PirAdam
Ayın Üyesi
Kan vermenin genç kan üretimine yardımcı olduğu, kan veren kişilerin savunma mekanizmasının güçlendiği, grip başta olmak üzere birçok hastalığa karşı daha dayanıklı hale geldiği bildirildi.
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kan Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mahmut Baykan, kan vermenin, toplumsal, insani bir görev olmasının yanında, kişinin sağlığı için de yararlı olduğunu belirtti.
Kan bağışının, toplumda henüz yeterince duyarlılık gösterilen bir konu olmadığını belirten Prof. Dr. Baykan, kan vermenin kişiye sağlıklı yaşam için sağlayacağı avantajların bilinmesinin, bağış oranını artırarak zor durumda olan kişilerin hayatını kurtaracağını ifade etti.
Kan vermenin vücudun adeta yenilenmesi anlamına geleceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Baykan, 'Kan vermek, içinde yeni ve genç hücrelerin bulunduğu kanın üretimi için fabrikayı çalıştırmak demektir' dedi.
Kan bağışı yapılmasının ardından, eksilen kanın tamamlanması için vücutta kan üreten kemik iliği, karaciğer gibi organların faaliyete geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Baykan, şunları kaydetti:
'Kan vermek adeta, bir askeri birliğin, savaş durumuna geçmeden önce tüm kuvvetleri içtimaya çağırması gibidir. Bu aynı zamanda, dışarıdan girecek virüslere karşı, vücudun savunma mekanizmasını kendiliğinden güçlendirmesi, zırhlanması anlamına gelir. Üretilen taze kan içinde bulunan genç kan hücreleri, vücuda giren, grip başta olmak üzere enfeksiyon mikroplarını kolaylıkla yok eder.'
"Ben 23 yaşından beri her yıl kan bağışında bulunmaya çalışırım" sizlerede tavsiye ederim..
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kan Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Mahmut Baykan, kan vermenin, toplumsal, insani bir görev olmasının yanında, kişinin sağlığı için de yararlı olduğunu belirtti.
Kan bağışının, toplumda henüz yeterince duyarlılık gösterilen bir konu olmadığını belirten Prof. Dr. Baykan, kan vermenin kişiye sağlıklı yaşam için sağlayacağı avantajların bilinmesinin, bağış oranını artırarak zor durumda olan kişilerin hayatını kurtaracağını ifade etti.
Kan vermenin vücudun adeta yenilenmesi anlamına geleceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Baykan, 'Kan vermek, içinde yeni ve genç hücrelerin bulunduğu kanın üretimi için fabrikayı çalıştırmak demektir' dedi.
Kan bağışı yapılmasının ardından, eksilen kanın tamamlanması için vücutta kan üreten kemik iliği, karaciğer gibi organların faaliyete geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Baykan, şunları kaydetti:
'Kan vermek adeta, bir askeri birliğin, savaş durumuna geçmeden önce tüm kuvvetleri içtimaya çağırması gibidir. Bu aynı zamanda, dışarıdan girecek virüslere karşı, vücudun savunma mekanizmasını kendiliğinden güçlendirmesi, zırhlanması anlamına gelir. Üretilen taze kan içinde bulunan genç kan hücreleri, vücuda giren, grip başta olmak üzere enfeksiyon mikroplarını kolaylıkla yok eder.'
"Ben 23 yaşından beri her yıl kan bağışında bulunmaya çalışırım" sizlerede tavsiye ederim..