Kirli Darbeciler Ve Işbirlikçileri

metalic

New member
HH Üyesi
Katılım
18 May 2006
Mesajlar
3,007
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
120
Konum
Dünyayı bilmeyen, dünyanın maskarası olur. Kötülüğ
KİRLİ DARBE

Yokluk ve yoksulluğa mahkum milyarlarca insanın yaşadığı dünyanın tüm kaymağını yemeye alışmış vampirlerin çıkarına dokunmak kimin ne haddine. Hele bir de yerli işbirlikçileri de destek verirse�

Şaşırıyorum, akıl erdiremiyorum, birkaç gün önce herkesçe tanınan dernek yöneticilerinin, emekli generallerin, iş adamlarının apar topar yakalanıp götürülmelerine gerekçe olan suçlara halkın nasıl kandığına akıl erdiremiyorum. Herkesin düşüncesi ayrı olabilir, herkesin belirli inançları olabilir, ancak; her sonucun bir nedeni olduğuna inanmak gerekir. Yakalanıp götürülenler kimdi? Ne diyorlardı? Ne istiyorlardı? İstekleri ve diledikleri kimin çıkarlarını ayaklar altına seriyordu. Bunları düşünmeden bir sonuca varmak mümkün değildir. Ergenekon gibi bir çetenin varlığına inananlar ve buna kananlar İran-Irak savaşı ve Körfez savaşlarını iyice hatırlamalıdırlar.

Yanı başımızda bir Irak vardı, başında bir Saddam Hüseyin vardı, bu adam Irak Petrollerini Millileştirmişti, yani ulusallaştırmıştı. Dünyanın vampirleri ulusal ülkeleri teker teker düşürmüşlerdi, tıpkı bizleri düşürdükleri gibi. Baktılar Irak petrollerini ele geçiremiyorlar, oradan aslan payını alamıyorlar, �bir şey yapmalı� dediler, soğuk savaş dönemi elbette ki bir şey yapamazlardı, çünkü yaptıklarında Sovyetler Birliğini karşılarında bulacaklardı, bu da hiç mi hiç iyiye alamet değildi, ama bir şey yapmalıydılar ve Şattularap sorununu hortlatarak İran-Irak savaşına neden oldular, bu savaş da on yıla yakın bir zaman sürdü. Bu iki ülkenin petrollerini dolaylı yoldan silah satışı karşılığı emiyorlardı artık. Nihayet İran Irak savaşı bitmişti, artık iki ülke savaşmıyordu, İran oldukça geniş bir coğrafyaya sahipti, oraya saldırmak ve orayı ele geçirmek oldukça zordu.

İran Irak savaşı esnasında İran�ın molla rejiminden korkan Kuveyt, Suudi Arabistan gibi ülkeler Irak�ı savaş boyunca alenen destekledi, bu destek bu ülkeleri yöneten diktatörlerin koltuk derdinden başka bir şey değildi, çünkü Irak düşseydi körfez tamamen düşecek hatta Suudi ailesi hükümranlığını kaybedecekti. İşte bu nedenle bu ülkeler savaş boyunca Irak�ı siyasi ve ekonomik olarak desteklediler. Savaşın özellikle Basra körfezine sıçramasıyla Irak deniz yoluyla yaptığı petrol ihracatında ciddi hasara uğradı, çünkü gemiler Irak limanlarına yanaşamıyordu, bu sırada Irak�a komşu Kuveyt Irak petrollerini işleyerek Irak hesabına kendi limanlarından satmaya başladı, sözde bu petrolün parasını Irak�a verecekti. Nihayet İran Irak savaşı bitti. Irak, Kuveyt�ten işleyip sattığı Irak petrollerinin parasını istedi, Kuveyt bu parayı ödeyemeyeceğini çünkü savaş esnasında Irak�a destek verdiğini beyan etti. Arap Birliği Mısır�da toplanıp durumu değerlendiriyor, nihai bir sonuca varılmasa da Kuveyt haksız bulunuyor, Saddam Kuveyt�i uyarıyor, Kuveyt kulak asmıyor. Sonuçta Irak ABD Bağdat büyük elçisine Kuveyt�e girileceğini bildiriyor, büyük elçi ABD�nin böyle bir duruma karışmayacağını, kendilerini ilgilendiren bir konu olmadığını bildiriyor ve Irak Ağustos 1990�da Kuveyt�e giriyor, Kuveyt�in para vampiri Kral A.Sabah kaçıyor. Karışmayacağını bildiren ABD için fırsat doğmuştu. Nihayet çık, çıkmam, vururum vuramazsın derken, 1991 yılı Şubat�ında zalim BM kararı ile vuruyor, Irak bu savaş sonrası güney, orta ve kuzey olarak ayrılıyor, Saddam artık doğru dürüst sadece Orta Irak�a hükmedecek durumdaydı.


