gerilla_21
Banned
Onüç yaşını geçen bir kadından elli yaşına kadar gelen kan ise mutlaka hayızdır. Elli yaşını geçmiş bir kadından yetmiş yaşına kadar gelen kan da kadınlara veya doktora gösterilir, yetmiş yaşına yetişmiş bir kadından gelen kan ise kesinlikle istihazadır.
(Şafiilere göre adetlerin kesilmesi için muayyen müddet yoktur, hayatı boyunca devam edebilir. Bu hususta iklim gözönüne alınır. Çünkü adet müddeti, beldelerin sıcak ve soğuk olmalarına göre değişir. Şu kadar var ki, adetlerin altmış iki yaştan sonra kesilmesi çoğunlukla olur
Adet müddetinin en azı üç gün, yani yetmiş iki saat, en çoğu da on gün, yani iki yüz kırk saattir.
Bu iki müddet arasında görülecek kanlar, adet kanı sayılır. Bu müddet içinde kanın devam üzere gelmesi lazım değildir, ara sıra kesilebilir. Mesela bir kadın, üç gün kan görse de sonra iki gün kan kesilip daha sonra üç gün daha devam etse bu sekiz günün toplamı, adet gününü teşkil etmiş olur.
(Maliki mezhebine göre ibadetler bakımından adetin en azı için bir sınır yoktur. Hatta bir an görülen bir kan ile de adet gerçekleşmiş olur. Fakat vefat, boşanma iddetlerine, istibra'(1)lara göre adetin en az müddeti, bir gün veya bir günün bir miktarıdır, adetin en çok müddeti ise gebe olmayan bir müptedie hakkında yani yeni adet görmeğe başlamış bir kadın hakkında onbeş gün olmak üzere takdir edilir.
(1) Cariyenin rahminde çocuk olup olmadığını anlaması için bir süre beklemesi, kendisini satın alan efendisi ile cinsel ilişkiye girmemesi.
Nikahla alınan dul bir kadının gebe olmadığına kanaat getirmek için kadının bir adet görünceye kadar beklemesi. Fasid nikah ile cinsel ilişkide bulunulan kadının da istibrada bulunması gerekir.
İkİ adet arasındaki temizlik haline "tuhr hali" denir. Bunun müddeti onbeş günden az olamaz. Fakat bundan fazla olabilir. Aylarca, senelerce devam edebilir. Böyle temizlik hali devam eden bir kadına "Mümteddet-üt tuhr" denilir.
(Malikilerle Hanbelîlere göre bir hayız arasında kanın kesildiği günlere "temizlik günleri = yevm-ün neka" denir ki, hayız olan kadın, bu günlerde temiz sayılır, diğer temiz kadınların yapacaklarını yapar.
Tuhr'un en az müddeti Malikîlere göre sekiz veya on veya, on yedi gündür. Hanbelîlere göre ise onüç gündür.)
Bazı kadınların adet günleri muayyendir, mesela her ay beş veya yedi veya dokuz gün adet görürler. Böyle bir kadına "mutade" denir. Bir adet, bir defa ile belirlenmiş sayılabilir.
Şöyle ki henüz adet görmeğe başlayan bir kız, ilk defa olarak mesela sekiz gün kan, daha sonra yirmi iki gün temizlik görse bu şekilde adeti belirlenmiş olur. Bu sebeple daha sonra kendisinden bir hastalık neticesi olarak sürekli kan gelecek olsa adeti ve temizlik günleri her ay o şekilde hesap edilir.
Bazı kadınlarda adet günleri sabit değildir, daima değişir. Bunlar, mesela bir ay beş, diğer bir ayda altı gün adet görebilirler. Bu halde ihtiyat ile amel lazım gelir. Şöyle ki böyle bir kadın, altıncı gün oldu mu yıkanır, namazlarını kılar ve Ramazan-ı şerifte ise orucunu tutar.
