'Keşke Bediüzzaman'ı dikkate alsaydık

önce iyice dinleyip sonra bütün kürtleri yok etmek gerekiyormuş.iyi dinlenmemiş.şimdi kürtleri gemilere(tyypin gemileri) doldurup kanadaya yollayalım.orada fetoş örgütünün okulunda egitimden geçsinler.devlete millete saygılı iyi vatandaş olurlarsa geriye getirelim.yok olmayız derlerse oradan güney kutbuna götürüp buzullara bırakalım.orada bagımsız kürt devleti kurup yaşasınlar.bakalım BÜYÜK TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN şefkati olmadan ne yapacaklar görelim.
 
Bir kere burası İslam ve İnsan bölümü değil.. Gidin bu herifin (sözde) İslam için yazdığı yazıları orda paylaşın.

Halâ Allah, Peygamber ve Kur'an arasına birilerini sokuyorsunuz. Bu 3 mevki sizin için yetersiz mi geliyor? Günahtır yapmayın. Farzları boşlamayıp, sünnetleri tamamlamaya çalışın. Bu size hoca efendilerden daha çok fayda sağlayacaktır.

Üçüncüsü ve en önemlisi, Nurslu Kürt Sait denilen haine uyupta sözde olan ama özde olmayan Kürt sorununu nasıl çözüleceğini düşünüyorsunuz. Buda bambaşka bir şaibe...
 
önce iyice dinleyip sonra bütün kürtleri yok etmek gerekiyormuş.iyi dinlenmemiş.şimdi kürtleri gemilere(tyypin gemileri) doldurup kanadaya yollayalım.orada fetoş örgütünün okulunda egitimden geçsinler.devlete millete saygılı iyi vatandaş olurlarsa geriye getirelim.yok olmayız derlerse oradan güney kutbuna götürüp buzullara bırakalım.orada bagımsız kürt devleti kurup yaşasınlar.bakalım BÜYÜK TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN şefkati olmadan ne yapacaklar görelim.
aynen sana katiliyorum
 
Said Nursi kürtçülük veya farklı bir bölücülük yapmış mıdır?

"Evet, ben başka memlekette dünyaya gelmişim. Fakat Cenâb-ı Hak beni bu memleketin evlâdına hizmetkâr etmiş ki, dokuz sene mütemadiyen bu memleketteki milletin ondan dokuz kısmının saadetine kendileriyle hizmet ettiğim, bu havalideki insanlara malûmdur.

... ben millet-i İslâmiyenin en mühim ve mücahid ve muazzam bir ordusu olan Türk milletine binler Türk kadar hizmet ettiğime binler Türk şahittirler"(Said Nursi, Barla Lahikası, 192. Mektub)

* * *

Bedüzzaman'ın yaşadığı dönem de yine aynı dayatmalarda bulunanlara verdiği cevabı aşağıda arzediyoruz:

"Mülhid münafıkların en son ve alçakça ve vicdansızca aleyhimizde istimal ettikleri (kullandıkları) bir silâhı şudur ki, diyorlar: “Said Kürdtür; bir Kürdün arkasında bu kadar koşmak hamiyet-i milliyeye (milletini sevenlere) yakışmaz.” Ben bu münafıkların vicdansızca desiselerine karşı değil, belki safdillerin temiz kalbleri bunların sözleriyle bulanmamak için diyorum ki:

Evet, ben başka memlekette dünyaya gelmişim. Fakat Cenâb-ı Hak beni bu memleketin evlâdına hizmetkâr etmiş ki, dokuz sene mütemadiyen (sürekli) bu memleketteki milletin ondan dokuz kısmının saadetine kendileriyle hizmet ettiğim, bu havalideki insanlara malûmdur.

Hem ben bu memlekette Hulûsi, Sabri, Hafız Ali, Hüsrev, Re’fet, Âsım, Mustafa Çavuş, Süleyman, Lütfü, Rüşdü, Mustafa, Zekâi, Abdullah gibi yirmi-otuz Müslüman Türk gençlerini adeta yirmi-otuz bin millettaşlarıma tercih ettiğimi ve onları o otuz bin adam yerine kabul ettiğimi, bu dokuz senedeki Türkçe âsâr ile (eserler ile) ve hizmetle göstermişim.

