Karşı Devrimin getirdikleri ve Deniz olma zorunluluğu...
Hayalci değil devrimci olmalıyız!
Ülkemiz,1945�den bu yana karşı devrimin pençesinde kıvranıp durmaktadır.Çok partili hayat,bizi refaha değil aksine emperyalizmin kucağına bırakmıştır.Demokrasi diye yutturulan karşı devrim süreci,ülkemizi paramparça ederken bir yandan da hızla geriye doğru götürmektedir.Böyle bir durumda ortaya çıkan düzen,tutucu güçlerin işine yaramaktadır.Amaçları,ülkemizi emperyalizmin kollarına bırakıp kendi mutluluklarını sağlamak olan işbirlikçi zihniyet, maalesef halk üzerinde meşru gözükmektedir.Bu meşruluğu demokrasi denilen kılıf ile sağlamışlar ve demokrasiyi araç olarak başarılı bir şekilde kullanmışlardır.İşte böyle bir düzende,çözümü düzenin getirdiği bir demokraside,yani sandıkta aramak tamamen işbirlikçilerin ekmeğine yağ sürmektir.Ne yapmalı?Sorusunun ise cevabı açık ve nettirEVRİM!İşte bundan sonra sorulması gereken soru bellidir:çözüm DEVRİM ise;bu devrim nasıl yapılacak?Bunun örneğini 27 Mayıs göstermektedir.Ordu,Millet,Aydın bütünlüğünü sağlamak,devrimin bir ayağını oluşturmaktır.Yapılması gereken bir diğer olgu ise,devrimci güçlerin devletin her organında bulunmasıdır.Örneğin yaşadığımız şu dönemde polis teşkilatı içinde fetullahçı gladyo, tam anlamıyla yayılmıştır.Polis,cumhuriyete değil,işbirlikçi zihniyete hizmet etmektedir.Böyle bir durumda polis,devrimcilerin önündeki en büyük engeldir!
Örgütlenme ise,işin diğer bir boyutudur.Örgütlü bir halka hareketi ile devrimcilerin iktidara gelmesi kesin bir olgudur.İş,örgütlenmektir!Ülkemiz elimizden kayıp giderken,bir takım Atatürkçü�lerin,�Türkiye laiktir laik kalacak� diyerek,tam bir hayal dünyasında yaşaması ise,Kemalistler olarak bize almamız gereken çok yolun olduğunu göstermektedir.Oysaki Devrimciyim diyen Atatürkçü,mücadelesini hayal dünyasında değil,tamamen gerçeklerle yüz yüze yapar.İçi boş bir slogan olan �Türkiye laiktir laik kalacak� safsatası,aslında ülkemizin hiçbir sorunu olmadığını(!)gösteriyor.Oysa ki gözü açık,gerçeklerle mücadele etmesini bilen her devrimci,durumun böyle olmadığını bilir ve sorunlardan kaçmayıp,sorunları nasıl yok edeceğinin planını yapar.Bu yüzdendir ki;mitingler belli bir ruhu temsil ederken,bazen sorunlardan kaçısın göstergesi durumuna düşebiliyor.Buradan da anlaşılacağı üzere,miting yaparken bile örgütlenmek ve devrimci güçlerin bu mitingleri düzenliyor olması gerekmektedir.Sözde Atatürkçü olup,eylemci bir ruha sahip olmayanlar,hayal denizinde boğulmaya mahkumdur.Gün örgütlenmek,gün eyleme geçmek,gün �Neredesin Atatürk?� demek değil,onun izinden gitme günüdür.Gerçekten Kemalist isek,hayalci değil devrimci olmak zorundayız!Ulu önderimizin şu sözleri bizim örnek alacağımız yegane rehber olmalıdır: "Program yaparken hayallere kapılmamak gerekir. Dolayısıyla biz haddimizi ve girişimimizde atacağımız adımın derecesini düşünerek program yapmalıyız. Bizim şimdiye kadar (Kurtuluş savaşından önce) işlerimizdeki başarısızlığımız, sonsuz istek ve hayaller peşinde dolaşmamızdandır.
