemişler. Peygamber, “Keşke bıraksaydınız” demiş. Şayet rivayet doğru ise Peygamber’in, bu cezanın uygulanmasından memnun olmadığını gösterir. Peygamber, uygulanmasından hoşlanmadığı, Kur’ân’da dayanağı bulunmayan bir cezayı niçin uygulatsın?

Günah, insanın düşüncesini ve içini kirletir

Peygamber’in recmettirdiği yolundaki rivayetlerin hepsi bir iki kişinin aktarımı olup çelişkilerle, akıl ve mantığa aykırı şeylerle dolu, Yahudilerden Araplara geçmiş olan geleneğin, Peygamber sözü (hadis) biçimine sokulmasından ibaret sözlerdir. Kişi haberleri, fıkıh usulüne göre kesinlik değil, zan ifade eder. Kur’ân, zannın kesin bilgi olmadığını vurgular (Necm: 28). Recm gibi ağır bir ceza böyle zan ifade eden rivayetlere dayanılarak uygulanamaz. Kaldı ki Kur’ân’ın belirlediği dövme cezasının uygulanması için de olayın dört tanıkla, açıkça saptanması gerekir (Nur: 4). Kur’ân’a aykırı olan bu ceza, İslâm için utanç sebebi olmakta, İslâm’ın imajını bozmaktadır. Merhametlilerin en merhametlisi Allah, suçu ne olursa olsun, bir kulunun işkenceyle öldürülmesine razı olmaz ve böyle bir emir vermez. İnsanlar, kendi acımasızlığını Tanrı hükmü haline getirmişlerdir.

Tevrat’ın hükmüne göre...

Günah, sadece dışta görünür eylemden mi ibarettir? Günah, insanın içini, düşüncesini kirleten şeydir. Hz. İsa’nın huzuruna zinayla suçlanan bir kadın getirmişler. Tevrat’ın hükmüne göre bunu recmettirmesini söylemişler. Hz. İsa, “Haydi, hiç günah işlememiş kimseler, bu kadına taş atsın” demiş. Kimse taş atamamış. Çünkü aslında ötekiler, o zavallı kadından daha günahkârdılar ama günahlarını gizleyebilmişlerdi. Kadın ise günahını gizleyememişti. Hz. İsa, asıl günahın düşünce kirliliği olduğunu belirtmiştir: “Zina etmeyeceksin denildiğini işittiniz. Ben size derim: Bir kadına şehvetle bakan her adam zaten yüreğinde onunla zina etmiştir” (Matta: 5/27-29). İnanan erkek ve kadınların kötü düşünceyle bakmamalarını, kötü bakışlarını yummalarını emreden (Nur: 30-31) Kur’ân da aynı şeyi vurgulamaktadır.

ÖZETLE:
Recm Kur’ân’ın hükmü değildir. Yahudilikten İslâm hukuk kitaplarına geçirilmiştir. Yahudiler dahi kitaplarındaki bu hükmü uygulamazken Kur’ân’ın kaldırdığı bu hükmü Müslümanların uygulaması İslâm’a leke sürmektedir. Siyasilere ve tüm etkili kişi ve kuruluşlara, Somali’deki bu vahşi cezanın bir daha başka bir yerde uygulanmaması ve fıkıh kitaplarına girmiş olan bu hükmün Kur’ân’a aykırı olduğunun karar altına alınması için çaba harcamalarını umuyor ve diliyorum.

KAYNAK 1
KAYNAK 2
 
Geri
Üst