SickDreTh
Altın Üye
- Katılım
- 20 Haz 2006
- Mesajlar
- 12,449
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Noir Désir
Fransız Art Rock grubu. 1985'te kurulsalar da asıl başarılarını 2001 yılında çıkardıkları 'des visages des figures' albümü ile yaptılar. Bu yıldan sonra grubun vokalistinin hapse girmesi sebebiyle albüm çıkartmadılar. Gitarlarını Manu Chao'nun çaldığı 'Le Vent nous portera' adlı parçaları hem albümün hem de grubun en büyük hitidir.
[VIDEO]vJXzsAyu5QU[/VIDEO]
Bertrand Cantat
1964 doğumlu müzisyen, 2003 yılında kız arkadaşını döverek ölümüne sebep olmak suçundan 4 yıl hapis yattı. 2007 Ekim'inde tahliye edildi.
Marie Trintignant
1962 doğumlu fransız aktris, 1 Ağustos 2003'te, erkek arkadaşı tarafından dövüldü. Girdiği komadan çıkamayarak hayatını kaybetti.
OLAY NASIL OLDU?
2001 yılı Noir Desir için bir dönüm noktasıydı. Yaklaşık 15 senelik müzik geçmişleri olmasına rağmen Fransa dışında hemen hemen hiç tanınmayan grup, özellikle Le Vent nous portera ile dünya çapında bir üne kavuştu.
Grubun vokali olan Bertrand Cantat'ın politik görüşleri paralelinde grup her zaman muhalif bir çizgide yoluna devam etti. Sol görüşlü olan Cantat, özellikle Bordeaux'da küreselleşme, faşizm gibi konularda düzenlenen mitinglerin baş karakterlerinden oldu. A.B.D.'nin Irak işgaline muhalif olan Fransa'nın bu konuda en öne çıkan figürlerinden biri de yine Cantat'tı.
Bertrand ile Marie'nin aşkı, daha ilk başladığından itibaren hep ateşli ve sorunluydu.
Bertrand, Marie ile tanıştığında evliydi ve eşi hamileydi. Bertrand, Marie için eşini ve doğmamış çocuğunu terketti.
Marie'nin hayatı ise hep fırtınalı olmuştu. 4 kez evlenen ünlü aktris, 4 evliliğinde de çocuk sahibi olmuştu. Ve sadece çocuklarına karşı değil, boşandığı eski eşlerine bile boşandıktan sonra her zaman bağlı kalmış ve vazgeçmemişti. Onunla birlikte olmak, eski 4 eşini ve 4 çocuğunu kabullenmek demekti.
Marie de, Bertrand da çok kıskançtı. Ne Marie, Bertrand'ın eşini ve çocuğunu kabullendi, ne de Bertrand Marie'ninkileri...
Aşkları ilk gününden beri ateşliydi. Bu denli ateşli olmasıdır belki birbirlerini bu denli kıskanmalarının sebebi. İlk günden beri hep kavga ettiler.
2003 yazı, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta ( o mevsimde belki de Avrupa'nın en serin yeriydi orası) Bertrand, Marie'nin film çekimlerinden dönmesini ve yanına gelmesini beklemekteydi.
27 Temmuz gecesi, Bertrand ile Marie'nin rutin tartışmalarından biri yaşandı. Ancak bu kez gece ateşli bir sevişmeyle değil, oyunculardan birinin ölümüyle noktalandı.
Aşırı alkol almış olan Bertrand, sevgilisine ağır şekilde 7 kez vurdu. Marie hareketsiz olarak yere yığıldı. Bertrand belki bu kez çok kızmıştı, belki kendinde değildi; belki, belki... Marie için yardım çağırmadı, bunun yerine otele kardeşini çağırdı. Kardeşiyle yaklaşık - Marie'nin hayatı için çok önemli olan- 3 saat süren bir tartışma yaşadı. 3 saatin sonunda yardım çağırıldığında, Marie için çok geçti. Komadayken hastaneye kaldırılan Marie, beyninde oluşan şişlikler nedeniyle 1 Ağustos günü hayatını kaybetti.
Bertrand, Vilnius'da mahkemeye çıkarıldı.
Savunmasında, bilinçsiz ve bitik bir halde Marie'yi suçladı: ifadesi aslında bu fırtınalı aşkın nasıl geçtiği ve bittiği hakkında önemli ip uçlarıyla doluydu. Suçladı, suçladı ama onu çok sevdiğini de haykırdı. Marie'ye kıskandığı için saldırdığını söylerken sanki kendisini haklı çıkartacakmış gibi Marie'nin uyuşturucu bağımlısı olduğunu da sözlerine ekledi. Mahkemede, Bertrand'ın eski eşi Kristina, Marie lehine tanıklık yaptı. Ne yaşanırsa yaşanmış olsun, kadınlar arasındaki bu açıklanamaz dayanışma gerçekten hayret uyandırıcı. Kristina, hayatını yıkan kadın lehinde tanıklık yaptı. Sinema ve müzik karşı karşıyaydı; Marie'ciler Bertrand'ı vahşilikle, Bertrand'ın hayranları ise Marie'yi histerik bir şeytan olmakla suçladı.
Dava sonucunda Bertrand 8 yıl hapis cezası aldı.
Ancak iyi halden dolayı cezası yarıya indirildi ve 17 Ekim 2007'de tahliye edildi.
Marie'nin annesi buna çok büyük tepki göstererek devlet başkanı Nicholas Sarkozy'e bir mektup yazdı.
Bertand ise tahliyeyi izleyen bir sene içinde terapi görecek; olay hakkında basına açıklama yapamayacak. Şarkı sözü yazamayacak...
