Komprador değil Ulusal Sol

BağHan

Banned
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
116
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Bir TÜRK bin TÜRKİYELİYE Bedeldir!
ulusal_sol.jpg


Komprador değil
Ulusal Sol


Komprador solu, Türkiye’de solun bir çeşidi olarak ele almak büyük bir yanlış olur. Tersine komprador sola karşı mücadele emperyalizme karşı mücadelenin bir parçasıdır.

Sömürgeci Batı, her alanda kompradorlarını yaratırken karşısında Türk Solu’nu buldu. Sömürgeleşme süreci bugün sol kompradorlarını da yaratmış bulunuyor. Yayın dünyasında, fikir hayatında, televizyonlarda ve günlük gazetelerde bu sol komprador akımın temsilcileri köşe başlarını tutmuş durumda.

Sömürgeleşme süreci ilerledikçe komprador sol da Türk siyasetinde kendine daha geniş bir yer buluyor. Bu hamlenin tam karşısında ise Türk Solu geleneği bulunuyor. Bugünlerde komprador solun Türk siyasetindeki rolünü ve bu role karşılık ulusal solun durduğu noktayı belirlemek de acil bir ihtiyaç haline geliyor. İşte temel sorunlarda ulusal solun ve komprador solun görüşleri.

Komprador sol küreselleşmeyi
Türk Solu ulusallığı savunur


Komprador sol, küreselleşme sürecinin yanındadır. Küreselleşmenin engellenemez bir süreç olduğunu, solcuların bu “olgu”yu kabullenip bu süreç içinde kendilerine bir yer bulmalarını savunur. Küreselleşme, sınırları kaldırmış ve enternasyonalizmin temel dayanağını yaratmıştır. Bu da emperyalizmin artık ortadan kalkmasıdır.

Emperyalizm ortadan kalktığı için ulusallık ve antiemperyalist mücadelenin de modası geçmiştir. Emperyalizme karşı ulus-devleti savunmak ve antiemperyalist mücadele vermek dünyanın bütünleşmesinin önünde bir engel olduğundan gericiliktir, muhafazakarlıktır. Bu yüzden de milliyetçilik ve ulus-devlet, komprador solun baş düşmanıdır ve bunları zayıflatan her emperyalist saldırının tereddütsüz yanında yer alırlar.

Ulusal sol ise emperyalizmin doğasının değiştiği yönündeki her türlü görüşe karşı çıkar. Küreselleşme, emperyalizmin ezilen dünyaya karşı başlattığı kapsamlı savaşın adıdır. Bu emperyalist saldırı ulusu hedef alır. Bu yüzden ulusal sol emperyalist saldırıya karşı ulus devletin tüm direnme olanaklarını savunur. Ulusal sol ezilen ulusların emperyalizme karşı verdiği kurtuluş ve devrim mücadelesinin yanındadır.

Ezilen uluslar emperyalizme karşı bir ulus olarak mücadele ederler, bu nedenle ulusal sol milliyetçidir. Emperyalizmin dünyayı ezen ve ezilen uluslar olarak ikiye bölmesi Batı ile Doğunun işçi sınıfı arasındaki enternasyonalist dayanışmanın temellerini ortadan kaldırmıştır. Ulusal solun uluslararası dayanışmadan anladığı emperyalizme karşı mazlum milletler cephesinin kurulmasıdır. Komprador solun aksine ulusal sol için emperyalizme direnen hareketler ilecidir ve emperyalizmi güçlendirip ulusu zayıflatan hareketler gericidir.

Komprador sol sermayeyi ulusal sol emeği savunur

Komprador sol kapitalizmin nitelik değiştirmesiyle işçi sınıfının ve köylülerin önemini yitirdiğini hatta gerici bir sınıf haline geldiğini savunur. Komprador sol sınıf farklarının önemini yitirdiğini ve esas mücadelenin devletle sivil toplum arasında gerçekleştiğini savunur. Emekçileri ve köylüleri gerici sayan komprador sol rahatlıkla sermayeyle birleşir. Komprador sola göre sermaye Türkiye’de ilerici bir rol oynamakta ve Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlamaktadır. Özellikle TÜSİAD, komprador solun başlıca müttefikidir.

Ulusal sol için emperyalizme karşı mücadele esas olarak bir sınıf mücadelesidir. Emperyalizme, sermayeye ve kompradorlara karşı mücadelede ulusal sol, işçi sınıfı başta olmak üzere tüm emekçilere dayanır, işçi sınıfı ve köylülüğün gericileştiği yönündeki bütün emperyalist teorilere karşı çıkar. Ulusal sol için TÜSİAD ilerici bir rol oynamak şöyle dursun, Türkiye’de ulusun baş düşmanıdır, ulusal solun mücadelesi sermayeyi hedef alır.

Komprador sol piyasacıdır ulusal sol piyasaya karşıdır

Komprador sol piyasa sisteminin düzenlenerek sosyal adaletin sağlanmasını savunur. Kapitalizmin piyasayı demokrasinin temeli sayan propagandasını sahiplenir. Devletçilik ve kamu ekonomisinin bireysel özgürlükleri engellediğini savunarak karşısında yer alır.

Komprador sola göre krizlerin kaynağı bürokrasi, devletin hantallığı ve siyasetin ekonomiye fazlaca müdahale etmesidir. Komprador solun ekonomik programı Derviş’in programıyla uyumludur ve temel önerisi devletin küçültülmesidir.

Ulusal solun ekonomik programının başında serbest piyasadan kurtulmak vardır. Ulusal sol, özelleştirmenin karşısındadır ve kamusal alanın ekonomiye hakim olmasını savunur. Ulusal sol, piyasa sistemi içinde gerçekleşeceği düşünülen her tür sosyal adalet umudunun boş bir hayal olduğunu savunur. Ulusal sola göre krizin kaynağı piyasadır ve krizden tek çıkış yolu bir devrimle piyasadan kurtulmaktır. Bunun için emekçilerle sermayenin birlikte paylaşacağı bir dünya olamaz. Ulusal sol piyasa sistemi içindeki bu reform önerilerinin emekçilerin sermayenin peşine takılması anlamına geldiğini savunur ve şiddetle karşı çıkar.

Komprador sol reformcu ulusal sol devrimcidir

Komprador sol, toplumların devrimle değil evrimlerle ilerlediğini savunur. Tarih onlara göre düz bir çizgide ilerler ve bir sürekliliğe sahiptir. Esas olan toplumun kendiliğinden evriminin sağlanmasıdır. Devrimler ise bu kendiliğinden evrime müdahale ettiği için zararlıdır. Komprador sola göre ilericilerin yapması gereken topluma ve tarihe müdahale etmeyip kendilerini bu yapının iyileştirilmesiyle sınırlamaktır.

Ulusal sol ise uydu yapıyı yıkıp ortadan kaldırmadan hiçbir ilerlemenin mümkün olmadığını savunur. Devrimden vazgeçmek Türkiye’nin sömürgeleşmesine ve halkın sömürülmesine onay vermek olur ve bu kabul edilemez. Uydu yapı için her tür düzeltme önerisi bu yapıyı kuvvetlendirir. Onun için ulusal sol komprador siyasetin tamamen dışına çıkarak Kuvayı Milliye’yi örgütler.