Çünkü bu altıncı gündeki kanın istihaza (özür) olması düşünülebilir. Fakat bu altıncı gün çıkmadıkça cinsel ilişkide bulunamaz, boşanmış ise iddeti bitmiş sayılamaz. Zira bu altıncı gündeki kanın da hayız olması muhtemeldir.
Adet gören bir kadından bir hastalık neticesi olarak her zaman kan gelecek olsa, hayız ve temizlikteki adetine göre hükmolunur. Mesela her aybaşından itibaren on gün kan, yirmi gün veya altı aydan noksan olmak üzere şu kadar ay ve gün de temizlik görmek üzere adeti sabitleşmiş bir kadından daha sonra sürekli kan gelecek olsa yine o şekilde her ayın ilk on günü hayız, diğer yirmi günü veya şu kadar ay ile günü de temizlik sayılır. Fakat temizlik müddeti tam altı ay veya daha fazla bulunmuş olursa temizlik müddeti altı aydan bir saat noksan olarak kabul edilir ki, bu müddet gebelik müddetinin en az sınırı demektir.
Mütehayyire...
Aynı şekilde yeni hayız görmeğe başlayan bir kızın adeti sabit olmaksızın kanı kesilmeyip devam edecek olsa her aydan on günü adetine hesap edilir, yirmi günü de temizlik müddeti sayılır.
Bir hastalık veya dikkatsizlik neticesi olarak adet günlerini unutmuş olan bir kadına "Mütehayyire" denir.
Böyle bir kadının gördüğü akıntı kesilmeyecek olsa adeti hakkına kuvvetli zannı ile amel eder.
Kuvvetli zannı bulunmayınca ihtiyat yönü dikkate alınarak boşanmış ise iddeti hususunda adeti on gün, temizlik müddeti de altı aydan bir saat noksan olmak üzere takdir edilir.
Diğer bir görüşe göre temizlik müddeti iki ay olarak kabul edilir. Namazları, oruçları hakkında ise tafsilat vardır. Bu konuda en mükemmel izahat imam Serahsi'nin Mebsüt isimli kitabında mevcuttur.
Bilmemek ayıp değil, ................
alıntıdır
(Şafiilere göre adetlerin kesilmesi için muayyen müddet yoktur, hayatı boyunca devam edebilir. Bu hususta iklim gözönüne alınır. Çünkü adet müddeti, beldelerin sıcak ve soğuk olmalarına göre değişir. Şu kadar var ki, adetlerin altmış iki yaştan sonra kesilmesi çoğunlukla olur
Adet müddetinin en azı üç gün, yani yetmiş iki saat, en çoğu da on gün, yani iki yüz kırk saattir.
Bu iki müddet arasında görülecek kanlar, adet kanı sayılır. Bu müddet içinde kanın devam üzere gelmesi lazım değildir, ara sıra kesilebilir. Mesela bir kadın, üç gün kan görse de sonra iki gün kan kesilip daha sonra üç gün daha devam etse bu sekiz günün toplamı, adet gününü teşkil etmiş olur.
(Maliki mezhebine göre ibadetler bakımından adetin en azı için bir sınır yoktur. Hatta bir an görülen bir kan ile de adet gerçekleşmiş olur. Fakat vefat, boşanma iddetlerine, istibra'(1)lara göre adetin en az müddeti, bir gün veya bir günün bir miktarıdır, adetin en çok müddeti ise gebe olmayan bir müptedie hakkında yani yeni adet görmeğe başlamış bir kadın hakkında onbeş gün olmak üzere takdir edilir.
(1) Cariyenin rahminde çocuk olup olmadığını anlaması için bir süre beklemesi, kendisini satın alan efendisi ile cinsel ilişkiye girmemesi.
Nikahla alınan dul bir kadının gebe olmadığına kanaat getirmek için kadının bir adet görünceye kadar beklemesi. Fasid nikah ile cinsel ilişkide bulunulan kadının da istibrada bulunması gerekir.
