admiral
New member
- Katılım
- 30 Haz 2006
- Mesajlar
- 12,510
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
İstanbulspor'da menacer-oyuncuyken 3 gol attığı maçın ardından kendisini yedek bırakan Kocaman, “Alex'i oynatsam, Kuyt yedek kalabilir, 'Formda oyuncu yedek tutulur mu' diye sorulabilirdi veya Sow için '10 milyon Euro'luk adam oynatılmaz mı' yorumu yapılabilirdi” dedi.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın yaptığı açıklama sonrasında telefona sarılarak bir kaç arama yaptım ve konuyu detaylıca araştırma şansı buldum. Aykut hoca klasik futbol deyimi ile tüm hatlarıyla Spartak Moskova maçına kafayı yoruyor ve “Takım içerisinde benim için gündem şu an için tarihin en önemli Şampiyonlar Ligi maçlarından birisi olan bu maç” diyor. Son günlerin
polemik konusu haline gelen Alex konusunda ise düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “Bir maça belirleyeceğiniz onbir oyuncuları için çeşitli kriterlerimiz var. Tercihlerimizi yaparken hafta içerisinde antrenman performanslarından tutun da rakibin analizi, oyuncuların maç haftası yaşadığı psikoloji, izleyicilerin çoğu zaman çıplak gözle göremeyeceği, geçmiş maçlardaki detaylı verileriyle ortaya çıkan istatistiksel form durumuna kadar göz önüne alıyoruz. Şimdi bu maç Alex oynasa Kuyt yedek kalabilir bu kez de ‘Kuyt gibi formda bir oyuncu yedek tutulur mu’ denebilirdi ya da Sow’u yedek bıraksam ‘10 milyon Euro’ya alınan oyuncu kulübede’ denebilirdi. Veya Krasiç var, onun için de Juventus’tan gelirken ‘En hazır gelen oyuncu nasıl maça onbir başlamaz’ denebilirdi. Açık söylemek gerekirse ben ve teknik heyetim her futbolcuyu değerlendirirken, takım halinde en iyi başarıyı nasıl sağlarız diye düşünüyoruz.”
2 sene önce anlattıkları...
Aykut Hoca’nın bu düşüncelerini öğrenirken ise aklıma 2 sene önceki bir sohbet toplantısında anlattıkları geldi. Kocaman o dönemde şunları şöylemişti: “Benim takdir hakkım hep takımın başarısından yanadır. İstanbulspor’da iken hem menacer hem oyuncu olduğum dönemde kendimi bir Trabzon maçında kadroya almadım. Oyuna sonradan girdim ve 3 gol attım. Sonraki hafta rakibe göre oynamam gerektiğini düşündüm ve yine kendimi kadroya almadım.”
En başarılı dönemi Kocaman’la
Aykut Hoca bunları anlatırken aklıma 2 sene önceki bir sohbet toplantısında anlattıkları geldi. Kocaman o dönemde şunları şöylemişti “Benim takdir hakkım hep takımın başarısından yanadır. İstanbulspor’da iken hem menajer hem oyuncu olduğum dönemde kendimi bir Trabzon maçında kadroya almadım. Oyuna sonradan girdim ve 3 gol attım. Sonraki hafta rakibe göre oynamam gerektiğini düşündüm ve yine kendimi kadroya almadım.” Yani Kocaman 2 sene önce yine bir kriz esnasında ne dediyse şimdi de tıpa tıp aynı şeyleri konuşuyor ve takım başarısı vurgusu yapıyordu. Ben de Kocaman gibi istatistiksel bir bakış açısıyla konuya yaklaştığımda şöyle bir tablo çıktı ortaya: Daum, Aragones dönemleri karşılaştırıldığında Alex 28 gol, 22 asist ile kariyerinin en başarılı gündemini Aykut Kocaman’ın teknik direktörlük zamanında yakalamış.
