Kendilerini Müstemleke - İşgal Zamanı "Komiseri" Sananlar

Vtnsvr

New member
Arkadaşlar ibretlik bir yazı! körü körüne şıhlarının,şeyhlerinin sözleriyle kandırılanların özellikle okumalarını rica ediyorum.İş işten geçip Irak'ın,Yugoslavyanın pozisyonuna düşersek,oflamanız puflamanız beş para etmez.




Tarih: 16 Mart 1920.

Yani, Mondoros ve Sevr zamanında İstanbul, Anadolu ve Trakya'nın zamanın Batı Avrupa Emperyalizmi tarafından işgal edildiği tarihsel sürecin bir parçası.

Padişah'a ve Sadrazamlığa verilen protestodan bir bölüm:

"...Fransa, Büyük Britanya, İtalya Fevkalade Komiserleri Klikya ve öteki bölgelerde meydana gelen hadiseler karşısında Mustafa Kemal ile sözümona milli hareketin şair (diğer) idarecileri derhal takbih edilmeli (protesto edilmeli), Paris Sulh Konferansı şartları kabul edilmelidir..."

İmzalar:

Fransa Fevkalade Komiseri: A. De. France

Büyük Britanya (İngiltere) Fevkalade Komiseri: J. De Robeck

İtalya Fevkalade Komiseri: Maissa.

1- TARİH: 2 MAYIS 2008...

Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu "Komiseri" Olli Rehn Türkiye'de "Milliyetçileri" eleştirmektedir.

Hatta daha da ileri giderek, Sırp milliyetçileri ile yan yana koymak gibi bir şuursuz, zihni çarpıklığı göstermektedir.

Mondoros sonrasında o zaman, Paris Sulh Konferansı şartlarının, kabulünü istemekteydiler. Şimdi Avrupa Birliği şartlarının kabulünü istemektedirler.

2- PARİS KONFERANSI...

Paris Sulh Konferansı, Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'da Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali'nin başlattığı zamana rastlamaktadır.

O konferansa zamanın işbirlikçi Sadrazamı Damat Ferit bir heyetle katılmıştı.

Konferans'ın başladığı tarih 19 Haziran 1919'dur. O konferansın adı "Sulh Konferansı" idi ama, Anadolu'nun parçalanması haritası masanın üzerindeydi.
3- ŞİMDİKİ ZAMAN...

19 Haziran 1919'dan

sonraki zaman dilimi içinde zamanın emperyalizmi tarihsel yenilgisini almıştı.

Şimdiki zamana gelince:

Brüksel Güneydoğu Anadolu Bölgesi için özerklik istemektedir. Çok dillilik istemektedir. Yani etnisite peşindedirler.

Siyasetleri "Çok dillilik, çok milletlilik" esasına dayanmaktadır. Otonom yönetimler Brüksel'in siyasetleri dahilindedir.
4- İKİ KOMİSER...

Türkiye- AB Karma Parlemento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk,

İzmir 9 Eylül Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin daveti üzerine orada bir konferans vermiştir.

Lagendijk'in konferansta yaptığı konuşma Mondoros sonrası işgal devletlerinin "Komiserleri"nin söylediklerinden "zamanımıza göre" farklı değildir.

Öyle anlaşılmaktadır ki, Lagendijk işgalci Batı Avrupa emperyalizminin Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali neticesindeki tarihsel yenilgisinin farkında değildir.
5- İKİNCİ KOMİSER...

Lagendijk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsız bir devlet olduğunu, Brüksel üniforması ile bir yana koymak ve konuşmak cüretini gösterirken, eş zamanlı olarak, Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden sorumlu üyesi, "Komiseri" Rehn de, Oxford Üniversitesinde yaptığı bir konuşmada Lagendijk'le aynı görüşleri paylaşan açıklamalar yapmak cüretini göstermiştir.

6- ÇİRKİN SÖZLER...

Yugoslavya yeni emperyalizmin etnisite kışkırtmaları ile parçalanmıştır.

Şimdi şu hale bakınız: Rehn çirkinin ötesi sözlerle Türkiye'yi Sırbistan ile aynı kefeye koyan sözler edebilmektedir.

Ulusalcılar için kendi zihni bulanıklığı ile konuşmakta, TCK 301'in değiştirilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söylemektedir. Yani Türklük'e hakaretin suç olmaktan çıkması onları memnun etmiştir.
7- TARİH 30 EKİM 1918...

30 Ekim 1918 Osmanlı İmparatorluğu Devleti'ne Mondros Teslimiyet Anlaşması'nın imzalattırıldığı gündür.

O anlaşmadan sonra Fener Rum Patrikhanesi "Ekümenik" tanımını kullanmaya başlamıştı. Yani İstanbul içinde ayrı bir devletçik. Fener Rum Patrikhanesi'nin siyasi işbirlikleri işgalci emperyalist devletlerle aynı doğrultuda yürütülmüştü. Ancak Lozan bunu ortadan kaldırmıştır.
8- WASHİNGTON: 3 MAYIS 2008...

