KatiL MüzisyenLer [ Kristian Vikernes ]

SickDreTh

Altın Üye
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
12,449
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
¤ۣۜ..¤ Mevzu Bahis Vatansa,Gerisi Teferruattır ¤ۣۜ
BURZUM

Varg Vikernes tarafından kurulan tek kişilik black metal 'grubu'. Liriklerinde genellikle Norveç mitlerini işler. 1996 çıkışlı Filosofem albümündeki Dunkelheit ( alm. : karanlık; Burzum da Norveççe 'karanlık' anlamına gelir) adlı parça en bilinen parçasıdır.

[VIDEO]LdacYTkSU4A&hl=en&fs=1[/VIDEO]


Kristian Vikernes


photo02.jpg



11 Şubat 1973, Bergen, Norveç doğumludur. Asıl adı Kristian olsa da, isminden hep nefret ettiğini söylemiş ve albümlerinde Varg adını kullanmıştır. Mayhem'in gitaristi Øystein Aarseth' i öldürmek suçundan Norveç'teki en ağır ceza olan 21 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kısaltılan cezası, 2003'teki hapishaneden kaçma girişiminden sonra yeniden uzatıldı. Tromsø Hapishane'sinde adam öldürmek, kilise kundaklamak, yasadışı silah taşımak, evinde patlayıcı bulundurmak, otomobil hırsızlığı ve hapisten kaçma girişimi suçlarından cezasını çekmeye devam ediyor.



Øystein Aarseth


22 Mart 1968, Egersund, Norveç doğumludur. 10 Ağustos 1993'de, Kristian Vikernes tarafından öldürüldü. Cinayetin sebebi hala tam olarak bilinmiyor.




OLAYLARIN GELİŞİMİ VE VARG'IN KABARIK SUÇ DOSYASI


80'lerin sonu ve 90'ların başı, İskandinav ülkelerinde, özellikle de Norveç'te Black Metal'in yükseldiği yıllardı.
Hıristiyanlık, hiç bir coğrafyada, Pagan vikinglerin soyundan gelen insanların yaşadığı bu karanlık ülkede karşılaştığı direnç kadar bir dirençle karşılaşmadı. Hıristiyanlık burada da yayıldı ama halk bu dini bugün bile hala özümsemedi.
1990'ların başıyla birlikte yükselen Odalizm akımıyla birlikte özellikle gençler arasında eski viking ve pagan kültürüne bir yöneliş ortaya çıktı ve bu da kendini Hıristiyanlığa bir tepki ve hıristiyan olana bir saldırı olarak ortaya koydu. Bu dönemlerde ortaya çıkan Black Metal akımı da bu dönemlerde sadece gençler arasında değil, ülkenin bütününde kabul gören müzik akımı oldu. Bugün bile hala, Norveç Müzik Ödülleri'ni her zaman karanlık metal grupları alır.
Black Metal grupları liriklerinde temelde iki konuyu işlediler. Bunlardan ilki hıristiyan düşmanlığı, ikincisi ise Norveç Mitleri.
Oystein Aarseth yani kullandığı takma adıyla Euronymous'un gitaristliğini yaptığı Mayhem adlı grup bu müzik akımının öncüsü oldu. Lirikleri ise hıristiyanlığa yıkıcı bir tepki içeriyordu.
Varg Vikernes'in tek kişilik projesi Burzum ise olayın mitoloji yönünü işledi.
Aslında her şey tek bir olayla başladı.
Mayhem Grubunun gitaristi Euronymous, Deathlike Silence Pro. ismiyle bir prodüksiyon şirketi kurdu. Varg Vikernes ise tam da o sıralar ' Burzum' adını taşıyan ilk demosunu kaydetmiş ve demoyu basacak bir prodüksiyon şirketi aramaktaydı. Demoyu Euronymous yani Oystein Aarseth'in şirketi bastı. İkili böylece tanışmış oldu. Bu tanışma hem Norveç'i baştan aşağıya çalkalayacak, hem de son derece vahşice son bulacak bir olaylar zincirinin kıvılcımıydı.

1992'nin başlamasıyla birlikte, Norveç, iki küçük kilisenin ateşe verilmesi olayıyla çalkalanır. Polis olayı soruşturur ancak ilk etapta olay bir kaç sorunlu gencin yaptığı münferit birer olay olarak kabul görür. Norveç'te kişinin depresyona girmesi doğal bir olaydır.
Aynı yıl, Mayhem “de mysteriis dom sathanas” albümünün kayıtlarına girmeden önce Varg gruba bassçı olarak dahil oldu. Grupta olduğu sürece count grischnackh nickini kullandı.varg ve euronymous blackmetal sahnesinde en çok dikkat çeken iki kişi oldu.euronymous müzikal olarak hep şeytani bir imaj yaratmaya çalıştı. varg için ise şeytan geri plandaydı ve norveç kültürüne bağlı kalarak norveç mitolojisini konu edinmek istiyordu. bu durum varg ve euronymous’u iki kutup haline getirdi.

