Kurşun-i sözler

WhiteAngel

PASAKLI KONTES
Katılım
12 Ağu 2008
Mesajlar
5,881
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
&HAYATIN İÇİNDEN&

Keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben
de affedebilsem… Keşke döndürebilsek zamanı geriye. Keşke bugünkü
aklımızla yaşasak her şeyi baştan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz
mı? Bitmesek olmaz mı? Sen eksikken, ben nasıl tam olurum? Senden kalan
boşluğu kimlerle doldururum? Savaşsak, aramıza giren şeytanla olmaz mı?
Hani büyük aşklar her türlü engeli aşardı, hani gerçek dostluklar her
sınavı geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanırdı? Hani hayatta hiç
kirlenmeyecek değerler vardı? Hani en büyük zaferler, en kanlı
savaşların ardından kazanılırdı? Bunların hepsi yalan mı? Sahiden...,
gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı?

Peki o zaman. Senin istediğin gibi olsun. Öyleyse... Sen de "KENDİNE İYİ BAK."

Kendine İyi Bak derler, kurşunu kafana sıkıp giderler.



Eğer gideceksen, mani olamam,
Düşersen sonunda yine bul beni.
Vefasız kullardan, vefa bekleme,
Kıymetsiz bir pula satarlar seni.

________________________________________________________________________________

Hiç çaresiz kaldınız mı bu hayatta? Eliniz böğrünüzde denir ya işte öyle. Kimsesiz,bir ağaç kovuğundan çıkmışçasına.... Boğazınız parçalanırcasına imdat diye bağırırken bu milyarlık dünyada sesinizi duyan bir kişi bile olmadığını gördünüz mü hiç? Bilim din ne varsa inandığınız sarılıp; kapılar yüzünüze kapandımı hiç ? Ya da ben güçlüğüm, bu dünyaya kafa tutabilirim derken, bir toz tanesi kadar bile önemsiz olduğunuzu hissettiniz mi hiç bu dünyada? Yalnızlık nedir bilir misiniz gerçekten? Kader mi alın yazısı mı yoksa isim veremediğiniz başka bir yolda sürüklenmek zorundayken sorguladınız mı başınıza gelenleri? Peki, cevap bulabildiniz mi bu sorulara? Büyük bir yanardağ patlarken, yâda bir sel delicesine coşmuş tozu toprağı kapmış üstünüze gelirken öylece bakakaldınız mı? Duyamadım, cevap neydi anlayamadım... Oturduğumuz yerden yorum yapmak kolaydı değil mi? Yargılamak, yâda yargılamadan infaz etmek. Her şeyin bir çözümü vardır diye ahkâm kesmek… Çözüm aramak varken yargılayanlara kenara çekilip te akılsızca yorum yapanlara insanların içini bilmeden sorunlusun sen deyip te neyse laf gideceği yere gider bazı şeyler sessiz kalmak yakışmadı bana asla da yakıştırmam bilen bilir deyip yargılamaya geçmek isteyen tüm kişilere bir cevabım var elbet susmalarımın ardından mutlaka var…


Gökler kendiliğinden
Sağanak yağdırabilir mi?
Kesebildiniz mi?
Başınızdaki feci ağrıları
Dindire bildiniz mi?
Yürek yangınlarınızı
Bir ekmeği bir suya değişmek zorunda kaldınız mı?
Yarınlar için geleceğiniz için savaşmak zorunda kaldınız mı?
BİRÇOK İNSAN YAPMIŞTIR TÜM KIRGINLIKLARI İNAT DEVAM ETMİŞTİR HAYATINA BUNU BİR TEK DÜŞÜNEN UYGULAYAN BEN DEĞİLİMDİR İNANIYORUM BUNA YÂDA ÖYLE DÜŞÜNÜYORUM AMA SEVDİĞİNİZ İNSANLARI YARGILAMADAN İNFAZ ETMEK SİZE YAKIŞIRMI BU SÖZLERDE KENDİNİZİ BULURKEN… DEMEKKİ SEVMEMİŞSİNİZ NE KADAR HOŞ BİR YALAN MIŞ…
Karşınızdakini hafife almak sorunlu biri olarak görmek yakıştıysa size yakışmıştır bu surat ifadesi ve düşünceler çok açtı sizleri…
ÇOK ŞEYLER VEREBİLİRİM SEVDİKLERİME UĞRUNA DÜŞÜNÜLMEYECEK KADAR FAZLA ŞEYLERİ AMA KİMSE HİÇ KİMSE GÜLÜMSEMEMİ ALAMAZ MUTLULUĞUMU KISITLAYAMAZ…

