Komik Fıkralar Serisi

SQULACHİ

Banned
Katılım
4 Eyl 2005
Mesajlar
5,139
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
Matrax-Team
ŞEHER ŞEHER DİYOLA

Adamın birisi ilk defa şehre gitmiş.Dönüşte köy kahvesinde bulunan arkadaşlarına şehri anlatıyormuş:

-Yav gardaşım şeer şeer diyola gidigidivedim şehere.Aportman aportman diyolaa.Damı damın üstüne gomuşla olmuş bi aportman. Otel otel diyola gidigidivedim otele.Sıra sıra yatakları dizmişleee,bembeyaz çarşaflara gıyıp da yatamadım.Maç maç diyola gidigidiverdim maça Beşik-Galata diye bağırıyola,çıkıçıkıvedile sahala çıkıçıkıvedile.Attıla ortiye 22 malak bi de gocuman gabak,malakla gabağı depik depik ediyolaa,örümcek ağına gaçınca GOLL GOLL diye bağırıyolaaa.Bide utanmadan gısacık don giyolaaa. demiş.

İKİ METRE


Nasrettin Hoca ,birgün ukalanın birinin yanındaydı.Hoca ile adamın arasında iki metre kadar mesafe vardı. Söz sırasında adam bir ara sordu:
-Söyle Hoca,eşşekle senin aranda ne fark vardır?
Hoca sözün altında kalırmı? Der ki:
-Tam iki metre.

MERKEP SÜRÜSÜ GEÇİYOR


Vaktiyle politikacılardan bir grup gece yarısı bir mezarlığın yanından geçiyorlarmış.Sayıları yirmibeş otuz civarındaymış.Siyasilerden birisi geriye dönerek arkadasındakilere seslenmiş:
-İçinizde Yasin bilen var mı?
-Yok demişler.Tekrar sormuş:
-İçinizde Fatiha'yı bilen varmı? Yok demişler.
-Pekala içinizde ihlas suresini bilen varmı?
Yine yok cevabını vermişler.Bunun üzerine soranın canı sıkılarak:
-Herkes iki eline birer taş alsın diye emretmiş.Onlar da büyükçe birer taş almışlar. Tekrar emir vermiş.
-Haydi hepiniz dört ayaklı olun ayaklarınızı ve elinizdeki taşları yürüken yere sertçe vurun da burada yatan ölüler merkep sürüsü geçiyor sansınlar.demiş

YAĞMUR YAĞDIĞI ZAMAN

Kadin kocasi isteyken sevgilisini eve cagiriyor, ikisi yatakta zevk dolusaatler gecirirken birden kapi caliyor bi de bakiyolar KOCASI EVE ERKEN GELMIIIIIS!!!... Kadin panik icinde: "Allahim bu nerden cikti simdi!!!Cabuk al topla kiyafetlerini, camdan atla kaybol!!" Adam pencereden asagi bir bakiyor: "Hayir atlayamam deli misin nasil yagmur yagiyor gormuyor musun!!!" Kadin deli gibi kosturuyor: "Kocam bizi burda yakalarsa ikimizi de öldürür atlamak zorundasin hadi cabuk cabuk!!!!" Boylece adam caresiz,kiyafetlerini kaptigi gibi camdan atliyor.. ayaga kalkip bir de etrafa bakiyor ki bir maratonun tam ortasina dalmis....bozuntuya vermeden yariscilarla kosmaya baslamis.....tabi cirilciplak ve pantolonu gomlegi elinde kosan bitek kendisi oldugu icin dikkat cekiyor ... Kosuculardan biri soruyor kendisine: "Siz hep ciplak mi kosarsiniz?" "Ah evet evet...rüzgarin ciplak tenime degmesi kadar guzel bi duygu yok" "Ama ciplak kosarken de hep kiyafetlerinizi elinizde mi tasirsiniz?" "Yaaa öyle...kosu bitince arabama biner giyinir eve giderim diye" "Gercekten cok ilginc....peki kosarken hep prezervatif de takar misiniz?" "Aaa..seyy.. sadece yagmur yagdigi zaman