Bu olayı izleyen zaman zarfında Norveç bu kez çok ciddi bir olayla sarsılır. Ülkenin en eski kiliselerinden olan, 1182'de inşa edilmiş ve yüzde doksanı ahşap olan, Fantoft Kirke ( Kirke: nrvç: kilise) 6 Haziran' da ( 6. ayın 6. gününde saat 6'da) kundaklanır. Polis, işin ciddiyetinin bu kundaklama olayından sonra farkına varır. Daha da ötesi, Varg, çıkardığı Kirke adlı EP'sinin kapağına Fantoft Kilise'sinin yanmış fotoğrafını koyacaktır:


1993_aske.jpg



Polis, soruşturmayı genişlettikçe, ' Black Metal Inner Circle' adı altında hıristiyan karşıtı bir gizli örgüt kurulduğunu öğrenecektir. Yine 1-2 yıl süren araştırma sonunda Varg Vikernes'in de bu kundaklama eylemlerinin militanlık kısmının başında olduğu anlaşılacaktır.

Kilise kundaklama olayları ile ilgili euronymous basının karşısına çıkarak “evet kiliseleri kundaklayan hristiyan karşıtı bir örgüt var ve bu tür olaylara devam edilecek” gibi bir açıklama yaparak uzun süredir faaliyetlerine gizli olarak devam eden inner circle örgütünü deşifre etmiş oldu.

Yukarıda denildiği üzere Varg, görüş olarak satanizm gibi saçma sapan bir halüsinasyona kapılıp şeytancılık oynayan, saçma sapan şarkı sözleri yazan sorunlu çocuklardan ayrı bir kafa yapısına sahiptir. Bir odalist olan Varg, kendi ırkının mitlerine, kendi pagan kültürüne, Vikinglerden gelen herşeye hayrandır. Bu kundaklama eylemlerini ise öc almak için yaptığını söyleyecektir. 1000 yıl önce, hıristiyanlığın yayılma aşamasında, Hıristiyanlar bütün pagan tapınaklarını yıkmış ve paganları kazıklara bağlayarak yakmışlardır. Varg'ın öc alma olarak bahsettiği olay tam da budur. 1000 senelik bir hesabı kapatmaya çalışmaktadır.


1993'de, 9 Ağustos'u, 10 Ağustos'a bağlayan gece yarısı...
Varg Vikernes, elinde Aarseth'in prodüksiyon şirketiyle imzalamış olduğu kontrat elinde, bunu arkadaşı ve düşmanının karşısında yırtıp atmak amacıyla Aarseth'in yaşadığı başkent Oslo'dadır. Yanında Mayhem üyesi Snorre'de vardır. Varg ile Aarseth bir anda tartışmaya başlarlar. Sonuçta, Oystein Aarseth, yani Euronymous, kafasına 2, sırtına 16 ve toplamda aldığı 23 darbe sonucu hayatını kaybeder.

Geri dönüşte polis kontrol noktalarına yaklaşmamak için şehir dışından döndüler. Varg kanlı giysilerini göle fırlattı ve gölde yüzerek temizlendi.saat 11:00 civarı eve ulaştı ve 20 dakikalık bir uykudan sonra gazeteciler ve televizyon kanalları euronymous’un ölümüyle ilgili konuşmak için onun evine gelmişlerdi.ertesi gün gazetelerde; “conut grischnackh en iyi arkadaşı euronymous’u kaybettiği için çok hüzünlü” gibi haberlere yer verildi.
Polis artık Varg’dan şüphelenmeye başlamıştı.etrafındaki kişilere sürekli birşeyler sormaya başlamışlardı. Snorre olayın şokunu hala atlatamamıştı ve Snorre’un garip hareketleri, tedirginliği polislerin de dikkatini çekti. Günlerce onu sorguladılar ve Snorre artık dayanamayarak euronymous’u varg’ın öldürdüğünü ve kendisinin de olay anında orda olduğunu söyledi. Polis raporlarında Snorre’un çok hassas bir kişiliğe sahip olduğu da yazılmıştı. Varg bir gece kulübünde eğleniyordu ve kapıdan çıktığı anda onu tutukladılar. Varg artık iyice zayıf düşmüştü ama polislerin ellerinde Snorre un anlattıklarının dışında bir bilgi yoktu. Polisin elinde aynı gece Varg gölde temizlenirken snorre’un benzin istasyonundaki güvenlik kameralarıyla çekilmiş tek başına yakıt doldurma görüntüleri vardı. Varg istese Snorre'u suçlu duruma düşürüp hapise attırabilirdi fakat bunu yapmadı. Polis suçunu itiraf etmesi için cesetin üstünde parmak izlerinin bulunduğunu da söylüyordu fakat Varg cinayet esnasında eldiven kullanmıştı. Sonunda herşey açıklandı ve olay açıklığa kavuştu.Snorre tüm olanları polise açıkladığı için hiçbir ceza almayacağını düşünüyordu. Varg da mahkemede Snorre’un olanlarla bir ilgisi olmadığını, sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunduğunu söylediyse de Snorre hiç payı olmayan bir suç yüzünden 8 yıl hapis cezası aldı.