___________________________________________________________________________


bırakmalıydım Düşlerine ..
canımın tüm zerrecikleriacırken evet!
Tüm benliğimle bırakmalıydım..
Verdiğin ve sunduğun Tüm erkek değerlerimle Asil görünen bedenimle bıraktım seni kendine..
oysa öyle zayıftı ki ruhum sana karşı
Gözlerinle ! buluşunca gözlerim
masumiyetten ileri kaçmayan bir çocuk mutluluğu içerisinde...
Anlatamadım ! Anlamadın ...


__________________________________________________________________________

İçimde sensizliğin yangınları var
Dünden bugüne, bugünden yarınlara taşınacak olan
Susmalıyım hiçbir şey olmamış gibi
Tebessümlerle karşılamalıyım yüzünü
Öyle kayıplar içerisindeyim ki şimdi anlatamam
Sözlerin birbirine uzandığı tüm yerler sensizlik
Gecelerin tüm karanlığı gündüzleri kaplamış bile
Sakladım kendimden içimden sakladım..!
Hayatımın netliğindeki siyahla beyaz taşları
Sanki şimdi renk cümbüşleri içerisinde
Bütün renkler gözlerimi alıyor seni seçemiyorum içinden
Sonunda karışacağım bulamadıklarıma
Kendimi de yok edeceğim
Susuyorum seni hiç tanımamış gibi..
 

Ah bir bilsen..!
O anı anlatamam dualar yüreğimle birleşiyor sana doğru
Adımlarımın her bastığı yerde içimdeki sana sesleniyorum
Ne olur dön sevgilim..!
Senden kalanlarla, arta kalan bir ben..!!!
Çıkışında sen olmayan bir bitiriş içine düşüyorum
Gittikçe körleşen, duymaya çalıştıkça sağırlaşan


_____________________________________________________________________________

Tut sol gözümden düşen damlayı
Avuçlarının arasına al
İzle parmaklarındaki süzülüşünü
İzle ki içimin her gün her an
Sen diye titreyişini bul damlalarda
Gözlerimden uzaktı yaşanılan her şey
Yüreğime sığdırdım seni
En kötü olan
Beni her gün eriten
Sen bilmeden seni sevmek..


___________________________________________________________________________

Utandığımdan..! sitemde edemiyorum
Zaten duyma …! Bilme…!
İçimin acısını
Sessiz bir sitem benimkisi
İstemem sessiz çığlıklarım yakılanmasın sende sensizliğin sessizliğine alıştı gözlerim,dudaklarım..belkide büyük bir yalan kim bilebilirki içimden başka.

_____________________________________________________________________________

Bulduğumda kaybettiğim tek insansın
belki hiç bir gece o gün kadar siyah ve acımaz olmadı hayatımda...!
Uyandığımda camı titreten yağmur değil di aslında
İçimden sana doğru kopanlardı
Geceler ürkütüyor artık beni
Soğuklar daha çok üşütüyor
Tükenen içimi ,Isıtmak..!
yeniden bir ben olabilmek için güneşle kucaklaştırıyorum her gün.


___________________________________________________________________________

Hayatına
anlam katan her olay özeldir,seni yaşama bağlayan herşey aslında bir
mucizedir,önüne geçemediğin tek şey kaderdir,bugün yaşadığın her şey
dünden kalma sebeplerdir ve aslında HAYAT YAŞAYABİLDİĞİN KADAR
GÜZELDİR....!!!!
 

Sana hiç sevgilim dedim mi ben?
diyemedim...!!!ikimize ait ne var ki geride kalan
Saçlarıma yapışmış teninin kokusu,
Rüzgâr vurdukça yüzüme nasıl işliyorsun içime
Koşarak sana gelmek şimdi gözlerine bakmak
Uzunca kalabilir miyim bir gece değil... Geceler boyu
Kulağına dudaklarımı değdirip, burnumu şakaklarına yapıştırıp
kokunu çekmek ve fısıldamak...!!! Seni Seviyorum..


_____________________________________________________________________________

Ey akıl sahibi !
Gül dikenle beraber bulunur.
Senin dikenle ne işin var, gülü demet yap…
Eğer tabiatında yalnız kusurları görmek varsa , Tavus kuşunda çirkin ayaktan başka bir şey göremezsin...


