Karşı Devrim Süreci

TraFoo

Banned
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
2,032
Reaction score
0
Puanları
0
.
.
KARŞI DEVRİM SÜRECİ…

irtica22.jpg


İçinde bulunduğumuz süreci hala anlamayanlar bulunmaktadır ama aslında yaşananlar tam anlamıyla bir karsı devrimdir.

Bu gün yaşananlar Atatürk Devrimlerinden çok keskin bir dönüşün belirtileridir.
Daha önce bu geri gidiş adım adım yapılıyordu. Ancak bu gün gelinen nokta, bu geri gidişin artık yavas yavaş değil…
Tam anlamıyla cumhuriyet çizgisinden çok sert bir geri dönüşü ifade etmektedir.

Dün büyük Çanakkale Zaferi’nin yıldönümüydü…
Ülkenin her tarafında Bu Zafer’in yıl dönümü törenlerle kutlandı.
Peki sonra…
Ya da aslında Çanakkale’den sonra ne oldu.
Bence işin o tarafı çok önemli…
Biz Çanakkale’de kendimizden kat be kat güçlü düşmana karsı gerçekten mucize sayılabilecek bir zafere imza attık.
Ama birinci dünya savasının sonunda müttefikimiz Almanya yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık.
Sonra Mondros Ateşkes Anlaşmasıyla ülkenin ordusu tasfiye ediliyor.
Ardından işbirlikçi Osmanlı yönetiminin imzaladığı Sevr anlaşması…
Ve tüm bunların ardından…
Büyük Önder Mustafa Kemal’in başlattığı ve ülkemizi kurtuluşa götüren Bağımsızlık Savası.
Ve yaklaşık 3,5 yıl sonra da düşmandan kurtuluş.
Genç Cumhuriyet bu zaferi kimlere karşı, nasıl ve hangi koşullarda kazandığının bilincindeydi.

Hemen İzmir İktisat Kongresi toplandı ve ülkenin başka ülkelere muhtaç olmayıp kendi gücüne güvenerek sanayileşmesinin adımları atıldı.

İşte bu gün babalar gibi satılan kuruluşların önemli bir kısmı ne yazık ki o yıllara ait.
Ekonomik olarak bağımsız olamayanların siyaseten de bağımsız olamayacağından hareketle tüm ülkede fabrikalar kuruldu.


Tarımı geliştirmek için gerekli çalışmalar yapıldı.
Kılık kıyafet devrimiyle etnik ve dinsel kimlik farklılıklar göz ardı edilerek tek bir ulus olmaya doğru adımlar atıldı
Harf Devrimiyle de ülkede, ulusal dilin hakim olması sağlandı.
Ülkenin her tarafında Türkçenin konuşulması, okunup, yazılması için bir seferberlik ilan edildi,
Daha önce parçalanmışlığı ifade eden…
Ve etnik kimliğin yani bölünmüşlüğü ifadesi olan tüm yer adları Türkçeleştirildi
Bankalar kuruldu.
Daha önce kurulan bankalara ülke kalkınmasıyla ilgili görevler verildi.
Ziraat bankası 1924’de yapılan bir düzenlemeyle çiftçiye hizmet verecek hale getirildi.
Küçük sanayi ve işletmelere destek için halk bankası kuruldu.
Ülkede ulaşımın dışa bağımlı olmaması için demiryollarına ağırlık verildi.
Ve on yılda hiç demiryolu olmayan yerlere yaklaşık olarak 2 Bin kilometreden fazla demiryolu döşendi.
Reji kaldırıldı ve tamamen milli olan tekel kuruldu.
Bırakın dışarıdan borç alarak kalkınmak gibi safsataları…
Kendinden önceki Osmanlının bile tüm borcunu son kurusuna kadar ödedi.
Hani karsı devrim falan diyoruz ya bazıları anlamakta zorlanabilir
İşte bu gün
Tüm bu saydıklarımın tersi yapılmaktadır.
Siz söyleyin…
Cumhuriyet devriminin yaptıklarının tersinin yapılmasına ne ad verilir?
Karşı devrim değil mi.


Nusret KEBAPÇI (18–3–2010) KARŞI DEVRİM SÜRECİ? | KUVAYİ MİLLİYE
 
%2 den az çarşaflı kaldı , hala çarşaf resmi koymayın şuraya illa kullanıcam diyosanız da bari arap geleneği olan siyah çarsafı değil Türk geleneği olan beyaz çarşafı koyun...
 
%2 den az çarşaflı kaldı , hala çarşaf resmi koymayın şuraya illa kullanıcam diyosanız da bari arap geleneği olan siyah çarsafı değil Türk geleneği olan beyaz çarşafı koyun...



Diyorsunda giyenler beyaz giymiyor ki illede siyah diyorlar....O resimler fotomontaj değil yani ........
 
Çarşaf ne zamandır Türk Geleneği olmuşki acep ?????? araplık ve arap öykünmeciliği Türk Geleneği değildir, araplar ve araplaşmış olanlar ile Türkleri bir birine karıştırmayalım ...
 