En başarılı dönemi Kocaman’la
Yani Kocaman 2 sene önce yine bir kriz esnasında ne dediyse şimdi de tıpa tıp aynı şeyleri konuşuyor ve ‘takım başarısı’ vurgusu yapıyordu. Ben de Kocaman gibi istatistiksel bir bakış açısıyla konuya yaklaştığımda şöyle bir tablo çıktı ortaya; Alex 28 gol, 22 Asist ile Daum, Aragones dönemleri karşılaştırıldığında kariyerinin en başarılı günlerini Aykut Kocaman’ın teknik direktörlük zamanında yakalamış.
‘Her futbolcum aynı değerde’
Aykut Kocaman, “Fenerbahçe formasını giyen her bir oyuncu, sırtlarında yazan isim ve numara fark etmeksizin benim için aynı değere sahiptir” dedi. Bu sezon ilk iç saha maçına çıkacak olmanın heyecanını yaşadıklarını dile getiren tecrübeli hoca, kadın taraftarlara bir kez daha teşekkür ederken, “Bundan sonra bu tarz cezaları gündeme getirecek her türlü tutum ve davranışı geride bırakalım. Haklıyken haksız duruma düşmeyelim, takımımızı kritik maçlarda yalnız bırakmayalım. Bu sezon herkese ama herkese ihtiyacımız var.”
Beklentimiz, ilginin sahaya yönelik olması
Yapmamız gereken tek şey sahaya odaklanmak. Tüm çalışmamız, tüm mesaimiz, tüm dikkatimiz buna yönelik. Tek beklentimiz de, desteğin ve ilginin sahaya yönelik olması. Zira bazı dönemlerde, ilgimizi başka yöne çeken, herkese örnek olan birlik duygumuzdan bizi bir adım dahi olsa uzaklaştırmaya neden olabilecek haberler, söylentiler, yorumlar artmaktadır. Bu çarkın, bu sistemin bir gün değişeceğini hep ümit ettim. Yine bir ümidim var ki, o da Fenerbahçe taraftarının bu çarka dahil olmaması ve taraftarımızın, yazılanları değil yazılmayanları görmesi, bilmesi, göstermesi, hatırlaması ve Fenerbahçe’ye zarar verebilecek hiçbir olaya fırsat vermemesi.
Tavrım ve bakışım son derece adil
Fenerbahçe formasını giyen her bir oyuncu, sırtlarında yazan isim ve numara fark etmeksizin benim için aynı değere sahiptir. Herkes, enim hakkımda şunu rahatlıkla bilir ve söyler ki, forma konusundaki bakış açım ve tavrım son derece adildir ve takımın o anki yararına yöneliktir. Bunu ifade etmenin dahi gerekli olmamasını dilerdim. Son yıllarda sürekli zirveye oynayan, kupalar kazanan bu ekibe, futbolcularıma güvenin.
En büyük itici güç, desteğinizdir
Çok değerli, çok kaliteli bir kadromuz var. Sezonun ilk haftaları her zaman zordur ancak biz bu değerli oyuncu grubuyla iyi işler yapacağız. Sürekli zirvede olan takımımızı, Avrupa hedefiyle daha da ileri taşıyacağız. Her zaman olduğu gibi, inancınız ve desteğiniz, takımımız adına en büyük itici güçtür” diye konuştu.
İş kadınlara düştü
Alex’in, Spartak Moskova maçında yedek bırakılması, Gaziantepspor karşılaşmasının 18 kişilik kadrosunda da yer almaması üzerine
alevlenen krizin, bugün oynanacak Gaziantepspor karşılaşmasıyla soğutulması bekleniyor. Bu konuda öncülüğü de kadın taraftarlar yapacak. Sarı-Lacivertli renklere gönül veren kadınların, açacakları birlik-beraberlik pankartları ve yapacakları tezahüratlarla krizin son bulması için çaba gösterecekleri öğrenildi.