EKSİK OY
Ünlü diş hekimi sam ve eşi 50.evlilik yıldönümlerni kutluyorlardı.Sam birden eşine bir soru sordu : 'Sevgilim,bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?' 'O nerden cıktı?' diye sinirlendi eşi 'cevabı öğrenmek istemezsin herhalde'dedi. 'isterim' dedi Sam. 'lutfen anlat' 'Madem öğrenmek istiyorsun evet seni üç kez aldattım' dıye cevap verir eşi 'Kimlerdi bunlar'diye sordu Sam.ilki diye anlatmaya başladı eşi 'Hani sen 30 yaşındaydın ve kendi kliniğni kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu.Sonra bir banka müdürü eve geldi;hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle kliniğini açmıştın.' Oooov canım.Benim için kendini feda ettin haaaaaa... Benim sevgili karıcığım.'dedı Sam. 'Peki ikincisi?'diye sorar Sam. Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiştin ya,kritik bir bypas ameliyatı olman gerekıyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu.Heran ölebilirdin.Dr.Halery onca yoldan kalktı geldi,ameliyatını yaptı.Sen hayata döndün.'dedi eşi. Ah benim sevgili karım.Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin,öyle mi?Peki üçüncü aldatışın? 'Hatırlıyormusun,yıllar önce diş hekimleri odası başkanı olmak istemiştin de 247 OYUN EKSİKTİ......'

RAHİBE

Genç rahibelerden biri kosarak gelir ve basrahibenin önünde diz çökerek; "Degerli hemsire, sormayin basima neler geldi ..." "Neler geldi kizim ????" "Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldi bahçivanin oglu ortaya çikti ve maalesef bana,,,,, "Tecavüz mü etti ?" "Evet..." "Himmmm, peki kizim sen simdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.." "Aaa, limon hamileligi önler mi ???" "Hamileligi önlemez de, en azindan siritmani engeller..."

Padişah'birgün vezirini çağırır ve derki yeni bir kural çıkaralım adı vergi olsun herkesten alınacak bakalım halk ayaklanacakmı ve halk toplanır vezir vergiyi sunar halk dagılır bir hafta sonra padişah vezire sorar halk ayaklandımı diye vezir kimseden ses çıkmıyor padişah 'ın aklına bir fikir gelir ve derki vezir köprüden hergeçeni becerin demiş ve bir hafta sonra padişah sosar nasıl halk ayaklan dı mı vezir kimseden ses çıkmıyor padişahım padişah o zaman gideni de gelenide becerin der ve aradan iki(2)hafta geçer padişah sorar vezire halk ayaklandımı diye vezir hayır der ve padişah sinirlenir bütün halkı toplar meydan da derki ya ben vergi çıkardım kimse ayaklan madı içlerinden biri derki padişahım sabahları köprünün başında bir adam varya padişah hah ne olmuş o adama ya demiş sabahları bizi becerirken sıra oluyor ve işe geç kalıyoruz yanına birini daha koyabilirmisiniz!!!

İskoç gencin birisi, evlendigi günün ertesi Amerika'ya çalismaya gider. 2 sene sonra vatanindan eline bir telgraf gelir: "Karin öldü stop. Acele gel stop." iskoç atlar ilk uçaga ve memleketine döner. Haniminin basucuna gider ve baslar yakarmaya. Kiraz dudaklarina doyamadim, elma gögüslerine doyamadim derken sehvete gelir ve ölü hanimini becerir. is buya hanimi birden canlanir. Bir kaç gün daha memleketinde kalan iskoç tekrar Amerikaya döner. Aradan bir iki yil daha geçtikten sonra, eline bir telgraf daha geçer: "Amcanin oglu öldü stop. Gelmene gerek yok stop. Bütün köy bir haftadir ugrasiyoruz stop.

Adamın biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmış onları bana getirirmisin lütfen" diye rica etmiş. Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen pratik zekasını çalıştırarak "Babanız beni sizinle yatmak için gönderdi" demiş. Kızlar "Nasıl olur! İmkanı yok demişler!" Adam "inanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş: "IKİSİNİDE Mİİİİ!". Felçli adam bağırmış: "İKİSİNİDE! İKİSİNİDEEEE!"
 
TEK ASKER

Manevra varmış. Temel elde tüfek yerde yatıyormuş. Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel??
Temel cevaplamış.
Şu yandan, bu yandan,
Arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.
Temel bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
Temel dayanamamış ve :
-Habu memleketin tek askeru ben miyum koomitanum daa!