Somut maddi koşullar ve akıl çerçevesinde kalınmalıdır.Kuruntuya değer vermemeliyiz. Hedefe ulaşmak için izleyeceğimiz yolu duygularımızla değil, aklımızla çizmeliyiz."
Deniz olmak,düzene isyandır!
Deniz,devrimciliğin uygulamadaki en büyük ismidir.Cumhuriyetin yıkılış sürecine girmesinden itibaren,Atatürk�ün Gençliğe Hitabesini ve Bursa Nutku�nu rehber edinen Deniz,bağımsızlığı uğruna,al kanlara boyanmak pahasına mücadele etmiştir.Ülkemiz 1945�ten itibaren Amerika�nın ve bütün emperyalist devletlerin gözdesi haline gelmiştir.Demokrasi oyunları ülkemizi sömürürken,devrimci neferler bağımsızlıklarını yani karakterlerini geri kazanmak için mücadele vermişlerdir.Amerika�yı denize döken Deniz�ler devrimciliğin sözde olunmayacağının en büyük kanıtıdır.Deniz,Cumhuriyet�in yıkıldığının bilincinde olduğu için,Amerikan emperyalizmine karşı varlığını ortaya koymuştur.Yani o hayalcilikten uzak,tamamen gerçeklerle mücadele etmesini bilen Mustafa Kemal gencidir.Bizler bugün sorunlardan kaçışın simgesi haline gelmiş sloganlar atarken,Deniz�ler mücadelelerini,devrimci ruhlarıyla vermişlerdir.Amerikan emperyalizminin saldırganlık yolunu seçtiği dönemlerde,Deniz�lerde mücadelelerini Mustafa Kemal gibi silahlı olarak vermiştir.Bir takım tutucu güçler,düzen savunucusu sağcı faşist kesim,Deniz�in bu yaptığını eleştirirken,köpekleşmenin ve işbirlikçiliğin doruğuna ulaşmıştır.Emperyalizme karşı vereceğimiz mücadele de tıpkı Deniz�lerin yaptığı gibi olmalıdır.Bu yolda ölmek var ise;şerefimizle ölmek,bağımsızlığımız için ölmek;ölümlerin en güzeli olsa gerektir�
Durum bu iken;Bazı marjinal sol(!) çevreler,Deniz�i kendi Kürtçülük emellerinin aleti olarak kullanıp,aslı-astarı olmayan iddialarla Deniz�in Kemalistliğini örtbas etmeye çalışmaktadırlar.Aklı ve mantığı olan her insan,Deniz�in Kemalist olduğunu yaptıkları ve verdiği röportajlarla anlar.Deniz Kemalist�tir ve biz gençliğin örnek alacağı büyük bir devrimcidir.
Cumhuriyet�in yıkıldığı bu dönemde,gidilmesi gereken tek bir yol vardır:O yol Deniz�in yoludur.O�nun gibi hareket etmeli,O�nun gibi devrimci olmalıyız.Günümüz Türkiye�si emperyalizmin pençesi altında kıvranırken tatlı su devrimciliği,bizi bu pençeden kurtaramaz.Gerçeklerle mücadele etmek bizi Kemalist bir Türkiye�ye götürür.O halde yapılacak ve izlenilecek yol,Deniz gibi olmak,O�nun gibi varlığımızı Türk varlığına armağan etmektir.Tam bağımsız bir Türkiye için Deniz olunmalı,tek yolun devrim olduğu tüm halk tabanına yaygınlaştırılmalıdır.
Faşizmi yeneceğiz!
Yukarıda da belirtildiği gibi gerçeklerle mücadele etmesini bilen devrimci,emperyalizmin yerli işbirlikçilerine karşı mücadelesini devrimciliğin gerektirdiği şekilde yapar.
