Kartepe'de Beyaz Tırmanış

react

Admin
Süper Moderatör
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
25,237
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
an insatiable prsn from hell
Yürüyüşçüler bu kez İzmit Maşukiye'deki Kartepe'nin yolunu tuttu. Atlas ve 200 okur kış güzelliğine bürünmüş coğrafyayı birlikte adımladı; ağırlıklı olarak kayınlardan oluşan ormanlardan geçti ve 1685 metrelik zirveye çıktı.

Okurlarla birlikte yaptığımız yürüyüşlerin ikincisi için Kartepe'yi düşünmüştüm. Bunda yakınlık kadar yöreyi çok iyi bilmemizin ve çok kar yağmasının da payı vardı. Tabii bir de muhteşem doğanın. Atlasçılar, İzmit Maşukiye'deki Kartepe'nin yolunu tutacaktı bu kez. Kış yürüyüşünde 200'ü aşkın kişi bir araya gelecek, kış güzellikleri içindeki Kartepe'yi birlikte keşfedecekti.
Yürüyüşten birkaç gün önce üç kişilik bir ekiple Kartepe'ye gidip belirlediğimiz rotayı yürümüştük. En son sadece bir ay önce buradaydık ama bu kadar çok kişinin katılacağı etkinlik öncesi parkuru yeniden görmek ve yürümek gerekiyordu. Hiçbir şeyi şansa bırakmamak istiyorduk. Parkurda çok fazla kar yoktu ama yine de kış yürüyüşü için uygundu. Ancak hava bozuyordu, yürüyüş günü büyük olasılıkla kar yağacaktı. Nitekim yağdı, hem de çok güzel yağdı ve katılanların muhteşem bir gün geçirmesini sağladı. Özellikle Kartepe'nin zirvesinde kar ve şiddetli rüzgâr katılımcıları epey üşüttü. Ama bu soğukta bile Atlas dostlarının gözlerinin içinin gülmesi, ne kadar doğru bir iş yaptığımızın en büyük deliliydi.

imperiaflex_0_0_0-1.jpg

Atlas-Columbia Doğa Yürüyüşü, 16 Ocak 2010 tarihinde gerçekleşti. Kuzu Yayla'dan başlayan yürüyüşte önce Kartepe'nin 1685 metrelik zirvesine çıkıldı, ardından Kartepe Green Park Otel'e geçildi; yürüyüşçüler burada Kayra Buzbağ şarapları ve Polonez sucuklarının ikramıyla yorgunluk attı. Toplam 9.3 kilometrelik parkur dört buçuk saatte tamamlandı. Yürüyüşçüler ağırlıklı olarak kayınlardan oluşan ormanların içinden geçti, beyaza bürünmüş ağaçların zarafetine şahit oldu. Katılımcıların mutluluğu, büyük emek ve çaba isteyen bu etkinliğin en büyük ödülüydü kuşkusuz. Atlas okuru Nergiz Varlı'nın satırları şöyle:

'Herkes mışıl mışıl uyurken sıcacık yataklarında, biz Kartepe yollarına düşmüştük bile. Soluklanmaya, kaçmaya, yeni yerler görmeye ihtiyacımız vardı. Bir günlüğüne de olsa şehirden ve gürültüsünden uzaklaşmalı, gitmeliydik. Evleri, arabaları, caddeleri, sokakları, sıkıcı iş konuşmalarını ardımızda bırakmalıydık. Çünkü bugün keşif günüydü, doğanın devetine kulak vermeliydik. Ağacın, dalın, yaprağın, taşın, yerin, göğün beyaza kestiğine bir kez daha tanık olmalı, iliklerimize kadar üşümeliydik. Bu duygularla yüzlerce göz ve yüzlerce yürek, binlerce adım yürüdük. El ele, kol kola, bata çıka, düşe kalka. Bir baktık ki en yüksekteyiz. Sise, kara ve tipiye rağmen el ele, gönül günüle keşfetmiştik zirveyi. Kimimiz titriyordu belki ama mutluyduk işte. Bu kez doruktan bir kuş misali Kartepe'nin eteklerine süzüldük. Yağan karın altında odunun, şarabın sıcağında içimizi ısıttık. Yürüyüşün ardından yüreğimizde, aklımızda, gözlerimizde kalanlar için teşekkürler;

