SAHRANİL
Altın Üye
Kadın içiyor , dertleniyor , içtikçe çoşuyor şarkıya eşlik ediyor
Gözyaşları geceye karıştı , geceydi ve yalnızlığına içiyordu.
Ağlıyordu , gözyaşları sel olup yanağını ıslattı
Masada bir şişe yakut , kırmızı güller ve mumlar , düşlerinde sevgili ,kendi yalnızlığına ağlayan bir kadın.
Tek başına bir kadın ,beklenen ve hiç gelmeyen sevgiliye içiyor.Şöminenin ateşi bedeni ısıtırken onun yüreği üşümekte.
Radyoda bir şarkı , sezen aksu söylüyor,
Beni yak, kendini yak ,her şeyi yak
Bir kıvılcım yeter ,ben hazırım bak
İster öp okşa istersen öldür
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk.
Kadın içiyor , dertleniyor , içtikçe çoşuyor şarkıya eşlik ediyor..
Birlikte yaşlanmak vardı ya ?halbuki o tek başınaydı yalnızlığıyla ve yaşlanıyordu.Saçlarındaki aklar gün geçtikçe belirgenleşirken , yüzündeki çizgilerde derinleşmekteydi
Beklediği sevgili hiç gelmedi , hiç yazmadı ona , hiç sarılmadıda , yanaklarına buseler de kondurmadı..
O yalnızlığın çaresizliğinde , sadece hayallerine sarıldı , umutlarına sarıldı düşlerine sığındı.
Sığınabileceği en salim liman düşleriydi ..Düşleri hiç ona ihanet etmedi..Yüreği sancıdığında ,belli etmedi kimseciklere..Şarkılar mırıldandı ?
Attığı kahkahalar onun sessiz ağlayışlarıydı..
Geceler ışıksız , soğuk , çaresizliklerle , yalnızlıkla geçerken o sıkıca perdeleri kapadı , yalnızlığını saklamak için..
Sakladığı duygular onu esir almıştı..
Birkirdiği tüm duyguların tek şahidi , yazdığı hatıra defterine naftalin kokusu sinmişti..Defterin sayfalarını karıştırdı .Hayat bazen öyle insafsız dı ki , onu yalnızlığa mahkum etmiş sevdiğini ondan uzaklara savurmuştu.
Defterin sayfaları sararmaya yüz tutarken , yazılar silikleşmeye başlamıştı.. Sayfalar arasına gizlenmiş hezeyanları , sevinçleri ,acıları, umutları, hayalleri ordan çıkarılmayı bekliyordu .
Aniden karar verdi bu defteri yakma zamanıydı , şöminin ateşi onu çağırıyordu..defteri şömineye attı , ateş defterin her yerini kaplarken o izledi ?Hiç yaşanmamış bir aşktan geriye bir avuç kül şöminede kalacaktı.
Bardakta kalan şarabı bir dikişte bitirdi , şerefine gelmeyen sevgili deyip bardağı şöminenin içine fırlattı.
Gecenin sessizliğini kırılan bardağın sesi bozdu.
Gözyaşları geceye karıştı , geceydi ve yalnızlığına içiyordu.
Ağlıyordu , gözyaşları sel olup yanağını ıslattı
Masada bir şişe yakut , kırmızı güller ve mumlar , düşlerinde sevgili ,kendi yalnızlığına ağlayan bir kadın.
Tek başına bir kadın ,beklenen ve hiç gelmeyen sevgiliye içiyor.Şöminenin ateşi bedeni ısıtırken onun yüreği üşümekte.
Radyoda bir şarkı , sezen aksu söylüyor,
Beni yak, kendini yak ,her şeyi yak
Bir kıvılcım yeter ,ben hazırım bak
İster öp okşa istersen öldür
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk.
Kadın içiyor , dertleniyor , içtikçe çoşuyor şarkıya eşlik ediyor..
Birlikte yaşlanmak vardı ya ?halbuki o tek başınaydı yalnızlığıyla ve yaşlanıyordu.Saçlarındaki aklar gün geçtikçe belirgenleşirken , yüzündeki çizgilerde derinleşmekteydi
Beklediği sevgili hiç gelmedi , hiç yazmadı ona , hiç sarılmadıda , yanaklarına buseler de kondurmadı..
O yalnızlığın çaresizliğinde , sadece hayallerine sarıldı , umutlarına sarıldı düşlerine sığındı.
Sığınabileceği en salim liman düşleriydi ..Düşleri hiç ona ihanet etmedi..Yüreği sancıdığında ,belli etmedi kimseciklere..Şarkılar mırıldandı ?
Attığı kahkahalar onun sessiz ağlayışlarıydı..
Geceler ışıksız , soğuk , çaresizliklerle , yalnızlıkla geçerken o sıkıca perdeleri kapadı , yalnızlığını saklamak için..
Sakladığı duygular onu esir almıştı..
Birkirdiği tüm duyguların tek şahidi , yazdığı hatıra defterine naftalin kokusu sinmişti..Defterin sayfalarını karıştırdı .Hayat bazen öyle insafsız dı ki , onu yalnızlığa mahkum etmiş sevdiğini ondan uzaklara savurmuştu.
Defterin sayfaları sararmaya yüz tutarken , yazılar silikleşmeye başlamıştı.. Sayfalar arasına gizlenmiş hezeyanları , sevinçleri ,acıları, umutları, hayalleri ordan çıkarılmayı bekliyordu .
Aniden karar verdi bu defteri yakma zamanıydı , şöminin ateşi onu çağırıyordu..defteri şömineye attı , ateş defterin her yerini kaplarken o izledi ?Hiç yaşanmamış bir aşktan geriye bir avuç kül şöminede kalacaktı.
Bardakta kalan şarabı bir dikişte bitirdi , şerefine gelmeyen sevgili deyip bardağı şöminenin içine fırlattı.
Gecenin sessizliğini kırılan bardağın sesi bozdu.