Kaz’an...

nedensiz35

New member
Mercümek dönemi yaşanırken...

Şevket Kazan vardı.

Sonra bunlar geldi.

2’ye çıkarıldı kazan sayısı...

"Win-Win" dedi Başbakan.

Yani "kazan-kazan!"

Kömür, mercimek servisi başladı.

Al mercimeği-ver oyu.

Kazan-kazan.

*

Ve, şimdi öğreniyoruz ki...

Tabağı çanağıyla birlikte TBMM’nin başka nesi verilmiş Deniz Feneri’ne?

2 kazanı.

*

E hal böyleyken...

*

Ben Deniz Fenerci arkadaşların yerinde olsam, hiç öyle avukatla mavukatla uğraşmam... Çıkarım "Paralar nerde" diye soran Alman hákimin karşısına, "Bak hoca" derim...

"Siz Almanlar bilmezsiniz.

Bizim Türkler gayet iyi bilir.

O kazan öldü!

Diyeceksin ki, kazan ölür mü?

Doğurduğuna inanıyorlardı...

Öldüğüne de inanırlar.

Ne sen beni üz, ne ben seni.

Tahliyemi talep ediyorum."

Yılmaz Özdil - Hürriyet
 

HTML

Üst