Evet, ben bin gafil ve âmi (cahil) Kürdü, bir Türk olan Hulûsi’ye karşı tutmadığımı ve bin cahil Kürdü, birer Türk olan Âsım ve Re’fet’e mukabil (denk) görmediğimi ve bir genç olan Hüsrev’i bin âmi (cahil) Kürtle değişmediğimi ehl-i dikkat ve benim ahvâlime muttali (alakadar) olanlar tasdik ettikleri halde, frengîlik namına ve ilhad (dinsizlik) hesabına, Türkçülük perdesi altında, sahtekâr bir milliyetperverlik suretinde ve hodfuruşluk cihetinde bana tecavüz edenler ve Türk milletini ve milliyetini zehirleyen mülhidler (dinsizler) bilsinler ki, ben millet-i İslâmiyenin en mühim ve mücahid ve muazzam bir ordusu olan Türk milletine binler Türk kadar hizmet ettiğime binler Türk şahittirler. İşte bana Kürd diyen ve ittiham eden, zahir hamiyetperverlik (görünüşte milliyetçilik) gösteren sahtekârlar, bu millete ne gibi hizmet ettiklerini göstersinler."

* * *
Bediüzzaman'ın soyismi Nursi mi, Kürdi mi?


Üstad hazretleri, eski Said döneminde milliyetçilik veya menfi ırkçılık anlamında değilde, doğduğu yere atfen " Kürdi " lakabını kullanmışlardır. Erzurumi, Konevi, Bursevi gibi...Üstadımızın menfi milliyetçilikten dolayı bu lakabı kullanmadığına, bütün eserleri şahittir. Fakat Cumhuriyetten sonra, bu gibi tabirlerin ve lakapların kullanımının kanunen yasaklanmasından dolayı ve bazı alanlarda bazı art niyetli insanların bunu menfi olarak kullanabilme ihtimalinden dolayı, bu lakab yerine, yine doğduğu yere atfen, " Nursi" soyadını almıştır. Bundan böyle eski ve yeni tüm eserlerinde bu imzayı kullanmışlardır..

Bir iki asır öncesine gidildiğinde şu an Türk olarak görülenler Kürd, Kürd olarak görülenlerde Türk olabilir. 600 yüzyıl boyunca aynı çatı altında yaşayan ve osmanlıdan öncede yine birliktelikleri bulunan özellikle Türk ve Kürtler gerek aynı topraklarda yaşamaları gerekse de birbirlerinden kız alıp vermeleri vb. sebebler neticesinde adeta tek millet haline gelmişlerdir.. Nesebi net olarak bilinenlerin dışında diğer kimselerin nesep noktasında fazla teferruata girmemeleri gerekmektedir.

Bizim için esas olan İslamiyet noktasıdır. Milliyet ise ayeti kerimenin ifadesiyle "tanışıp kaynaşma" mız noktasından bizim isteğimizin dışında Rabbimizin bize bahşettiği bir husustur. Osmanlı döneminde doğu illerine "Kürdistan" deniliyordu. Bu isim herhangi bir ırkî mana taşımıyordu. Yalnızca coğrafi bir bölgeye verilen bir ismi çağrıştırıyordu. Pakistan, Afganistan gibi…

O bölgeden olan insanlara ise "kürdi" denilmekteydi. Yine bu, şahsın o bölgeden olduğunu gösteren bir aidiyet ihsas ediyordu. Erzurumi, Konyevi, Bursevi gibi…

Bu manada Üstad hazretleri de, Osmanlı döneminde bu nam ile çağrılıyordu. Fakat bu aidiyetin daha sonra farklı manalar ihsas etmesi sebebiyle, Üstad, Osmanlı sonrasında kendi köyüne nisbetle "Nursi" soyadını almış ve bunu kullanmıştır. Ancak bazı resim kayıtlarda Üstadın soyadının OKUR olarak geçtiği de bilinmektedir.
 
üstad hazretlerimi
hazret olabilmesi icin daha fazla ülkesi icin bir seyler yapmaliydi ayrimcilik yapan saidi nursiye baska ne demeli bilmem
 
Said Nursi, Şeyh Said ve Said Molla ...?

Çok önceleri konuşulan, zamanında gündemi çok meşgul eden; Bediüzzaman Said Nursi ismiyle, çoğu kişi tarafından bilinmeden karıştırılan veya bazı kesimlerin özel itinalarıyla karıştırmak istediği iki isim hakkında yanlış bilgi taşıyanları bilgilendirme ihtiyacı duyduk.

Bu iki isim, Bediüzzaman Hazretleri ile aynı dönemde yaşamış insanlar… Şeyh Said, Said Molla

Şeyh Said

1865’de Elazığ’ ın Palu ilçesinde doğan Şeyh Said efendi Medrese eğitimi aldı, ve babası Şeyh Mahmut’un vefatından sonra şeyh oldu. Palu’dan, Erzurum’ un Hınıs kazasına yerleşip, kısmen ticaret ve medrese eğitiminde talebe yetiştirmekle meşgul oldu.

