- Katılım
- 2 Nis 2007
- Mesajlar
- 28,387
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bir insanın zengin sayılabilmesi için kaç parası olması gerektiğini bilim adamları hesaplamışlar.
Bu rakama aşağıda yer vereceğim. Ama önce bir iki satır kaleme almamız gerekiyor ki, bahsi geçecek rakamı duyduğunda kendisini mutsuz hissedebilecek olanlar için bir ön terapi hizmeti sağlamış olalım.
Zenginliğin ölçüsü nedir bilen var mı?
Türkiye’nin en zenginlerinden Sakıp Sabancı’yı yoğun bakımda son saatlerini geçirirken bunu düşünmüştüm.
Sabancı için artık geri dönülemez saatler başlamıştı. Sabancı’yı son gördüğümde, 6 ay daha yaşayabilmek için nelerini vermezdi ki diye düşündüğümü hatırlıyorum. 46 yıl padişahlık yapan Kanuni Sultan Süleyman’ın, “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözü öyle zamanlarda daha da bir anlam kazanıyor.
Şunu anlatmak istiyorum. Aslında insanın en büyük zenginliği ömür sermayesidir. Yitirdiklerimiz arasında tekrar sahip olma şansımız olmayan tek şey akıp giden ömürdür. Ömrünüz olduğu sürece, “çıkmamış candan ümit kesilmez” atasözünde olduğu gibi, neyi başarmak ya da sahip olmak istiyorsak, onun için hala şansımız var demektir.
Çocukluğumuzu, akıp giden gençliğimizi, tıpkı 2007 yılında olduğu gibi geçip giden yılları geri getirme şansımız yoktur.
Biriyle görüşmek için randevu verdiğinizde, aslında en değerli sermayeniz olan ömrünüzden ona zaman tahsis etmiş, ömrünüzden vermişsiniz demektir. Bu nedenle, kimsenin gereksiz yere vaktini almadığınız gibi, randevularınıza da zamanında gidin ki, karşı tarafın ömür sermayesini verimli değerlendirmesine katkıda bulunuş olalım. Boşa akıp giden kaybettiği yıllarına son nefesinde yanmayan insan var mıdır?
İşte zenginliğin ölçüsü…
İngiltere'de yapılan bir araştırma, insanların kendilerini "gerçek anlamda" zengin hissetmesi için en az 5 milyon sterline (yaklaşık 12 milyon YTL) sahip olmaları gerektiğini ortaya koymuş.
İngiltere'de faaliyet gösteren "Barclays Wealth" isimli özel yatırım bankasının yaklaşık 1.5 milyon sterlin (yaklaşık 3.5 milyon YTL) nakit paraya sahip olan müşterileri arasında yaptığı araştırma, "yazlıklara, hızlı arabalara ve yurtdışına sık sık seyahat etme imkânına sahip olan bu insanların, özel aşçıları ve özel jetleri olmadığı için kendilerini yeterince zengin hissedemedikleri" gerçeğini ortaya çıkarmış. Kendilerini mutsuz hissettikleri konuya bakın.
Ülkemizde maaşlar ortada. Örneğin Başbakan Erdoğan’ın yıllık maaşı toplamda 102 bin lira. 10 yıl başbakanlık yapsa ve hepsini tasarruf edecek olsa bile bir milyon dolar etmiyor. Yukarıdaki hesaba göre başbakanın 30 yıllık maaşının toplamı ancak zengin sayılmasına yetiyor. Açlık ve yoksulluk sınırıyla ilgili hesaplara, diğer üst düzey devlet memurlarının durumuna girmek bile istemiyorum.
Bu konuda en dengeli yoruma geçtiğimizde günlerde Prof. Dr. Mahir Kaynak’ın bir yazısında denk geldim. Kaynak yazısında; “İnsanlar arasında gelir eşitliği sağlanamaz ama mutlulukta benzerlik sağlanabilir. Karnı doyan, yarınından emin, sevdiği eşi koynunda, çocukları eğitilen bir insanın mutluluğu zenginleri bile kıskandırabilir” değerlendirmesine yer vermişti.