Lagendijk ve Rehn,

Türkiye'nin "Milli egemenliğini, bağımsızlığını hiçe sayacak açıklamalar yaparlarken" eş zamanlı olarak "ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu" yayımlanmıştır.

Raporda,

1- Türkiye'de Patrikhane'nin "Ekümenik" ünvanını kullanmasına izin verilmediği,

2- Türkiye'nin siyasi ve askeri yapısında Türk kimliğinin anlayışının milliyetçi olduğu,

3- Katı bir laiklik tanımı yapıldığı belirtilmektedir.

4- Azınlıklardan söz edilmektedir.

Yeni azınlıklar icadiyeti raporda dikkati çeken unsurdur.
9- KEMALİST MİLLİYETÇİLER...

Mondros sonrası işgal devletlerinin İstanbul'daki "Yüksek Komiserleri" merkezlerine verdikleri raporda şöyle demişlerdi:

"...Anadolu'daki Kemalist Milliyetçiler siyasi ve iktisadi tam bağımsızlık istemektedirler. Bu da bizim, siyasi, askeri, iktisadi menfaatlerimize aykırıdır..."

İşte şimdi de, Washington ve Brüksel ile devletlerarası Yüksek Sermaye,

1- Türkiye'nin siyasi bağımsızlığı,
2- Türk Ordusu'nun gücü,

3- Türkiye'nin iktisadi bağımsızlığı karşıtı siyasetler peşindedirler.

Ulusalcılık-Milliyetçilik-Millicilik karşıtı siyasetleri Mondros sonrası siyasetleri ile örtüşmektedir.

10- ILIMLI İSLAM...

Washington'un söz konusu raporuna bakılırsa "Uyduruk Ilımlı İslam" siyasetlerinin bütün izleri görülmektedir.

Washington ve Brüksel Türkiye'nin Cumhuriyet Rejimi üzerinde aynı ağzı kullanmaktadırlar.

"Dar milliyetçilik anlayışından" söz etmektedirler. Ama hayret bu siyaset sanki geçmiş tarihi süreçten süzülüp gelmiştir. Milliyetçilikten şikayetçidirler. Mondros sonrası aynı şikayetleri vardı.

11- LEDOLUX-GALLİ-RYAN...

Belge mi istenmektedir?

İşte belge: 11 Şubat 1920

günü yani Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali devam ederken, o zaman

"İtilaf Devletleri" olarak tarihe adı geçen işgalci devletlerden üçünün İstanbul'daki "İşgal Yüksek Komiserleri": Monseniör Ledolux-Ryan-Galli, bir muhtıra açıklamışlardır. Muhtıranın bir bölümünde şöyle denilmektedir:

"...Maateessüf bu Anadolu'da yaşananlar Milliyetçilerin eseridir... Mustafa Kemal Müttefik Kuvvetleri tehdit eden beyannameler yayımlamaktadır..."
12- ALİ KEMAL: "YAKALANSIN"...

Şimdi gazetelerde bir haber vardır. Mütareke Dönemi'nde, yani Mondros sonrasında işgal devletleri işbirliği yapan, yazar ve zamanın Dahiliye Vekilliği'ni de yapmış olan Ali Kemal, aynı zamanda İngiliz Muhipleri Cemiyeti azası idi.

Şimdi torunu Boris Jonhson Londra Belediye Başkanlığı seçimini kazanmıştır.

Ali Kemal Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali zamanında Mustafa Kemal Paşa'nın yakalanarak İstanbul'a getirilmesi için Padişah'ın kurduğu "İnzibat Kuvvetlerine emir vermiş" bunu zamanın "Vükela Meclisi'ne" de götürmüştü.

13- EŞ ZAMANLILIK...

Şimdi dikkat:

1- Rehn, sanki bir "Müstemleke Komiseri gibi" açıklamalar yapmakta, Milliyetçiliği, ulus devletçiği suçlamaktadır.

2- Lagendijk kendisini geçmişin müstemleke Komiseri gibi görmekte eş zamanda bunu destekleyecek açıklamalar yapmaktadır.

3- Aynı eş zamanda Washington'dan aynı doğrultularda bir rapor yayımlanmaktadır.

4- Rehn ve Lagendijk Türk Yargısı'na karşı açıklamalar yapmaktadırlar. Bu arada Lagendijk kendisini sanki Anayasa Mahkemesi yerine koymuştu.

14- "ORADA KİMSE YOK MU"...

Hey, oralarda kimseler yok mudur?

Rehn, Lagendjk'in sözlerine karşı Dışişleri Bakanlığı nerededir?

Washington Raporu'na karşı kim birşey söyleyecektir

.Ama hadi biz söyleyelim:

Bu açıklamaların sahipleri Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali neticelerine bir daha bakmalıdırlar.

Müstemleke "Komiserliği" iştahası içinde olmamalıdırlar.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali neticesidir.

Yine de hesaplaşmasını bilecek kadar güçlü bir devlettir.




Taylan Sorgun - İlk Kurşun Gazetesi
 

HTML

Üst