Merhabalar arkadaşlar. bu gece sizlere yaşadığım olaylardan birini daha anlatacağım. Bu Yaşadığım olayda tamamen gerçektir.
Ben Amasya'da fen bilgisi öğretmenliğinde okuyorum.Zor bir bölüm ve sınav haftaları çok çalışmam gerekiyor. Çoğu zaman sabahlıyorum. Herneyse, geçen sene sonu final haftasıydı gene. ozaman evde 5 arkadaş kalıyoruz.Ertesi gün bilyoloji sınavım var ve ben yine saat 4 e kadar felan çalışmıştım. sonra sınava uykusuz girmeyim diye biraz yatmaya karar verdim. Devamındaki herşey çok ilginç arkadaşlar. Karabasanlara inanıyormusunuz ? Doğa üstü varlıklara inanmamazlık yapmayın asla. Tabi bunların bilinç altı olan kısımlarıda var. Olmayan şeyleri oluyor gibi görmek de mümkün. peki Gözlerinizle görüyor ve onun sizin üzerinizdeki bıraktığı etkileri kendinize geldiğinizde farkediyosanız ? Mesela boğazınızı sıktıklarında ve onlardan kurtulduğunuzda boğazınızdaki kızarmayı farkediyosanız ne yapardınız ?
Evet hikayeme devam edeyim ben. Asında bunları anlatarak o günleri tekrar gözümün önüne getirmek beni ürkütüyor. ama madem bir korku odası açlımış buraya, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Evet tam yatağıma uzandım arkadaşlar, aynı odada kaldığım arkadaşım çoktan uyumuş, çaprazımdaki yatakta yatıyor. gözlerimi kapattım ve o yorgunlukla hemen diğer boyuta geçmişim. Rüya gerçek arasındaki o anları betimleyim size. Bir öğrenci evi bizimkisi. Televizyonumuz mutfakta bulunuyor. Akşamüstü televizyonda bütün ev halkı çay içmiş ve biraz play station oynamıştık. herkesi görüyorum o an. Play station oynarken herkes nerede oturuyorsa yerleri aynı. Oyundan sonra sabah ezanının okunduğunu duydum. gerçektede ezan okunuyodu. Gözlerimi araladım ve biraz dua ettikten sonra tekrar uykuya dalmışım. herşey kaldığı yerden devam ediyor. Herkes mutfakta oturuyor.derken birisi kalktı ve televizyonla ps yi kapattı ve o an hepsi de mutfakta uykuya daldı. Ben çekyatın bir köşesinde elim yanağımda uykuya daldım. Bunlar rüya ve gerçek arasında bişeydi arkadaşlar. yanımdaki arkadaşım dizime başını koydu ve uykuya daldı. herkes uyuyor. Rüya anındada sabah ezanının okunması bitti. Benim bir yengem var, çok dindardır, rahmetli amcamın eşi. O da bizim evde imiş. koridorun en sonundaki odada kalıyomuş o gece. sabah ezanından sonra abdestini alıyor ve namazını kılıyor. ben lavabonun su sesini duyuyorum ve abdest aldığını anlıyorum. Bikaç dk sonra bizim kapı çalındı. Allah Allah gecenin bu saatinde kim gelebilirki diyorum kendi kendime. Arkadaşlarım uyuduğu için kapıyı açmıyorum. kapı susuyor. iyi kimse sabah gelsin diyorum. 5 dk sonra kapı tekrar çalınıyor, dizimde uykuya dalan arkadaşım bana soruyor '' Fuat kim acaba açalım mı kapıyı ?'' diyor. Bırak ya diyorum. gecenin bu saati kapı mı açılır. Kimse sabah gelir diyom. tamam o zaman salla diyor. 