_____________________________________________________________________________

Ey RABBİM senden başka neyim varsa aslında hiçbirşeyim yok sayarım...bana senden gayrısını boş sayarım,adını andığım her anı hoş sayarım,dilim seni zikrettikçe gönlümdeki herşeye hoş bakarım...ne gelirse senden gelsin boynuma borç sayarım..!


_________________________________________________________________________

Bazen alabileceğin en büyük intikam; affetmektir. ve bazen karşındakine verebilecek en güzel cevap gülüp geçmektir !!!


____________________________________________________________________________

Boşversene artık..! Bana masal anlatmayı bırak..Damarından akan kanı bilirim,yaşanmışlıklarına inat...Ne yaparsan yap..kimi istersen ona bak...Beni kaybettin ya başını göle,ayağını denize uzat...
 
Vedasız ayrılıklar seyrindeyim,İçimde hatıralar siyah beyaz.Bir şiir
geçiyor penceremden,Hüznümü azaltıyor biraz.Kapattım gözlerimi,kilitledim.Sırtımı döndüm yalnızlıklara.Kendimi savunurken hayata büyüdüm senelerce bu yaz.Telli duvaklı
sevdalar eser başımda,Sırılsıklam bütün takvimler gözyaşımda.Feryat
figan aynalara tutunur gençliğim,Giden perişan kalan çığlık çığlığa.


_____________________________________________________________________________

''GÜZELLİK'' Mevla'nın lütfudur.. NUR'un yansımasıdır..''EDEP'' ise kişinin GÖNÜL aynasıdır..


___________________________________________________________________________

Herkes mi
kusursuz ? hiç kimsenin yarası yok mu sarılacak? herkes mi güçlü ; kimse
ağlamaz mı düşünce? kendine uzanacak bi el aramaz mı ? ben güçsüzüm
, düşerim , ağLarım ,canım acır , yaralarım ve kusurlarım var :
sırf bu yüzden insanım !! sıradanım !!..


____________________________________________________________________________

Mutluluğu ihtiraslarda değil kendi yüreğinizde arayın ; Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir...

________________________________________________________________________________

AŞK bu gün
değiştirdim içimdeki resmini. Biraz daha kırmızı yaptım artık saçlarını
ve arasıra gülen gözlerin hep kapalı. Dudaklarına dokunmadım hep
pembe. Bu gün mutlu yaptım seni. Beni çıkarttım hüznünden. Bu gün yarın
yaptım seni. Dününe dokunmadım...


______________________________________________________________________________

Her gece cevabını bulamadığım çok garip bir bilmece,dünya bence çok değişmiş aşklar olmuş düzmece.


_____________________________________________________________________________

Beri gel, beri, daha da beri, niceye bir şu yol vuruculuk?

Değil mi ki sen, bensin, ben de senim; niceye bir şu senlik, benlik?
Tanrı ışığıyız, Tanrı sırçası.

Kendi kendimizle bunca savaşımız, bunca inatlaşmamız da ne?

Aydınlık, aydınlıktan ne diye kaçar böyle?
Hepimiz de bir tek olgun kişiyiz; fakat neden böylesine şaşıyız ki?

Neden zengin, yoksulları böyle hor görür ki?
Sağ el, ne diye sol elini hor görür?

Her ikisi de senin elin değil mi ki;

uğurlu ne demek, uğursuz ne demek?
Biz, hepimiz aynı mayadanız; aklımızda bir, başımız da;

fakat şu beli bükülmüş göğün altında iki görür olup kalmışız.
Haydi, şu benlikten geç, herkesle karış, kaynaş.

Kendinde kaldıkça bir habbesin, bir zerresin ancak;

fakat herkesle birleştin, kaynaştın mı ummansın, madensin.
Erkek arslan, yapacağını yapar, köpek de köpeklik eder durur.

Tertemiz can, dilediğini işler, beden de bedenliğini yapadurur.
Canı da bir bil, bedeni de; fakat sayıda yüzbinlercedir.

Hani bademler gibi; hepsinde de aynı yağ var.
Dünyada nice diller var; ama hepsi de mana bakımından bir;

kapları kırıp döktün mü su, bir olur gider.
Birliğe erer de gönlünden sözü sürer çıkarırsan can,

her görüş sahibine haber gönderir, meramını anlatır.
 