Güzel insanlar daha zengin ve başarılı oluyor!
Bakın yeri gelmişken zenginlik ve güzellikle ilgili iki çarpıcı araştırmanın sonuçlarına da yer vererek yazımıza öyle sonlandıralım.
Top Sante dergisinin 2 bin kadın arasında yaptığı araştırma kadınlarla ilgili ilginç gerçekleri ortaya çıkarmış. Araştırmaya katılan ortalama 38 yaşındaki kadınların çoğu en güzel göründükleri yaşın 31 olduğu, bundan sonra her şeyin kötüye gittiği görüşünde. Bu durumda birçok kadın en iyi yatırımı zengin biriyle evlenmek ve kariyeri boş vermekte görüyor. Yine araştırmaya katılan ve yarısı evli kadınlara göre kariyer sahibi erkekler başarılı kadınlarla olmak istemiyor çünkü rekabeti sevmiyorlar. Erkek için güzellik daha önemli. Araştırmadan asıl ilginç olan veri ise şu; 10 kadından yedisi, vücut ölçüleri yüzünden istedikleri hayatı süremediklerinden şikâyetçi. Katılımcıların yüzde 46'sı vücutları daha güzel olsaydı işlerini, yüzde 12'si ise eşlerini değiştirebileceklerini düşünüyor.
Dergi editörü Lauren Libbert araştırmayı şöyle yorumluyor: "Kadınlar sürekli kozmetiklerle güzelleştirilmiş ünlüler ve muhteşem vücutlarla karşılaşıyor ve güzel görünenlerin akıllılardan daha iyi yere geldiklerini görüyor."
Editör Lauren Libbert’in bu tespitini doğrulayan başka araştırmalar da var. Araştırmalara göre güzel insanlar sadece göze hoş görünmekle kalmıyor; aynı zamanda daha zengin ve daha başarılı oluyor. İşyerinde bir 'güzellik primi' olup olmadığını inceleyen California Üniversitesi araştırmacıları, çekici bulunan insanların daha az çekici olanlara göre yüzde 12 daha fazla para kazandıkları sonucuna ulaşmış. Aslında güzellerin zaferinin sebebi, daha yardımcı ve takım çalışmasına yatkın görünmeleriymiş. İş stratejisti Catherine Kaputa "İyi görünüm 'hâle etkisi'ne yol açıyor. Birini güzel bulduğumuzda ona görünümle ilgisi olmayan olumlu özellikleri de yakıştırıyoruz" tespitine yer veriyor.
Sahip olduklarınızı düşünün…
İnsanlar sahip olduklarına şükretmeleri gerekirken sahip olmadıkları şeyler yüzünden sürekli şekva etmek suretiyle sürekli mutsuzluk hissiyle yaşıyorlar.
“Diyelim ki biri 2007 Türkiye güzeli ile evlendi. Eğer eşi konusunda öne çıkardığı en önemli özellik 2007 Türkiye güzeli olması ise, yıl 2008’e devrettiğinde ve yenisi seçildiğinde eski model bir eşe sahip olmuş olur. İnsanda öne çıkarılacak özellikler bedensel olmaktan öte kişilikle ilgili olmalıdır. Çünkü beden güzelliği geçicidir” şeklinde karşılıklı laflarız değil mi?
Filozof Sallust; “Zenginlik ve güzellikle birlikte bulunan ihtişam geçicidir ve kolay zedelenebilir. Erdemse muhteşem ve ölümsüz bir servettir” derken, İbn-i Sina’da; “Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum” der.
Yazımızı Eflatun'la bitirelim. Eflatun’a iki soru sormuşlar:
Birincisi; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nelerdir? demişler. Eflatun tek tek sıralamış:
"Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler."
Sıra gelmiş ikinci soruya; "Peki, sen ne öneriyorsun?"
"Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır."