KAPTAN BRAVO

Günün birinde acik denizlerde yol alirken, gözcü seslenmis diregin tepesinden, "heyyoooo, uzakta bir korsan gemisi göründüüüüü...
" Bunun üzerine tüm mürettebat dehset icinde saga sola kosusturmaya baslamis. Kaptan Bravo sakin bir sesle yardimcisina seslenmis,
"bana kirmizi gömlegimi getirin."
Yardimci derhal kaptanin kirmizi gömlegini getirmis... Bravo gömlegi giyerken adamlarini savas düzenine sokmus ve korsanlari yenmis...
Daha sonra, gözcü bu kez bir degil, iki korsan gemisini tespit etmis uzaklarda...
Kaptan Bravo bu kez de kirmizi gömlegini istemis ve yine korsanlari duman etmis. O aksam, bütün mürettebat güvertede oturmus, o günkü zaferi konusurken, adamlardan biri kaptana sormus:
"Kaptanim, niye savastan önce kirmizi gömleginizi istiyorsunuz, cok merak ettik de, bagislayin sormakla bir kusur ediyorsam..."
Bravo soruyu cevaplamis:
"Sundan istiyorum evladim... Eger saldiri sirasinda yaralanirsam kirmizi gömlek akan kanimi belli etmez, böylelikle siz de korkusuzca düsmanlarimiza direnmeyi sürdürürsünüz.
"Ortaligi bir sessizlik kaplamis, sadece denizin sipirtisi ve rüzgarin yelkenlere dokunusu duyuluyormus... Adamlarin yürekleri kaptanlarinin cesaretine duyduklari hayranlikla güm be de güm atiyormus...
Safak sökerken gözcü bu kez bir degil, iki degil, ama tam ON korsan gemisinin yaklasmakta oldugunu tespit etmis. Mürettebat kutsayici bir sessizlikle kaptanlarina bakarak, onun o artik alisilagelen kirmizi gömlek talebinde bulunmasini beklemeye baslamislar.
Kaptan Bravo celik gibi gözleriyle gemisine yaklasan korsan filosuna bakmis, sonra korkusuzca adamlarina dönmüs ve sakin bir sesle bagirmis:
"Kahverengi pantolonumu getirin bana!"

KAMUFLAJ

Askerde kamuflaj yarışması var... Herkes cuvallara giriyor, komutan gelip tekme atıyor onlarda hayvan sesleri çıkarıyorlar komutan onaylıyor...
Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav.
Komutan aferin diyor köpek çuvalı....
İkinci çuvala vuruyor, miyav miyav..
Komutan gene beğeniyor.. Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar...
Enson çuvala vuruyor ses yok...
Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok...
Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin...
Çuvaldan kan sızmaya başlıyor..
Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
'Patateeeeeees'


AMİRAL KAPICI

Adam zilzurna sarhos halde otelin kapisina gelir, kapida gordugu apoletli, sirmali uniformali adama seslenir:
... Heeey!, bana bir taxi cagir!
adam hiddetle: -!-
ben kapici degil, amiralim!
... oyleyse bana bir gemi cagir!
 
UNUTKANLIK

Bir bilim adaminin deney raporlarindan:
1. gun : Fare uzun sure labirentin icinde dolandi ama peyniri bulamadi. Icguduleri zayif.
3. gun : Negatif. Sadece labirenti degil, odanin hemen her yerini aradi; tum dolaplari, cekmeceleri, kavanozlari karistirdi. Hatta bir tablonun arkasina ve ceplerime bile bakti. Bu fare tam bir salak.
7. gun : En ufak bir ilerleme yok. Artik arama istegini bile kaybetti, telefonla kosedeki bufeden iki karisik tost, bir ayran istemis. Zekadan boylesine yoksun olusu deneylerimde yol almami onluyor.
18. gun : Zamanla becerilerini gelistirmesi lazimdi,ama sifir! Bursa'dan aradi, 'kaygilanmamami, peyniri bulacagini' soyledi. Ona gittikce peynirden uzaklastigini anlatmaya calistim, ama dinlemedi. Ciddi zeka problemi!
74. gun : Umutsuzluga kapiliyorum; fare, henuz bir zeka belirtisi gosteremedi. En son Tibet'ten aradi, hayatin anlami gibisinden birsey buldugunu soyledi. Ama peyniri bulamamis ve artik umrunda da degilmis. Aptal hayvan! Hayallerimden ve kariyerimden geriye kuflu peynirler kaldi.
93. GUN : LABIRENTIN ICINE KOYMAYI UNUTTUGUM ICIN FARENIN PEYNIRI BULAMADIGINI FARKETTIM.