Derdini dert satan derdine dermen olan olmak isterdim bir taşa baktım çok hafif görünüyor elime altım almak ne mümkün çok ağır, dışardan görünene bakma dedi bana o kücük ve ağır taş senin kalbinde yumuruk kadar hadi için deki ağırlığı kaldır kaldıra bilirsen...

_______________________________________________________________________________

Hüzünlerimi gömüp aşkımı temize çekeceğim. Yanıma üç şiirlik azık alıp kendimi aramaya çıkacağım. Yeniden seni bulacağım.
Bir varmış, bir yokmuş. Sen yoksun hiçbir şey yok. Seninle yapamadıysam da, sensiz hiç yapamıyorum. Tut elimi çıkar beni bu kısır döngüden. Yetiş içimdeki kuşlar ölmeden. Mutlaka birilerini kandıracaksan kendini kandır.
Kendini benimle kandır..


______________________________________________________________________________

Bütün hüzünlü şarkılar gerçekmiş, ezberimdeler... Sensizlik hergün bir çizik daha atıyor, kanatıyor yaşantımı. Damarlarımda kanım seyreliyor.
Anlamıyorsun, anlatamıyorum. Seni seviyorum. Affet beni, seviyorum. Güneşin battığı anda seni görüyorum. Bulutlardan süzülüp yastığıma doluyorsun. Gecelerim sana gebe, rüyamın tam ortasında adını sayıklıyorum.
Kararımı verdim, yakacağım tüm muskaları.

____________________________________________________________________________

otuz iki yaşında bir çocuk tanıyorum, o anlatmıştı. "En güzel kadın hayattır; ama boş yere dudaklarını arama, öpemezsin" demişti. Yalnızlıklar gerçek olduğu kadar yalanmış da... Yaşanmamışlıklarımı terk etmeliymişim.
Her şey o kadar dışımda ki. Sen dışımdasın. Yaşıyor muyum; yoksa bir kenara oturmuş seyrediyor muyum bu anlamsız hayatı?
 
daha yokmu dahaaaa..))
 
Güzel oLmuş Hakketen eLLerine SağLık

Birazını çalabilirmiyim :=)
 
Terkedilmiş ürkek bulutların duası…
Yalnızlığın ve hüznün sağanak halinde yağdığı mısraların dansı…
Yürek tınısının doruklara ulaştığı hecelerin toplantısı...
Kirpiklerde konaklayan düşlerin savaşı...
Üç-beş nöbetlerinin kırık havası... Avaz avaz suskunlukların keskin
muhtırası...
Eşkiya sevdaların ölümsü buluşması... Gönül mahkumlarının bitmeyen
voltası...
Gruba ağlayan akşamın tutuşması... Yetim bir kalbin can yakan
ağlaması...
Her gün defalarca değiştirilen maskenin arkasındaki yaralı yüreğin
şarkısı...
Savrulup duran bir aşkın sessiz senfonisi... Hüzzam bir sevdanın
kırık güftesi...
Kar yangını düşlerin ulaşılmaz ülkesi... Pusulasız bir geminin hazin
hikayesi...
Keşkelerin acımasız öfkesi... Ayrılıkların limansız ECE'si...​

__________________________________________________________________________

Bu şehrin caddelerine hüzün yağıyordu yine
Deli bir rüzgar yalayıp geçiyordu kaldırımları
Ve
Darmadağın kalıyordu düşlerim
Seni gösteriyordu yine takvimler
Yolunu şaşırmış gariplere benziyordu halim
Oysa
Kaç kez yırtmıştım kefeni.

__________________________________________________________________________

Her Yürek Mutlaka Sever. Yürekli Olmak İçin Sevdiğini Korkmadan Söylemek
Gerekir. Kaybetmemek İçin Söyleyemiyorumlara Karnım Tok Benim. Kaybetmek
İstemiyorsan Mücadele Edeceksin, Savaşacaksın ki O Seni Sevmese Bile Sen
O' na İnat Seveceksin. O Zaman Bir Kalbe Sahipsindir ve İşte o Zaman
Yaşamaya Başlamışsındır ..


__________________________________________________________________________

Ayrılmak mı istiyorsun ? sabaha karşı kalkan ilk uçakla git mesela..Ben bir kadeh daha içersem pilot olurum bindiğin uçağa..