İkİ adet arasındaki temizlik haline "tuhr hali" denir. Bunun müddeti onbeş günden az olamaz. Fakat bundan fazla olabilir. Aylarca, senelerce devam edebilir. Böyle temizlik hali devam eden bir kadına "Mümteddet-üt tuhr" denilir.
(Malikilerle Hanbelîlere göre bir hayız arasında kanın kesildiği günlere "temizlik günleri = yevm-ün neka" denir ki, hayız olan kadın, bu günlerde temiz sayılır, diğer temiz kadınların yapacaklarını yapar.
Tuhr'un en az müddeti Malikîlere göre sekiz veya on veya, on yedi gündür. Hanbelîlere göre ise onüç gündür.)
Bazı kadınların adet günleri muayyendir, mesela her ay beş veya yedi veya dokuz gün adet görürler. Böyle bir kadına "mutade" denir. Bir adet, bir defa ile belirlenmiş sayılabilir.
Şöyle ki henüz adet görmeğe başlayan bir kız, ilk defa olarak mesela sekiz gün kan, daha sonra yirmi iki gün temizlik görse bu şekilde adeti belirlenmiş olur. Bu sebeple daha sonra kendisinden bir hastalık neticesi olarak sürekli kan gelecek olsa adeti ve temizlik günleri her ay o şekilde hesap edilir.
Bazı kadınlarda adet günleri sabit değildir, daima değişir. Bunlar, mesela bir ay beş, diğer bir ayda altı gün adet görebilirler. Bu halde ihtiyat ile amel lazım gelir. Şöyle ki böyle bir kadın, altıncı gün oldu mu yıkanır, namazlarını kılar ve Ramazan-ı şerifte ise orucunu tutar.
Çünkü bu altıncı gündeki kanın istihaza (özür) olması düşünülebilir. Fakat bu altıncı gün çıkmadıkça cinsel ilişkide bulunamaz, boşanmış ise iddeti bitmiş sayılamaz. Zira bu altıncı gündeki kanın da hayız olması muhtemeldir.
Adet gören bir kadından bir hastalık neticesi olarak her zaman kan gelecek olsa, hayız ve temizlikteki adetine göre hükmolunur. Mesela her aybaşından itibaren on gün kan, yirmi gün veya altı aydan noksan olmak üzere şu kadar ay ve gün de temizlik görmek üzere adeti sabitleşmiş bir kadından daha sonra sürekli kan gelecek olsa yine o şekilde her ayın ilk on günü hayız, diğer yirmi günü veya şu kadar ay ile günü de temizlik sayılır. Fakat temizlik müddeti tam altı ay veya daha fazla bulunmuş olursa temizlik müddeti altı aydan bir saat noksan olarak kabul edilir ki, bu müddet gebelik müddetinin en az sınırı demektir.
Mütehayyire...
Aynı şekilde yeni hayız görmeğe başlayan bir kızın adeti sabit olmaksızın kanı kesilmeyip devam edecek olsa her aydan on günü adetine hesap edilir, yirmi günü de temizlik müddeti sayılır.
Bir hastalık veya dikkatsizlik neticesi olarak adet günlerini unutmuş olan bir kadına "Mütehayyire" denir.
Böyle bir kadının gördüğü akıntı kesilmeyecek olsa adeti hakkına kuvvetli zannı ile amel eder.
Kuvvetli zannı bulunmayınca ihtiyat yönü dikkate alınarak boşanmış ise iddeti hususunda adeti on gün, temizlik müddeti de altı aydan bir saat noksan olmak üzere takdir edilir.
Diğer bir görüşe göre temizlik müddeti iki ay olarak kabul edilir. Namazları, oruçları hakkında ise tafsilat vardır. Bu konuda en mükemmel izahat imam Serahsi'nin Mebsüt isimli kitabında mevcuttur.
Bilmemek ayıp değil, ................
alıntıdır