Kıyamet Artık Çok Daha Yakın

DeRSaaDeT

Islambol
Katılım
3 Şub 2006
Mesajlar
6,597
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
118
galactic-alignment1.jpg

Tüm insanlara ve cinlere yol gösterici olarak bizzat Allah (c.c) tarafından gönderilmiş son din İslam’ın mukaddes kitabı ve nûru Kur’an-ı Azimüşşan bir kıyamet gününün varlığından bahsetmektedir. Fakat Kur’an-ı Kerim kıyametin ne zaman kopacağı konusunda bize bilgi vermez ve bunun yanında kıyametin vaktinin Allah katında bir sır olduğunu bize bildirmektedir. [1] Bununla birlikte kıyamet vaktinin yakın olduğunu, aniden geleceğini haber vermektedir. [2] Yine Kur’an-ı Kerim bize kıyamet alametlerinin belirdiğini belirtmektedir. [3] Kıyametin ne zaman kopacağı bilinmemekle birlikte, Kur’an-ı Kerim’de kıyametin yaklaştığını bize bildiren bir takım alametlerden bahsedilmektedir. Kur’an’da zikredilen bu alametlerinden bazıları Dâbbe’tül Arz’ın çıkması [4], ayın yarılması [5], Yecuc ve Mecuc adındaki Hz. Adem (a.s)’in soyundan olan iki kavmin, peygamberliği ihtilaflı olan Zülkarneyn isimli bir zat tarafından hapsedildikleri seddi (Bu seddin nerede ve nasıl bir sed olduğu bilinmemektedir ve ihtilaf konusudur.) [6] yıkarak yeryüzüne dağılmaları ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaları [7], İsrailoğullarının öldürdüklerini zannettikleri; fakat Allah (c.c) tarafından kendi katına çekilmiş olan Hz İsa (a.s)’nın [8] dünya sınavını tamamlamak üzere bir kıyamet alameti olarak tekrar Allah (c.c) tarafından dünyaya gönderileceği [9] ve son olarak da Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın insanoğluna gönderilmiş son peygamber olmasıdır. [10]

Buna karşın Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’den nakledilen kıyamet alametleri ile ilgili birçok hadis mevcuttur. Bu hadisleri kategorize eden İslam alimleri kıyamet alametlerini Alâmet-i Sugra (Küçük Alametler) ve Alâmet-i Kübra (Büyük Alametler) olmak üzere iki sınıfa ayırmışlardır. İlk olarak küçük alametler gerçekleşecek, bu küçük alametleri takiben büyük alametler gerçekleşecek ve bütün alametler tamamlandığında kıyametin kopması gerçekten çok daha fazla yaklaşmış olacaktır. (Yazımda belirtmiş olduğum hadisler konuyla ilgili tüm hadisler değildir. Konu hakkında birçok hadis olmakla birlikte ben konuya özet bir şekilde yaklaşmış olacağımı belirtmek isterim.)

B)Kıyametin Küçük Alametleri (Alâmet-i Sugra)

Bu alametlere geçmeden önce söylemem gerekir ki, kıyametin küçük alametleri oldukça fazladır. Burada konuyu çok fazla uzatmamak için, dikkatimi çeken bazılarına kısa şekilde değindikten sonra bu başlığı sonlandırmak istiyorum.

irak_savasi_resimleri.jpg

a) Müslümanların Horlanması ve Kötü Duruma Düşmesi:

Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."
Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu.
"Hayır, buyurdular. Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"
"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resûlü?" denildi.
"Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular." [11]

dead.jpg

b) Cinayetlerin Çoğalması ve Fitnelerin Zuhur Etmesi:

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Mal dolup taşmadıkça, fitneler zuhür etmedikçe ve herc (haksız, sebepsiz öldürmeler) artmadıkça Kıyamet kopmayacaktır." Orada bulunanlar: "Herc nedir, ey Allah'ın Resülü?" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Öldürmedir! Öldürmedir! Öldürmedir!" diye üç kere tekrar etti." [12]

kuran%C4%B1+kerim.jpg

c) Allah’ın Kitabı ile Amel Edilmemesi:

Ziyâd İbnu Lebîd radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm bir şey anlatarak: "İşte bu şey, ilmin gitme anlarında olur" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resûlü! Bizler Kur'ân'ı okur olduğumuz, evladlarımıza da okuttuğumuz, evlatlarımız da kendi evlatlarına okutur olacakları halde ilim nasıl gider (kaybolur)?" dedim. Aleyhissalatu vesselâm:
"Anasız kalasıca Ziyâd! Ben seni, Medine'nin en fakihlerinden biri bilirdim. Şu, (gözümüzün önündeki) yahudi ve hıristiyanlar kitapları olan Tevrat ve İncil'i okudukları halde onların içinde bulunanlarla amel ediyorlar mı? (Demek ki keramet okumada değil, okunanı hayata geçirmekte, yaşamakta ve tatbik etmektedir)" buyurdular." [13]