Türk halkının tek kurtuluş yolu devrimdir ve devrim de örgütle olur. Komprador sol devrimi reddettiği gibi örgüt fikrini de reddeder ve bu düzen içinde bireysel kurtuluşu savunur. Komprador sola göre toplumun kurtuluşunun yolu bireyin özgürleşmesinden geçmektedir.

Ulusal sol, bunun bir burjuva aldatmacası olduğunu görür ve bireyci teorileri redderek halkın örgütlü mücadelesini savunur. Ulusal sol emperyalizmin sola dayattığı burjuva bireyciliğine karşı örgüt ve toplumsal kurtuluş fikrini savunur.

Komprador sol Atatürk düşmanı ulusal sol Atatürkçüdür

Türkiye’de komprador solun baş hedefi, emperyalizme karşı zafer kazanmış Kemalist devrim ve onun önderi olan Atatürk’tür. Komprador sola göre bugünkü baskıcı, tutucu yapının kaynağı Atatürk’tür. Atatürk, milliyetçiliği ve devletçiliği öne çıkararak Türkiye’nin kendiliğinden Batıya evrilen toplumsal yapısını bozmuştur.

Bu yüzden komprador sol Atatürk’ün mücadele ettiği ve daha sonra Atatürk’e karşı mücadele eden tüm batıcı komprador siyaset geleneğini sahiplenir. Osmanlı, Menderes ve Özal komprador sola göre Atatürk’ün karşısında sahiplenilecek gelenektir.

Ulusal sol için Türkiye’de antiemperyalist mücadelenin ve gerçek demokratikleşmenin kaynağı Kuvayı Milliye ve onun önderi Atatürk’tür. Ulusal sol, Kuvayı Milliye geleneğinin takipçisi olarak Atatürk’ün antiemperyalist mücadelesini bugün de sürdürür ve başarıya ulaşması için çabalar. Türk toplumunun Atatürk’ten kurtulması gerektiği fikrinin kaynağı emperyalist merkezlerdir ve komprador solun tavrıyla bu merkezlerin tavrı son derece uyumludur.

Ulusal sol, yaşanan tüm milliyetçi ve sosyalist devrimleri ve onların yarattığı yeni düzenleri emperyalizme karşı alternatif bir toplum kurma deneyimleri olarak selamlar. Hatalarından dersler çıkararak tümünü sahiplenir.

Komprador sol AB’ci ulusal sol Türkiyecidir

Komprador sol, AB’yi savunur. AB komprador sola göre yüzyılımızın rakipsiz uygarlık projesidir. AB’nin talepleri Türkiye’nin yararınadır çünkü daha ileri bir medeniyet ailesinden gelmektedir. Komprador sol AB’nin Türkiye’yi sömürgeleştirmeye yönelik girişimlerine karşı çıkmayı Sevr paranoyası olarak değerlendirir. Çünkü onlara göre Avrupa sömürgeci değildir ve Türkiye üzerindeki talepleri kendi ileri medeniyetini bizlere taşımakla sınırlıdır. Komprador solun AB’ye ilişkin görüşleri emperyalizmin 500 yıllık ‘geri ve barbar toplumlara medeniyet götürme’ propagandasıyla uyumludur.

Komprador sol, ilericilerin AB’ye karşı çıkmalarını değil, onu destekleyerek iyileştirmeleri gerektiğini savunur. Komprador sola göre Türkiye’de muhafazakar cepheyi birleştiren çizgi Avrupa karşıtlığıdır ve bunun karşısında ise Avrupa’nın çağdaş değerlerini savunan ilerici çizgi durur.

Ulusal sol, tüm emperyalist merkezlere olduğu gibi AB’ye karşı da mücadele eder. AB’nin Türkiye üzerindeki taleplerinin yeni Sevr planının bir parçası olduğunu savunur. Ulusal sola göre Batı medeniyeti ilericiliğin ve çağdaş değerlerin değil, sömürgeciliğin, çürümenin ve gericiliğin merkezidir. Bu yüzden ulusal sol AB’ye karşı mücadeleyi Sevr planına direnmeyle sınırlamaz, Batı medeniyetine karşı mücadele olarak derinleştirir.
ulusal_sol_kuvva.gif

Komprador sol Türk’ü aşağılar ulusal sol Türk’ü savunur

Batı medeniyetini yücelten komprador sol, Türk ulusunu aşağılar. Ezilen ulusları aşağılayarak mücadele güçlerini kırmak, emperyalist saldırının önemli bir parçasıdır ve komprador sol bu saldırıda önemli roller üstlenir. Komprador sol, Batılının bir ırk olarak üstünlüğünü savunurken, Türk ulusunu savunmaya yönelik her çabayı milliyetçi, ırkçı ve hatta faşist olmakla suçlar.

Ulusal sol emperyalizmin bu saldırısına karşı ulusun maneviyatını güçlendirmeyi öncelikli bir görev olarak saptar. Türk ulusunun emperyalizme karşı hiçbir aşağı yanı olmadığını savunarak emperyalizme karşı yarattığı mücadele örneklerini ve tüm potansiyellerini destekler. Bu potansiyelleri geliştirmek için çalışır.

Komprador sol Batı’dan demokrasi bekler ulusal sol Batıya karşı savaşır

Komprador sola göre Türk toplumu, demokratik dinamiklere sahip değildir. Bu yüzden demokrasiyi hayata geçirmenin yolu AB’yle bütünleşmek ve Batıdan gelecek demokrasiye kapıları açmaktır. Komprador sol, solcuların görevini bu demokratikleşme hamlesinin önündeki engellere karşı AB’yle beraber mücadele etmek olarak belirler. Komprador sola göre AB demokratikleşmesinin önündeki başlıca engeller, ulus-devletin dirençli kesimleri, başta ordu ve Kuvayı Milliye çizgisidir. Bu engelleri temizlemek için AB ve Mesut Yılmaz’ın çıkışlarını destekler. Komprador sol Tanzimat’tan köklerini alan Meşrutiyet’in sivil anayasa taleplerinin devamcısıdır. Uydu yapıya dokunmadan anayasal ve yasal düzenlemelerle demokrasinin gelişebileceğini savunur.

Ulusal sol uydu yapıya dokunmaksızın yapılacak her yasal düzenlemenin bu yapıyı meşrulaştırıp kuvvetlendirmekten başka bir işe yaramadığını savunur. Ulusal sola göre AB’nin demokratikleşme hamlesi de sömürgeleşme sürecine eşlik eden bir projedir ve sömürge yapının gerektirdiği hukuki ve siyasal düzenlemeleri içerir. Türkiye’de tarih boyunca her sömürgeleşme saldırısını bir demokratikleşme hamlesi izlemiştir, bugün yaşanan da bu geleneğin devamıdır. Ulusal sol AB’den gelecek bir demokrasi olamayacağını, Türkiye’de demokratikleşmenin tek kaynağının sömürgeleşmeye karşı mücadele olduğunu savunur.