5dk sonra kapı tekrar çalıyor. Kalorifere sırtını dayamış uyuyan arkadaşım da gözlerini aralıyor o sırada, ya beyler açalım kapıyı diyor. Önemli olmasa gecenin bu yarısı gelmez her kimse diyor. Git aç o zaman diyorum ben. O arkadaşım kalkıyor ve mutfaktan çıkıp kapıyı açıyor. Gelen benim babamın babası, yani dedem. ama babam 2 yaşında iken ölmüş dedem. yani ben hiç görmedim. ne bir resmi var ne de başka bişeyi. Onun geldiğini biliyorum. Arkadaşıma soruyor. Hatice nerde diyor( yengemin ismi ) amca şu en sondaki odada diyor arkadaşım ve dedemi yengemin yanına gönderiyor.sonra kendisi mutfağa giriyor arkadaşım. Bana deden geldi Fuat diyor. tamam biliyorum diye cevap veriyorum. herneyse, yengemle dedemin konuşmalarını duyabiliyorum. Yengem dedemi görünce baba diyor ver elini öpeyim nerden geldin sen diyor. yeğenlerimde bizdeymiş o gece, dedem torunlarını seviyor. onların seslerini duyabiliyorum.sonra yengeme dönüyor. Kızım ne güzel namaz kılıyordun sen diyor. Son rekatta secdeye gidince Bizlere o kadar yaklaştın ki bütün melekler seni izledi diyor. yengem ağlamaya başlıyor o arada. kızım diyor dedem. Allaha dua ettim kızımı dünya gözüyle göster bana diye, Hamdolsun beni arzdan aşağıya indirdi seni görmem için diyor. Ben cennet bahçelerinin arasından gördüm seni namaz kılarken diyor. yengem ağlıyor ama o kadar mutlu oluyor ki. ben arkadaşlarıma dönüyorum. ya beyler ben dedemi hiç görmedim. cennetten çıkıp buraya gelmiş onun yanına gidip göreceğim diyorum. tabi git diyor arkadaşımın birisi. diğeri hemen tutuyor beni. bence gitme Fuat diyo. niye diyorum. şu cevabı veriyor; '' Ya öyle tuhaf bir yüzü vardı ki !!! Görünce korkarsın diyor. Niye ulen diyom ben. Ya çok tuhaftı, simsiyah bir yüzü vardı diyor, diğer arkadaşım hemen söze karışıyor. ne simsiyahı lan melek gibiydi Fuat git sende gör diyor. biraz bocalıyorum ben. hangisi doğru acaba diyorum. a sırada dedemin sesini duyuyorum. Fuat nerde diye soruyor yengeme. Yengem mutfakta oturuyolrdı diyor. Onu da göreyim de gideceğim diyor. tamam baba diye cevap veriyor yengem. Bu konuşmadan sonra arkadaşımın birisi işte geldi Fuat diyor, mutfağın kapısı aralanıyor. ben tam kapının önündeyim arkadaşlar. Ve bizim elemanlar tekrar uykuya dalıyor hemen, nasıl oldu bilmiyorum. Arkadaşım işte geldi Fuat deyince ben uykumdan bi anlığına gözümü araladım. gözümü açtığımda yattığım odanın kapısı yavaşça aralanıyordu. Tıpkı rüyamda mutfak kapısının aralanması gibi. Hafifçe doğruldum dede diye seslendim merak içinde.kapının hafif aralığından aniden simsiyah bi şey yatağımın yanıbaşında biti verdi. yüzüne baktım korku içinde ama yüzü görünmüyor. Ayaklarını felanda göremedim. görebildiğim tek şey boğazıma doğru yaklaşan bir çift el idi. simsiyah. sadece ellerini, bedenini ve simsiyah yüzünü görebiliyordum. o eller hafifçe doğrulduğum yatağıma geri yapıştırdı beni. Tüm gücüyle boğazımı sıkıyordu. dede dur ne yapıyorsun diye bağırmaya başladım. ama nafile. aynı odada yatan arkadaşıma baktım göz