İşbirlikçi zihniyetin amacı bellidir.Emperyalist emellerin ulaşmak istedikleri noktaya kadar onlara yardımcı olmaktır.İşte bu anda ortaya faşizm çıkmaktadır.Bu,1945�ten bu yana süre gelen bir sonuçtur.Hatırlanacağı üzere demokrat parti gibi Amerikan kulları,emperyalist emellerin değirmenine su taşımayı kendilerine en asli görev edinmiştir.Burada ortaya çıkan �demokrasi� açık bir biçimde faşizme kılıf olmuştur.�yeter söz milletin� diyen,fakat kesinlikle millete zulüm etmekten başka hiçbir şey yapmayan demokrat partinin faşizmi,çeşitli yollarla halk üzerinde etkisini göstermiştir.Bu yıllardan itibaren demokrasi,faşizmin üstünü örten eşi bulunmaz bir kılıftır.27 Mayıs�ı yapan Devrimci güçlerin etkisi ile ülkemiz biraz olsun nefes almış olsa da,bu kısa sürmüştür.12 Mart ve12 Eylül gibi faşist darbeler,sözde Atatürkçülük adına,özde ise sola ve Atatürkçülere yapılmış bir darbedir.bu darbelerin gösterdiği ise,ordu içindeki işbirlikçilerin ve Amerikan kullarının tam bir Atatürk düşmanı olduğudur.
İşte burada ortaya çıkan 68 kuşağı,bizlere devrimciliğin ne demek olduğunu açık ve net bir biçimde göstermektedir.Deniz ve arkadaşları,faşizme karşı omuz omuza vermiş,devrimciliğin ve Atatürk�ün anladığı Türk gencinin tanımını,bizzat uygulayarak göstermiştir.Türk solunun simgesi olan Deniz,bugün Kemalistlerin izlemesi gereken yolun tek bir yol olduğunu göstermiş, ve kurtuluşun Devrim olduğunu,demokrasi zırvalıklarına inanmayarak göstermiştir.
Her ne kadar o günlerin üzerinden yıllar geçse de,karşı devrimci işbirlikçilerin amacı değişmedi.Dün faşizmin adı Demokrat parti iken,bu gün karşımızda Ak parti vardır.Faşizm,gün geçtikçe kendini daha da belli ediyor,ülkeyi sömürmek isteyenlere kapılar daha çok açılmaya başlanıyor.Vatanseverlerin üzerine faşistçe saldıran bu zihniyet elbette üstüne düşen görevi yapmaktadır.Fakat bu zihniyete son vermek için çözüm Devrimdir.Bu durumda çözümü demokraside arayanların ise;bu zihniyetten bir farkı yoktur!
Dün Turan Emeksizler,Denizler faşizmle mücadelelerini verdiler,bugün sıra bizdedir.Faşizme son vermek ve tam bağımsızlık için Devrim tek yoldur.Bizler,Deniz�lerin izlediği yolu izleyip ve bu yoldan dönmeyeceğimize söz vermiş isek;günü geldiğinde birleşip,örgütlü bir halk hareketi ile Devrimci kuvvetleri iktidara getireceğiz!Er yada geç faşizmi yeneceğiz!Gerçeklerle,sadece ve sadece gerçeklerle mücadelemizi vereceğiz.İşte bu andan itibaren faşizme geçit vermeyerek amerikan köpeklerini ülkemizden def edeceğiz.
Bugün hepimiz Mustafa Kemal;
Hepimiz Deniz�iz !
_________________
TÜRK TARİHİ SOLUN EFSANESİDİR
�BİZİM ÖÇ�ÜMÜZ, ZALİMLERİN ZULMÜNE KARŞIDIR. ONLARDA ZULÜM DUYGUSU ÖLMEDİKÇE, BİZDE DE ÖÇ DUYGUSU SÜRECEKTİR.�M.KEMAL ATATÜRK
Hayalci değil devrimci olmalıyız!