Komprador sol bölücü ulusal sol Misak-ı Millicidir

Komprador sol AB’nin demokratikleşme paketinin temel maddelerini oluşturan azınlık hakları ve PKK’nın siyasallaşması taleplerinde de ön safta roller üstlenir. Dünya çapında ezen-ezilen ulus ayrımını reddeden komprador sol bu terimleri Türkiye’de Türk ve Kürtler arasındaki ilişki için kullanır. Onlara göre Türk ezen ulustur, Kürt de ezilen ulus. Bu yüzden komprador sol Türkiye’ye karşı Batıyla birlikte Kürt ayrılıkçılığını savunur. Ermeni dayatmalarının ve PKK’nın siyasallaşması taleplerinin ulusu böleceğini söyleyenler komprador solculara göre Sevr paranoyasına kapılmaktadır. Emperyalizme karşı direnen ulusların yaşadığı bölünmelerin tümünü destekler; azınlık haklarını korumak ve insan hakları ihlallerini sona erdirmek bahanesiyle bu uluslara yönelen tüm emperyalist müdahaleleri savunur, dahası müdahale çağrısı yapar.

Ulusal sol dünyadaki temel bölünmenin ezen uluslar ile ezilen uluslar arasında olduğunu ve ezilen uluslar içindeki her bölünmenin ezen uluslara hizmet ettiğini savunur. Bu amaçla emperyalizmin azınlık yaratma politikasına cepheden karşı çıkar. Türkiye’de PKK’yı ve her türden ayrılıkçılığı meşrulaştıracak tüm girişimlerin karşısında durduğu gibi sol içinde de bu çizgiye taviz veren anlayışlarla mücadele eder. Ulusal sol emperyalizmin birbirine düşürmeye çalıştığı ezilen ulusları güçlendirmeyi ve birleştirmeyi amaçlar. Misak-ı Milli’den taviz vermez.

Komprador sol emperyalizmden barış dilenir ulusal sol emperyalizmle savaşır

Komprador sol bir yandan emperyalist savaşların yöneldiği bütün amaçların yanında yer alıp, bunların propagandasını yaparken bir yandan da sürekli bir barış talebiyle ortaya çıkar. Bu barış talebinin esas işlevi emperyalist savaşlara karşı çıkmak değil, ezilenleri emperyalistlerle savaşmayı bırakıp barış yapmaya ikna etmektir.

Bu yüzden komprador sol ezilen uluslarla emperyalizmi aynı kefeye koyarak ikisinden de barış talep eder. Ulusal kurtuluş savaşı veren Filistin’de barış istemesi, Irak ve Afganistan’da ezilen Afgan ve Irak halklarının yanında yer almaması da bundandır.

Ulusal sol emperyalizmle barış olamayacağını savunur ve emperyalizme karşı savaş çağrısı yapar. Tüm savaşlarda açıkça ezilen ulusların yanında yer alır. Bu savaştan zarar gören emperyalistlere üzülmek ve ezilen ulusların mücadelesini kınamak ulusal sol için kabul edilemez.

Komprador sol gericiliği ulusal sol laikliği savunur

Komprador sol, gericilik Türk halkına zarar verdiği zamanlarda militan bir gericilik savunucusudur. Türkiye’yi Ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyen RP iktidara geldiğinde komprador sol için bir gericiliğe karşı mücadele gündemi yoktur. Tersine ona karşı mücadele eden güçlere karşı çıkarlar. Bu çizgide komprador sol 28 Şubat’a karşı gericilerle cephe oluşturur, RP kapatılırken gericilerle beraber mahkemelere koşar.

11 Eylül sonrası gericilik emperyalizme zarar vermeye başladığında ise taraf tutmamayı ve gericiliği ortadan kaldırmak gerektiğini savunur. Gericiler Türkiye’yi tehdit ederken sesini çıkarmayıp bunun yapay gündem olduğunu savunanlar ABD Afganistan’ı bombalarken Taliban’ı, İsrail Filistin’i işgali ederken HAMAS’ı düşman ilan eder.

Ulusal sol her koşulda gericiliğe karşı mücadele eder ama gericiliğin merkezinin emperyalizm olduğunu unutmaz. Emperyalizmle kolkola girerek gericiliğe karşı mücadele verilemeyeceğini, bunun ancak emperyalizmi güçlendirmeye ve meşrulaştırmaya yarayacağını bilir. Bu nedenle gericiliğin ortadan kaldırılmasının ancak tutarlı bir antiemperyalist mücadeleyle mümkün olduğunu savunur.

Ulusal sol gerek ülkemizde gerek dünyada laik rejimlerin kurulmasını savunur ve bu doğrultuda laiklik mücadelesi verir. Ancak laiklikten anlaşılan Batılı Hıristiyan değerlerin sahiplenilmesi değil, ulusal değerlerin laikleştirilmesidir.

Komprador solun misyonu ve komprador sola karşı mücadele

Komprador siyasete karşı Kuvayı Milliye’yi örgütlemek Türk Solu geleneğinin özetidir ve iki temel üzerinde yükselir: ulusal bilinç ve sınıfsal bilinç.

Komprador solun yerine getirdiği esas görev ulusal ve sınıfsal bilinci zayıflatmaktır ve bunu yaparken de gayet bilinçlidir. Çünkü adı üstünde kompradorun sömürgeciden bağımsız yaşama olanağı olamaz ve emperyalizmin yenilmesi onun da ölümü anlamına gelir. Bu nedenle komprador solu, Türkiye’de solun bir çeşidi olarak ele almak büyük bir yanlış olur. Tersine komprador sola karşı mücadele emperyalizme karşı mücadelenin bir parçasıdır.

Türkiye’de sömürgeleştirme süreci ilerledikçe komprador solun da etkinliğini genişletme çabasını artmıştır. Sadece Türkiye’ye değil ezilen dünyaya yönelen her saldırıda, bizim üzerimizde oynanan her oyunda komprador sol safını net biçimde belirlemiş ve emperyalizmin yanında yer almıştır.

TÜRKSOLU ulusal sol geleneğini yeniden canlandıracak ve komprador sola karşı mücadele edecektir. Türk halkına sol olarak sunulan bu komprador çizginin sol olmadığı artık anlaşılmalıdır. Bu konudaki bilinçlenme ulusal sol çizginin de netleşmesi ve halkla birleşmesi için acil bir ihtiyaçtır.
http://www.turksolu.org/ulusal_sol.htm
 
ulusal sol değil bunun adı düpedüz faşizm.

ulusal sol kavramını literatüre sokan NAZİ partisidir.

NAZİ : nasyonal sosyalit parti

yani ulusalcı sosyalist

nasıl oluyorsa onuda anlamadım

türkiyede onun izinden giden 2 parti var biri işçi partisi biride dsp

ulusal sol kavramı solun doğasına aykırı bir kavramdır.
çünkü içinde sınırlar ve ulus kavramını barındırır.

sol kavramı ise sınırsız bir dünyadan bahseder.
ve ulus kavramı önemli değildir.
çünkü ezilen toplumların uluslarından değil sınıflarından bahsetmek gerekir.


bu yazıyla türksolu dergisi kendisinin solcu değil faşist olduğunu yine göstermiştir.
 
Siteyi açıp araştırın...

Her sosyalist gibi evrimi savunurlar...