imperiaflex_0_1_0.jpg


Ben bu organizasyonda en büyük zorluğu yürüyüşe katılacak okurları seçerken yaşadım. Katılımcı sayısını sınırlı tutmak kaçınılmazdı, Atlas'ın davetine ilk yanıt veren 200 kişiyi kabul edebiliyorduk sadece. Yürüyüşün duyurulduğu sayı çıkar çıkmaz e-posta bombardımanına tutuldum, ilk 200 kişiyi de listeme aldım; iptaller oldukça hemen sıradaki isme yer verdim. Daha sonra gelen isteklere olumsuz yanıt vermek zorunda kaldım. Sonuçta bizi Kartepe'ye götürecek beş otobüs tamamen doldu.
Yürüyüş sırasında katılımcılara İSÜDAK (İstanbul Üniversitesi Doğal Afetler Arama Kurtarma Ekibi) ile Doğa Aktiviteleri Grubu eşlik etti ve gerektikçe yardımcı oldu. Bu tür etkinliklerde en çok korkulan şey birinin kaybolmasıdır. Atlas, okurlarıyla birlikte derginin 200. sayısını kutlamak için 24 Ekim 2009'da Gebze'deki Ballıkayalar'a da yürüyüş düzenlemişti. Orada böyle bir endişem olmamıştı, çünkü vadinin tek girişi ve çıkışı vardı ve kaybolmak olanaksızdı.

imperiaflex_0_1_1.jpg

imperiaflex_0_2_0.jpg

Kartepe yollarını arşınlayan köpek, birden karşısına çıkan
yürüyüşçüleri merakla süzdü.

imperiaflex_0_2_1.jpg

Yaklaşık 20 kişiden oluşan ve tek sıra halinde yürüyen gruplar
Kartepe'nin ormanlarının içinden usulca aktı.

Kartepe'de ise daha ciddi bir rotada ilerliyorduk. Biri gruptan ayrılarak ormana girebilirdi ve kar, izleri kısa sürede kapatabilirdi. Bu nedenle tedbir olarak herkesten düdük getirmesini istemiştim. Yola çıkmadan önce İSÜDAK ekip lideri Memet Güngör, düdük kontrolü yaptı ve herkese kaybolma anında nasıl davranılması gerektiğini anlattı. Oldukça kalabalıktık, bu yüzden küçük gruplara bölündük ve her gruba profesyonel bir öncü, bir de artçı verdik. Son derece dikkatli davranıyorduk. Bu kadarı ilk bakışta belki biraz abartılı geliyordu ama tedbiri elden bırakamazdık.

Kartepe etkinliğini en iyi özetleyen kişi en küçük yürüyüşçü, 8 yaşındaki Arda Tuna Erşık'tı. Kimi zaman babasından yardım alan ama parkuru başarıyla tamamlayan Arda Tuna şunları söylüyor: 'Hayatımda hiç bu kadar çok kar görmemiştim. Yürüyüş çok güzeldi. En hoş tarafı zirveye çıkmak ve zirveden aşağıya inmekti. Bu yürüyüşe gelmeyi ben istemiştim ve bütün zorlukların üstesinden gelip yürüyüşü bitirdim.'

imperiaflex_0_3_0.jpg

YAZI VE FOTOĞRAFLAR: YILDIRIM GÜNGÖR
ATLAS
 
Eğlenceli geçmiştir :)
Soluklanmaya, kaçmaya, yeni yerler görmeye ihtiyacımız var.
 
Bu sıcaklarda böyle yerlere yürüyüpte geri dönmemek lazım.
Terlemekten üşümeyi özledim geçen kışda kış gibi geçmedi...
 
Kartepe ye çıkmayı bende çok istiyorum inşallah birgün olur .Henüz orayı görmek nasip olmadı ama Maşuki yeye gıtmiştik balımla çok güzel yer...Maşukiye Kırkpınar ...görmenızı tavsiye ederim
 
Geri
Üst