ucumla hiçbirşeyin farkında değil ve uyuyor. O kadar güçlü sıkıyorki beni dedem. nefes alamadım baya bi süre. daha öncede bana karabasan gelmişti, ama hiç bu kadar direnmemişti. O kadar sıkı ki anlatamam. elini çekmeye gücüm yetmiyor.dede diyorum ses yok. yanımda yatan mesuta sesleniyorum duymuyor. ben seslendikçe daha çok sıkıyor ve beni sallıyor.artık tüm ümidimi yitirdim ve öleceğim diye kendimi bıraktım gözyaşları içinde. besmele getiremiyorum sesim çıkmıyor. son bir gayretle Kelime-i Şehadet getirmeye çalıştım. derken beni sert bi darbe ile yatağa bıraktı ve o anda aniden kapından çıkarak kayboldu. bi süre yine nefes alamadım. Bikaç dk gözlerimi tavandan ayırmadan ölece donakaldım ve ağlıyordum. Düşündüm niye böyle yaptı diye. kendime gelince yerimden doğrulmadan mesut mesut diye seslanmeye başladım. ağlamaklı bi sesle bağırıyorum ama beni duymuyor.son bir cesaretle birden doğruldum yatağın ortasında oturur vaziyette yorgana sarıldım ve ağlıyorum.Mesuta bağırıyorum hala duymuyor beni. boğazım hala acıyordu. Hala zorlukla nefes alıyordum.Kan ter içinde kalmıştım. gözüm odanın kapısına ilişti. baktım kapının camından az bi ışık geliyor. Birisi uyanık heralde dedim kendi kendime.ama ben o korkuyla yatağımdan yere adım atmaya korkuyorum. Bi cesaret daha doğru kapıya atıldım va açtım kapıyı. mutfağın ışığı yanıyordu. koridora baktım karanlık. koşarak mutfağa attım kendimi. arkadaşlarımdan birisi hala play station oynuyordu. beni görünce yerinden kalktı hemen bana baktı şöle bi ne oldu Fuat sana dedi. tamam bişey yok dedim. beni kanepeye oturttu ve bi sigara yaktım. hala her tarafım titriyor. Olanları anlattım. ve boğazımda el izlerinin olduğunu o da gördü.Bu arada sabahın ilk ışıkları etrafı aydınlattı. O gün boyunca kimse ile tek bir kelime konuşamadım akşama kadar. Hala düşünüyorum. dedem niçin beni boğmaya çalıştı. ben çok mu günahkarım diye ?
hayatımda yaşadığım en gerçekçi anlardı bunlar. ve ben ölüme bu kadar yaklaştığımı hiç hatırlamıyorum arkadaşlar...
Not: Kendi başımdan geçen ve daha önce başka bir forumda yayınladığım yazıdır...
Ben Amasya'da fen bilgisi öğretmenliğinde okuyorum.Zor bir bölüm ve sınav haftaları çok çalışmam gerekiyor. Çoğu zaman sabahlıyorum. Herneyse, geçen sene sonu final haftasıydı gene. ozaman evde 5 arkadaş kalıyoruz.Ertesi gün bilyoloji sınavım var ve ben yine saat 4 e kadar felan çalışmıştım. sonra sınava uykusuz girmeyim diye biraz yatmaya karar verdim. Devamındaki herşey çok ilginç arkadaşlar. Karabasanlara inanıyormusunuz ? Doğa üstü varlıklara inanmamazlık yapmayın asla. Tabi bunların bilinç altı olan kısımlarıda var. Olmayan şeyleri oluyor gibi görmek de mümkün. peki Gözlerinizle görüyor ve onun sizin üzerinizdeki bıraktığı etkileri kendinize geldiğinizde farkediyosanız ? Mesela boğazınızı sıktıklarında ve onlardan kurtulduğunuzda boğazınızdaki kızarmayı farkediyosanız ne yapardınız ?