ıraklı suikastçi jabayı videolarla tanıtırken,ladini pek umursamazlar...

Her kürdü potansiyel pkk lı olaral algılarlar...

Sosyalizimde etnisite yoktur bunlarda vardır...

Nasyonel sosyalist tespiti yerinde ama eksiktir,çünkü atatürk ü hitlerle hiç yan yana koymazlar ne hikmetse nasyonel sosyalizm deyince duygu pınarları canlanır,ama hitler deyince hafiften içlenirler...

Türk solu devrimci işçi sınıfını destekler,ama ülkücü işçi sınıfınıda destekler...Ülkücü sendikalarla devrimci sendikalar her mitingde birbirlerine girerler ama bunları görmezden gelirler..

Ulusal -sol adı altında uydurulmuş bu sistem yapay ve ekonomik tabanı hafif liberalizmden otlanmış bir "generation next of kapitososyalism"dir desek pekde yanlış demiş olmayız heralde...

Tabi köküne kadar faşist,sapına kadar tanrısızdırlar...Ne milliyetçiler destekler nede devrimcilerden tam anlamıyla yağdanlanabilirler...

Sınırlı sayılarıyla,suni bir alternatifdirler...

Yutar mı memleketim insanı???Bilmem ama neyi yutmamış ki bunu yutmasın...
 
1)Kapitalizme alternatif olacaz diye filin karşısına karınca misali çıkmaktan vazgeçinki tavsiyem olsun...

2)Türkiyede ki siyasiler bu kadar çalkantı ve kutuplaşmaya sebeb olmasın ki çözüm için kollekif zeka öne çıksın...

3)İdealistler artık devirlerinin çoktan geçtiğini anlasında artık yüzyılın gereklerini yerine getirmek için kolları sıvayalım...

4)Tarım toplumundan yeni yeni çıkmaya başlamış türkiyede sanayi toplumu olma yolundayken dünyanın bilgi çağına geçtiğini ve türkiyenin arka sıralarda kalmaması için realist olması gerektiğini kavrayın ki çözüm olsun...

5)Amerikaya düşman olunuz bu iyi birşeydir...Ama bu topraklarda onu hesaba katmamak mı??? 21. yy ın alternatif intiharıdır...

6)Sol ayakları çekerek ülkeye getireceğenizi sandığınız sosyalizm sizi an be an faşizme götürmekte uyarmakta çözüm için bir başlangıçtır...

Ve unutmayın dünyada tek bir ideoloji yoktur ki birey bazlı yükseltildiğinde sonu faşizm olmasın...
bakınız mussolini,hitler,franko,tito,lenin(hepside farklı çaplarda faşistdirler ve insanlarının üzerlerine çöreklenerek onların geleceklerini sömürmüşlerdir).... önce bunları görün sonra çıkıp tartışalım sizinle bu memlekette ne eksik,ne fazla diye...
 
Ne diyeceğinizi şaşırmayın yapay bir görüşmü yoksa nazilerin varlık nedenimiydi? zerkli teşekkür ettiğine göre kafası bayağı karışmış olmalı :)

YEMİŞİM SAĞINI SOLUNU :)

ÜLKE ELDEN GİDİYOR

TOPRAKLARIMIZ SATILIYOR

KARDEŞLERİMİZ SATILIYOR

Eleştirirken bari çözüm önerilerinizdende bahsedinde altta kalanın canı çıksın durumu olmasın.




yok benim kafam karışık falan değil.

ben ulusal sola herzama karşı oldum ve olmaya devam edeceğim

herzaman diyorum ulusal sol faşizmin ta kendisidir diye


yıllardır kahrolsun faşizm dedik yine diyeceğiz



kendilerini sol gibi gösteren aslında ne üdüğü belirsiz kişilere tamah etmeyin dedik
yine diyeceğiz



benim kafam net merak etme
 
Ne diyeceğinizi şaşırmayın yapay bir görüşmü yoksa nazilerin varlık nedenimiydi? zerkli teşekkür ettiğine göre kafası bayağı karışmış olmalı :)

YEMİŞİM SAĞINI SOLUNU :)

ÜLKE ELDEN GİDİYOR

TOPRAKLARIMIZ SATILIYOR

KARDEŞLERİMİZ SATILIYOR

Eleştirirken bari çözüm önerilerinizdende bahsedinde altta kalanın canı çıksın durumu olmasın.

Önce sen konuş bakalım ne yapılabilir...Kafası karışık dediğin kişi tasvip etmesemde sabit duruşlu bir muhalefet.En azından rasyonel...Sorunlarını hep sırıtarak mı çözümlersin??
 
yok benim kafam karışık falan değil.

ben ulusal sola herzama karşı oldum ve olmaya devam edeceğim
herzaman diyorum ulusal sol faşizmin ta kendisidir diye

yıllardır kahrolsun faşizm dedik yine diyeceğiz

kendilerini sol gibi gösteren aslında ne üdüğü belirsiz kişilere tamah etmeyin dedik
yine diyeceğiz

benim kafam net merak etme

Ulusal sola karşıymış heee kardeş kurtuluş savaşını yapanlar ulusumuz değil dünya halklarıydı sende haklısın ne diyelim kahrolsun kahpe devran.

Dünya milletlerini kapsayan küresel bir ideolojiden bahsederek ulusumuza karşı FAŞİSTLİK yapıyorsun sonrada kahrolsun faşizm diyorsun bu ne lahana turşusu bu ne perhiz bune antifiriz.

Kardeş Sen Ulusundaki Barışı sağla sonra Dünya barışını düşün ,senin evin yanıyor başkasının evini söndürmeye gidiyorsun, insanlarımız kurtlar vadisi kahramanlarını örnek alıyor doğrudur ama sende don kişotluk yapıyorsun.

Ne idiğü belirsiz kimselerin peşinden koşmamak lazım tabiki ,Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK varken başka önder aramak doğru değildir.

stalin,lenin,che,mao,maho,mohikan gibi liderleri kendimize önder olarak seçmek büyük hezeyan büyük hayalperestliktir.Türk Ulusunun ÖNDERİ bellidir.
 
Ulusal sola karşıymış heee kardeş kurtuluş savaşını yapanlar ulusumuz değil dünya halklarıydı sende haklısın ne diyelim kahrolsun kahpe devran.

Dünya milletlerini kapsayan küresel bir ideolojiden bahsederek ulusumuza karşı FAŞİSTLİK yapıyorsun sonrada kahrolsun faşizm diyorsun bu ne lahana turşusu bu ne perhiz bune antifiriz.

Kardeş Sen Ulusundaki Barışı sağla sonra Dünya barışını düşün ,senin evin yanıyor başkasının evini söndürmeye gidiyorsun, insanlarımız kurtlar vadisi kahramanlarını örnek alıyor doğrudur ama sende don kişotluk yapıyorsun.