ABD ve Sömürgeci diğer devletler istediklerini elde edememişlerdi daha, Irak Petrolleri tamamen ele geçirilmedikçe sömürgeci petrol vampirleri rahat edemezdi, İkinci harekatla hem Irak tümden işgal ediliyor, hem de savaş zararı olarak uzun yıllar Irak petrollerinin %80 ine el konuluyordu. Onlar amacına ulaşıp petrolleri ele geçirdiler, Saddam ortada kalmıştı, onu da Halepçe katliamından sorumlu tutan Kürtler ile Şiilerin öldürülmesinden dolayı Şiiler yargılayıp idam ettiler.


Sonuç olarak; Irak�ta demokrasi olmadı, Irak petrollerinden oldu, azınlıkların durumu belirsiz, tüm bunlar ABD yi aslında ilgilendirmiyor, petrol babaları ve ülkeleri yöneten mafya şirketler amacına ulaşmıştı. ULUSAL IRAK PETROLLERİ ARTIK ONLARINDI.


1- Kapitalizm ve ürünü global rüzgar, tüm dünyada gelirlerin yüzde seksenine el koymuş durumdadır ve kaymağı kendileri yiyerek milyarlarca insanı yok olmaya yöneltmektedir.

2- Benden sonra tufan olursa olsun anlayışıyla hareket ederek, kendi ceplerini doldurmak adına dünyanın doğal geleceğini kararttılar.

3- Kendileri dünyanın tüm nimetlerini ele geçirirken milyarlarca insan açlık, yoksulluk ve sağlık ile eğitim sorunlarıyla boğuşmaktadır, hatta hala sağlıklı içme suyundan mahrum milyarlarca insan bulunmaktadır.

4- Kendi anlayışlarına göre sömürülmedik, kapısı açılmadık ülke kalmamalıydı, rejimler yıkılarak, ulus devletler çökertilerek yapılmaya çalışıldı, bunda başarılı olamadıkları ülkeleri çeşitli bahanelerle savaşlarla yıktılar.

5- Gelişmekte olan ülkeler İMF politikalarıyla kontrol altına alındılar.

6- Ülkelerin ekonomilerinden tarımına kadar el koydular, neyi ekip neyi ekemeyeceğimize onlar karar verdiler, kiminle ticaret yapıp yapamayacağımıza onlar sınır koydular, hangi hayvanları besleyeceğimize onlar akıl verdiler hatta dayattılar.

7- Üslerimize el koydular, ülkemiz içerisinde ajanları adım başı serbestçe gezmeye başladı.

8- Yanı başımızdaki koca bir ülkeyi harap ettiler, iki milyona yakın insan öldürdüler.

9- Mafya oldular, suikastçı oldular, ülkemizi gözdağı vererek bölmeye çalıştılar, kardeş kanı akıttılar. Bizi kürt-türk-arap-laz-çerkez-alevi-sünni diye birbirimize düşürdüler. Buradaki işbirlikçi uşakları güya komünizmi önleme adına her türlü pisliğe, çeteleşmeye, hukuk gaspına, provakasyonlara, saldırılara yöneldiler.

Dünya birkaç şirketin tekeline doğru sürükleniyor, ülkeleri bu şirketler, çeteler ve çıkar grupları yönetiyor veya hükümetlerin gidişatına yön veriyor.


