"Kumandanın Tuşları

DayWalkerr

ABDUSSABUR
Birileri ekran karşısındakı koltuğundan dünya siyasetine yön veriyor.
Ve hayatı bir yerinden yakalamaya çalışanlar, biranda renkli ekranların en
bulanık karakterleri oluyorlar.
Nerde ,neyi oynadığını bilmeden makaslanıyor sessiz çoğunluğun
figüranları.............

Sonra kurşun sesiyle başlayan fragmanlar, koltukta yenen mısır
cipsleri, ekran başındaki zaping tutkunu filmin başladığını hatırlatıyor.Ve
kumanda yine, dünya siyasetine yön verıyor!

Asıl içinizi acıtansa , yasadığınız herşeye tanık olurken kumandanın
düğmelerinden yalnızca biri olmak. Karnında bebeğiyle vurulan bir kadının
cansız bedenini görmek, elindeki ekmekle kurşuna dizilen küçücük bir
çocuğun haykırışlarını duymak, babanızın bir daha zile dokunamayacağını
bilmek ..düğmelerden biri olma gerçeğini değiştirmiyor..

Bu kısır döngüde 'Hayatın biryerine ben de dur diyebilirim' diyorsanız
kumandanın düğmesi değil ,kendisi olmalısınız.....Yani birileri sizi
kahreden sahnelerin yönetmeni olmamalı!!

Senaryolar yalnız yazılmamalı!!
Figüranlar en bulanık karelerde makaslanmıs İNSAN silüeti olmamalı!!
Bilmeden oynadığınız(oynamak zorunda kaldığınız)oyunun suflorü size yanliş
metin okumamalı!! Biryerde birılerı gunahsız oluyoken hayatın omuzlara agır
gelen gundelık yukunden bahsedılmemelı!!

Aslında dıyorumkı;
Bırılerı TUSLARDAN bırıne dokunarak ınsanların canını acıtmamalı!
Kursun seslerıyle uyanan cocukların,nedenı bılınmeden sorgulanan
ınsanların,yanan yureklerın sesını duyalım dıyorum.
Insanların ıskence goruyoruz cıglıklarına kulak verelım dıyorum.
Izleyıp sessızce agladıgımız (fılmlere)sansur konulmasın,sahne
ısıkları ,sahnenın arkasınıda aydınlatsın dıyorum.

Aslında ben
fılmın son perdesı THE END le degıl dugmelerın dılıyle kapansın
dıyorum.


zelal özkan
 

HTML

Üst