Ne idiğü belirsiz kimselerin peşinden koşmamak lazım tabiki ,Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK varken başka önder aramak doğru değildir.

stalin,lenin,che,mao,maho,mohikan gibi liderleri kendimize önder olarak seçmek büyük hezeyan büyük hayalperestliktir.Türk Ulusunun ÖNDERİ bellidir.





sen önce ulusal ve ulusal sol arasındaki farkı öğren ondan sonra ne diyeceksen de.

ben türk ulusuna karşıyım gibi bir ifademi kullandım.
yok sa kurtuluş savaşını ulusal solcular kazandı gibi bir ifademi kullandım
ne alaksı var kurtuluş savaşıyla ulusal solculuğun.

kurtuluş savaşı 1919 da başlıyor. anadolu halkı namusunu vatanını yurdunu savunmak için top tüfek balta çapayla düşamana saldırıyor.
ulusal sol kavramı 1030 larda çıkıyor. sol-sosyalist kavramlarıyla 2. dünya savşının başlamasına neden olup 200 milyon insanın ölümünden birinci derecede sorumlu oluyor.

şimdi bu ikisi arasında ne gibi bir benzerlik var da sen ulusal sol la kurutluş savaşını yan yana koydun?



bir de benim FAŞİSTLİK yaptığımı söyleyip beni güldürüyorsun. söyle bakalım faşistliğimi nerden çıkardın?

söylede bende bileyim nasıl bir faşistmişim?




sen önce bi ne dediğini kendine bi izah et sonra bana da izah edersin belki.


ama böyle kelime oyunalrı yapmaya kalakarak hiç biyere varamassın.

kelime oyunu yapmaya harcayacağın zamanı iki satır eli yüzü düzgün kitap okumaya harcayabilirsin.
 
ben türk ulusuna karşıyım gibi bir ifademi kullandım.

Nasıl hitap edeceğimi düşünüyorum Sana görüşlerinden dolayı EVRENSEL/EVRİMSEL insan desem kızarmısın?
Ey Evrensel insan madem Türk Ulusuna karşı değilsen o zaman neden Türk Ulusunun SOL siyasetine karşısın neden Türk Solunu kabullenemeyerek FAŞİSTLİK YAPIYORSUN.

ne alaksı var kurtuluş savaşıyla ulusal solculuğun.

alakası şu evrensel insan ''HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR!''

ulusal sol kavramı 1030 larda çıkıyor. sol-sosyalist kavramlarıyla 2. dünya savşının başlamasına neden olup 200 milyon insanın ölümünden birinci derecede sorumlu oluyor.

Bahhh bahhh bahhh hadi ispatla o zaman karavanadan sallamak çok kolay. demek Ulusal Sol kavramı 1030 da çıkmış haaaa abovvvv yahu dincilerin iftiraların iyice bıktık en azından sizinde ayaklarınız yere bassın fazla uçmayın yahu.

bir de benim FAŞİSTLİK yaptığımı söyleyip beni güldürüyorsun. söyle bakalım faşistliğimi nerden çıkardın?söylede bende bileyim nasıl bir faşistmişim?

Evrensel insan , önceki satırlarda nasıl FAŞİSTLİK yaptığını izah ettim, artık kabul edin saygı duyun Empati kurmak varken karşı olmanın ne lüzumu var.Türkleri ULUS Olarak görmek işinize gelmiyormuda ULUSAL SOL a karşısınız?


kelime oyunu yapmaya harcayacağın zamanı iki satır eli yüzü düzgün kitap okumaya harcayabilirsin.

Hayatın boyunca okuduğun kitapların çoğunu Ortaokul yıllarımda okumuşumdur desem abartmış olmayacağımı düşünecek kadar özgüvenim var. marx engel manyaklarını ve savundukları diyalektik felsefelerinide iyi bilirim ,kelime oyunları faydalıdır belki zihin egzersizi yaparsında daha sağlıklı düşünür ayakları yere basan sağlam yorumlar yapmana neden olabilir.Karavana sallayarak amaca ulaşılmaz hedef vurulmaz.
 
Nasıl hitap edeceğimi düşünüyorum Sana görüşlerinden dolayı EVRENSEL/EVRİMSEL insan desem kızarmısın?
Ey Evrensel insan madem Türk Ulusuna karşı değilsen o zaman neden Türk Ulusunun SOL siyasetine karşısın neden Türk Solunu kabullenemeyerek FAŞİSTLİK YAPIYORSUN.



alakası şu evrensel insan ''HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR!''



Bahhh bahhh bahhh hadi ispatla o zaman karavanadan sallamak çok kolay. demek Ulusal Sol kavramı 1030 da çıkmış haaaa abovvvv yahu dincilerin iftiraların iyice bıktık en azından sizinde ayaklarınız yere bassın fazla uçmayın yahu.



Evrensel insan , önceki satırlarda nasıl FAŞİSTLİK yaptığını izah ettim, artık kabul edin saygı duyun Empati kurmak varken karşı olmanın ne lüzumu var.Türkleri ULUS Olarak görmek işinize gelmiyormuda ULUSAL SOL a karşısınız?




Hayatın boyunca okuduğun kitapların çoğunu Ortaokul yıllarımda okumuşumdur desem abartmış olmayacağımı düşünecek kadar özgüvenim var. marx engel manyaklarını ve savundukları diyalektik felsefelerinide iyi bilirim ,kelime oyunları faydalıdır belki zihin egzersizi yaparsında daha sağlıklı düşünür ayakları yere basan sağlam yorumlar yapmana neden olabilir.Karavana sallayarak amaca ulaşılmaz hedef vurulmaz.





yazık sana



1030 yazmışım yanlışlıkla
aslında 1930 olacaktı. ama o kadar hiddetle okumuşsun ki ikinci dünya savaşından bahsettiğimi bile anlamamışsın. 1030 lara takılıp kalmışsın.


ben evrim geçirmiş bir evrensel insanım doğru. ama evir geçirmemiş lokal insandan çok daha iyidir bu emin ol.

bir fikre-düşünceye karşı olmak faşistlik değlidir.

kendi düşüncenden başka düşüncenin yeşermesine izin vermemek faşizmdir.

atasözümüz var bunula ilgili
en iyi o açıklar faşizmi

yılanın başını küçükken ezeceksin


umarım anlamışsındır faşizmin ne demek olduğunu.

madem diyalektiği falan biliyosun fikirlere tez-antitez sistemiyle yaklaşmayıda biliyorsundur o zaman. olayı birde bu yönden düşün. bir şey varsa onun akrşıtıda olmak zorundadır. herşey karşıtıyla birlikte vardır.

uzakdoğuda buna ying-yang deniyor.

sen söyleyecek laf bulamadğın zaman işi kendi kafandan bişeyler uydurmaya deönüştürüyorsun.

ben senin deyiminle türkleri ulus oalrak görmüyormuşum.
nerenden uydurdun çok merak ettim. çünkü bu uydurma beyinden çıkmaz.
ben türkleri bir ulus olarak kabul edeyim ve ya etmeyeyim. ne değişir. türkler türklüğünden birşeymi kaybeder. ve ya ben bir şey mi kazanırım. bu ülkede yıllarca kürtlerin yokluğundan bahsedildi. ne değişti? ben uluslara karşı değilim. sadece bunun fanatikliğne karşıyım. ben türk ulusundan bir vatandaşım. ve türk olmam bana diğer uluslar karşısında hiç bir üstünlük sağlamıyor. ben ne kadar insansam ugandalıda o kadar insandır, aborjinlerde o kadar insandır, eskimolarda o kadar insandır. kısaca " türkler dünyaya onun hakimi olmak için gelmediler" bence. bence bu dünyaya herkes gibi insanca yaşamaya geldik. ve biyolojik bir tesadüf eseri olarak ben türk doğdum bir diğeri kürt doğdu bir diğeri laz bir diğeri çerkez bir diğeri süryani vs.vs.vs.


