Kapitalizme Yumruk Atmak Elimizde

Aktuğ

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
12 Eki 2005
Mesajlar
12,015
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Atam İzindeyiz !!!
Dünyanın gerçek kara delikleri, karanlık bölgeleri, insanlığın emeğini, kazancını çalan 150-200 Amerikan şirketidir!

Amerika hem iktisadi sisteminin hem de tek, küresel bir imparatorluğa dayalı siyasal sisteminin doğru, gerçek, kaçınılmaz olduğunu söylüyor! Bu iki çift laf, dünyanın en büyük yalanı olarak büyük tepkiler görüyor! Kısa vadede Amerika’nın askeri gücüne karşı yapabileceklerimiz sınırlı, ama uzun vadede hem askeri hem de iktisadi olarak bu topraklardan pıllarını pırtlarını alıp kaçmak zorunda kalacaklar!

Nasıl?

Amerika, kapitalizmden, sömürüden, kölelikten başka alternatif yoktur diyor. Vardır. Adı da ekonomidir. Ekonomi ile kapitalizmi ayırıyoruz. Çünkü bir disiplin, bir bilim dalı, bir hayat döngüsü biçimi olarak ekonomi ile kapitalizmi sömürü ve yıkım getiren işleyişi farklı şeylerdir.

KATLİAMCI, SAVAŞÇI, YIKICI ŞİRKETLER

Amerika’nın kapitalizm dediği, 150-200 şirketin dünyayı istilasıdır. Bizim ekonomi dediğimiz, dünyayı çekip çevirecek, alınterine, titizliğe, ahlaka, paylaşmaya, helal kazanca dair işleyiştir.

150-200 şirketli bu sistem, dünyanın en büyük hava ve kara gücüyle kendini kabul ettirmek istiyor. Topyekün bir savaşı göze alarak ve ölümüne bir mücadeleyle bunun karşısında olacağız!!!

Amerika diyor ki, “İran, Irak, Suriye, Afganistan dünyanın kara delikleridir.” Hayır. Dünyanın gerçek kara delikleri, karanlık bölgeleri, insanlığın emeğini, kazancını çalan bu 150-200 şirkettir. Onların gizli, entrika dolu, zifiri karanlık işleridir. Onların Firavunlaşmasıdır.

Dünya serveti ve hazinelerini bu 150-200 şirket ele geçirdi. Bu şirketlerin her biri, onlarca Afrika ve Ortadoğu devletinden daha zengin! Hepsinde ihtilaller yapacak, soykırımlar yapacak, iç savaşlar çıkaracak, katliamlar yapacak büyük, siyasi, gizli kudret ve güç var.

PENTAGON: SİLAHLI ŞİRKET SÖZCÜSÜ

Acilen, bu şirketlerin kurumsal yapılarını sorgulamalı, binlerce yazı yazmalıyız. Bilimsel makalelerle, ciddi analizlerle, sıkı eleştirilerle bu şirketlerin üstüne yürümeliyiz.

Pentagon’un, Beyaz Saray’ın tüm dünyaya ilan ettiği savaşın asıl gerekçesi bu şirketlerdir. Bize “Başka ekonomi modeli yok, başka özgürlük yok, başka hayat yok” diyorlar, “tek model budur, herkes diz çöküp bunu kabul edecek, tüm insanlık boyun eğecek, benim borum ötecek, benim kurallarım geçecek” diyorlar. “Şu anda hepinizin evinin yanındayım, kuralları çiğneyenleri çevirip, sıkıştırıp, öldürerek yok edeceğim” diyorlar!

Halbuki bizim bu topraklarda bin yıldır uyguladığımız bir ekonomik düzen vardır.

Onların sisteminde, bir tek şirket hem turizm yapacak, hem madencilik, hem su satacak, hem meşrubat işine girecek, ve aynı insan üçbeş büyük TV.’nin sahibi olacak... Modelleri bu.

EKONOMİK DÖNGÜ, HAYATİ DENGE

Bizim modelimiz ise şu: Bütün bu işlerin her birini ayrı ayrı insanlar yapacak. Bu işler binlerce patrona dağılacak.

Böylece üretim süreçleri insani, doğal, heyecanlı, neşeli, hakiki, bereketli hale gelecek. Tıpkı bin yıldır Abbasi, Emevi, Osmanlı medeniyetlerinde olduğu gibi.