Cinayetin sebebi hala tam olarak bilinmiyor. Cinayet sebebi olarak bir çok iddia ortaya atılır. Bunlardan biri, Aarseth'in Varg'ın kız arkadaşına ilişki teklif etmesidir ancak Varg bu iddia hakkında kız arkadaşının metal bile dinlemediğini, Aarseth'in kim olduğunu bile bilmediğini söylemiştir. Başka bir iddia, Varg'ın albüm çıkartmak için Aarseth'ten 5100 $ borç aldığı ama bunu geri ödemediği ve ikilinin arasının bu sebeple gerginleştiğidir ama Varg bu iddiaları da yalanlamıştır. 'Inner Circle' ın Aarseth tarafından basın önünde deşifre edilmesi ve bunun yanında olaya saçma bir şeytancı boyut katılmasının, tüm bu kundaklama olaylarını ataları olan Pagan Vikinglerin öcünü almak için yapan Varg'ın sinirini bozduğu ve ikilinin bu sebeple tartıştığı da iddialar arasındadır.

Varg, mahkemedeki ifadesinde cinayet sebebine kendi açısından açıklık getirse de bu da çok inandırıcı olmamıştır.

Varg, ifadesinde, Aarseth'in artık metal dünyası içinde bir numaralı kişi olmadığını düşündüğü ve bundan da kendisini sorumlu tuttuğunu söyler.
Varg mahkemede şu ifadeyi verir:
'Ona göre insanların ona olan saygısını kaybetmesine ben sebep olmuşum.bir bakıma da söylediklerinde haklıydı.ona karşı olan fikirlerimi hiçbir zaman saklamadım ve insanlar da benim düşüncelerime katıldı.artık metal sahnesinin 1 numaralı adamı değildi ve bunun da benim suçum olduğunu söylüyordu.herkes asıl nedenin bu olduğunu, “asıl kişi” olmak için yarıştığımızı düşünüyordu.bu sadece euronymous için önemliydi.mayhem trondheim’den snorre w. yi gitarist olarak kadrosuna ekledi.bergen’de kendi evini satın alıncaya kadar benimle birlikte kalmasına ve oturma odamda uyumasına izin verdim.snorre kendi evini satın alıp taşındı. artık evde tektim ve bu andan itibaren euronymous benimle ilgili planlar kurmaya başladı.beni öldürmek istiyordu.ona göre tüm bu problemlere sebep olan bendim ve ben öldükten sonra ortada hiç bir sorun kalmayacaktı.planlarını paylaştığı birkaç müzisyen bana onun planlarını açıkladı.euronymous onlara güvendiği için herşeyi anlatmıştı fakat belli ki onlar benimle daha samimiymiş. euronymous snorre’u telefondan aradı ve o’na herşeyin normale dönmesi için benim ortadan kalmamın gerektiğini söyledi ve diğerlerine anlattığı planları snorre a da anlattı.euronymous bunları söylerken snorre hepsini bana telefonda dinletti. artık emindim çünkü sadece en yakın arkadaşlarına planlarını söylüyordu.snorre la konuştuğu gün ondan bir mektup aldım. mektup gayet olumluydu hatta arkadaşçaydı.daha önceen katılmadığım bir anlaşmayı imzalamam için benimle buluşmak istediğini söylüyordu.ancak planlarını uygulaması için beni ayarlamaya çalıştığını biliyordum.arkadaşlarına da anlattığı gibi önce beni (bir silahla) bayıltacak, ellerimi ve ayaklarımı bağlayarak araba bagajına koyacaktı ve şehir dışında kırsal bir yerde beni bir ağaca bağlayarak ölene kadar bana işkence yapacaktı ve tüm bunları kameraya çekecekti. '

Bunun üzerine çok sinirlendiğini ve kontratını yırtıp atmak için Aarseth'in Oslo'daki evine gittiğini söyleyen Varg, cinayet gecesinde de, kendisine ilk olarak Aarseth'in saldırdığını ve onu, kendini canını kurtarmak için öldürdüğünü söyler:

' Snorre ileapıya geldik ve zile bastım.uyuyordu.kim olduğumu sordu ve ismimi söyledim.”daha sonra gelemezmisin?” diye sorması üzerine sadece kontratı imzalayıp gideceğimi söledim ve beni içeri aldı.bu sırada snorre sigarasını yakmış, merdivenlerde beni bekliyordu.euronymous beni sinirli bir şekilde kapıda karşıladı.kontratı ona verdim ve artık iyice sinirlenmişti.bana kapının eşiğini göstererek gitmemi söyledi.o’na doğru bir adım atınca iyice panikledi. hareketleri, duruşu, bakışı garipleşmişti ve karnıma bir tekme attı.o’nu kapıya ittim ve biraz sersemledi.kendini döşemeden mutfak tarafına doğru attı.mutfaktan bir bıçak bulacağına emindim.eğer bir bıçak alırsa benim de bir bıçak bulmam gerekecekti.getirdiğim bıçak ise kemerimi arabada unuttuğum için yanımda değildi.cebimde 8 cm uzunluğunda başka bir bıçak daha vardı.üzerine atladım ve eline bir bıçak geçirmeden onu 4 yerinden bıçaklayarak kontrol altına aldım.fakat bu sefer de başka bir silah bulmak için yatak odasına yönelmişti.kavga etmek için peşine düştüm fakat beni şaşırtıp daireden kaçmaya başladı. kavgayı başlatıp kaçması benim sinirimi bozmuştu.aşağıya indiğimde snorre sigarasını bitirmiş, ilgisice etrafa bakıyordu.o sırada euronymous yarı çıplak ve birkaç yeri kanayarak koşuyordu.hayalet görmüş gibiydi.komşularının zillerine basıyor,kapılara vuruyor,yardım istiyordu.snorre halen merdivenlerde olayları izliyordu. o, bu olayların bir parçası mıydı,bana saldırcak mıydı bunu bilmiyordum.olacakları görmemek için koşarak merdivenleri inmeye başladı ve yanımdan geçmesine izin verdim.çok korkmuşa benziyordu. euronymous’u bıçaklamaya başladım.dizlerinin üstünde duruyordu ve “artık yeterli” diye bağırmaya başladı.onu bırakıyordum ama bana tekrar tekme atmaya çalıştı.bıçağı son kez alnının ortasına soktum ve oraya saplanarak kaldı.çıkarmaya çalıştığımda bedeni öne doğru düştü.zaten yaptığı gürültüyle tüm komşularını uyandırmıştı.

Onu öldürdüğüm için kendimi hiç de kötü hissetmemiştim.eğer onu canlı bıraksaydım hayatım üzerine yeni bir girişimde bulunmasına izin vermiş olurdum.”

Mahkemenin sonunda Varg, adam öldürmek, kilise kundaklamak ve evinde patlayıcı bulundurmak suçlarından Norveç'teki en uzun hapis cezası olan 21 sene hapis cezasına çarptırıldı.
Hapishanedeki hücresinde tvsi, kişisel bir pc'si olan olan Varg hapishanede Norveç mitlerini anlatan 2 tane enstrümantal synthsizer albüm kaydetti.

2001 yılında cezası iyi halden dolayı 21 yıldan 14 yıla indirildi. . Ayrıca daha düşük güvenlikli Tønsberg Hapishane'sine nakledildi. Norveç Yasaları, düşük güvenlikli hapishanelerde yatan mahkumların, belirli periyotlarda bir günlüğüne dışarı çıkmalarına izin vermektedir. İşte böyle bir 'özgürlük günü'nde, Ekim 2003'te dışarı çıkan Varg, gece hapishaneye geri dönmedi. Çaldığı bir Volvo marka arabayla Oslo'da yakalandı. Arabayı arayan polisler, arabanın içinde çalıntı bir lap top, bir çok bıçak, bir tabanca, kamuflaj kıyafetleri, bir pusula, bir gaz maskesi, sahte bir pasaport ve boş bir AG3 makineli tüfek buldu. Cezasına, otomobil çalmak, hapishaneden kaçma girişiminde bulunka ve yasadışı silah taşımak suçları sebebiyle 19 ay daha eklendi ve yüksek güvenlikli Trondheim Hapishanesi'ne nakledildi. Oradan da tekrar Tromso Hapishanesi'ne...

Tek kişilik hücresinde bilgisayar programcılığıyla meşgul olan Varg, hapisten çıktığında her şeyi geride bırakacağını ve bilgisayar programcılığıyla uğraşacağını söylüyor.


 
BU adam cidden Fena arıza birisi=)
 
Geri
Üst