hakmiyet kayıtsız şartsız milletindir sözünden sen hakimiyet türk ulusundur lafınımı anlıyorsun? öyle anlıyorsan eğer anlağında bir problem vardır demek. çünkü o laf demokrasiyi anlatır.

demos yani halk
kraita yani iktidar
yunancadan tüm dillere geçmiş bir kelime

umarım anlağın biraz genişlemiştir.


kelime oyunları tabiki beynin çalışmasını sağlar. mesela scrable diye bir kelme oyunu var onu tavsiye ederim sana. ama senin yaptığın gibi ortaokul çağlarında yapılan kelime oyunalrı beyin gelişimi için bence gerekli falan değildir.
 
ulusal sol değil bunun adı düpedüz faşizm.

ulusal sol kavramını literatüre sokan NAZİ partisidir.

NAZİ : nasyonal sosyalit parti

yani ulusalcı sosyalist

nasıl oluyorsa onuda anlamadım

türkiyede onun izinden giden 2 parti var biri işçi partisi biride dsp

ulusal sol kavramı solun doğasına aykırı bir kavramdır.
çünkü içinde sınırlar ve ulus kavramını barındırır.

sol kavramı ise sınırsız bir dünyadan bahseder.
ve ulus kavramı önemli değildir.
çünkü ezilen toplumların uluslarından değil sınıflarından bahsetmek gerekir.


bu yazıyla türksolu dergisi kendisinin solcu değil faşist olduğunu yine göstermiştir.


Fransız ihtilaline bihaber Fransız kaldığın için Ulusal Solu hitlerin faşistliğiyle karıştırıyorsun.

Her şeyin bir sınırı vardır olmalıdırda kimse kimsenin tarlasını işgal etmemeli kimse kimsenin haklarına tecavüz etmemeli.

Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu?hiç 1.ci sınıfa gidenle 5. sınıfa giden bir olurmu sınıflar elde edilmiş bir hakkın tezahürüdür ,Dünya üzerindede çeşitli topluluklar çeşitli uluslar vardır, Ulusları Toplulukları diğerlerinden yücelten ve aşşağı düşüren farklılıklar vardır bu farklılıkların en belli başlı olanları ahlak,kültür,inanç gibi olgulardır.Sen Türk Ulusunu sırf insan olduğu için araplarla yamyamlarla aborjinlerle aynı göremezsin ,Sınıf farklılığı ve ayrıcalıkları son derece doğaldır BİR TÜRK DÜNYAYA BEDEL OLMALIDIR Bir Türk Dünyaya Örnek İnsan Olmalıdır ,onun için medeniyetin ilimin ahlakın ve adaletin gerisinde kalmamalıdır.

Sana Türkiyeden bir parti ismi vereceğim adı AKP açılımı ise Adalet ve Kalkınma partisi senin gibi bir zat 100 yıl sonra diyecekki Adalet ve Kalkınma kavramlarını demokrasi literatürüne sokan AKP dir. Sana tavsiyem Ulusal Sol kavramını nerden nasıl çıktığını hangi olayların yansıması olduğunu iyice araştır sonra böyle Fransız kalma.
Fransız İhtilalinide Araştırmayı unutma belki araştırmış olabilirsin ancak idrak edememiş olduğun için Ulusal Solu Nazizim ile karıştırıyorsun.
 
turk solu dergisi solculuk adı altında ırkcılık gibi seyler yapan dandik kolpa solcu bir dergidir deniz gezmis posteri verir ama dusuncelerini sozlerini yazmaz , yazamaz ciddiye almayın sinir hastası yapar
 
tabi canım biliriz ulusal solu..Kynağınını werdiğinin sitenin başında bile deniz gezmiş war..
 
turk solu dergisi solculuk adı altında ırkcılık gibi seyler yapan dandik kolpa solcu bir dergidir deniz gezmis posteri verir ama dusuncelerini sozlerini yazmaz , yazamaz ciddiye almayın sinir hastası yapar



tabi canım biliriz ulusal solu..Kynağınını werdiğinin sitenin başında bile deniz gezmiş war..

Tokdur efendi teşhisi yapmış kendinede hakiki asistan bulmuş yaa gidin parka kumda felan oynayın :D

Kaynak hakkında ileri geri laf ediyorsunuz şimdilik mesajlarınızdan şikayetçi olmayacağım, konuyu okuyupta yorumuz varsa buyrun aykırı bulduğunuz bir fikir varsa buyrun, kaynak hakkındaki düşüncelerinizi kendinize saklayın.
 
«— Yaşasın, Türk Halkının bağımsızlığı!. Yaşasın, Marksizmin ve Leninizmin Yüce İdeolojisi!. Yaşasın, Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, kahrolsun emperyalizm!..»

DENİZ GEZMİŞ
burdaki bagımsızlık birbirine karsı degil emperyalizmedir baska yerlere cekmeyin ama turksolu isimli dergi bunları yayınlamaz bir kısım Atatürkçüler gibi işine geldigini yazar ve sol asla ulusal olamaz sol herkes icindir

ve bunlar Deniz Gezmişin idamdan ocnedi son sozleridir...............
 
Fransız ihtilaline bihaber Fransız kaldığın için Ulusal Solu hitlerin faşistliğiyle karıştırıyorsun.

Her şeyin bir sınırı vardır olmalıdırda kimse kimsenin tarlasını işgal etmemeli kimse kimsenin haklarına tecavüz etmemeli.

Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu?hiç 1.ci sınıfa gidenle 5. sınıfa giden bir olurmu sınıflar elde edilmiş bir hakkın tezahürüdür ,Dünya üzerindede çeşitli topluluklar çeşitli uluslar vardır, Ulusları Toplulukları diğerlerinden yücelten ve aşşağı düşüren farklılıklar vardır bu farklılıkların en belli başlı olanları ahlak,kültür,inanç gibi olgulardır.Sen Türk Ulusunu sırf insan olduğu için araplarla yamyamlarla aborjinlerle aynı göremezsin ,Sınıf farklılığı ve ayrıcalıkları son derece doğaldır BİR TÜRK DÜNYAYA BEDEL OLMALIDIR Bir Türk Dünyaya Örnek İnsan Olmalıdır ,onun için medeniyetin ilimin ahlakın ve adaletin gerisinde kalmamalıdır.

Sana Türkiyeden bir parti ismi vereceğim adı AKP açılımı ise Adalet ve Kalkınma partisi senin gibi bir zat 100 yıl sonra diyecekki Adalet ve Kalkınma kavramlarını demokrasi literatürüne sokan AKP dir. Sana tavsiyem Ulusal Sol kavramını nerden nasıl çıktığını hangi olayların yansıması olduğunu iyice araştır sonra böyle Fransız kalma.
Fransız İhtilalinide Araştırmayı unutma belki araştırmış olabilirsin ancak idrak edememiş olduğun için Ulusal Solu Nazizim ile karıştırıyorsun.






bu adolf hitler ve nazi partisi

bahsedilen nasyonalizm ulusalcılık olarak türkçeye çevrilebilir.