___________________________________________________________________________

Çocukken yarın neler oynayabiliriz diye düşünürdük, şimdiyse; Yarın Hayat Bize Hangi oyunu oynayacak diye düşünüyoruz
 
Sonuçta sen gideceksin
Sabrı öğreteceksin
Belki bir gün ruhum beslenecek
Sonuçta sen gideceksin
Kaybı hissettireceksin
Belki bir gün kalp taş kesilecek.

____________________________________________________________________________

Artık kullanmıyorum adının "ilk " harfini,onsuzda yaşanıyor bir nefeslik bu hayat,O harf olmadan da yazılıyor kelimeler, Fazla bir fark yok ,Sadece artık seni yazarken "CANIM"değil de acılı bir " ANIM" olarak yazıyor kalemim..

_____________________________________________________________________________

Sonbahar'da yalancı..Hep son diyerek geliyor,Yaşatıyor ve gidiyor işte " Sen gibi..".Seneye yine Gitmek için gelecekmiş..Sen gibi.

___________________________________________________________________________

‎"Zaman herşeyin ilacı" der herşeyi zamana bırakır zamansızca veda eder İnsanlar..Sonra Sana kalır hep "Vahlar , Eyvallahlar.."

___________________________________________________________________________

Sen
sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisine? Gene
mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?.. Atma be adaşım, kaç tane kalbin
var senin?.. Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır. Kalbin olduğu
yerde duruyor...

___________________________________________________________________________

Aşkı dinledim bir martı'dan... Dediki; aşk bazen vazgeçmektir usta..gönüller bir olunca samanlık seyran olurda...bir kibrit çöpü yeter dedi her şeyi bir anda yakıp yıkmaya, samanlığın seyranlığı kısa süreer usta
 
İki el tuttum bugüne kadar ;Birini ben bıraktım ,diğeride beni ..Biri koparken ağladı ,diğeri kahkahalar attı, Biri zorluklara göğüs gelmeyi öğretti,diğeri ise zorlukların ta kendisiydi. Biri güldürdü ,diğeri ağlattı ..Biri anlattı ,diğeri aldattı ..Çekti aldı çamurdan biri ,diğeri hep çamura sapladı ..Birinin adı ANNE.........' ydi ,diğerinin adı AŞK'tı..

__________________________________________________________________________

Yaşanmamış yıllarıma sayarsın,Günü geçmiş ayrılığa kıyarsın,Söylenmemiş sözlerime yanarsın,Sen ardımdan öyle durup bakarsın..

___________________________________________________________________________

Görmediğimden değil...
Yanımda olsan yine özlerdim
Ve bil ki bu kadar sevmem senden değil.
Gitsen benden...
Ben gidişini bile severim.
Aramızda hep aynı fark...
Sen gitmeyi bilirsin, ben sevmeyi.
 
Kelimelerin bazen hiç birşeyi anlatamadığı anlar durumlar vardır işte.. o zamanlarda hiç birsey olduğunu farkeder insan... Hüznüne bürünür ve acır içi... Ne anlatırsak anlatalım hiç kimsenin anlamadığını düşünür, düşeriz derinlere... Anlamsızlık dolu bir gecedir bizi bekleyen.. ve yokoluruz yalnızlığımızda. . .

____________________________________________________________________________

. Son sigaram gibiydin sen sevgili, kıyamazdım içmeye.. O cebimde kırıldı, Sen kalbimde..

___________________________________________________________________________

Yalnızlıktan üşüyorum, gözlerini ört dedim üzerime. Yapamadı. Çünkü gözü başkasındaydı.

___________________________________________________________________________

Ben de öğrendim artık anne,Her ne kadar cahil olsamda dünyaya..
Karşıma ne zaman ne çıkaracağını bulamasamda..Sonun da bir açığını buldum anne!
Meğer, sabah için gece olması şartmış....Uyanmak için uyumak,fıtrattanmış.
 
Hain değildim ben..Seni aldatmadım..Sadece yarınlarımız için üzdüm..Beynimde yüreğimde seninleyken bir başkası bana sadece yabancıydı..Ben yabancılara teslim etmedim kendimi..Kimsede beni teslim alamaz..Alamayacakda..Mükemmel değildim ben..Hatalarım vardı..Ama hatalarımı fark edip düzeltmeyi bilirdim..Yaptığım en ufak hata seni biraz incitse beni yıkardı..Ama olmadı..Sadece bilmek yetmiyor demekki..


