Kadınlara özel rehber

Hakaco

New member
Katılım
3 Eki 2005
Mesajlar
388
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
43
Kadınlara özel rehber

Hemcinslerinizin bazı konularda sizden daha başarılı olmaları, kendilerini sürekli geliştirmeleri, sizi karamsarlığa itiyor. Bu kıskançlık ya da haset değil. Sadece bilgisizliğiniz aklınıza geldikçe özgüveniniz azalıyor, o kadar. Elbette sizler de kendinizi geliştirmek istersiniz. Biz de sizlere küçük ipuçları vererek bu konuda yardımcı olmaya çalışacağız. Neyi, nasıl yapacağınızı bilmeniz yeterli.



Yeni bir güne başlarken uykunuzu almış olmanız, kendinizi dinç ve yeni güne hazır hissetmeniz çok önemli. Ne yazık ki pek çoğumuz sabahları dinlenmiş olarak değil, sanki sırtımızda bir ayın yükü varmış gibi yorgun uyanıyoruz. Yataktan kalkmamak için bahane arıyoruz. Sanki o yataktan kalkar kalkmaz kendimizi bir savaşın ortasında bulacakmışız gibi endişeli ve huzursuz oluyoruz. Tabii korkunun ecele faydası yok. İstesek de istemesek de er geç yataktan kalkıp güne başlamak zorundayız. Bazı kişilerin yataktan zıplarcasına fırlayıp yeni güne hazırlandıklarını görünce, biz neden böyle olamıyoruz sorusu aklımıza takılır.

Sabahları enerji dolu ve dinlenmiş olarak güne başlamak için, uykudan uyandıktan sonra yapabileceğimiz pek fazla bir şey yok. Tedbirinizi bir gece önceden almalısınız. Alkollü içeceklerle geceyi renklendirmek ne yazık ki ertesi sabah dünyanızı karartacaktır. Zinde ve dinlenmiş uyanmak için gece içki içmekten kaçınmalısınız. Hiç değilse içkinin dozunu kaçırmamaya dikkat etmelisiniz. Yorgun argın yatağınıza yatmadan önce, etrafı toplamayı da unutmayın. Sabah dağınık bir odaya gözlerinizi açarsanız, yataktan kalkmak içinizden gelmez. Gece yatarken, ertesi gün yapılacak işleri düşünmeyin. Sorunlarınız olsa bile bunları gece fazla kurcalamayın. Eskilerin ‘Sabah ola, hayır ola’ sözünü prensip edinin. İşleri biraz da oluruna bırakırsanız, gece rahat bir uyku uyursunuz. Ve bunun sonucu olarak da yeni güne iyi başlarsınız.

İnce görünmek

Son zamanlarda biraz kilo aldığınızı biliyorsunuz. Fazla kilolarınızın çaresine bakacaksınız ama o akşam bir toplantıya katılmanız gerekiyor ve siz de vücudunuzdaki fazlalıkların dikkat çekmesini elbette istemiyorsunuz. Ne yapacaksınız? Fazla kilolarını ustaca meraklı gözlerden gizlemeyi başaranların sırrı nedir acaba? Bu kişiler, ellerindeki sihirli değnekle vücutlarına şöyle bir dokunup incelmiyorlar. Kadının olduğundan ince görünmesi, büyük ölçüde giyimine bağlıdır. Moda yaratıcıları, fazla kilolarından yakınan kişilerin biraz daha ince görünebilmeleri için tek renk kıyafetleri seçmelerini öneriyorlar. Koyu renk bir pantolon ve ceket mükemmel bir kıyafet olur. Koyu renkleri sevmiyorsanız, kıyafetinizi renkli aksesuvarlarla canlandırabilirsiniz. Unutmayın, aynı renkte etek-bluz, pantolon-ceket takımlar vücudu daha ince gösterir. Ceketlerin boylarının uzun olması tercih edilmeli. Bluz ve elbiselerinizin her zaman V yaka olmasına dikkat edin.

