Kabe’yi koruyan gizemli ordu

1001Design

330i ///M3 Design
Altın Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
kabe1.jpg


kabe2.jpg


Habeşistan Krallığı'nın Yemen valisi olan Ebrehe, milâdî 570 yıllarında San'a şehrinde, 'Kulleys' adı verilen muhteşem bir kilise yaptırmıştı.

kabe3.jpg


Maksadı, Kâbe ziyaretine rağbet gösteren Arapların ziyaretlerini oraya çevirmekti.

kabe4.jpg


Bu duruma tepki gösteren bir adam da, gecenin birinde Kulleys'e girip içine pislemişti.

kabe5.jpg


Bu hakarete çok öfkelenen ve koyu bir hıristiyan olan Ebrehe, gidip Kâbe'yi yıkmaya karar verdi.

kabe6.jpg


Topladığı onbinlerce asker (altmış bin olduğu söylenir), Mahmud adlı büyük bir fil ve daha başka fillerle Mekke'ye doğru yola çıktı.

Önüne çıkan bazı kuvvetleri de mağlup ederek ilerledi.

kabe8.jpg


Taif şehrine gelince askerlerin bir kısmını Mekke'ye gönderdi.

kabe9.jpg


Onlar da Peygamber s.a.v.'in dedesi ve Kureyş'in reisi Abdülmuttalib'in ikiyüzü aşkın devesiyle ahalinin hayvanlarını sürüp götürdüler.

kabe10.jpg


Bu olayın peşinden Abdülmuttalib, gidip Ebrehe'yle görüştü, develerinin geri verilmesini istedi. Ebrehe dedi ki:

kabe11.jpg


Benden develerin istiyorsun da, Kâbe'den hiç söz etmiyorsun. Halbuki ben onu yıkmaya geldim.

kabe12.jpg


Ben develerin sahibiyim. Kâbenin de onu koruyacak sahibi vardır!

Bu görüşme sonunda develer geri verildi.

kabe14.jpg


Mekke halkı bu güçlü orduyla savaşamayacağı için, anlaşma gereği dağlara çekilip neticeyi beklemeye başladı.

kabe15.jpg


Ebrehe ordusu büyük fili önden sürerek Mekke sınırına dayandı.

kabe16.jpg


Kâbe'yi halatla bağlayıp fillerle çekerek yıkmak istiyorlardı.

Bu sırada Ebrehe'nin yol kılavuzlarından Nüfeyl b. Habib, koca filin kulağından tutarak şöyle bir şey söyledi, sonra da koşarak dağa çıktı:

kabe17.jpg


- Ey Mahmud çök! Sakın ileri gitme, sağ salim geriye dön!

Mekke'ye girişte büyük fil direndi, zorlanınca yere yattı. Onu bir türlü Kâbe cihetine yürütemediler.

kabe20.jpg


O anda sürü halinde ebabil kuşları ortaya çıktı.

Her birinin ağzında ve ayaklarında nohut gibi birer taş vardı.

Bu taşları ordu üzerine mermi gibi boşalttılar.

Kime rastlarsa delip geçiyordu.

kabe24.jpg


Askerlerin çoğu öldü; 'Fil Ordusu' dağılarak Yemen'e döndü.

Ebrehe de dönüşte öldü.

kabe26.jpg


Kâbe ise olduğu gibi kaldı.

kabe27.jpg


Kur'an'da Fil Suresi bu olayı anlatır.

105-FİL: 1 - Görmedin mi Rabb'in fil sahiplerine ne yaptı?

2 - Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?

kabe30.jpg


3 - Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.

4 - Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı.

5 - Ve onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı.


