- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Dün gece sarı umuttu, lacivert kavga. Fenerbahçe, Telekom Arena'daki yüksek desibelli ateşten çemberin içinden başı dik çıktı.
Etrafı sarılsa da... Yenik duruma düşse de, teslim olmadı.
Onların en büyük simyası da bu zaten. Klasik bir zafer.
***
Bol taktikli az hamleli bir başlangıç.
Galatasaray çok pas yapıyor ama aslında hiç pas yapmıyor gibi.
Fenerbahçe'nin de Aslan'ı ürkütmeye hiç niyeti yok gibi. "Taktiksel maçın gidişatını bireysel beceriler veya hatalar yönlendirir" diye düşündüm.
Bu hatayı da Santos yaptı. Hem Kazım'a olmadık bir golün kapısını açtırdı, hem dengeleri değiştirdi.
***
Golden sonra Galatasaray'da bir dalgalanma. Yardımlaşma üst düzey.
Fenerbahçe'ye baktım.
Orta alan kavgacı değil. Kanatların periyodik pozisyon yağmuru kesintide.
Ama içlerine kapandıkça. başlarının belada oldukları görünce açılıma soyundular. Bu da dengeyi sağladı.
***
Sinir harbinin, iki takım arasındaki maçların öznesi olduğunu gördüğümüz için, futbolun güzelliklerini görmek pek fazla mümkün olmuyor zaten.
İlk yarının bendeki özeti. "Adabı bozuk futbol."
***
İkinci yarıda dekor aynı, roller farklı.
Fenerbahçe, korkunun kilidini açmış. Galatasaray dönen toplarda eksik. Fenerbahçe yaratıcılıkta fazla.
Sarı lacivertli futbolcular misafir geldiği gecenin sahibi olmaya soyunduğunda, neler yapabileceğini de gösterdi.
Ve Alex de Souza...
Sonucun da adı oldu.
İkinci yarıdaki Fenerbahçe, alkışları hak eden takım oldu.
Böyle bir cehennemden başı dik çıkmak her takımın harcı değil.
***
Galatasaray'a gelince...
Maçtan sonra bir çocuk, elini tuttuğu babasına sesleniyordu. "Bana eski Cimbom'u anlatsana baba."
Kaynak
Etrafı sarılsa da... Yenik duruma düşse de, teslim olmadı.
Onların en büyük simyası da bu zaten. Klasik bir zafer.
***
Bol taktikli az hamleli bir başlangıç.
Galatasaray çok pas yapıyor ama aslında hiç pas yapmıyor gibi.
Fenerbahçe'nin de Aslan'ı ürkütmeye hiç niyeti yok gibi. "Taktiksel maçın gidişatını bireysel beceriler veya hatalar yönlendirir" diye düşündüm.
Bu hatayı da Santos yaptı. Hem Kazım'a olmadık bir golün kapısını açtırdı, hem dengeleri değiştirdi.
***
Golden sonra Galatasaray'da bir dalgalanma. Yardımlaşma üst düzey.
Fenerbahçe'ye baktım.
Orta alan kavgacı değil. Kanatların periyodik pozisyon yağmuru kesintide.
Ama içlerine kapandıkça. başlarının belada oldukları görünce açılıma soyundular. Bu da dengeyi sağladı.
***
Sinir harbinin, iki takım arasındaki maçların öznesi olduğunu gördüğümüz için, futbolun güzelliklerini görmek pek fazla mümkün olmuyor zaten.
İlk yarının bendeki özeti. "Adabı bozuk futbol."
***
İkinci yarıda dekor aynı, roller farklı.
Fenerbahçe, korkunun kilidini açmış. Galatasaray dönen toplarda eksik. Fenerbahçe yaratıcılıkta fazla.
Sarı lacivertli futbolcular misafir geldiği gecenin sahibi olmaya soyunduğunda, neler yapabileceğini de gösterdi.
Ve Alex de Souza...
Sonucun da adı oldu.
İkinci yarıdaki Fenerbahçe, alkışları hak eden takım oldu.
Böyle bir cehennemden başı dik çıkmak her takımın harcı değil.
***
Galatasaray'a gelince...
Maçtan sonra bir çocuk, elini tuttuğu babasına sesleniyordu. "Bana eski Cimbom'u anlatsana baba."
Kaynak