Adolf Hitler (d. 20 Nisan 1889, Braunau am Inn, Yukarı Avusturya - ö. 30 Nisan 1945, Berlin, Almanya), 1933 itibari ile Almanya'nın başbakanı ve 1934'den ölümüne kadar Almanya'nın Führer[1] iydi. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP)'nin kurucusu ve başkanıydı.

Hitler, Almanya'da I. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan Büyük Buhran'dan güç kazandı. Propaganda ve karizmatik bir dille, alt ve orta tabakanın ekonomik istemlerine ümit veriyordu; bunun yanında da belli bir seviyede nasyonalizm, anti-semitizm ve anti-komünizm de sunuyordu. Ekonominin tekrar kurulması, yeniden silahlandırılmış bir ordu ve totaliter ve faşist bir rejimle; Hitler saldırgan bir dış politika izleyerek Alman "yaşam alanı"nı (Lebensraum) genişletmek amacıyla Polonya'ya saldırdı. Yıldırım savaşı (Blitzkrieg) taktikleri ile Mihver Devletleri ittifakı ile birlikte Avrupa ve Asya'nın büyük bölümünü istila etti.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Adolf_Hitler





bu da bahsettiğin fransız devrimi



Fransız Devrimi veya Fransız İhtilali (1789-1799), Fransa'daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ve Roma Katolik Kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır. Avrupa ve Batı dünyası tarihinde bir dönüm noktasıdır.
.
.
.
.
.
.
Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi

Ana madde: İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi

28 Ağustos 1789'da Fransız Devriminden sonra, Fransız Ulusal Meclisi tarafından, Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi kabul ve beyan olundu.

Bildirge; insanların eşit doğduğunu ve eşit yaşamaları gerektiğini, insanların zulme karşı direnme hakkı olduğunu, her türlü egemenliğin esasının millete dayalı olduğunu ve mutlak egemenliğin bir kişi ya da grubun elinde bulunamayacağını, devleti idare edenlerin esas olarak millete karşı sorumlu olduğunu, hiç kimsenin dini ve sosyal inançları yüzünden kınanamayacağını ortaya koyuyordu..


http://tr.wikipedia.org/wiki/Fransız_Devrimi







bu ikisi birbirinden farklı şeyler

farkları ise nazilerin ulusalcı yani faşist fransız devrimcilerinin ise yenilikçi yani devrimci olmasıdır



türkler veya almanlar kan grupları ve ya dna ları yüzünden kimseden üstün ve ya aşşağıda değildir.

işte faşizm tam burda başlıyor.

çünkü siz bir ulusu başka bir ulustan üstün görüyorsunuz. öyle birşey yok. bu dediğiniz şey tam anlamıyla faşizmdir.

yani hitlerin almanları bütün ırkların üstünde bir ırk görmesiyle senin bir aborjinden üstün olduğunu söylemen arasında hiç bir fark yok.



yani senle hitler arsında ulus babında hiç bir fark yok.


anlatabildimmi?


bundan dolayıdır ben ulusal solculara faşist diyorum.


ve bu fikrimi de sen ve senin gibi ulusal solcular perçinliyor.


katkılarından ötürü teşekküer ederim.
 
Ulusal Sol Kavramını hitlere yamamak için elinizden geleni ardınıza koymayın GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

İstediniz kadar çamur atın gerçekleri saklayamazsınız ,deniz gezmişten bahsediyorsunuz utanmadan deniz gezmişin Milliyetçiliğini ATATÜRKÇÜLÜĞÜNÜ görmezden geliyorsunuz.
 
1)....lenin(hepside farklı çaplarda faşistdirler ve insanlarının üzerlerine çöreklenerek onların geleceklerini sömürmüşlerdir).... önce bunları görün sonra çıkıp tartışalım sizinle bu memlekette ne eksik,ne fazla diye...

bu kısımı yazının başına koysaydın keşke, gerisini boşuna okumuş olmazdım:vur
 
Ulusal Sol Kavramını hitlere yamamak için elinizden geleni ardınıza koymayın GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

İstediniz kadar çamur atın gerçekleri saklayamazsınız ,deniz gezmişten bahsediyorsunuz utanmadan deniz gezmişin Milliyetçiliğini ATATÜRKÇÜLÜĞÜNÜ görmezden geliyorsunuz.






deniz gezmiş ve milliyetçilik mi?

sen kendinde misin?

deniz gezmiş ve anti-emperyalizm
deniz gezmiş ve anti-amerikancılık
deniz gezmiş ve anti-faşizm
deniz gezmiş ve tam bağımsızlık
deniz gezmiş ve halkarın kardeşliği vs. vs. vs. desen anlarım ama
deniz gezmiş ve milliyetçilik pek uymamış.

al sana deniz gezmişin idam hükmü verilen mahkemede yaptığı savunması
bak bakalım kaç kere türk "millet"inden söz etmiş.





"Denizlerin THKO Davası Savunması'ndan:
Türkiye'nin bağımsızlığından
başka bir şey istemedim.
Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz.
Ve ben 24 yaşındayken kendimi
Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.

Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik.

Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir.

1950 tarihinde Amerikan emperyalizmi iktidara geldi. Demokrat iktidar 27 Mayıs 1960'da tarihe gömüldü. Demokrat Parti gitti, bunun gitmesiyle tellaklar değişmedi. 27 Mayıs'ı kastetmiyorum, bundan sonrasını kastediyorum. Hamam aynı fakat bu defa da tellaklar değişti. Amerika bu dönemde imdada yetişip İnönü'yü düşürdü, Demirel'i iktidara getirdi.

Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz

Öğrenci hareketlerine gelince, Türkiye'de öğrenci olayları 50-60 senedir eksik olmamıştır. Sultan Hamit'in Tıbbiye talebelerini Sarayburnu'ndan denize attığı tarihten itibaren öğrenci hareketleri Türkiye'de devam edegelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşizme hayır diyen gençler ilerici gençlerdi. Ve 28 Nisan 1960 tarihinde özgürlük savaşı veren gençlerdir. Amerikan emperyalizmi tarafından İnönü hükümetten düşürüldüğünde protesto gösterisi yapan gençler ilerici gençlerdir. Anayasa'ya Bağlılık Mitingi'ni de bizler yaptık. O günün mitinginde iktidarın kiralık adamlarından ve polisinden dayak yiyen de gene bizlerdik.

1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi. İşgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi. Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu'na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü. İktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı. 20'ye yakın devrimci öldürüldü. Bunların hiçbirinin katili bulunamadı. Polis karakolları işkencehane haline getirildi. Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı. Fikir özgürlüğünü ve Anayasa'yı paravan yapanlar "önceden Atatürkçü geçinirken O'nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı." suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez.

Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz.