kabe32.jpg

Kaynak
 
MÂNÂSI Görmedin mi, nasıl etti Rabbın Fil sahiplerine? Fendlerini, tedbirlerini (kötü düşüncelerini) bozup büsbütün perişan kılmadı mı? Üzerlerine sert taşlarla atış eden, sürü sürü kuşlar saldı da, hemen onları bir yenik hasıl (güve yiyip tanesiz kalmış ekin yaprağı, saman) gibi kılıverdi. Tefsir - Bu sûre, büyük bir olayı hatırlatmaktadır. Mîlâdın (570)'nci senelerinde Habeşistan'ın Yemen Vâlisi Ebrehe, San'a'da büyük bir kilise yaptırarak Arapların yalnız en büyük mâbet olarak bu kiliseyi tanımalarını ve her yerden burayı ziyarete gelmelerini sağlamaya çalışmış ise de, onları Mekke'deki Kâbe'den bir türlü çevirememişti. Bunun üzerine Kâbe'yi yıkıp yerini belirsiz etmeye karar verdi. Fillerle de kuvvetlendirdiği büyük bir ordu ile Mekke'ye yürüdü ve bir gün Mekke'nin yakınlarında karargâhını kurdu. Bunu gören ve maksadını anlayan Mekkeliler, dağlara çekildiler. Çünkü karşı koyacak hiçbir kuvvetleri yoktu. Ebrehe ordusu yürüdü. Mekke'ye yaklaşınca birdenbire muhtelif cihetlerden alay alay, bölük bölük kuşlar peyda oldu ve gökyüzünü kapadı ve bunlar Ebrehe'nin askeri üzerine sert taşlarla atış ettiler. Bu kuşların attıkları taşlar kime değmiş ise vücudu delik deşik bir hale gelmiş ve böylece Ebrehe ordusu neye uğradığını bilmeyerek perişan olmuş, vâdiler lâşe ile dolmuş ve Kur'ân'ın tasvir ettiği gibi Ebrehe ordusu yenik bir hasıl gibi olmuştur. Böylece Ebrehe ordusu için Mekke'ye girmek nasip olmadı, kendileri yok oldu, fakat Kâbe yine dimdik durdu ve kıyamete kadar da öylece duracaktır. İşte bu sûrenin hatırlattığı olay, bu İlâhî mûcizedir. Peygamber Efendimiz de bu yıl doğmuştu. İbrahim Peygamberden beri Tevhîd mâbedi olan Kâbe, sonradan putlarla dolmuştu. Fakat bu İlâhî mâbed, Hazret-i Muhammed Mustafâ eliyle yine eski mevkiini alacak, Tevhîd dîninin ve Müslümanlığın kıblesi, baş mâbedi olacaktı, Allah böyle dilemişti. Ebrehe ise, burasını yok ederek sapıklık dînini, putperestliği daha kuvvetli bir sûrette yaşatmak istiyordu. Onun için Tevhîd dînini bütün dünyaya yayacak olan Hazret-i Muhammed'in doğduğu sene Cenâb-ı Hak İlâhî bir mûcize ile Ebrehe ordusunu yok ediverdi. Allâh'ın iradesine aykırı olan bu kötü düşünceleri, kendi felâketlerini hazırlamış olmaktan başka işe yaramadı. Bu olaydan kırk sene sonra Hazret-i Muhammed Mustafâ Peygamber oldu ve evvelâ Kureyş'i dîne dâvet etti. Kâbe'yi putlardan temizlemek istedi. Fakat Kureyş, bunu kabul etmedikleri gibi fazla olarak O'na birçok eza ve cefa da yaptılar. O zaman Mekkelilerden bu olayı gözleriyle görmüş olanlar da vardı. İşte, Cenâb-ı Allah, Peygamberine indirmiş olduğu Fil Sûresi ile bu gerçeği onlara hatırlatmak istemiştir. Şimdi bu sûrenin geniş mânâsı şu demek oluyor: "Yâ Muhammed! Görmedin mi? Gözünle görmüş gibi gerçekten bilmiyor musun? Kâbe'yi yıkmak için filleri ile Mekke'ye yürüyen orduyu senin Rabbın nasıl bir anda ve hatıra gelmiyen bir şekilde mahvetti. Onların tedbirlerini, kötü düşüncelerini, fendlerini, düzenlerini, kurdukları tuzakları nasıl altüst edivermiş ise, kudret ve kuvvetlerine güvenen koca bir orduyu kimsenin düşünemiyeceği bir şekilde nasıl yok etmiş ise sevgili Peygamberim, bugün sana tuzak kurmayı, seni yok etmeyi düşünen, Tevhîd dînini, Müslümanlığı ortadan kaldırmak için birçok tedbirlere, şeytanî fikirlere başvuran kimselerin plânlarını ve tedbirlerini de öylece ters çevirmeye kadirdir. Senin Rabbın, âhiret azâbından başka dünyada dahi kurumları bozup dağıtmaya kaadirdir. Buna inanmıyanlar, Kâbe'yi yıkmak isteyen ordunun başına geleni düşünsünler de ondan ibret alsınlar ve azgınlıklarından vazgeçsinler! Allâh'ın sana olan inâyeti Kâbe'ye inâyetinden daha ziyadedir. Bunu anlamak istemiyenlerin başına gelecek felâket, Fil'li ordunun başına gelenden daha hafif olmayacaktır." Bu sûre ile Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz'e düşmanlık yapanların, O'na karşı kötü niyet besleyenlerin erinde gecinde yok olacaklarına işaret olunmuş ve nasıl ki öyle de olmuştur.

Kaynak
 
Emeğine sağlık çok güzel bir paylaşım..
 
105 - Fil
Bismillahirrahmânirrahîm

Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. Sûre, fillerle donanmış ordusuyla Kâ'be'yi yıkmaya gelen Ebrehe'nin helâk edilişinden bahsettiği için bu adı almıştır


besmele.gif


105.gif


1.Elem tera keyfe feale rabbüke bi eshaabil fiyl 2.Elem yec'al keydehüm fii tadliyl 3.Ve ersele aley him tayran ebâabiyl 4.Termiyhim bi hıcâaratim min sicciyl 5.Fecealehüm Ke asfim me'küül

1.Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi? 2.Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? 3.Onların üstüne ebâbil kuşlarını gönderdi. 4.O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu.
5.Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.


Kaynak

Kaynak 2
 
arasıra bu tür paylaşımlar yapılması çok güzel. ne kadar az düşündüğümüzün farkına varırız belki....!
 
Çok ama çok manidar bir paylaşım..ellerinize, gözlerinize, yüreğinize sağlık...:smile:
 
Ellerine sağlık sağol
 
1001 Design çok tşkLer

Dursun ALi ErzincanLı'nın bu hadise iLe iLgiLi çok güzeL bir naat'ı var o geLdi akLıma
 
Ebrehe ordusu - Ebabil Kuşları
Dursun Ali Erzincanlı


TIKLA VE IZLE
 
Geri
Üst