SOBA

Bir gün bir jeoloji mühendisi, bir mimar ve birde fizikçi bir köyde IQ'sü çok yüksek olan ve kücük bir köyde yaşayan bir adamın yanına onu tanımak için gidiyorlar.Eve vardıklarında adamın karısı onları karşılıyor çay ıkram etdikten sonra kocasının bir işi olduğunu ve hemen gelecegini söylüyor.
Bu üçlü adamı beklerken evdeki sobanın çok qarip bi şekilde eyimli ve yerden yaklaşık 40-45cm yüksekte olduğunu fark ediyorlar ve çeşitli yorumlar yapıyorlar.
Fizıkçi:
- Bence soba bu şekilde iken evdeki hava akımlarını dıkkate alırsak daha fazle ısıtır. Mimar:
-Bu soba evin mimarisine göre yapılmıştır. Jeoloq:
- Bu bölgenin jeotermal ve coğrafi konumundan dolayı böyledir. Bunlar bu konuyu tartışıken adam gelıyor.ve tartışmaya son noktayı koyuyor.
-BORU YETMEDI.

EVLİLİK


Adam karisi ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasindan cikarak kadinin yanina gelir ve:
-'Kocanizin olmemesini istiyorsaniz su kagida yazdiklarimi uygulayacaksiniz' der.
1-Sabahlari guler yuzle guzel bir kahvalti hazirlayinve ise mutlu gitmesini saglayin.
2-Ogleleri eve geldiginde guler yuzle karsilayin ve guzel bir ogle yemegi ile takdir edildigini hissettirin, boylece gunun geri kalan kismini da iyi gecirmesine yardim edin.
3-Aksamlari eve geldiginde yemek ozellikle guzel olmali. Eve gelince eline bir kadeh icki verin dinlenmesini saglayin.
4-Haftada en az uc kere birlikte olun, eger isterse daha fazla birlikte olun.Ve tamamiyla tatmin oldugundan emin olun.'Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsaniz kocanizin saglik yonunden hicbir problemi olmayacak' der doktor. Eve geldiklerinde adam karisina sorar,
-'Ne dedi doktor sana?
Kadin cevaplar:
ÖLECEKMİŞSİN !!

SAĞIR

BİR BİLİM ADAMI ÇEKİRGELER ÜZERİNDE ARAŞTIRMA YAPIYORMUŞ ÇEKİRGENİN 1'İNCİ AYAĞINI KOPARMIŞ.
ÇEKİRGEYE ZIPLA DEMİŞ. ÇEKİRGE ZIPLAMIŞ.
RAPORUNDA ÇEKİRGENİN 1'İNCİ AYAĞINI KOPARDIM.
ÇEKİRGEYE ZIPLA DEDİM ÇEKİRGE ZIPLADI DİYE YAZMIŞ.
ÇEKİRGENİN 2 VE 3'ÜNCÜ AYAĞINI KOPARMIŞ. ÇEKİRGEYE ZIPLA DEMİŞ ÇEKİRGE YİNE ZIPLAMIŞ.
RAPORUNDA ÇEKİRGENİN 2 VE 3'ÜNCÜ AYAĞINI KOPARDIM.
ÇEKİRGE YİNE ZIPLADI.DİYE YAZMIŞ.
BİLİM ADAMI ÇEKİRGENİN 4'ÜNCÜ AYAGINI KOPARMIŞ. ÇEKİRGEYE ZIPLA DEMİŞ ÇEKİRGE ZIPLAMAMIIIŞ.
RAPORUNDA ÇEKİRGENİN 4'ÜNCÜ AYAĞINI KOPARDIM.
ÇEKİRGEYE ZIPLA DEDİM.
SONUÇ:
ÇEKİRGE SAĞIR OLDU.

KONSERVE

Bir fizikçi bir kimyacı ve bir matematikçi çölde kaybolmuşlar. Yanlarında sadece 1 kutu konserveleri varmış ama konserveyi açabilecek herhangibir aletleri yokmuş. Diğerleri Fizikçiye 'hadi bakalım fizik bilgini kullan ve aç konserveyi' demişler. Fizikçi uğraşmış ama açamamış ve Kimyacıya vermiş. Alda sen aç kimya bilginle demiş. Kimyacı uğraşmış uğraşmış açamamış. Sonra konserveyi matetatikçiye vermişler 'sıra sende' demişler. Matematikçi konserve kutusuna bakmış bakmşş ve demişki: 'VARSAYALIM AÇIK...'
 
çok komik fıkralar eline sağlık:D
 
Geri
Üst