Ülkemiz,1945�den bu yana karşı devrimin pençesinde kıvranıp durmaktadır.Çok partili hayat,bizi refaha değil aksine emperyalizmin kucağına bırakmıştır.Demokrasi diye yutturulan karşı devrim süreci,ülkemizi paramparça ederken bir yandan da hızla geriye doğru götürmektedir.Böyle bir durumda ortaya çıkan düzen,tutucu güçlerin işine yaramaktadır.Amaçları,ülkemizi emperyalizmin kollarına bırakıp kendi mutluluklarını sağlamak olan işbirlikçi zihniyet, maalesef halk üzerinde meşru gözükmektedir.Bu meşruluğu demokrasi denilen kılıf ile sağlamışlar ve demokrasiyi araç olarak başarılı bir şekilde kullanmışlardır.İşte böyle bir düzende,çözümü düzenin getirdiği bir demokraside,yani sandıkta aramak tamamen işbirlikçilerin ekmeğine yağ sürmektir.Ne yapmalı?Sorusunun ise cevabı açık ve nettirEVRİM!İşte bundan sonra sorulması gereken soru bellidir:çözüm DEVRİM ise;bu devrim nasıl yapılacak?Bunun örneğini 27 Mayıs göstermektedir.Ordu,Millet,Aydın bütünlüğünü sağlamak,devrimin bir ayağını oluşturmaktır.Yapılması gereken bir diğer olgu ise,devrimci güçlerin devletin her organında bulunmasıdır.Örneğin yaşadığımız şu dönemde polis teşkilatı içinde fetullahçı gladyo, tam anlamıyla yayılmıştır.Polis,cumhuriyete değil,işbirlikçi zihniyete hizmet etmektedir.Böyle bir durumda polis,devrimcilerin önündeki en büyük engeldir!
Örgütlenme ise,işin diğer bir boyutudur.Örgütlü bir halka hareketi ile devrimcilerin iktidara gelmesi kesin bir olgudur.İş,örgütlenmektir!Ülkemiz elimizden kayıp giderken,bir takım Atatürkçü�lerin,�Türkiye laiktir laik kalacak� diyerek,tam bir hayal dünyasında yaşaması ise,Kemalistler olarak bize almamız gereken çok yolun olduğunu göstermektedir.Oysaki Devrimciyim diyen Atatürkçü,mücadelesini hayal dünyasında değil,tamamen gerçeklerle yüz yüze yapar.İçi boş bir slogan olan �Türkiye laiktir laik kalacak� safsatası,aslında ülkemizin hiçbir sorunu olmadığını(!)gösteriyor.Oysa ki gözü açık,gerçeklerle mücadele etmesini bilen her devrimci,durumun böyle olmadığını bilir ve sorunlardan kaçmayıp,sorunları nasıl yok edeceğinin planını yapar.Bu yüzdendir ki;mitingler belli bir ruhu temsil ederken,bazen sorunlardan kaçısın göstergesi durumuna düşebiliyor.Buradan da anlaşılacağı üzere,miting yaparken bile örgütlenmek ve devrimci güçlerin bu mitingleri düzenliyor olması gerekmektedir.Sözde Atatürkçü olup,eylemci bir ruha sahip olmayanlar,hayal denizinde boğulmaya mahkumdur.Gün örgütlenmek,gün eyleme geçmek,gün �Neredesin Atatürk?� demek değil,onun izinden gitme günüdür.Gerçekten Kemalist isek,hayalci değil devrimci olmak zorundayız!Ulu önderimizin şu sözleri bizim örnek alacağımız yegane rehber olmalıdır: "Program yaparken hayallere kapılmamak gerekir. Dolayısıyla biz haddimizi ve girişimimizde atacağımız adımın derecesini düşünerek program yapmalıyız. Bizim şimdiye kadar (Kurtuluş savaşından önce) işlerimizdeki başarısızlığımız, sonsuz istek ve hayaller peşinde dolaşmamızdandır.