İşte bize göre gerçek zenginlik bu…
Alıntı Yapılmıştır.
__________________
Bu rakama aşağıda yer vereceğim. Ama önce bir iki satır kaleme almamız gerekiyor ki, bahsi geçecek rakamı duyduğunda kendisini mutsuz hissedebilecek olanlar için bir ön terapi hizmeti sağlamış olalım.
Zenginliğin ölçüsü nedir bilen var mı?
Türkiye’nin en zenginlerinden Sakıp Sabancı’yı yoğun bakımda son saatlerini geçirirken bunu düşünmüştüm.
Sabancı için artık geri dönülemez saatler başlamıştı. Sabancı’yı son gördüğümde, 6 ay daha yaşayabilmek için nelerini vermezdi ki diye düşündüğümü hatırlıyorum. 46 yıl padişahlık yapan Kanuni Sultan Süleyman’ın, “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözü öyle zamanlarda daha da bir anlam kazanıyor.
Şunu anlatmak istiyorum. Aslında insanın en büyük zenginliği ömür sermayesidir. Yitirdiklerimiz arasında tekrar sahip olma şansımız olmayan tek şey akıp giden ömürdür. Ömrünüz olduğu sürece, “çıkmamış candan ümit kesilmez” atasözünde olduğu gibi, neyi başarmak ya da sahip olmak istiyorsak, onun için hala şansımız var demektir.
Çocukluğumuzu, akıp giden gençliğimizi, tıpkı 2007 yılında olduğu gibi geçip giden yılları geri getirme şansımız yoktur.
Biriyle görüşmek için randevu verdiğinizde, aslında en değerli sermayeniz olan ömrünüzden ona zaman tahsis etmiş, ömrünüzden vermişsiniz demektir. Bu nedenle, kimsenin gereksiz yere vaktini almadığınız gibi, randevularınıza da zamanında gidin ki, karşı tarafın ömür sermayesini verimli değerlendirmesine katkıda bulunuş olalım. Boşa akıp giden kaybettiği yıllarına son nefesinde yanmayan insan var mıdır?
İşte zenginliğin ölçüsü…
İngiltere'de yapılan bir araştırma, insanların kendilerini "gerçek anlamda" zengin hissetmesi için en az 5 milyon sterline (yaklaşık 12 milyon YTL) sahip olmaları gerektiğini ortaya koymuş.
İngiltere'de faaliyet gösteren "Barclays Wealth" isimli özel yatırım bankasının yaklaşık 1.5 milyon sterlin (yaklaşık 3.5 milyon YTL) nakit paraya sahip olan müşterileri arasında yaptığı araştırma, "yazlıklara, hızlı arabalara ve yurtdışına sık sık seyahat etme imkânına sahip olan bu insanların, özel aşçıları ve özel jetleri olmadığı için kendilerini yeterince zengin hissedemedikleri" gerçeğini ortaya çıkarmış. Kendilerini mutsuz hissettikleri konuya bakın.
Ülkemizde maaşlar ortada. Örneğin Başbakan Erdoğan’ın yıllık maaşı toplamda 102 bin lira. 10 yıl başbakanlık yapsa ve hepsini tasarruf edecek olsa bile bir milyon dolar etmiyor. Yukarıdaki hesaba göre başbakanın 30 yıllık maaşının toplamı ancak zengin sayılmasına yetiyor. Açlık ve yoksulluk sınırıyla ilgili hesaplara, diğer üst düzey devlet memurlarının durumuna girmek bile istemiyorum.
Bu konuda en dengeli yoruma geçtiğimizde günlerde Prof. Dr. Mahir Kaynak’ın bir yazısında denk geldim. Kaynak yazısında; “İnsanlar arasında gelir eşitliği sağlanamaz ama mutlulukta benzerlik sağlanabilir. Karnı doyan, yarınından emin, sevdiği eşi koynunda, çocukları eğitilen bir insanın mutluluğu zenginleri bile kıskandırabilir” değerlendirmesine yer vermişti.