İnsanları güldürmek

İnsanları güldürmek için komedyen olmak şart değil. Arkadaş toplantılarında bazı arkadaşlarınız esprileri ve anlattıkları ilginç hikayelerle herkesi güldürmeyi başarırlar. Siz onları dinlerken ‘Ben kimseyi güldüremiyorum. Konuşmalarımla kimseyi neşelendiremiyorum’ diye hayıflanmayın. Bir toplulukta beraber olduğunuz kişileri güldürmek için özel yeteneğe ihtiyaç yok. Sadece biraz dikkatli davranmak yeterli. Eğer fıkra anlatmayı beceremiyorsanız, her zaman dağarcığınızda insanları güldürebilecek komik hikayeler bulundurun. Bunların bazıları sizin başınızdan geçmiş de olabilir. Ya da siz hikayenize o havayı verebilirsiniz. Yalnız burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Komik hikayeyi anlatmaya, gülerek başlamayın. Anlatacaklarınız ne kadar komik olursa olsun, önceden kahkahalarla gülmeyin. Hikayenizi anlattıktan sonra gülmekte serbestsiniz. Tabii, sözleriniz sizi güldürmezse, kimi güldürebilir ki?

Anne olmaya hazırlık

Çocuk yetiştirmenin kolay olduğunu kimse iddia etmiyor. Belki siz de bu zor ve bir ömür boyu sürecek görevi üstlenmekten korkuyorsunuz. Kendi sorunlarınızla uğraşırken bir çocuğun sorumluluğunu da üstlenmek zor geliyor. Bir kadın anne olmaya kendini ne zaman hazır hisseder? Bunun yaşla pek değil, hiç ilgisi yok. Sağlık açısından bir sakınca olmadığı sürece anne olmayı düşünebilirsiniz. Bazı genç kadınlar ‘Henüz anneliğe hazır değilim’ derler. Peki hazır oldukları ne zaman anlaşılır? Bunun da bir ölçüsü yok. Uzmanlar, genç anne adaylarına ‘Çocuk doğurmak için yüzde yüz hazır olmayı beklemeyin’ diyorlar. ‘Anne olmayı istediğinizi anladığınız zaman, bu isteğinizi gerçekleştirin.’

Aslında sadece çocuk sahibi olmakta değil, her konuda kelimenin tam anlamıyla yüzde yüz hazır olmayı beklemek yanlıştır. Çevrenizdeki genç annelerin kendilerini bu göreve nasıl hazırladıklarını merak etmeyin. Annelik, içgüdüyle öğrenilir. İyi bir anne olmaya hazırlanmak gerekmez.

Evde yemek daveti

Akrabalarınızı ya da dostlarınızı evinizde ağırlamak istersiniz. Ama bu iş gözünüzde öyle büyür ki, davet tarihini mümkün olduğunca ileri bir tarihe atmaya bakarsınız. Evde yemek daveti vermek, günlük programlarınızı alt üst edecektir. Davetli listesini hazırlamak bile size zor gelebilir. Ya ikram edilecek yemekler? İşte sizi asıl endişelendiren de budur. Evlerinde sık sık yemek daveti veren tanıdıklarınızın işi gözlerinde büyütmeden ve kendilerini fazla yormadan başarmalarına hayran kalırsınız. Bazen de bu kişilerin bir mucize yarattıklarını düşünürsünüz. Oysa bu meselenin mucizeyle ilgisi yok. Dikkatli bir planlama ve düzenli bir çalışma ile başarılı bir davet sahibesi olabilirsiniz. Davetli listesini hazırlamak zor değil. Zaten kimleri evinizde ağırlamak istediğinizi biliyorsunuz. İşin asıl önemli yanı yemek listesi. Konukları iyi ağırlamak uğruna, on çeşit yemek hazırlamaya kalkışmak, davetin fiyaskoyla sonuçlanmasına neden olabilir. Yemeklerin istediğiniz gibi pişmemesi, hazırlık sırasında bazı aksiliklerle karşılaşılması her zaman mümkün. Üstelik sürekli mutfağa gidip gelmeniz de gerekecek. Siz en iyisi, önceden değişik kanapeler hazırlayın. Ana yemekten önce lokantalardaki gibi başlangıç yemekleri ikram etmenize gerek yok. Ana yemeği sofrada servis edin. Davetlilerin sofrada diledikleri gibi yemek almalarına izin verin. Böyle bir uygulama, davete samimi bir hava verir. Siz gereksiz yere çırpınıp durmazsınız, konuklar da diledikleri gibi hareket edebildikleri için rahatlarlar. Sadece yemek listesini hazırlarken davetlilerin beslenme alışkanlıklarını dikkate almayı unutmayın.

SEVGİLERLE...
 
Geri
Üst