Somut maddi koşullar ve akıl çerçevesinde kalınmalıdır.Kuruntuya değer vermemeliyiz. Hedefe ulaşmak için izleyeceğimiz yolu duygularımızla değil, aklımızla çizmeliyiz."
Deniz olmak,düzene isyandır!
Deniz,devrimciliğin uygulamadaki en büyük ismidir.Cumhuriyetin yıkılış sürecine girmesinden itibaren,Atatürk�ün Gençliğe Hitabesini ve Bursa Nutku�nu rehber edinen Deniz,bağımsızlığı uğruna,al kanlara boyanmak pahasına mücadele etmiştir.Ülkemiz 1945�ten itibaren Amerika�nın ve bütün emperyalist devletlerin gözdesi haline gelmiştir.Demokrasi oyunları ülkemizi sömürürken,devrimci neferler bağımsızlıklarını yani karakterlerini geri kazanmak için mücadele vermişlerdir.Amerika�yı denize döken Deniz�ler devrimciliğin sözde olunmayacağının en büyük kanıtıdır.Deniz,Cumhuriyet�in yıkıldığının bilincinde olduğu için,Amerikan emperyalizmine karşı varlığını ortaya koymuştur.Yani o hayalcilikten uzak,tamamen gerçeklerle mücadele etmesini bilen Mustafa Kemal gencidir.Bizler bugün sorunlardan kaçışın simgesi haline gelmiş sloganlar atarken,Deniz�ler mücadelelerini,devrimci ruhlarıyla vermişlerdir.Amerikan emperyalizminin saldırganlık yolunu seçtiği dönemlerde,Deniz�lerde mücadelelerini Mustafa Kemal gibi silahlı olarak vermiştir.Bir takım tutucu güçler,düzen savunucusu sağcı faşist kesim,Deniz�in bu yaptığını eleştirirken,köpekleşmenin ve işbirlikçiliğin doruğuna ulaşmıştır.Emperyalizme karşı vereceğimiz mücadele de tıpkı Deniz�lerin yaptığı gibi olmalıdır.Bu yolda ölmek var ise;şerefimizle ölmek,bağımsızlığımız için ölmek;ölümlerin en güzeli olsa gerektir�
Durum bu iken;Bazı marjinal sol(!) çevreler,Deniz�i kendi Kürtçülük emellerinin aleti olarak kullanıp,aslı-astarı olmayan iddialarla Deniz�in Kemalistliğini örtbas etmeye çalışmaktadırlar.Aklı ve mantığı olan her insan,Deniz�in Kemalist olduğunu yaptıkları ve verdiği röportajlarla anlar.Deniz Kemalist�tir ve biz gençliğin örnek alacağı büyük bir devrimcidir.
Cumhuriyet�in yıkıldığı bu dönemde,gidilmesi gereken tek bir yol vardır:O yol Deniz�in yoludur.O�nun gibi hareket etmeli,O�nun gibi devrimci olmalıyız.Günümüz Türkiye�si emperyalizmin pençesi altında kıvranırken tatlı su devrimciliği,bizi bu pençeden kurtaramaz.Gerçeklerle mücadele etmek bizi Kemalist bir Türkiye�ye götürür.O halde yapılacak ve izlenilecek yol,Deniz gibi olmak,O�nun gibi varlığımızı Türk varlığına armağan etmektir.Tam bağımsız bir Türkiye için Deniz olunmalı,tek yolun devrim olduğu tüm halk tabanına yaygınlaştırılmalıdır.
Faşizmi yeneceğiz!
Yukarıda da belirtildiği gibi gerçeklerle mücadele etmesini bilen devrimci,emperyalizmin yerli işbirlikçilerine karşı mücadelesini devrimciliğin gerektirdiği şekilde yapar.