Evet hikayeme devam edeyim ben. Asında bunları anlatarak o günleri tekrar gözümün önüne getirmek beni ürkütüyor. ama madem bir korku odası açlımış buraya, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Evet tam yatağıma uzandım arkadaşlar, aynı odada kaldığım arkadaşım çoktan uyumuş, çaprazımdaki yatakta yatıyor. gözlerimi kapattım ve o yorgunlukla hemen diğer boyuta geçmişim. Rüya gerçek arasındaki o anları betimleyim size. Bir öğrenci evi bizimkisi. Televizyonumuz mutfakta bulunuyor. Akşamüstü televizyonda bütün ev halkı çay içmiş ve biraz play station oynamıştık. herkesi görüyorum o an. Play station oynarken herkes nerede oturuyorsa yerleri aynı. Oyundan sonra sabah ezanının okunduğunu duydum. gerçektede ezan okunuyodu. Gözlerimi araladım ve biraz dua ettikten sonra tekrar uykuya dalmışım. herşey kaldığı yerden devam ediyor. Herkes mutfakta oturuyor.derken birisi kalktı ve televizyonla ps yi kapattı ve o an hepsi de mutfakta uykuya daldı. Ben çekyatın bir köşesinde elim yanağımda uykuya daldım. Bunlar rüya ve gerçek arasında bişeydi arkadaşlar. yanımdaki arkadaşım dizime başını koydu ve uykuya daldı. herkes uyuyor. Rüya anındada sabah ezanının okunması bitti. Benim bir yengem var, çok dindardır, rahmetli amcamın eşi. O da bizim evde imiş. koridorun en sonundaki odada kalıyomuş o gece. sabah ezanından sonra abdestini alıyor ve namazını kılıyor. ben lavabonun su sesini duyuyorum ve abdest aldığını anlıyorum. Bikaç dk sonra bizim kapı çalındı. Allah Allah gecenin bu saatinde kim gelebilirki diyorum kendi kendime. Arkadaşlarım uyuduğu için kapıyı açmıyorum. kapı susuyor. iyi kimse sabah gelsin diyorum. 5 dk sonra kapı tekrar çalınıyor, dizimde uykuya dalan arkadaşım bana soruyor '' Fuat kim acaba açalım mı kapıyı ?'' diyor. Bırak ya diyorum. gecenin bu saati kapı mı açılır. Kimse sabah gelir diyom. tamam o zaman salla diyor. 5dk sonra kapı tekrar çalıyor. Kalorifere sırtını dayamış uyuyan arkadaşım da gözlerini aralıyor o sırada, ya beyler açalım kapıyı diyor. Önemli olmasa gecenin bu yarısı gelmez her kimse diyor. Git aç o zaman diyorum ben. O arkadaşım kalkıyor ve mutfaktan çıkıp kapıyı açıyor. Gelen benim babamın babası, yani dedem. ama babam 2 yaşında iken ölmüş dedem. yani ben hiç görmedim. ne bir resmi var ne de başka bişeyi. Onun geldiğini biliyorum. Arkadaşıma soruyor. Hatice nerde diyor( yengemin ismi ) amca şu en sondaki odada diyor arkadaşım ve dedemi yengemin yanına gönderiyor.sonra kendisi mutfağa giriyor arkadaşım. Bana deden geldi Fuat diyor. tamam biliyorum diye cevap veriyorum. herneyse, yengemle dedemin konuşmalarını duyabiliyorum. Yengem dedemi görünce baba diyor ver elini öpeyim nerden geldin sen diyor. yeğenlerimde bizdeymiş o gece, dedem torunlarını seviyor. onların seslerini duyabiliyorum.sonra yengeme dönüyor. Kızım ne güzel namaz kılıyordun sen diyor. Son rekatta secdeye gidince Bizlere o kadar yaklaştın ki bütün melekler seni izledi diyor. yengem ağlamaya başlıyor o arada. kızım diyor dedem. Allaha dua ettim kızımı dünya gözüyle göster bana diye, Hamdolsun beni arzdan aşağıya indirdi seni görmem için diyor. Ben cennet bahçelerinin arasından gördüm seni namaz kılarken diyor. yengem ağlıyor ama o kadar mutlu oluyor ki. ben arkadaşlarıma dönüyorum. ya beyler ben dedemi hiç görmedim. cennetten çıkıp buraya gelmiş onun yanına gidip göreceğim diyorum. tabi git diyor arkadaşımın birisi. diğeri hemen tutuyor beni. bence gitme Fuat diyo. niye diyorum. şu cevabı