Bir zamanlar, Altaylardan attığımız ok, Alpleri aşardı... Sırası geldi, Çin’den Adriyatik Denizi’ne kadar uzanan büyük bir devlet olduk!
Son yıllarda da, özellikle bu iktidar döneminde “Yeni Osmanlı” havaları çalmağa başladık...
Sözü geçen, sözü dinlenen büyük bir devlet...
İnşallah, keşke, hayali bile cihana değer...
Lakin büyük devlet olmanın ölçüleri, Frenkçesi kriterleri var...
Brezilya ile el ele verip, İran’la uranyum ortaklığı yapmak, güvenlik konseyinde karşı oy kullanmak yetmiyor.
“Sakine” için parmağını oynatmıyorsan, sana büyük devlet demiyorlar.
* * *
“Sakine de kim?”
İranlı bir kadın, önce kocası öldükten sonra, iki erkekle zina yaptığı için 99 kırbaca mahkûm oldu, kırbaçlandı; aynı işi, kocası sağken de yaptığı iddiasıyla recme, yani taşlanarak öldürülmeğe...
İşte uranyum pazarlığında ortağımız “dost ve kardeş” İran bu...
Uranyum pazarlığındaki ortak Brezilya bile, kadına, Sakine’ye sığınma hakkı tanırken, Türkiye’den ses yok...
* * *
Çünkü, Sakine’yi taşlayarak ya da asarak öldürecek olan, “dost ve kardeş”in üzerine gidilir mi?
Üstelik sorun “zina” olunca...
Avrupa’ya uyum sağlayalım derken, “zina” karşımıza çıkınca ne demişlerdi?
“Ulemaya soralım!” demişlerdi, hatırladınız mı?
Çağdaş dünyada, laik devlette ulema fetvasına gerek var mı?
Olmaz olur mu?
Sonra “Türkiye’nin ekseni kayıyor” diyenlere kızacaksın, eksen birdenbire kaymaz ki!
* * *
Peki zina suç değil mi?
Suç değil, diyen de olabilir, ama en azından sadakatsizlik...
Her sadakatsiz idam edilecekse, elektrik direkleri bile yetmez, az gelir.
Tamam, peki kadının zinası büyük suç da, erkeğin zinası ne?
Elinin kiri mi, yıka gitsin!
Öyle mi?
Buna da mı “evet” diyorsunuz?
* * *
Hele sizler, hele sizler, Anayasa’ya “evet” dedirtmek için kapı kapı dolaşan, koketler, kokorozlar, sizler nerelerdesiniz?
Komşunuz Sakine’yi taşlayıp öldürecekler ya da asacaklar, haberiniz var mı?
* * *
Bakın Sakine ne demiş:
“Çünkü ben bir kadınım. Bu ülkede kadınlara istedikleri her şeyi yapabileceklerini düşünüyorlar. Onlar için zina cinayetten daha büyük bir suç. Ama zinanın da hepsi bir değil. Bir adam zina işlerse hapse bile atılmayabilir; ama aynı şeyi bir kadın yaparsa, bu dünyanın sonu olur. Bu ülkede kadınların kocalarından boşanma hakkı bile yok.”
Ya siz ne diyorsunuz?
Anayasa’ya “evet” dedirtmek için kapı kapı dolanıp tokmak yalıyorsunuz!
Sanat adına, kültür adına, demokrasi, özgürlük, insan hakları, hatta kadın hakları adına...
Yaladığınız o tokmakların ne işe yaradığını yakında görürsünüz.
Son yıllarda da, özellikle bu iktidar döneminde “Yeni Osmanlı” havaları çalmağa başladık...
Sözü geçen, sözü dinlenen büyük bir devlet...
İnşallah, keşke, hayali bile cihana değer...
Lakin büyük devlet olmanın ölçüleri, Frenkçesi kriterleri var...
Brezilya ile el ele verip, İran’la uranyum ortaklığı yapmak, güvenlik konseyinde karşı oy kullanmak yetmiyor.
“Sakine” için parmağını oynatmıyorsan, sana büyük devlet demiyorlar.
* * *
“Sakine de kim?”
İranlı bir kadın, önce kocası öldükten sonra, iki erkekle zina yaptığı için 99 kırbaca mahkûm oldu, kırbaçlandı; aynı işi, kocası sağken de yaptığı iddiasıyla recme, yani taşlanarak öldürülmeğe...
İşte uranyum pazarlığında ortağımız “dost ve kardeş” İran bu...
Uranyum pazarlığındaki ortak Brezilya bile, kadına, Sakine’ye sığınma hakkı tanırken, Türkiye’den ses yok...
* * *
Çünkü, Sakine’yi taşlayarak ya da asarak öldürecek olan, “dost ve kardeş”in üzerine gidilir mi?
Üstelik sorun “zina” olunca...
Avrupa’ya uyum sağlayalım derken, “zina” karşımıza çıkınca ne demişlerdi?
“Ulemaya soralım!” demişlerdi, hatırladınız mı?
Çağdaş dünyada, laik devlette ulema fetvasına gerek var mı?
Olmaz olur mu?
Sonra “Türkiye’nin ekseni kayıyor” diyenlere kızacaksın, eksen birdenbire kaymaz ki!
* * *
Peki zina suç değil mi?
Suç değil, diyen de olabilir, ama en azından sadakatsizlik...
Her sadakatsiz idam edilecekse, elektrik direkleri bile yetmez, az gelir.
Tamam, peki kadının zinası büyük suç da, erkeğin zinası ne?
Elinin kiri mi, yıka gitsin!
Öyle mi?
Buna da mı “evet” diyorsunuz?
* * *
Hele sizler, hele sizler, Anayasa’ya “evet” dedirtmek için kapı kapı dolaşan, koketler, kokorozlar, sizler nerelerdesiniz?
Komşunuz Sakine’yi taşlayıp öldürecekler ya da asacaklar, haberiniz var mı?
* * *
Bakın Sakine ne demiş:
“Çünkü ben bir kadınım. Bu ülkede kadınlara istedikleri her şeyi yapabileceklerini düşünüyorlar. Onlar için zina cinayetten daha büyük bir suç. Ama zinanın da hepsi bir değil. Bir adam zina işlerse hapse bile atılmayabilir; ama aynı şeyi bir kadın yaparsa, bu dünyanın sonu olur. Bu ülkede kadınların kocalarından boşanma hakkı bile yok.”
Ya siz ne diyorsunuz?
Anayasa’ya “evet” dedirtmek için kapı kapı dolanıp tokmak yalıyorsunuz!
Sanat adına, kültür adına, demokrasi, özgürlük, insan hakları, hatta kadın hakları adına...
Yaladığınız o tokmakların ne işe yaradığını yakında görürsünüz.