1 Şubat 1925’ de tarihte “Şeyh Said İsyanı veya Olayı” diye bilinen hadisenin başında yer aldı. Beşbin kişilik bir güçle ayaklanma başlattı. Bu ayaklanma Hani, Muş, Elazığ, Varto ve Erzurum’a yayıldı. 2 Mart 1925’ de harekete geçen devlet güçleri ayaklanmayı bastırdı. Hemen ardından Takrir-i Sükun Kanunu çıkarıldı ve bu kanun çerçevesinde İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Kurulan bu İstiklal Mahkemelerinden, Şark İstiklal Mahkemesi’ nde yargılanan Şeyh Said ve beraberindeki 47 kişi idama mahkum edildi… (29 Haziran 1925)

Şeyh Said Efendi, bu isyan hareketinden önce Bediüzzaman Said Nursi hazretlerine bir mektup yazarak iştirak etmesini talep etmiş, ancak Bediüzzaman “Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya kılınç çekemem ve size iştirak etmem.” diye karşılık vermiştir.

Sait Molla

Cumhuriyet’ in kurulmasından önce kurulan cemiyetlerden birisi olan “İngiliz Muhipleri Cemiyeti” kurucusu, ingiliz ajanı olan bu şahıs çeşitli şekillerde halkı, veya hükümet yetkililerini İngiliz sevgisi ile aşılamaya çalışan bir İngiliz sempatizanıdır. Bu zat ile alakalı tarihi kaynaklarda pek çok ifadeler bulunmaktadır. O dönemde Mister Frew isimli rahiple olan yazışmaları, meclis yetkililerine attığı telgraf ve mektupları, Mustafa Kemal’ in bizzat Nutuk’ da ve Millet Meclisindeki konuşmalarında da ilan ettiği üzere, tarihe vatan haini olarak geçmiş bir şahıstır.

Bu şahsın Bediüzzaman hazretleri ile kasten karıştırılması tarihi az-çok bilenler ve Bediüzzaman’ ın Risale-i Nur eserlerini birazcık karıştıranlar için oldukça komik bir iddiadır. Çünkü Bediüzzaman, İngilizlerin, İstanbul’ u işgali esnasında halkın birlik ve beraberliği sağlamak namına halka konuşmalar yapıp, eserler neşredip milli mücadelede bulunmuş, hakkında İngilizlerin idam kararı verdiği tarihi ve milli bir kahramandır.

Diğer tarafdan vatanın diğer ucunda Ermenilere karşı vatan savunması yapmış, Ruslara esir düşmüş büyük zorluklar ve fedakarlıklar yapmış, mukabilinde o zamanki hükümet tarafından taltif edilmiş, mükâfatlandırılmış birisidir.

Hal böyle olunca Milli bir kahraman olduğu o dönemin hükümeti tarafından bile kabul edilip, takdir edilen birisini, bu durumun tam aksiyle yani bir “İngiliz ajanı ile” karıştırmak normal şartlarda pek de masumane bir yalan olmamaktadır.

Bediüzzaman Said Nursi, Said-i Nursi, Sait-i Nursi, Sait Nursi, Said-i Kürdi, Kürt Sait, Molla Sait, Molla Said, Şeyh Sait, Şeyh Said, Sait Molla, Said Molla
 
ya burada kürt politikasi yapma (bioxs)kardes ok herkes her sey olabilir ama türk olamaz bu ülke bizim
kimse parcalayamaz tekrar saidi kürdi yine gelse bile bu vatan bizim bizim kalacak
 
ya burada kürt politikasi yapma (bioxs)kardes ok herkes her sey olabilir ama türk olamaz bu ülke bizim
kimse parcalayamaz tekrar saidi kürdi yine gelse bile bu vatan bizim bizim kalacak

:sneaky2: yazdıklarımdan ve paylaşımlarımda nersinde kürt politikası vs. var :sneaky2:

said nursi hakkında atıp tutuluyor bende kaynağıyla paylaşım yaptım :mad:


verdiğim link te daha neçe soruların yanıtları var biraz araştır.kertitip atma hemen :thumbdown:


kerkitip =kestirip olacak :eek:) inbe klavyenin azizliği :p
 
Said-i Kürdi Hicazkarın esas amacı dine dayalıymış gibi gözüken temelinde kürtçülük yatan kürdistanı kurarak TÜRK topraklarını koparmaktır. Hala o ve onun devamı olan fetoşu savunanlar lütfen ya bu ülkeyi sevin ya da terk edip gidin.
 
Bir kere burası İslam ve İnsan bölümü değil.. Gidin bu herifin (sözde) İslam için yazdığı yazıları orda paylaşın.