Ben Türklerin çarşaf giymediğinimi söyledim ? Türklerde arap öykünmeciliği yapanlar ve arap öykünmeciliği yapmak zorunda kalanlar olmuştur ..

Çarşafın Türk Geleneğine ait olmadığını söylediim, çarşafın rengi ha siyah olmuş haa beyaz renginin farklı olmasıda Türk Geleneği yapmaz ....
 
Sen ne saçmalıyorsun trafoo , Türkler islama isteyerek geçmiştir , doğru mu?
Çarşafı da isteyerek giymiştir , sana göre doğrudur yanlıştır ama gerçek budur ...
Atatürkün eşinin dahi çarşaflı resmi vardır , ha ben çarşaf giyenin tutup çarşafına sarılmam kızımı karımı da çarsafa sokmam o ayrı...
 
Sen ne saçmalıyorsun trafoo , Türkler islama isteyerek geçmiştir , doğru mu?

Türklerin islama nasıl geçtiği hakkında bir laf dedimmi acaba? :):) saçmalayıp saçmalayıp benim üzerime yıkma yafff ayrıca konuyu islama nasıl geçtiğe çevirmekte lüzumsuzdur...
Çarşafı da isteyerek giymiştir , sana göre doğrudur yanlıştır ama gerçek budur ...

isteyerek giyenide olabilir mecbur kalıp giyenide olabilir (bakınız irana arapistana) ....Gerçek olan şey : Çarşaf Türk Geleneği değildir, renginin beyaz yada siyah olması faketmez ...gerçek budur.....
Atatürkün eşinin dahi çarşaflı resmi vardır , ha ben çarşaf giyenin tutup çarşafına sarılmam kızımı karımı da çarsafa sokmam o ayrı...

Çarşaflı değil diyenmi oldu? ama peçesizdi :) o zamanlar peçesizler dinsiz sayılıyordu o derece bir yobazlık vardı :)
 
Müslüman kadınların Allah’ ın emirleri arasında bulunan tesettür ve hicaba girmenin güzel adabına dikkat ve özen göstermeleri gerektiğine dair beyan ve delil getirmek gereksizdir. İş bu çarşaflar ise Müslüman kadınlarca tesettür emrine asla uygun ve müsait olmadığı gibi, bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından dahi bir yerde fesat ve mel’ anet olarak kullanılmaktadır. Dini açıdan ve toplumun iyiliği için açık olan çok sayıdaki zarar ve sakıncaya dayanarak bu konuda gereken kişilere yumuşakça ve münasip bir üslupla anlatılmak ve gerekli nasihatler verilmek suretiyle kadınlarca çarşaf giyilmesinin yasaklanması için sebeplerin temini padişahın emir ve fermanı gereğidir.

Bu Padişah Abdülhamitin çarşafı yasaklamak için çıkardığı fermandır...

Hattabir camii dönüşü saraya dönüş yolunda çirkin biçimde belleri bağlı siyah çarşaflara bürünmüş, yüzleri peçeyle örtmüş kadınlar gören padişahın mabeyne görevlisine, ‘’ Bunların hali nedir? Yaşlı Hıristiyan kadınlara benzemişler… Sanki böcek sürüsü’’ dediği söylenir.
Demekki çarşaf sadece bizim bir yerimize batmıyormuş....Hayrankaldığınız osmanlı hanedanıda çarşaftan pek hazzetmiyormuş.....
 
Saidi kürdüsü boşuna şeriat isterük diye abdülhamite isyan etmemiş demekki... (bakınız 31 mart yobaz ayaklanması)
 
Saidi kürdüsü boşuna şeriat isterük diye abdülhamite isyan etmemiş demekki... (bakınız 31 mart yobaz ayaklanması)

Hay ağzına sağlık kardeşim..Hazır yeri gelmişkenbunların bir çelişkiside şurda Memleketin islamcı ve yeni osmanlıcı sözde demokratları Said Nursi'yi pek seviyorlar. Ama bu kesim aynı zamanda Sulten 2.Abdülhamit'i de çok seviyor. Fakat Abdülhamit, bu Said Nursi efendiyi huzuruna çağırtıp dinlemiş ve onun garip sözleri ve tavırları sonrasında emir buyurup, bu kişininin Toptaşı Akıl Hastalıkları Bimarhanesi'ne (halk arasında adıyla tımarhane)kapatılması emrini vermişti. Bizim islamcılar bu olayı da tımarhane değil, hapishane olarak anlatırlar ki Said Nursi efendileri akıl hastası olarak değil, imparatorluğa başkaldırmış sıkı bir demokrat isyancı halk adamı gibi algılansın diye. Oysa tarihsel kayıtlarda bu durum açıktır. Said efendi hapishaneye değil, akıl hastanesine kapatılmıştır. Peki acaba bu durumda, bizim islamcı osmanlıcı kesim, Abdulhamit ve Said Nursi arasında seçimini kimden yana yapacaktır. Memlekette oynanmakta olan ve her gün yeni bir figüranın dahil olduğu bu soytarılık dizisinin sonunu merak ediyorum.
 
Geri
Üst