____________________________________________________________________________

Elimdeki birkaç umut kırıntısını hergün; ama hergün yeniden besteleyip,Bitmeyen bir aşk senfonisine dönüştürürdüm.Her notası seni anlatırdı.Sen duymazdın; ama dinleyen herkes seni anlattığını anlardı.Günler solar, mevsimler değişir,zaman delice akardı.Yanlızlık bir Kılıç olup yüreğime saplanırdı.Sensizliğe günce yazıp kimsenin bulamayacağı yere saklardım.Sensiz olduğum bilinsin istemezdim..Çünki bu yürek sadece seninle atardı.

____________________________________________________________________________

Sensizliği kime haykırayım..hasretini dokudum aşk tezgahında...yalnızlığımı haykırdım dert dergahında..musibet karanlıklar yolumu keserken mutluluğu buldum senin GÜZERGAHINDA......

___________________________________________________________________________

Gece midir insanı hüzünlendiren,
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen ?
Gece midir sen...i bana düşündüren,
Yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen ?

___________________________________________________________________________

Gittin..! Belkide hiç gelmemiştin,ben geldiğini sandım... yokluğuna ayak uyduramıyorum..! Her gelişimde " bir kez daha gönderdiğin oldum"... İnanamadığın,yenemediğin,üzerinden atlayamadığın korkuların oldum..Yüreğindeki kadın ben olmak isterken,tozlu bir anı oldum...! Sesin hep uzakları çağırıyordu,ve ben üstüme alındım ve sana geldim..Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi...En büyük silahınla vurdun beni..! Asıl acı olan unutulmak..! unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor.. Benim kırgınlığım AŞK'a sen lütfen üstüne alınma...

____________________________________________________________________________

Anlamsız cevapsız ve sorular hınzırca sırıtıyor;benn duymamaya çalışıyorum, düşler uzak gibi görünüyor ama... ama ,belkide görmeyi istemek gerekiyor..Gözlerini aç desem kapatacaksın,ama kapatma..!!Gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş,düşüncelerim gururlu,hayallerim ve kalbim değil..Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturucaktım içimdeki isyanı, sevinçten ağlayacaktım bu defaa..!!Mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi, dokunucaktım sarılıcaktım, amaaa gelmedin..!! Gelemezdin..Belkide gelmeye hiç niyetin yoktu aslında, kendimi kandırdığımda ağlıyordum..Sevdiğim ne çok şarkı varmış meğer bunu sen gidince anladım..!!Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda...Nasıl beceriyorsun heryerde olabilmeyi..?Bu bir marifetse eğer, nedenn BENİM YANIMDA DEĞİLSİN..?
 
Sesli bir hıçkırıktır Anne! Sana seslenişlerim...Yanımda iken buz dağlar vardı aramız da al ellerimi avuçlarının arasına ısıt! Buz kesildi her yanım.Soluk alış verişim hızlandı gözümden süzülen deniz hasretinin süzmesi...sesli hıçkırıktır Anne sana seslenişim, yâd ellerin elinden...tut ellerimi bas bağrına ısıt! Buz kesildi kalbim..

___________________________________________________________________________

Bu dünyadaki insanlar bir mum alevinin önündeki üç pervane gibidirler.
İlki aleve yaklaştı ve şöyle dedi: ben aşkı biliyorum...
ikincisinin kanatları yaklaşarak aleve değdi ve o dedi:ben aşkın ateşinin nasıl yaktığını bilirim...
Üçüncüsü kendini hiç tereddüt etmeden ateşin kalbin e attı ve ateş onu eritti.
Yalnızca o bildi; gerçek aşk nedir..

____________________________________________________________________________

Deme: “mutlu aşk yoktur” diye. Aşkı mutsuz kılan insandır. İnsanı ancak insan vurur..

____________________________________________________________________________

Ben dilimin döndüğünce hep anlatıyorum ya Aşk denen duyguyu..Aslında nesin aşkta deseniz,aşka inanmayacak kadar yüreksizim derim…Neden mi…Kendime inanırken bile, nefsimden kurtulmak için cebelleşirken,Aşk denen sadakatle beslenmeliyken (!)Bu zamanda sadakati sağlamanın güçlüğünü hesaplayamıyorum…Bu yüzden belki de bilinç dışı Aşktan korkuyorum…

___________________________________________________________________________

'Ah Bu Ben'lerdeyim yine..
Yalanlar gitti,Tüm gerçekliğimle kaldım bi başıma,Bu sefer daha bi sağlam duruyorum hayata karşı nedendir bilmem...Artık daha az mı acıtıyor yalanlar,Yoksa Yalanların arasında bende bir yalan mı oluverdim, Daha mı temkinliydim acıya,
Yoksa 'Giden Yalan Yalandan mı Sevdirmişti Kendini...
'Bilmiyorum...Susuyorum...Hayata Dönüyorum...'

