KeŞke!!!

ozlemg

New member
KEŞKE

Teypte eski bir Cohen şarkısı:
“ Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim/ karşılaştık bir süre sonra/
‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana:/ ‘Aşkım ne oldu sana?’/
Böyle gerçeği söyleyince/ ben de doğruyu söylemeye çalıştım ona /
‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim/ ‘benim gözlerime de o oldu’.”
8-10 dizeye sıkıştırılmış hazin bir aşk hikayesi…
Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar…
Ve yenik; “keşke”li cümleler gibi…
Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalamışsınızdır hayatı…
Dört mevsimlik bir sene olsa ömür “keşke”, onun güzüne denk gelir.
Hepten vazgeçmek için erken, telafi için geç….
Mağlubiyetin takısıdır “keşke”….
Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanmamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır.
Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektupta, göz yumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir.
Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte…
“Yolunu gözlemeseydim”, “öyle demeseydim”, “terk edip gitmeseydim”, “en güzel yıllarımı vermeseydim” diye sızlanır gider.
***
“Keşke”nin panzehiri “iyi ki”dir.
İlki ne kadar pısırıksa, ikincisi o denli yiğittir.
“Keşke”, çoğunlukla bir “ahh”la kopup gelir ciğerden… Esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden…
“İyi ki”ler ise muzaffer bir “ohh”la büyür; cüretiyle övünülür.
“Keşke”li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, “iyi ki”lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar.
Okulu hiç kırmamışsınızdır, sinemada öpüşmemişsinizdir; dokundurtmamışsınızıdır kendinize, bir kez olsun yakmamışsınızdır gemileri.
Konuşmanız gerektiğinizde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur.
Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır.
O insanın, o işin, o davanın bunun hak etmediğini sezmenin hayal kırıklığındadır “keşke”…
“Şimdiki aklım olsaydı” dövünmesindedir.
Geriye dönüp baktığınızda, ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara feda edilmiş, “Ne derlere” kurban verilmiş, son kullanma tarihi geçmiş bir yığın haz, bilinçaltından el sallar.
“Keşke”cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır.
“İyi ki” öyle mi ya!...
Onda, yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşanmış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır.
***
“İyi ki”lerinizi toplayın ve “keşke”lerinizden çıkartın.
Fazlaysa kârdasınız demektir.
Aldırmayın yüreğinizdeki kramplara, mahzun hatıralara…
Rüzgarlara koştunuz ya…
“Keşke”leriniz, “iyi ki”lerinizden çoksa…
Telafi için elinizi çabuk tutun.
Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönmüş gözleriniz “keşke” diye nemlenmesin!


Can DÜNDAR
3 Kasım 2002, Pazar / Milliyet​
 

sherlock_holmes

New member
keşke olmasa

gerçekten çok güzel bir yazı zaten hayatımız keşkeler yüzünden hep olumsuz yönlerde ilerliyor bence yaptığımız hiç bir şeyin sonunda kjeşke olmamalı
 

ozlemg

New member
beğendiğinize sevindim. kendimi çok güçsüz hissettiğim zamanlarda en büyük desteğim bu yazı oluyo. bu yüzden mümkün olduğu kadar çok kişiyle paylaşmaya çalışıyorum.
 

serserik

New member
"Konuşmanız gerektiğinizde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur."

galiba yazının en can alıcı yeri burası yada benim durumumu yansıttığı için böyle düşünüyorum.
 

Gєηco

Altın Üye
Çok GÜzel Ve Anlamli Bİr Yaziyi Bİzle PaylaŞtiĞin İÇİn TeŞekÜr Ederİz...
 

~uYuSTuRuCu~

New member
kE$kE ßu KeLime YoqMu...:)

PaYLa$iM iÇin SaĞoLaSiN.
 

HTML

Üst