Ekonomik güç bir tek adamın elinde toplanınca, siyasi güç de onun eline geçer. Savaşları da o yönetir. Binlerce insanın ayrı ayrı kendi işine sahip olması halinde demokrasi işlerlik kazanabilir. Herkesin fikri, oyu, görüşü, dikkate alınır, hayat dengeli bir biçimde akar...

İSLAM NE DİYOR?

Bir tek insan kontrol edemeyeceği büyüklükte şirketlerin sahibi niye olur? Neden olsun? Bir tek insan kontrol edemeyeceği büyüklükte servetin sahibi niye olur? Neden olsun? Okumuş, tahsil görmüş, bilgili, genç, enerjik milyonlarca insan neden uzaklardaki, karanlıktaki bir patronun hizmetinde çalışsın?

Bizim yaşama formülümüz, paranın insanı boğan, öldüren, çıldırtan bir yaratık haline gelmesine izin vermez. İslam’ın ekonomi düzeni de budur. Yıllarca faizsiz bankacılık tartışıldı. Bunlar saçmalıktan başka bir şey değil. Ahlaksız ekonomi olmaz. Paylaşım esasına dayanmayan her yöneliş bizi Amerikan köpeği, kapitalizmin kölesi durumuna düşürür!

Ben bunları uydurmuyorum. Babalarımızın yaptığı işi söylüyorum. Şam’ın şekeri ağzımızın tadıdır, Arab’ın yüzü bizim aynadaki yüzümüzdür. Patron olacaksa ustası olduğu işin patronu olacak, diyorum.

Amerika’nın katliamlarına, canavarlığına direnmek, hakiki Amerikan karşıtlığı bu ekonomik meseleyi çözebilmekle mümkündür. Başka da çaremiz yoktur.

Nihat Genç
 
Amerika birgün çökmek zorunda,bu kaçınılmazdır ama yerini bir başkası almak zorunda buda kaçınılmazdır...Herkesin adil paylaştığı dünya fikri daha dünyanın ilk günlerinde bozulmuş,sebebi doğal kaynakların coğrafi dağılımıdır...

En basitinden küçük bir beyin fırtınası yapalım...

Senin 100 tohumun var ve 50 demirin..komşuna diyorsun ki sen bana 100 altın ve50 bitki ver...ama bir baskası gelip diyor ki ben sana 110 altın 60 bitki vereyim bana ver...sen 110 altın 60 bitkiyle daha karlı olana veriyorsun ama senden istediğini alamayan 100 altın ve 50 bitki sahibi sana karşı başka bir ortak bularak senin doğal kaynağını almak için sana baskı yapacak ve bu kutuplaşmayı doğuracak...savaşları getirecek...sömürü zihniyetini doğuracak...bu işe dur demenin tek yolu kuralları insanın koymadığı ve seni madden ve manen bir mecburiyetle komşunun ihityacını karşılamaya zorlayacak ilahi kurallar bütünüdür..

Aksi olamaz,olması iddia dahi edilemez...Nihat genç fantasy yapıyor.gerçekler çok daha farklı...Sabancının oğlu olarak doğsaydı da böyle konuşurmuydu acaba?hayır..mesele bundan ibaret...
 
Önce Amerikancılar içten bitireceksin ki... arkası çorap söküğü gibi gelir :goz: 1919'dan 1938'e kadar düşünün amerikan mandası mı vardı... dünyanın en yoksul ülkesiydik... ekonomi sıfırdı... okuma-yazma %8'lerdeydi... amerika mı yardım etti... Bir Türk Dünyaya Bedeldir Sözü Boşuna Söylenmemiştir.. :goz:
 
Biz kapitalizme yumruk atana kadar adamlar bütün dünyayı dayak arsızı yaptı.bugün dünyanın en zengin %1 dünyanın %90 ının toplamından daha zengin.Çok çalıştıklarından mı hayır,bir yerde bir yanlış var ama
 
"bu küresel kraliyetci takımını toplasan birkaç bin kişi eder en fazla" diyor Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu.
kurdukları düzen ise kendini yıkmaya yönelik.
nihat genç de bu konuları çok sert ve etkili konuşur.
 
Geri
Üst