Kanadoğlu'ndan şoke eden yorum

Serdengeçti

Banned
Katılım
8 May 2007
Mesajlar
1,808
Reaction score
0
Puanları
0
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, komplo belgesi hakkında kendi penceresinden bakarak ilginç bir yorumda bulundu.


Sabih Kanadoğlu, komplo belgesi için "doğruysa ihtimali" yerine "sahteyse ihtimali"ni değerlendirdi.Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, komplo belgesi hakkında kendi penceresinden bakarak ilginç bir yorumda bulundu. Kanadaoğlu'nun özellikle belgenin sahte olma ihtimali üzerinde konuşması düşündürücü bulundu.

Kanadoğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede "'Eğer yayımlanan belge sahteyse, TSK için komplo hazırlanmışsa, bu bir hesaplaşma haline gelmiştir'' dedi.

''Laik devlet''in güvencesi olarak, TSK ve yargıyı gösteren Sabih Kanadoğlu, dünyanın hiçbir ülkesinde kendi ordusunu yıpratmak ve onun yıkılmasından sonra arzu ettikleri rejimin gerçekleşeceğini düşünen kişilerin bulunmadığını savundu.

Kanadoğlu, bir kesimin, Türkiye'nin güvencesi olan TSK'yı ''darbe meraklısı'' olarak gösterip, başkaları için ortadan kaldırma çabası içinde olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:

''Cuma günü Taraf Gazetesi'nde bir belge yayımlandı. Belgenin gerçekliği henüz tespit edilmeden, TSK için söylenmeyen kalmadı. Bunu soruşturan askeri yargıya güvensizlik ifade edildi. TSK, aslında güven duyulmayan, her türlü hileyi yapabilecek bir kurum olarak gösterildi. Bunların hukuk devletiyle ilişkisi yok.''

Daha sonra da belgenin gerçek mi? sahte mi? olduğunun belirlenmesi için sabredilmesi gerekiğini ifade eden Kanadoğlu, şöyle konuştu:
''TSK'nın, kendi bünyesi içinde bir partinin ya da cemaatin ortadan kaldırılması için bizzat plan hazırladığı, akla ziyan bir düşüncedir. TSK bir belge hazırlatacak, bu bir avukatın bilgisayarında yer alacak, inanmak kolay değil. Eğer yayımlanan belge sahteyse, TSK için komplo hazırlanmışsa, bu bir hesaplaşma haline gelmiştir. Bu sorunlar çözülmeden, demokrasi adına konuşacak bir şey yoktur.'


Kaynak
 
Öncelikle paylaşımın için teşekkürler...
Mevcuk iktidar yada bazı çevreler ellerinden geleni yapabilirler. TSK'nın yapısı yeri ve ülke için önemi açık ve ortadadır. Kimler ve hangi çevreler bu saçmalıklarla TSK'yı yıpratmayı düşünüyorsa hem kendilerini küçültüyorlar hemde ülkenin sosyal dengesini bozmaya çalışıyorlar. Ben eminim ki, kim ne derse desin yada kim ne yaparsa yapsın, bu ülkenin başka TSK'sı yok sınırlarını koruyacak içerde veya dışarda düşmanla mücadele edecek başka bir kurumu daha yok. Bu nedenle o çevreler ve onların çanakçıları ayaklarını denk almalılar. En basitinden şöle düşünmeliler ülkenin ordusunu yıpratmya çalıanların aklına ilk şu cümle gelmeli bu ülke nüfusunun ortalama %58'i gençlerden oluşuyor ve o gençlerin de % 69'u vatani görevini yerine getirmek için sabırsızlıkla bekliyorlar...
Bu çerçevede ayapılan, yazılan,çizilen ve ortaya konmaya çalışılan tabloya ancak eğitim seviyesi olmayan veya gerçekten ordunun zayıflamasını isteyen çevreler inanabilir. Buna inanan T.C vatandaşlarının da acilen 9 yıllık zorunlu eğitime destek verip kanunlaştıktan sonra kayıt işlemlerine başlamaları gerekir diye düşünüyorum. Daha TARAF'sız yayın organlarının okunması ve izlenmesi dileğiyle...

Tüm bunlara ek olarak....

İstanbul- 'İrticayla Mücadele Planı'yla ilgili bugün sıcak bir gelişme yaşandı.
Planın bilgisayarında çıktığı iddia edilen Serdar Öztürk'ün avukatları, Ergenekon soruşturmasına bakan savcılar ile terörle mücadele şubesi polisleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda savcılar ve polisler görevi ihmal ile suçlanırken, avukatlara dahi verilmeyen belgelerin gazeteye sızdırıldığı belirtildi.
 
Geri
Üst