Şehrin üzerine pusmuşken, yalnızlığın korkutucu sisleri
ve üzerime devrilecek gibiyken
Ruhumun yalın duvarlarındaki çığ kitleleri
Önce gözlerime sonra damarlarıma akan; bir çiğ tanesi oluverdin bir anda.
Daha önce hiç yaşamadığım bir derin sızı çöküverdi
Kalbimin boş odalarına..
Bu adamı hiç kimse daha önce böyle görmedi
Hiç kimse beni boş pencereleri seyrederken yakalamadı..
Pervasız düşlerim oldu ama içinde sen yoktun
Bir anda çıkageldin
Karanlıklarımın arasından bir yıldız gibi
Mutsuzluğun ahından kararmış gözlerimi aydınlattın.
Duası bitmeyen dudaklarıma aşk kelimesini hatırlattın.
Şimdi minik bir kelebek gibi,
Suretinin gölgesi; dans ediyor tenimde.
ve kalbim ellerimde;
Alıntıdır !
ve üzerime devrilecek gibiyken
Ruhumun yalın duvarlarındaki çığ kitleleri
Önce gözlerime sonra damarlarıma akan; bir çiğ tanesi oluverdin bir anda.
Daha önce hiç yaşamadığım bir derin sızı çöküverdi
Kalbimin boş odalarına..
Bu adamı hiç kimse daha önce böyle görmedi
Hiç kimse beni boş pencereleri seyrederken yakalamadı..
Pervasız düşlerim oldu ama içinde sen yoktun
Bir anda çıkageldin
Karanlıklarımın arasından bir yıldız gibi
Mutsuzluğun ahından kararmış gözlerimi aydınlattın.
Duası bitmeyen dudaklarıma aşk kelimesini hatırlattın.
Şimdi minik bir kelebek gibi,
Suretinin gölgesi; dans ediyor tenimde.
ve kalbim ellerimde;
Alıntıdır !