veriyor; '' Ya öyle tuhaf bir yüzü vardı ki !!! Görünce korkarsın diyor. Niye ulen diyom ben. Ya çok tuhaftı, simsiyah bir yüzü vardı diyor, diğer arkadaşım hemen söze karışıyor. ne simsiyahı lan melek gibiydi Fuat git sende gör diyor. biraz bocalıyorum ben. hangisi doğru acaba diyorum. a sırada dedemin sesini duyuyorum. Fuat nerde diye soruyor yengeme. Yengem mutfakta oturuyolrdı diyor. Onu da göreyim de gideceğim diyor. tamam baba diye cevap veriyor yengem. Bu konuşmadan sonra arkadaşımın birisi işte geldi Fuat diyor, mutfağın kapısı aralanıyor. ben tam kapının önündeyim arkadaşlar. Ve bizim elemanlar tekrar uykuya dalıyor hemen, nasıl oldu bilmiyorum. Arkadaşım işte geldi Fuat deyince ben uykumdan bi anlığına gözümü araladım. gözümü açtığımda yattığım odanın kapısı yavaşça aralanıyordu. Tıpkı rüyamda mutfak kapısının aralanması gibi. Hafifçe doğruldum dede diye seslendim merak içinde.kapının hafif aralığından aniden simsiyah bi şey yatağımın yanıbaşında biti verdi. yüzüne baktım korku içinde ama yüzü görünmüyor. Ayaklarını felanda göremedim. görebildiğim tek şey boğazıma doğru yaklaşan bir çift el idi. simsiyah. sadece ellerini, bedenini ve simsiyah yüzünü görebiliyordum. o eller hafifçe doğrulduğum yatağıma geri yapıştırdı beni. Tüm gücüyle boğazımı sıkıyordu. dede dur ne yapıyorsun diye bağırmaya başladım. ama nafile. aynı odada yatan arkadaşıma baktım göz ucumla hiçbirşeyin farkında değil ve uyuyor. O kadar güçlü sıkıyorki beni dedem. nefes alamadım baya bi süre. daha öncede bana karabasan gelmişti, ama hiç bu kadar direnmemişti. O kadar sıkı ki anlatamam. elini çekmeye gücüm yetmiyor.dede diyorum ses yok. yanımda yatan mesuta sesleniyorum duymuyor. ben seslendikçe daha çok sıkıyor ve beni sallıyor.artık tüm ümidimi yitirdim ve öleceğim diye kendimi bıraktım gözyaşları içinde. besmele getiremiyorum sesim çıkmıyor. son bir gayretle Kelime-i Şehadet getirmeye çalıştım. derken beni sert bi darbe ile yatağa bıraktı ve o anda aniden kapından çıkarak kayboldu. bi süre yine nefes alamadım. Bikaç dk gözlerimi tavandan ayırmadan ölece donakaldım ve ağlıyordum. Düşündüm niye böyle yaptı diye. kendime gelince yerimden doğrulmadan mesut mesut diye seslanmeye başladım. ağlamaklı bi sesle bağırıyorum ama beni duymuyor.son bir cesaretle birden doğruldum yatağın ortasında oturur vaziyette yorgana sarıldım ve ağlıyorum.Mesuta bağırıyorum hala duymuyor beni. boğazım hala acıyordu. Hala zorlukla nefes alıyordum.Kan ter içinde kalmıştım. gözüm odanın kapısına ilişti. baktım kapının camından az bi ışık geliyor. Birisi uyanık heralde dedim kendi kendime.ama ben o korkuyla yatağımdan yere adım atmaya korkuyorum. Bi cesaret daha doğru kapıya atıldım va açtım kapıyı. mutfağın ışığı yanıyordu. koridora baktım karanlık. koşarak mutfağa attım kendimi. arkadaşlarımdan birisi hala play station oynuyordu. beni görünce yerinden kalktı hemen bana baktı şöle bi ne oldu Fuat sana dedi. tamam bişey yok dedim. beni kanepeye oturttu ve bi sigara yaktım. hala her tarafım titriyor. Olanları anlattım. ve boğazımda el izlerinin olduğunu o da gördü.Bu arada sabahın ilk ışıkları etrafı aydınlattı. O gün boyunca kimse ile tek bir kelime konuşamadım akşama kadar. Hala düşünüyorum. dedem niçin beni boğmaya çalıştı. ben çok mu günahkarım diye ?
hayatımda yaşadığım en gerçekçi anlardı bunlar. ve ben ölüme bu kadar yaklaştığımı hiç hatırlamıyorum arkadaşlar...
Not: Kendi başımdan geçen ve daha önce başka bir forumda yayınladığım yazıdır...