____________________________________________________________________________

Ortalıkta söylenip durdun, “aşığım, çok seviyorum” diye başının etini yedin milletin.Sana göre dünyanın en büyük aşkıydı.Sonra ne oldu?Aşkın üstü bu kadar kolay toz tutar mı?Her sakallıyı baban,her çiçeği gül,her duyguyu aşk sanan cahil;senin duyduğun aşk değil, kuru gürültü..!
 
Ah yar, bilsen… Bilsen kaç bahar geçti gidişinin ardından, Bilsen zaman nasıl da uzadı sensizlikte…
Yar bilsen, Ne çok seviyor hala yüreğim seni Ve bilsen ne çok özledi yüreğim yüreğini…
Hani bilsen, hani bir anlıkta olsa dönsen…
Baksan uzun uzun hani…
Dilimdeki bu mührü çözsen de hiç ummadığım bir vakitte, yüreğimin ıslaklığını alsan eline...

____________________________________________________________________________

En sonunda bu naciz beden yenik düştü sevgine. Benim vücudumun her santimeresi senin sevgin artık. Senden vazgeçemez, senden ayrılamaz, sensiz yaşayamaz artık. Bazılarının kalbini etkiler aşk, bazılarının beyinlerini. İnsan beyni veya kalbi ikiside olmadan yaşayamaz evet peki ya bedeni olmadan sence var olabilirmi?

____________________________________________________________________________

Boğulmak istiyorum en derin denizin en derin yerinde. Daralıyorum daralmak yetmiyor sıkılıyorum buda yetmiyor özlüyorunm.Zaten birde hastayım aynı zamanda yastayım. Evsizim ama sanmayın dertsizim. Seviyorum ve bilmukabele seviliyorum. Nedemiş yazar "Yerin çektiği kadar ağırsın ve sevdiğin kadar sevilirsin." Ben "Onu" sevdiğim kadar seviliyorum ondan eminimde peki hayatı sevmediğim kadarda hayat benden nefret ediyor mu?

____________________________________________________________________________

Yüzünü görmeyeli, elini tutmayalı yine aylar geçti. Sana gelmek istedikce bilmediğim bilemediğim birşeyler beni geri çekiyor. Aylar oldu sesini duymak için kulağımı bile verirdim evet kulağımı sadece bir kerecik sesini duymak için. Zaten senin sesin olmayınca oda bir işe yaramıyor. Sen yanımda ol gözüm, kulağım olmasın yanımda olduğunu bileyim yeter. Sen zaten benim gözüm, kulağım herşeyimsin..

____________________________________________________________________________

Yazmanın, konuşmak kadar duygusal çaba gerektirdiğini
öğrendim..En fazla önemsediğin kişilerin, benden
hep uzalaştırıldıklarını öğrendim..İnsanları üzmeden ve duyarlı olarak kendi fikirlerini
söylemenin çok zor olduğunu öğrendim..
Sevmeyi Ve Sevilmeyi öğrendim...
 
Aşk'ı tanıyan bir kadın, asla aşktan azına razı olmaz.. yer edinemediği sahibi olamadığı boş sevdalarda kiracı kalmaz..!!

___________________________________________________________________________

Küçük bir kız çocuğuydum ben hep.. Pembe çerçeveli gözlüklerimden bakardım Dünya’ya..Anlam veremezdim çoğu zaman.. Ne kendi yaşadıklarıma ne de bi başkasınınkine..Anlamaya çalışırdım olup biteni..Yorulurdum her defasında düşünmekten..Anlayamazdım.. Sonra bir zaman geçti, dediler ki;büyüdün..Al bakalım omuzlarına şu yük, taşı biraz da sorumluluk.. Daha da büyü, anla Dünya’yı… Yetmez dediler bu kadar; üstüne üstlük bir de aşk çarptı yüzüme..Sevdim, sevilmeyi bekledim..Çok da sevenim oldu, aklımın kaldığı da..Hep böyle mutlu kalma sen dediler sonra; ayrılık çaldı kapımı…Hazır değilim dedim; biraz daha kalsın seviyorum..Dinlemedi, aldı gitti kalbimdekini..Zamanla başka başka kayıplar da verdim…Kendi bir parçamla beraber..Bir zaman geçti ve yine büyüdüm sanırım..Beklemeye koyuldum kapımı çalacakları; birşey söyleyen, isteyen elbet olur dedim..Keşke küçük bi kız çocuğu olarak kalsaydım hep, pembe çerçeveli gözlüklerim olsaydı yine ve keşke anlam veremeseydim hayata…