Ülkemiz de müstemlekelerden birine doğru hızla yol alırken Ulusal Devlet yapısından yana insanlar doğal olarak ortaya çıktı, ülkenin bağımsızlığını, ulusal ekonomi, ulusal bir sistemle bir yapıyı savunmaya başladı, esasta ABD nin tüm dünyada güvenirliği yitirilmiş bir dönemden geçiliyordu, saldırgan, yalancı, küstah, güvensiz, kan döken bir ABD vardı. Tüm dünyada ve ülkemizde ciddi biçimde prestij kaybetmişlerdi.


PKK nın bir kolu olan PEJAK İran�a karşı kullanılırken ve desteklenirken PKK nın doğrudan desteklenmesi anlamına geliyordu, Türk Silahlı Kuvvetleri Ciddi bir operasyonla PKK yı bombaladı, ama PEJAK nedeniyle ABD bizi bir yerlerde durdurdu. Ha PEJAK ha PKK ne fark eder?

ABD, Hükümete defalarca Amerikan karşıtlığının doruğa çıktığı buna önlem alması gerektiği bildirilmişti. Kimdi Amerikan karşıtları? Gerçek yurtseverler, vatanseverler, İslam tarihini iyi bilen ve ödün vermeyen inançlı insanlar, Gerçek milliyetçiler, gerçek solcular ve ATATÜRKÇÜ BÜYÜK İNSANLAR, NE ABD NE AB TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE� diyen ATATÜRKÇÜLER...

Evet Kemalizm globalleşmeye, sömürülmeye, emir almaya, istiklalsizliğe asla müsamaha göstermez. Onlar çok iyi biliyorlar ki Kemalist düşünce var oldukça bu memleket asla diledikleri şekilde olmayacaktır. İşte bunu bildikleri için tavsiyeye, gözdağı vermeye, ithamlarda bulunmaya, halkın gözünde küçük düşürmeye kalkıştılar ve ÇİRKİN DARBELERİNİ YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİYLE VE VATAN SATANLARLA GERÇEKLEŞTİRDİLER.

Biz bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal'in izindeyiz, onun ilkeleri ilkemiz, devrimlerini korumak görevimizdir. Biz kirli darbeler peşinde değiliz, demokratik hakkımız olan düşüncemizi açıklamamızın önünde kimseler duramaz.

ABD�nin fiili ve fikri işgaline karşı gerekirse tüm Anadoluyu köy köy, şehir şehir gezip ülkenin nasıl peşkeş çekilmeye çalışıldığını anlatmaya başlamalıyız.

Gerçeği belirsiz suçlar isnat ederek, Ergenekon ismi verip tutuklayarak, darbe planları vardı diyerek ABD karşıtlığını bu ülkeden silmeyi hedefliyorsanız yanılıyorsunuz baylar! Bu ülkenin halkı asla ama asla bir daha ABD yi sevmeyecektir.

ABD uşaklığına soyunan ve kendini dindar ilan eden bir takım soytarılara da bir sözümüz var, o söz de Kuran'dan �siz istemezseniz de Allah nurunu tamamlayacaktır. Allah zalimler topluluğunu (abd gibi toplulukları) sevmez�

Çok bağlı olduğunuzu söylemekten söz ettiğiniz dininiz güçlüden yana değil, zayıftan yana, zenginden yana değil yoksuldan yana, katilden yana değil maktulden yana olmanızı öğütlemedi mi? Siz para dindarlarsınız.

Kutsal kitaplarda Nemrut�u, Firavunu, Kisraları okudunuz. Her kim insanların tümünü ele geçirmek istiyorsa Allah onu yerle bir eder. Bu dünyada nice büyük imparatorluklar çöküp gitti, ABD ve Uzantıları mutlak bir gün kendi zulümlerinde boğulacaklardır.

Onlar ulus devletler kabul etmezler, ulusalcılık diyen herkes onlar için tehlikedir, onlar tehlikelere tahammülsüzler, mesala İsrail onyıllarca milyonlarca insana kıyan İsrail iki askeri kaçırıldı diye Lübnan�ı işgal etmedi mi? Yerle bir etmedi mi?

