Kongar sahtekarları yazdı

MilliEğiti

New member
Katılım
6 Nis 2010
Mesajlar
530
Reaction score
0
Puanları
0
Cumhuriyet gazetesi yazarı Emre Kongar, kişisel web sitesi kongar.org’da “Medyada Dönekliğin Sınırı Var, Sahtekârlığın Yok!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı:

“Tamam, yazarımız veya entel geçinenimiz dönek:
Darbecilikten gelmiş, günah çıkartmış, dönmüş...
Komünistlikten, sosyalistlikten, Sosyal Demokratlıktan, Moskovacılıktan, Çincilikten gelmiş, dönmüş...
Bunu da açıkça belirtmiş.
Artık nerede durduğu belli.
Ne söylediği, neler söyleyeceği belli.
Bunları tanıyoruz, biliyoruz...
Zaten kendilerini saklamıyorlar.
Şimdi özellikle referandum tartışmalarında yeni bir grup daha türedi:
Sahtekârlar!
Bunların ne olduğu belli değil...
Kimisinin geçmişten gelen bir kimliği var...
Kimisi ise bugün de bir partinin, bir örgütün üyesi...
Kimliğini partisinden, örgütünden alıyor.
Ama bir de bakıyorsunuz, AKP iktidarının "Sopa ve havuç" politikası bunları da etkilemiş:
Geçmişten gelen veya bugünkü kimlikleriyle uyuşmayan bir tavır sergiliyorlar.
AKP iktidarının sözde demokratlığına, özgürlükçülüğüne övgüler düzüp, referandumda "Evet" diyeceklerini anlatıyorlar.
Gerekçeleri de referandumun güya 12 Eylül Anayasası'na karşı olması.
Oysa hepsi, referanduma sunulan değişiklik önerilerinin, demokrasinin temeline dinamit koyan...
İktidarların gücünü demokratik mekanizmalarla sınırlayarak temel hak ve özgürlükleri koruyan yargıyı, iktidarın kontrolüne veren...
12 Eylül Anayasası'na rahmet okutacak antidemokratik hükümlerle dolu olduğunu görecek, anlayacak deneyim ve kapasitedeler.
İnsan bugünkü döneklere ve sahtekârlara bakınca, dünkü sol hareketlerin neden başarısız olduğunu, Türkiye'yi askeri darbelerin kıskacına sürükleyen hataları nasıl yapmış olduklarını daha iyi anlıyor.
Bilmeyenler için bir kez daha anlatalım:
Artık her türlü sol, Sosyalizm, Komünizm, Sosyal Demokrasi, günümüzde ancak ve ancak, Aydınlanma Devrimini yaşamış, demokrasisini geliştirmiş, bağımsız ve özgür toplumlarda gerçekleştirilebilir.
Bu nedenle 21. Yüzyıl Türkiye'sinde her türlü sol ve özgürlükçü hareketin temelinde, İstiklal Savaşı ve Atatürk Devrimleri yatar.
Yoksa her türlü sol ya da liberal demokratik hareket, daha gelişme halindeyken, feodal ağaların, tarikatların, oligarşinin, dış güçlerin, şoven milliyetçilerin veya radikal dincilerin baskısıyla boğulur!
Bu nedenle de demokrasinin korunması ve geliştirilmesi her türlü solcunun ilk görevidir!”

KONGAR SAHTEKARLARI YAZDI
 
Geri
Üst