___________________________________________________________________________

Biz üç arkadaşız.
Mutluluk acı ve ben.
Her gün saklanbaç oynuyoruz.
Mutluluk hep mızıkçı,saklanıyor bizden.
Bazen ben ebe oluyorum acıyı buluyorum.
......Bazen de acı beni buluyor saklandığım yerden.
Bazen mutluluğu bulduğumu zannediyorum,
çanak çömlek patladı diyor acı saklandığı yerden.
Gün bitmek üzere...
MUTLULUK YİNE ORTADA YOK...

________________________________________________________________________


Puslu kokan Ege akşam üzerisi şimdi..Yağmur penceremde çişeliyor,elimde hastalığa şifa diye nane-limon..Kokuları duyamıyorum ama biliyorum ki çok güzel.Dost yüreklerim bilgisayar ekranında,telefonum isteksizce çalıyor.Özlediğim hayat telaşında.Can parelerim koşuşturmada.Hayat nasılda bizleri bir yerlere sürüklüyor.Gözlerim mahsun bakıyor,dilim inadına yaşamak diyor.Seviyorum inatçı olmayı ve herşeye rağmen dünya güzelleşiyor..değişiyor..büyüyor..Ben ise küçük çocuğun nazlılığında direniyorum..
 
Tenin tenimde ben sana haldaş olayım, bir yaprak gibi dalına sarılayım; uğruna yanılayım, uğruna yorulayım. Ahını ahıma kat sevdan olayım. Sesime bir ilmek at sesine tutunayım..​
.


_________________________________________________________________________

Her şeyi zamana bırak derdin.Zaman, pek çok acıyı sarar derdin.Acı,zamanla
yüreğini terk eder,zamanla yokolur,derdin.Biliyor musun,hiç böyle
olmadı.Çünkü zaman, acılarımı dindirmedi hiç.Acılarıma yoldaş oldu,büyüttü
yalnızlığımı.Zaman da acıdan yana çıktı.

_________________________________________________________________________

Yokluğunu kabul etmek böylesine zorken hiç
olmama ihtimalini düşünemiyorum bile.Bekleyeceğim seni. Zor olacak, çok
zor olacak ama bekleyeceğim.Bu yarım yüreğin diğer yarısı, yani
sen....Geleceksin değil mi?

_________________________________________________________________________

Duygularımı yazıyorum ruhuna... Dokunamadığım her saniye sana
Ya susuyorum yada gölgeni arıyorum her duvarda.. Güvenim sonsuz sendeki o aşka Tut ellerimi doyasıya, sonra uzun uzun bak bana ..Yeterki sen beni bırakma!
Mutluluğu akıtayım kanına..

__________________________________________________________________________

sessiz çığlıklar duyarsın bazen içinde nedensiz
boşluklar farkedersin gülmek istemezsin,aynada ki sen,sen değildir
aslında Inanamazsın onlara ve "HAYAT işte geçer"dersin her gün yeni
sözlerle uyanırsın sabaha ama tutamazsın verdiğin sözleri öyle
bakarsın ve yaşarsın ömür denilen süreci...bir gün daha gidiyor
bugün hayatından,eğer içinde tutmak istemediğin gerçekler varsa
bağır bugün dünyaya boşver.Bir kere de dünya çeksin kahrını...Bugün
yapmak istediğin ve yapamadığın birşeyi yap...Belki gerçek mutluluk
söyleyemediğin sözlerde bakamadığın gözlerdedir..

__________________________________________________________________________

ben bekledim bekledim... sonu gelmeyince geceme kucak actım beni anlayan ve beni bekleyen bir tek seven geceymiş gec te olsa anladım ....

__________________________________________________________________________

Önce sevdiğiniz terkeder sizi, arkasından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz gelir geri, nede uykunuz.
 
Geri
Üst