Güzel insanlar daha zengin ve başarılı oluyor!
Bakın yeri gelmişken zenginlik ve güzellikle ilgili iki çarpıcı araştırmanın sonuçlarına da yer vererek yazımıza öyle sonlandıralım.
Top Sante dergisinin 2 bin kadın arasında yaptığı araştırma kadınlarla ilgili ilginç gerçekleri ortaya çıkarmış. Araştırmaya katılan ortalama 38 yaşındaki kadınların çoğu en güzel göründükleri yaşın 31 olduğu, bundan sonra her şeyin kötüye gittiği görüşünde. Bu durumda birçok kadın en iyi yatırımı zengin biriyle evlenmek ve kariyeri boş vermekte görüyor. Yine araştırmaya katılan ve yarısı evli kadınlara göre kariyer sahibi erkekler başarılı kadınlarla olmak istemiyor çünkü rekabeti sevmiyorlar. Erkek için güzellik daha önemli. Araştırmadan asıl ilginç olan veri ise şu; 10 kadından yedisi, vücut ölçüleri yüzünden istedikleri hayatı süremediklerinden şikâyetçi. Katılımcıların yüzde 46'sı vücutları daha güzel olsaydı işlerini, yüzde 12'si ise eşlerini değiştirebileceklerini düşünüyor.
Dergi editörü Lauren Libbert araştırmayı şöyle yorumluyor: "Kadınlar sürekli kozmetiklerle güzelleştirilmiş ünlüler ve muhteşem vücutlarla karşılaşıyor ve güzel görünenlerin akıllılardan daha iyi yere geldiklerini görüyor."
Editör Lauren Libbert’in bu tespitini doğrulayan başka araştırmalar da var. Araştırmalara göre güzel insanlar sadece göze hoş görünmekle kalmıyor; aynı zamanda daha zengin ve daha başarılı oluyor. İşyerinde bir 'güzellik primi' olup olmadığını inceleyen California Üniversitesi araştırmacıları, çekici bulunan insanların daha az çekici olanlara göre yüzde 12 daha fazla para kazandıkları sonucuna ulaşmış. Aslında güzellerin zaferinin sebebi, daha yardımcı ve takım çalışmasına yatkın görünmeleriymiş. İş stratejisti Catherine Kaputa "İyi görünüm 'hâle etkisi'ne yol açıyor. Birini güzel bulduğumuzda ona görünümle ilgisi olmayan olumlu özellikleri de yakıştırıyoruz" tespitine yer veriyor.
Sahip olduklarınızı düşünün…
İnsanlar sahip olduklarına şükretmeleri gerekirken sahip olmadıkları şeyler yüzünden sürekli şekva etmek suretiyle sürekli mutsuzluk hissiyle yaşıyorlar.
“Diyelim ki biri 2007 Türkiye güzeli ile evlendi. Eğer eşi konusunda öne çıkardığı en önemli özellik 2007 Türkiye güzeli olması ise, yıl 2008’e devrettiğinde ve yenisi seçildiğinde eski model bir eşe sahip olmuş olur. İnsanda öne çıkarılacak özellikler bedensel olmaktan öte kişilikle ilgili olmalıdır. Çünkü beden güzelliği geçicidir” şeklinde karşılıklı laflarız değil mi?
Filozof Sallust; “Zenginlik ve güzellikle birlikte bulunan ihtişam geçicidir ve kolay zedelenebilir. Erdemse muhteşem ve ölümsüz bir servettir” derken, İbn-i Sina’da; “Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum” der.
Yazımızı Eflatun'la bitirelim. Eflatun’a iki soru sormuşlar:
Birincisi; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nelerdir? demişler. Eflatun tek tek sıralamış:
"Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler."
Sıra gelmiş ikinci soruya; "Peki, sen ne öneriyorsun?"
"Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır."
İşte bize göre gerçek zenginlik bu…
Alıntı Yapılmıştır.
__________________
fakır ınsanların fakır cocuklarıyız 