Dün emekli bir subayla konuştum. Taze emekli. Türk Silahlı Kuvvetlerinde sorun var mı? diye sordum. Hani bir dokun bin ah işit misali anlatmaya başladı.
Ben aktarayım. Haklı mı değil mi bu kurumda görevli olanlar karar versin...
1) Riskli görevde çalışanların moral motivasyonu en üst düzeyde tutulmalı. Ama maalesef şu anda TSKda bundan bahsetmek mümkün değil. Çünkü, yaklaşık 30 senedir, ister düşük yoğunluklu deyin ister terör deyin bir çatışma ortamında görev yapılıyor. Üstelik konseptini değiştirmemekte ısrar eden bir TSK var. Kara Kuvvetlerinin üzerinde dönen bir iç güvenlik harekâtı gerçekleşiyor. Jandarma da destek oluyor. Ve bu birliklerde tercihen komando eğitimi almış insanlar bulunuyor. Şu soruyu soralım: TSKda komando eğitimi almış kaç kişi var? Söylenen rakam öyle az ki sistem, bu var olan ekibin üzerinde dönüyor. Çocuklar yüzbaşı olmadan üç kere Şarka gidiyor... Gittikçe komando sayısı azalıyor, kimse bu sınıfı tercih etmiyor...
2) Üst kademe personel üzerinde yaşanan problemleri gidermek yerine denetim sayısı sıklaştırılarak hatalar giderilmeye çalışılıyor. Hata personelde değil, sistemin kendisinden kaynaklanıyor. Neredeyse ayda bir denetime giren birlik döngüsü başlıyor.
3) Personelin gelecekle ilgili kaygısı giderilemiyor. Uzman personel için de böyle, astsubaylar için de geçerli. Bu kaygıyı ücretler, sosyal haklar, terfi sistemi besliyor.
4) Kazalara dikkat ediyor musunuz? Neredeyse haftada bir, bir trafik kazası, ayda bir de herkesin dikkatini çekecek idari bir kaza meydana geliyor. Olayların peşine takılırsak bu işi çözemeyiz. Sistemi sorgulamalıyız. Ben başbakan olsam, komutanlara şunu sorarım: Bu kadar çok idari hata neden oluyor? Bu kadar çok kaza neden oluyor? Türkiyede Güneydoğuda kullanılabilecek komanda eğitimi almış kaç personel var ve TSKya oranı nedir? Terfi sisteminde bu savaşı sürdüren askerlere öncelik tanıyor musunuz?
5) Başbakan veya Genelkurmay Başkanı genelde emekli askerlerin konuşmasından hoşlanmıyor. Ama bu kadar haksızlık edilmemeli. Elbette herkes konuştuğu kelimeye dikkat etmeli ama asker emekli olduğunda şöyle düşünüyor: Biz bu kurumu onlara emanet ettik. Bir terslik gördüğümüzde konuşuruz.
Daha o kadar çok şey anlattı ki?
Amacım moral bozmak değil. İki küçük örnek verdi.
Öyle bir günde Genelkurmay Başkanının hediyeleşmesi, ardından Hediyeyi reddetmenin nezaketsizlik olacağı düşündüm demesi ve patlamayı araştıran ekiplerin yaralı askeri pijamayla, ayakta ve esas duruşta ifade alınma görüntüleri bile yaşadıkları şaşkınlığı göstermiyor mu? Komando sayımız eksik olabilir mi?
habertürk