Kraliçe 37 Yıl Sonra Türkiye'de...Peki Neden?

Vtnsvr

New member
Yeniçağ Gazetesi


Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Kraliçe Elizabeth'in Türkiye ziyaretini, Türkiye Cumhuriyeti'nin İngiltere'ye ve Batı'ya yönelik anti-emperyalist milli mücadelesini başlatıldığı tarihe denk getirmesini anlamlı bulduğunu söyledi.

Öztürk,

"Siyasi, diplomatik kodları ve şifreleri en iyi bilen devlet İngiltere'dir. Bunun gözden kaçırılmaması gerekiyor.

ABD'nin Neo-con stratejisinin mimarlarından Huntington, İngiliz gizli servisinin raportörü ve düşünür Toynbee'nin öğrencisidir. Toynbee, İslam'a karşı bugün yürütülen neo-con politikaları dahil tüm anti-İslamcı politikaların mimarıdır. Bu anlamda, İngiltere'nin bir ülkeye verdiği mesajlar son derece önemlidir ve iyi okunması gerekir"

diye konuştu.

Önce nişan sonra borç

Ziyaret sırasında Mustafa Kemal'in kurduğu devletin "sarsıldığını" ima eden çok önemli mesajlar verildiğini savunan Öztürk, özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e büyük haç nişanı takılmasını şöyle değerlendirdi:

"Bu, Tanzimat'tan sonra başladı.

Batı, borç verecekleri padişahları, önce Kilise teşkilatlarına üye kaydederdi. Osmanlı'da paşaların ve padişahların göğüslerinde bu haç nişanının görülmeye başlanması Düyun-u Umumiye dönemine rastlar.

Bunun anlamı, " Haç, Hilal'i teslim aldı " demektir.

Bunu, Uganda'da bir Müslüman devlet adamının yakasına takarsanız çok önemli değildir. Ama Cihan imparatorunun padişahlarının ve paşalarının yakasına takarsanız derin anlamları var demektir. Bu yeni değil ama devam ediyor.

Bugün de, İslamcı olduğunu söyleyen bir siyasi kadrodan gelmiş Cumhurbaşkanı'nın yakasına takılıyor. Siz, Kanuni, Yavuz Selim dönemindeki ordu kumandanlarının ya da bu sultanların yakasına Haç Nişanı takıldığını tasavvur edebilir misiniz? Devlet adamlığı vasfı olanların, bu siyasete dikkat etmesi gerekiyor."

Stratejik amaç

Kraliçe'nin Bursa Yeni Cami'de Kur-an'ı Kerim dinlemesinin de sembolik bir anlamı olduğuna işaret eden Öztürk,

"Kraliçe, Kur'an'ın özlemi içinde olduğundan dinlemedi Rahman Suresi'ni.

Bir devlet başkanı olan Kraliçe, bunu yapmaz. Bunu yapmasının stratejik ve siyasi anlamı var.

Bizim artık laik bir ülke olarak değil, dini bir ülke olarak algılanma noktasına geldiğimize vurgu yapmıştır Kraliçe. Bu Colin Powell'ın Türkiye'yi 'Bir Müslüman ülke'olarak tanımlaması ile eşdeğer bir harekettir"

değerlendirmesini yaptı.

Kraliçe'nin Anıtkabir'i ziyaret ederek, Atatürk'ten övgüyle bahsetmesinin de kesinlikle samimi olamayacağına dikkat çeken Öztürk,

"Bu ülkeye gelip de Atatürk'e hakaret edemezsiniz. Bu siyaseti İngiltere iyi bilir. Oysa, yeryüzünde, Atatürk'ten en çok rahatsız olan ülke İngiltere'dir. Çünkü Atatürk, İngiltere'nin işgal ettiği Türkiye'yi kurtardı. Samsun'a çıktığı andan itibaren mücadele ettiği ülke İngiltere'dir. Atatürk, İngilizlerin İslam'ın en büyük düşmanı olduğunu ve İngiliz siyasetinin esasının da 'İslam'ı İslam ile yıkmak olduğunu'defalarca dile getirmiştir"

diye konuştu.

