eiffel
Forumun Kulesi
- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
KOMEDİNİN SON PERDESİ!
Malumun ilanı nihayet gerçekleşti ve Türkiye nin en eski Spor Kulübü tarafından sergilenen 3 perdelik komedi mutlu sonla noktalandı.
Konu malum, Beşiktaş’ta kalan son iki İbrahim olan Üzülmez ve Toraman. İlk perdede, kamp yaptıkları otelde ettikleri kavga sonucu, kadro dışı bırakılırlar. Neden mi: Beşiktaş ilkeleri doğrultusunda bizim için her şeyden önemli olan iyi ve örnek insan olmaktır, futbolculuk bu kriterlerden sonra gelir. Söyleyen ise, Sinan Engin!
2. perdede, yardımcı ve karakter oyuncuları sahne alır, teatral açıdan da en başarılı bölüm burasıdır aslında. Bir yanda baş rol için rol çalan Sinan Engin, öte yandan da ona ayak uyduran Ertuğral Sağlam’ın Beşiktaş\\\'ı emanet ettikleri ve milyonlarca insanın kendilerinden çok şeyler beklediği iki futbolcunun birbirleriyle öldüresiye kavga etmelerinin ve ardından bu olayı bir terlik düzeyine indirgemelerinin affedilemez olduğunu belirten demeçleri. Tabi her fırsatta Kararımız kesindir açıklamaları. Ama illaki de Yıldırım Demirören! Önce: Ortada Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun vermiş olduğu bir karar var. Kaldı ki bu karar, benim değil, sizlerin oy çokluğu ile alınmış bir karardır. Biz yönetim olarak bir kere karar vermeliyiz. Bu nedenle kaptanların affedilmesi yönünde bir şey gündeme gelmemeli demeci.
Derken başrol oyuncularına pas atılan pas: İki İbrahim de gelip benden özür diledi. Ama Toraman basın toplantısı da yapıp ayrıca özür diledi, Kalmak istiyorum dedi. .... O da (Üzülmez) özür diledi ama benden diledi, camiadan değil. Kamuoyuna çıkıp bir an önce özür dilese iyi eder.
Nihayet finale doğru geliyoruz. Başkanın yukarıdaki sözlerine ek olarak,Ertuğrul Hoca’yı yönetime çağırıp affı son kez değerlendireceğiz. dediği röportajının ardından, çocuklar da çıkarlar, basın önünde son bir kez tüm insanlık aleminden özür diledikten sonra, öpüşüp, barışırlar ve resmi siteden yapılan açıklama ile ... para cezaları ve kaptanlıklarının alınmaları geçerli olmak üzere affedilmelerine oybirliği ile karar verilmiştir. Sözün bittiği yerdeyiz artık.
Futbolcuların haklarını arayacak, kulüple anlaşmazlıklarında, kendilerini savunacak sendikal bir örgütlenme olsa idi, bu komedi yaşanmazdı. Örneğin İngiltere’de böyle bir şey olmaz, çünki kadro dışı bırakıldığı andan futbolcu, kameralar önünde soytarılık yapmaktansa, PFA (Profesyonel Futbolcular Birliği) ne başvurur ve PFA kulüp’ten bunun hesabını sorar. Böylece, futbolcunun kaderi de, kerameti kendinden menkul yöneticilerin 2 dudağı arasında olmaz. Umarız, o günler çok uzakta değildir zira hiç bir kriter gözetmeksizin bir kulübe yönetici ve başkan olabilen bu zat-ı muhteremler sayesinde, spor, özellikle de futbol dünyamızdaki garabet alıp başını gitmiş durumda.
Nihat Göl
Odatv.com
Malumun ilanı nihayet gerçekleşti ve Türkiye nin en eski Spor Kulübü tarafından sergilenen 3 perdelik komedi mutlu sonla noktalandı.
Konu malum, Beşiktaş’ta kalan son iki İbrahim olan Üzülmez ve Toraman. İlk perdede, kamp yaptıkları otelde ettikleri kavga sonucu, kadro dışı bırakılırlar. Neden mi: Beşiktaş ilkeleri doğrultusunda bizim için her şeyden önemli olan iyi ve örnek insan olmaktır, futbolculuk bu kriterlerden sonra gelir. Söyleyen ise, Sinan Engin!
2. perdede, yardımcı ve karakter oyuncuları sahne alır, teatral açıdan da en başarılı bölüm burasıdır aslında. Bir yanda baş rol için rol çalan Sinan Engin, öte yandan da ona ayak uyduran Ertuğral Sağlam’ın Beşiktaş\\\'ı emanet ettikleri ve milyonlarca insanın kendilerinden çok şeyler beklediği iki futbolcunun birbirleriyle öldüresiye kavga etmelerinin ve ardından bu olayı bir terlik düzeyine indirgemelerinin affedilemez olduğunu belirten demeçleri. Tabi her fırsatta Kararımız kesindir açıklamaları. Ama illaki de Yıldırım Demirören! Önce: Ortada Beşiktaş Yönetim Kurulu’nun vermiş olduğu bir karar var. Kaldı ki bu karar, benim değil, sizlerin oy çokluğu ile alınmış bir karardır. Biz yönetim olarak bir kere karar vermeliyiz. Bu nedenle kaptanların affedilmesi yönünde bir şey gündeme gelmemeli demeci.
Derken başrol oyuncularına pas atılan pas: İki İbrahim de gelip benden özür diledi. Ama Toraman basın toplantısı da yapıp ayrıca özür diledi, Kalmak istiyorum dedi. .... O da (Üzülmez) özür diledi ama benden diledi, camiadan değil. Kamuoyuna çıkıp bir an önce özür dilese iyi eder.
Nihayet finale doğru geliyoruz. Başkanın yukarıdaki sözlerine ek olarak,Ertuğrul Hoca’yı yönetime çağırıp affı son kez değerlendireceğiz. dediği röportajının ardından, çocuklar da çıkarlar, basın önünde son bir kez tüm insanlık aleminden özür diledikten sonra, öpüşüp, barışırlar ve resmi siteden yapılan açıklama ile ... para cezaları ve kaptanlıklarının alınmaları geçerli olmak üzere affedilmelerine oybirliği ile karar verilmiştir. Sözün bittiği yerdeyiz artık.
Futbolcuların haklarını arayacak, kulüple anlaşmazlıklarında, kendilerini savunacak sendikal bir örgütlenme olsa idi, bu komedi yaşanmazdı. Örneğin İngiltere’de böyle bir şey olmaz, çünki kadro dışı bırakıldığı andan futbolcu, kameralar önünde soytarılık yapmaktansa, PFA (Profesyonel Futbolcular Birliği) ne başvurur ve PFA kulüp’ten bunun hesabını sorar. Böylece, futbolcunun kaderi de, kerameti kendinden menkul yöneticilerin 2 dudağı arasında olmaz. Umarız, o günler çok uzakta değildir zira hiç bir kriter gözetmeksizin bir kulübe yönetici ve başkan olabilen bu zat-ı muhteremler sayesinde, spor, özellikle de futbol dünyamızdaki garabet alıp başını gitmiş durumda.
Nihat Göl
Odatv.com