Halâ Allah, Peygamber ve Kur'an arasına birilerini sokuyorsunuz. Bu 3 mevki sizin için yetersiz mi geliyor? Günahtır yapmayın. Farzları boşlamayıp, sünnetleri tamamlamaya çalışın. Bu size hoca efendilerden daha çok fayda sağlayacaktır.

Üçüncüsü ve en önemlisi, Nurslu Kürt Sait denilen haine uyupta sözde olan ama özde olmayan Kürt sorununu nasıl çözüleceğini düşünüyorsunuz. Buda bambaşka bir şaibe...

kardeş ben sana bu söylediğinle ilgili Necip Fazıl KISAKÜREK'in başından geçen küçük bir olaydan bahsetmek istiyorum sanrım neden böylesi din bilginlerine ihtiyaç olduğunu anlayacaksındır eğer at gözlüklerini çıkarıp bakarsan..

üstat Necip Fazıl bigün vapurda karşıya geçmekte ve eline almış bir kitap okuyor, onu görüp tanıyan bir zat yanına gelip soruyor yahu üstadım Peygamber ve Kur'an varken bu evliyalara ne gerek var ki, üstat kafasını okuduğu kitapdan dahi kaldırmadan, bu bindiğin vapura ne gerek var ki karşıya yüzerek geçsene....
anlayan anlarrr..... ;)
 
Kardeşin düşmanından da Hz.Allah'a sığınırım.Korkmam yaradandan başkasından.Severim insanları güzel mevlamın varlığından.Kürt aşiretlerinin tarihte B.Selçuklularda bile itaat ettiklerini bildirdiler günümüze kadar.Değişen bizleriz biz türkleriz.Eskisi gibi deiliz demek ne kaybettigini düşünüp sorunu çözmekten geçiyor bence.Yıl başında olanlar içler acısıydı her kentte alkol yüzünden olan ... içler acısı bundan 100 yıl önce yaşadıklarımızı unutmuş gibi davranıyoruz.Aslımızı unutmayalım.Bizlere böle şeyler yakışmaz..
 
kardeş ben sana bu söylediğinle ilgili Necip Fazıl KISAKÜREK'in başından geçen küçük bir olaydan bahsetmek istiyorum sanrım neden böylesi din bilginlerine ihtiyaç olduğunu anlayacaksındır eğer at gözlüklerini çıkarıp bakarsan..

üstat Necip Fazıl bigün vapurda karşıya geçmekte ve eline almış bir kitap okuyor, onu görüp tanıyan bir zat yanına gelip soruyor yahu üstadım Peygamber ve Kur'an varken bu evliyalara ne gerek var ki, üstat kafasını okuduğu kitapdan dahi kaldırmadan, bu bindiğin vapura ne gerek var ki karşıya yüzerek geçsene....
anlayan anlarrr..... ;)

Senin mesajını alıntı yapıp cevap vermeye çalışan ama Türkçe'si yetmeyen arkadaşı muhattap dahi almam. Senin üstad dediğin Necip Fazıl kendine sığınacak başka bir liman arıyorsa o onun bileceği bir iş. Aklı hür, vicdanı hür biri Allah ile peygamber ile kendi arasına birşey sokmaz.

Al bende sana Neyzen Tevfik'ten bir söz yazayım.
ne ararsın tanrı ile aramda
sen kimsin ki orucumu sorarsın
hakikaten gözün yoksa haramda
başı açığa niye türban sorarsın

Al bende sana ufacık bir şiir dizesiyle örnek verdim. Ama verdiğim örnek Neyzen Tevfik'in düşüncesi. Senin bana Necip Fazıl'ı sunman yada Nurslu Kürt Sait'i sunman arasında fark yok. O onun düşüncesi bu benim, senin yahut bir başkasının. At gözlüğüyle kim bakıyor şimdi. Başkasının ağzını söyleyen mi? Yoksa Allah'ıyla kendi niyaz edenmi ? ...
 
Dininde Zayıf Bazı İnsanların,
İslam Alimlerine Saldırması,Aşağılaması Moda Olmuş


Kör Cehalet Çirkefleştirir İnsanları
Suskunluğum Asaletimdendir...
Her Lafa Verecek Bir Cevabım Var...
Lakin Bir Lafa Bakarım Lafmı Diye,
Bir De Söyleyene Bakarım Adam Mı Diye...
 
aynen Kitabimiz bizim kendi yolumuzu dogruyu gösterndir gerisi hikaye efendimiz bize yeterince yol gösteriyor böyle vatan hainlerini hala bas taci yapmak niye

vatan haini olduğunu nerden çıkardın.Allah aşkını yazıyı okuyup vardığın sonuç bu mu??
 
Geri
Üst