Ergenekon bir yerde de Iran�a yapılacak operasyonun da bir önlemi gibiydi sanki, her ne kadar İran�ın mollalar rejimini sevmesek de İran�a bir müdahaleye tamamen karşıyız milletçe. En çok buna karşı ses çıkaracaklar da şüphesiz ki ADD ve ulusal kesimlerdi, böylelikle ülkemizde yükselecek büyük tepki bastırılmış oluyordu.


UYARIYORUZ:

1- Fethullah GÜLEN çetesi ülkeyi yandaş fikir babalarıyla ele geçirmiş ve devrimlerini kısmen gerçekleştirmişlerdir. Ülkenin güvenlik güçleri içine sızmış ve düşledikleri makamlara kadar ulaşmışlardır. Mustafa Kemal Atatürk�ü tümden silme kararındalar.

2- Ülke emperyalistlere parça parça satılmaktadır. Sevr ile gerçekleşmeyenler bugün fazlasıyla gerçekleştirilmiştir.

3- Dur demesi gereken herkes adeta bu ihanet çetelerine karşı ya susmakta veya işbirliği içine girmektedir.

4- Ülkeyi kurtarmak hepimize düşen bir görevdir, ülkenin her karış toprağında bu ihanetleri en iyi şekilde anlatma zorunluluğumuz vardır.

Ey Türk İstiklalinin evladı!

Dinin, yabancılara ülkeni satanları, zalimlerden yana tavır takınarak milyonlarca insanın ölmelerine neden olanları, ülke bütçesinin %80-90 ını faize verenleri, çocuklarına trilyonluk düğünler yapanları, lüks içinde yaşayan idarecileri asla kabul etmez. Dinin bunları red ederken sen bu insanları nasıl dindar diye seçersin! Uyan!

BOP a destek verip bölgen olan Ortadoğu�yu kan gölüne çevirmeye çalışanlara, çocuklarını saltanat içinde yaşatıp senin çocuğunun okuma hakkını elinden alanlara, milyonlarca üniversite gencini işsizlik ve çaresizlik içinde bırakanlara, her türlü ayırımı yapanlara nasıl Müslüman deyip oy verirsin.

Yakılması bile yasaklanmış beş on torba kömüre, en kalitesiz 5 kg lık ayçiçeği yağına şerefini, haysiyetini ve bağımsızlığını satacak kadar alçalmadın uyan!

Telekomun, Tekelin, Şeker fabrikaların ve her şeyin satıldı uyan, daha nereye kadar, yoksa seni büyülediler mi? Uyan!

Bu iktidar giderse aç kalmayacaksın, bundan daha kötü bir duruma da asla düşmeyeceksin. Korkma!

Çanakkale�de, Afyon�da, Sakarya�da, Urfa�da, Antep�te Maraş�ta, Sarıkamış�ta ve ülkenin her karış toprağında şehit düşenlerin yaşadıkları ortamdan çok daha iyi durumdasın. Çanakkale başta olmak üzere tüm vatan sathında ve cephelerde şehit olan atalarımızın kanlarını üç torba kömüre, ekonomik korkutmalara satacak kadar alçalmamalıyız.

Vatanın gün be gün toprağıyla tesisleriyle satılmaktadır, yabancı ajanlar ülkenin her yerinde cirit atmaktadır. Ülke PKK, İrtica, Ermeni yasaları tehditi altındadır. Hükümet AB+D, İMF ve İsrail direktifleri dışına çıkamamaktadır.

Demokratik biçimde tepkileri ortaya koyma zamanı çoktan gelip geçti, bu hükümeti demokratik bir şekilde tarihin çöplüğüne yollamanın zamanı geldi de geçti.

Katil Abd Ortadoğudan Defol, İşbirlikçilerinle Defol�..




Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye



not:kaynak gösteremiyorum bana gelen bir mailden alıntı yaptım...
 
tebrikler çok güzel bir yazıydı.
 
Geri
Üst