"Yeni Osmanlıcılık" senaryosu

Kraliçe'nin Türkiye'nin AB üyeliği konusunda kendisinden destek sözü bekleyen Cumhurbaşkanı Gül'e,

"Medeniyetler İttifakı inisiyatifi aracılığıyla duyurduğunuz sesiniz Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan Erdoğan, bir ılımlılık ve uzlaşı çağrısıdır"

şeklinde cevap vermesinin, İngiltere ve Batı merkezli politikaların bir ifadesi olduğunu söyleyen Öztürk,

"Başta İngiltere olmak üzere Batı, İslam medeniyetini tamamen ortadan kaldırmayı arzuluyor. Bu stratejinin esası, tıpkı Komünizm gibi ikinci düşman ilan ettikleri İslam'ı ve Müslümanları egemenlik altına alarak, adı konmamış bir tutsaklıkla kaynaklarını sömürmektir.

ABD, teknolojik üstünlüğüyle bunun uygulayıcısı, fikir mimarı ise Toynbee'den bu yana İngiltere'dir.

Hilafet oyununu kurcalayan ve karıştıran da İngiltere'dir. Siz şu İngiltere'ye bakın. Yıktığı bir imparatorluğu, şimdi kullanarak Müslümanları mahvetmek istiyor. Yeni Osmanlıcılık senaryosunu ortaya koyan o. Osmanlı'yı ben mi parçaladım da onu yeniden ihya etmeye çalışıyorsunuz. O kadar güzeldi de neden parçaladınız.

Batı'nın İslam ve Atatürk karşıtlığının bir sonucu olarak önce Ilımlı İslam sahnelendi. Atatürk mirası engel olarak çıktı. Şimdi onu yok etmek gerektiğini anladılar. Bu iki büyük mukavemeti yok etmenin yolu, birbiriyle boğuşturmaktır. Şimdi bu stratejiyi uyguluyorlar"

dedi.
Gül, büyük falso ve gaf yapmıştır

Öztürk, Abdullah Gül'ün TBMM'de giymeyi reddettiği frakı, Elizabeth için giymesini de

"Burada da giymeseydi takdir ederdim. Frak giyip giymemek önemli değil. Ama Meclis'te giymeyip de burada giymesi büyük falso ve gaftır. Abdullah Gül'ün bu yaptığıyla dinci siyasetlerin zihniyet kodlarından biri daha ortaya çıkmıştır. Milleti bunlara bir şey yaptıramaz ama dışarıda işbirliği yaptıkları Batı odakları yaptırır"

sözleriyle değerlendirdi.
Kukla Devleti meşrulaştırma çabası
Kraliçe'nin ziyareti sırasında İngiliz Avam Kamarası'nda, Türkiye ile Kuzey Iraktaki Kukla Devlet ile görüşmeleri desteklemeyi amaçlayan ve sorunun diyalogla çözülmesini öngören bir önerge sunulduğunu hatırlatan Öztürk,

"Bu ziyaretin, de-facto olarak kurulmuş olan ve açıklanması beklenen Kuzey Irak'taki Kürt Devleti'nin Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti gözünde meşrulaştırılmasını hatta desteklenmesini isteyen bir mesajı olduğunu da gördük"

dedi.
Kur'an-ı Kerim dinledi

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, Bursa'da Yeşil Cami ve Yeşil Türbe'yi ziyaret etti.

Camiye girişinde ayakkabılarını çıkaran ve çoraplarının üzerine beyaz patikler giyen İngiltere Kraliçesi, başını da çizgili bir eşarpla örttü.

Kraliçe Elizabeth'in, camide Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'ın "Rahman" suresini okumaya başlamasından önce beyaz eldivenlerini giydiği görüldü.

Bu arada Bursa'da bazı gazeteler İngilizce ve Türkçe yayımlandı.

http://657liyiz.biz/showthread.php/kralice-37-yil-sonra-turkiyede-peki-neden-11354.html?p=13270
 

Vtnsvr

New member
Kraliyet ajanlarını onurlandırıp,madalya takmak için gelmiştir.Başka da bir amacı olamaz.
 

sergahcan

New member
sizi art niyetliler sizi. şimdi kocaman kraliçe gelmiş siz neler diyorsunuz. adı üstünde kraliçe. yani monarşik bir ünvan. bizdede seçilmiş krallık yönetimi yokmu. ee ne tantana ediyonuz. bizim krallar ablalarının eteğine sarılmaya gitmişler. ne var bunda. belki kraliçe müslüman olcak, olmazsa bizimkiler kilisye gider hıristiyan olur. ne var yani. dinler arası diyalog, dinler arası sömürü yapıyoz ne güzel. taş koymayın çok içerlerim,sizi gidi ergenekoncular sizi, AB-D efendimize sataşmayın. yaşasın mandacılık.( öküz sever milletiz vesselam)...saygılarımla..
 

HTML

Üst