Fransız Art Rock grubu. 1985'te kurulsalar da asıl başarılarını 2001 yılında çıkardıkları 'des visages des figures' albümü ile yaptılar. Bu yıldan sonra grubun vokalistinin hapse girmesi sebebiyle albüm çıkartmadılar. Gitarlarını Manu Chao'nun çaldığı 'Le Vent nous portera' adlı parçaları hem albümün hem de grubun en büyük hitidir.
[VIDEO]vJXzsAyu5QU[/VIDEO]
Bertrand Cantat
1964 doğumlu müzisyen, 2003 yılında kız arkadaşını döverek ölümüne sebep olmak suçundan 4 yıl hapis yattı. 2007 Ekim'inde tahliye edildi.
Marie Trintignant
1962 doğumlu fransız aktris, 1 Ağustos 2003'te, erkek arkadaşı tarafından dövüldü. Girdiği komadan çıkamayarak hayatını kaybetti.
OLAY NASIL OLDU?
2001 yılı Noir Desir için bir dönüm noktasıydı. Yaklaşık 15 senelik müzik geçmişleri olmasına rağmen Fransa dışında hemen hemen hiç tanınmayan grup, özellikle Le Vent nous portera ile dünya çapında bir üne kavuştu.
Grubun vokali olan Bertrand Cantat'ın politik görüşleri paralelinde grup her zaman muhalif bir çizgide yoluna devam etti. Sol görüşlü olan Cantat, özellikle Bordeaux'da küreselleşme, faşizm gibi konularda düzenlenen mitinglerin baş karakterlerinden oldu. A.B.D.'nin Irak işgaline muhalif olan Fransa'nın bu konuda en öne çıkan figürlerinden biri de yine Cantat'tı.
Bertrand ile Marie'nin aşkı, daha ilk başladığından itibaren hep ateşli ve sorunluydu.
Bertrand, Marie ile tanıştığında evliydi ve eşi hamileydi. Bertrand, Marie için eşini ve doğmamış çocuğunu terketti.
Marie'nin hayatı ise hep fırtınalı olmuştu. 4 kez evlenen ünlü aktris, 4 evliliğinde de çocuk sahibi olmuştu. Ve sadece çocuklarına karşı değil, boşandığı eski eşlerine bile boşandıktan sonra her zaman bağlı kalmış ve vazgeçmemişti. Onunla birlikte olmak, eski 4 eşini ve 4 çocuğunu kabullenmek demekti.
Marie de, Bertrand da çok kıskançtı. Ne Marie, Bertrand'ın eşini ve çocuğunu kabullendi, ne de Bertrand Marie'ninkileri...
Aşkları ilk gününden beri ateşliydi. Bu denli ateşli olmasıdır belki birbirlerini bu denli kıskanmalarının sebebi. İlk günden beri hep kavga ettiler.
2003 yazı, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta ( o mevsimde belki de Avrupa'nın en serin yeriydi orası) Bertrand, Marie'nin film çekimlerinden dönmesini ve yanına gelmesini beklemekteydi.
27 Temmuz gecesi, Bertrand ile Marie'nin rutin tartışmalarından biri yaşandı. Ancak bu kez gece ateşli bir sevişmeyle değil, oyunculardan birinin ölümüyle noktalandı.
Aşırı alkol almış olan Bertrand, sevgilisine ağır şekilde 7 kez vurdu. Marie hareketsiz olarak yere yığıldı. Bertrand belki bu kez çok kızmıştı, belki kendinde değildi; belki, belki... Marie için yardım çağırmadı, bunun yerine otele kardeşini çağırdı. Kardeşiyle yaklaşık - Marie'nin hayatı için çok önemli olan- 3 saat süren bir tartışma yaşadı. 3 saatin sonunda yardım çağırıldığında, Marie için çok geçti. Komadayken hastaneye kaldırılan Marie, beyninde oluşan şişlikler nedeniyle 1 Ağustos günü hayatını kaybetti.
Bertrand, Vilnius'da mahkemeye çıkarıldı.
Savunmasında, bilinçsiz ve bitik bir halde Marie'yi suçladı: ifadesi aslında bu fırtınalı aşkın nasıl geçtiği ve bittiği hakkında önemli ip uçlarıyla doluydu. Suçladı, suçladı ama onu çok sevdiğini de haykırdı. Marie'ye kıskandığı için saldırdığını söylerken sanki kendisini haklı çıkartacakmış gibi Marie'nin uyuşturucu bağımlısı olduğunu da sözlerine ekledi. Mahkemede, Bertrand'ın eski eşi Kristina, Marie lehine tanıklık yaptı. Ne yaşanırsa yaşanmış olsun, kadınlar arasındaki bu açıklanamaz dayanışma gerçekten hayret uyandırıcı. Kristina, hayatını yıkan kadın lehinde tanıklık yaptı. Sinema ve müzik karşı karşıyaydı; Marie'ciler Bertrand'ı vahşilikle, Bertrand'ın hayranları ise Marie'yi histerik bir şeytan olmakla suçladı.
Dava sonucunda Bertrand 8 yıl hapis cezası aldı.
Ancak iyi halden dolayı cezası yarıya indirildi ve 17 Ekim 2007'de tahliye edildi.
Marie'nin annesi buna çok büyük tepki göstererek devlet başkanı Nicholas Sarkozy'e bir mektup yazdı.
Bertand ise tahliyeyi izleyen bir sene içinde terapi görecek; olay hakkında basına açıklama yapamayacak. Şarkı sözü yazamayacak...