İşbirlikçi zihniyetin amacı bellidir.Emperyalist emellerin ulaşmak istedikleri noktaya kadar onlara yardımcı olmaktır.İşte bu anda ortaya faşizm çıkmaktadır.Bu,1945�ten bu yana süre gelen bir sonuçtur.Hatırlanacağı üzere demokrat parti gibi Amerikan kulları,emperyalist emellerin değirmenine su taşımayı kendilerine en asli görev edinmiştir.Burada ortaya çıkan �demokrasi� açık bir biçimde faşizme kılıf olmuştur.�yeter söz milletin� diyen,fakat kesinlikle millete zulüm etmekten başka hiçbir şey yapmayan demokrat partinin faşizmi,çeşitli yollarla halk üzerinde etkisini göstermiştir.Bu yıllardan itibaren demokrasi,faşizmin üstünü örten eşi bulunmaz bir kılıftır.27 Mayıs�ı yapan Devrimci güçlerin etkisi ile ülkemiz biraz olsun nefes almış olsa da,bu kısa sürmüştür.12 Mart ve12 Eylül gibi faşist darbeler,sözde Atatürkçülük adına,özde ise sola ve Atatürkçülere yapılmış bir darbedir.bu darbelerin gösterdiği ise,ordu içindeki işbirlikçilerin ve Amerikan kullarının tam bir Atatürk düşmanı olduğudur.
İşte burada ortaya çıkan 68 kuşağı,bizlere devrimciliğin ne demek olduğunu açık ve net bir biçimde göstermektedir.Deniz ve arkadaşları,faşizme karşı omuz omuza vermiş,devrimciliğin ve Atatürk�ün anladığı Türk gencinin tanımını,bizzat uygulayarak göstermiştir.Türk solunun simgesi olan Deniz,bugün Kemalistlerin izlemesi gereken yolun tek bir yol olduğunu göstermiş, ve kurtuluşun Devrim olduğunu,demokrasi zırvalıklarına inanmayarak göstermiştir.
Her ne kadar o günlerin üzerinden yıllar geçse de,karşı devrimci işbirlikçilerin amacı değişmedi.Dün faşizmin adı Demokrat parti iken,bu gün karşımızda Ak parti vardır.Faşizm,gün geçtikçe kendini daha da belli ediyor,ülkeyi sömürmek isteyenlere kapılar daha çok açılmaya başlanıyor.Vatanseverlerin üzerine faşistçe saldıran bu zihniyet elbette üstüne düşen görevi yapmaktadır.Fakat bu zihniyete son vermek için çözüm Devrimdir.Bu durumda çözümü demokraside arayanların ise;bu zihniyetten bir farkı yoktur!
Dün Turan Emeksizler,Denizler faşizmle mücadelelerini verdiler,bugün sıra bizdedir.Faşizme son vermek ve tam bağımsızlık için Devrim tek yoldur.Bizler,Deniz�lerin izlediği yolu izleyip ve bu yoldan dönmeyeceğimize söz vermiş isek;günü geldiğinde birleşip,örgütlü bir halk hareketi ile Devrimci kuvvetleri iktidara getireceğiz!Er yada geç faşizmi yeneceğiz!Gerçeklerle,sadece ve sadece gerçeklerle mücadelemizi vereceğiz.İşte bu andan itibaren faşizme geçit vermeyerek amerikan köpeklerini ülkemizden def edeceğiz.
Bugün hepimiz Mustafa Kemal;
Hepimiz Deniz�iz !
_________________
TÜRK TARİHİ SOLUN EFSANESİDİR
�BİZİM ÖÇ�ÜMÜZ, ZALİMLERİN ZULMÜNE KARŞIDIR. ONLARDA ZULÜM DUYGUSU ÖLMEDİKÇE, BİZDE DE ÖÇ DUYGUSU SÜRECEKTİR.�M.KEMAL ATATÜRK