Anayasa'yı en fazla savunan bizleriz

İddianame'de bizim Anayasa'yı cebren ilgaya teşebbüs ettiğimiz ileri sürülmektedir. Öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa'yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa'yı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasa'nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. Anayasa'yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir.

İdddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı'na karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır.

Amerika sizin döneminizde ülkeye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız

Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil sizlersiniz. Çünkü Amerika sizin döneminiz sırasında Türkiye'ye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız. Ve Demokrat Parti iktidarına 10 yıl ses çıkarmadınız. Ta ki 38 yurtsever subay ses çıkarana kadar ve onları devirene kadar. Ve bugün aynı savcılar bu şahıslar hakkında da idam kararı istemektedir. Süleyman Demirel'in Anayasa'yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika'ya satmasına ses çıkarılmadı.

Ve meydanlarda bunlara karşı bizler dövüşmek zorunda kaldık, bizler kurşunlandık. Ve sonunda idam isteğiyle buraya getirildik

Bizim düşmanımız
Amerikan emperyalizmi ve yerli işbirlikçileridir

Dediğim gibi Türkiye'yi bu hale getiren eski yöneticilerin bütün suçları bize yüklenmek istenmektedir. Bütün eski idarecilerin suçu bize yükletilmek istenmektedir.

Türkiye'nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk. Varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir. 12 Mart Muhtırası muvaffak olmasaydı bizi itham eden makam onları da aynı şekilde itham ederdi. Buna da kanaatim tamdır. 12 Mart Muhtırası Anayasa'nın uygulanmadığını iddia etmektedir ve parlamentoyu açıkça suçlamaktadır.

Biz strtaejik olarak düşüncelerimizi hiçbir zaman saklamayız. Hangi şartlar altında olursak olalım bunu açıkça söyleriz. Düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz. Nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak düşüncelerimizi her zaman açıkça ifade ederiz. Bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs gibi bir kastımız bulunsaydı, bunu da burada açıkça söylemekten çekinmezdik. Bizim böyle bir amacımız yoktur.

Bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir. Yani emperyalizm ile işbirliği yapan patronlar, feodal mütagallibe yani bezirgânlar, tefeciler. Toprak ağaları ve diğer işbirlikçileri ve bizim bütün eylemlerimiz bu hedefe yönelmiş bulunmaktadır. Bunun dışında başka bir hedefimiz yoktur.

Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken mili bütünlüğü bozmakla suçlanıyoruz

Bizim kişi güvenliğini, mülkiyet hakkını, egemenlik ilkelerini, milli bütünlüğünü bozmak için harekete geçtiğimiz iddiaları vardır. Kişi güvenliğini ihlal edenler kimlerdir. Bunu evvela tesbit etmemiz lazım. Karakollarda işkence gören bizler olduk. Meydanlarda kurşunlanan yine bizler olduk. Bakanların emriyle hapishanelere atılan bizler olduk. Buna rağmen kişi güvenliğini bozan olmakla itham ediliyoruz. Yukarıda anlatılan asıl kişi güvenliğini bozanlar ise serbestçe meydanlarda dolaşmaktadır.

Mülkiyet hakkını ortadan kaldıracağımız iddia ediliyor. Bizatihi Anayasa mülkeyet hakkını toplum yararına kısıtlamıştır. Mutlak mülkiyet hakkı tanımamıştır. 50 köye sahip bir toprak ağasını anayasamız kabul etmemiştir. Egemenlik ilkelerine karşı çıkanlar halkın sırtından geçinenlerdir.

Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür.

21 yılın hesabını 21 gençten sormak istiyorlar

Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. İddianame baştan beri sırf kelle istemek maksadıyla hazırlanmıştır. Şeklen de hukuk mantığından mahrumdur. Hukuki kıymet ve değerden mahrumdur. 21 yılın hesabını 21 gençten sormak maksadıyla ve suçluların telaşı içerisinde hazırlanmış bir iddianamedir.

Ben şunu iddia ediyorum ki, hareketimiz tamamen Anayasal bir harekettir. Anayasa'nın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. Bu sebeple Anayasal bir davranışta bulunduk. Yaptıklamızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum.

Türkiye'nin bağımsızlğından başka bir şey istemedim. Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün. Ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armğan etmekten onur duyuyorum. Bu bağımsızlık düşüncesini mezara kadar götüreceğiz"




siz denizi yanlış biliyorsunuz.

ve siz denizin yoldaşalrından haberiniz bile yok
ve sizin denizin ne uğruna öldüğünden haberiniz bile yok
sizler denizi sadece yeni "türk solu" dergisinden tanıyorsunuz
sizler denizin yüreğinden bihabersiniz
denizin yanında aynı mücadele içinde düşenlerden haberiniz yok


çıkmışsınız deniz gezmişten bahsediyorsunuz.

ne istiyodu deniz ondan bile haberiniz yok

sizden solcu değil olsa olsa "çin malı çakma" solcu olur.
 
BABA SANA MÜTEŞEKKİRİM .ÇÜNKÜ KEMALİST DÜŞÜNCEYLE YETİŞTİRDİN BENİ

Baba ;

Sana her zaman müteşekkirim.Çünkü kemalist düşünceyle yetiştirdin beni .Küçüklüğümden beri evde devamlı Kurtuluş savaşı anılarıyla büyüdüm . Ve o zamandan beri yabancılardan nefret ettim .

Baba biz Türkiyenin ikinci kurtuluş savaşcılarıyız.

Elbette ki hapislere atılacağız, kurşunlanacağızda.

Tıpkı Birinci Kurtuluş Savaşında olduğu gibi. Ama bu toprakları yabancılara bırakmayacağız. Ve bir gün mutlaka yeneceğiz onları .

Düşün baba, bugünkü hükümet, işini gücünü bırakmış bizimle uğraşıyor. Çünkü bizden başka gerçek muhalefet kalmamış durumda. Ve hepsi Kemalist çizgiden sapmışlar. Ve tarih önünde hüküm giymiş durumdalar. Biz çoktan onları tarihin çöplüğüne atmış durumdayız.

YA VATAN YA ÖLÜM!



Deniz gezmiş

(29 ocak 1971 )

( Deniz gezmiş'in babasına son mektubu )

_______________________________________________________________________________________________
Evrimsel İnsan

Yabancılardan nefret eden Vatanın çıkarları her şeyin üstünde gören Kemalist Düşüncedeki biri NASIL OLUYORDA MİLLİYETÇİ OLMUYORMUŞ ?

Haaa siz yabancılardan nefret etmiyorsunuz çünkü yabancılarda insan değilmi? O yüzden Milliyetçiliğe Karşısınız o yüzden arapla ermeniyle rumla aborjinle yamyamla kardeş oluyorsunuz değilmi?

Evrimsel İnsan
Deniz Gezmişin babasına yazdığı mektubu iyi oku vatan çıkarlarını savunan bir milliyetçi yabancılardan nefret eden bir milliyetçi Kemalist Görüşlü olduğunu mektubu anlayarrak okuda boş beleş çamur yorum yapma.

Haaa unutmadan Deniz Gezmişin İlk eyleminin ne olduğunu biliyormusun? araştır öğrende
sonra Deniz Kemalist Görüşlü değildi deme.
 
Geri
Üst