Not: Hadis-i Şeriflerde geçen “Anasız kalasıca!” şeklindeki tabirler Arap toplumunda beddua mahiyetinde olmayıp, gaflete düşmüş karşıdaki kişiyi uyarmak için kullanılan geleneksel bir tabirdir. [14]

suicide-pills.jpg

d) İnsanların Ölümü Temenni Etmeleri:

Resûlullah (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem):
“Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, bir adam birisinin kabrinin yanından geçerek üzerinde yuvarlanmadıkça ve keşke bu kabir sahibinin yerinde ben olaydım, demedikçe dünya bitmeyecektir. Halbuki bu sözü ona söyleten din değil, ancak belâ olacaktır.” buyurdular. [15]

vienam.jpg

e) Fırat Nehrinin Sularının Çekilmesi ile Ortaya Çıkacak Değerli Bir Şey için Yapılacak Savaş:

Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça Kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: "Herhalde savaşı ben kazanacağım" der." [16]

japan-earthquake-hit-wrong-place-photo_33243_600x450.jpg

f) Depremlerin Çoğalması:

Hz. Seleme (r.a.) radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Bana vahyolunduğuna göre, Ben (dünyada) çok kalıcı değilim. Yakında gidiciyim. Siz de Beni yaşlanarak takip edeceksiniz. Ve bazınız, bazınızın boynunu vuracaktır. Kıyametten önce iki büyük hadise vardır. Şiddetli Veba ve sonra da zelzeleli yıllar vardır. [17]

87-islam_dunyasi.jpg

g) Müslümanların Aralarının Açılması ve Ayrılığa Düşmeleri:

Arfece radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Şerler ve fesadlar olacak. Kim, birlik içinde olan bu ümmetin işinde tefrika çıkarmak isterse, kim olursa olsun kılıçla boynunu uçurun." -Bir rivayette: "...onu öldürün!" denmiştir." [18]

kurani_kerim_kran_quran_cover.jpg

h) Müslümanların Kendi Yollarından Ayrılarak Yahudi ve Hristiyanların Yolundan Gitmesi:

“…Ben canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki: Sizler kendinizden önceki Yahudî ve Hıristiyanların yoluna mutlaka uyacaksınız.” [19]

savas_kucuk_aglayan_cocuk.jpg

i) İki Müslüman Topluluğun Savaşması:

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Müslümanlardan iki grup aralarında savaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar, fakat dâvaları birdir." [20]

namaz11ch0.jpg

j) İmanı Korumanın Zorlaşması ve Dünyalık Hevesinin Aşırı Artması:

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. (O vakit) kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mü'min olarak akşama erer, kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar.” [21]

4916056046_19cfe9758d.jpg

k) Küçük Deccallerin (Yalancıların, Gizleyip Örten Liderlerin) Değişik Zaman ve Mekanlarda Zuhur Etmesi:

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Otuz kadar yalancı Deccal (Zalim, Despot liderler) çıkmadıkça Kıyamet kopmaz…” [22]

b-301824-zaman.jpg

l) Zamanın Kısalması:

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Zaman yakınlaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, haftada bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur." [23]

02bl1.jpg


fosterherm-ed01.jpg

m) Anne Babaya Eziyet Edilmesi ve Çok Yüksek Binalar Yapmakta Yarışılması:

Bir yabancı Resulullah’a (aleyhissalâtu vesselâm): "Bana kıyametin alâmetinden haber ver!" dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şu açıklamayı yaptı:
"Köle kadınların efendilerini doğurmaları, yalın ayak, üstü çıplak, fakir -Müslim'in rivayetinde fakir kelimesi yoktur- davar çobanlarının yüksek binalar yapmada yarıştıklarını görmendir." [24]

yabanci-sirketler-rusyada-rusvet-vermeme-karari-aliyor-1.jpg

n) Toplum Yapısının İflas Etmesi:

Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetim onbeş kötülüğü işlerlerse başlarına belalar iner: Ey Allah’ın Rasûlü onlar nelerdir? Denildi. Buyurdular ki:
1) Ganimet, mal, kredi, sermaye belli kişiler arasında devrettiği zaman,
2) Emanet, ganimet sayılıp emanete riayet kalmadığı zaman,
3) Zekat angarya ve cereme sayıldığı zaman,
4) Erkekler hanımlarına itaat edip,
5) Annelerine saygısız davrandığı zaman,
6) Kişi arkadaşına karşı iyi olup,
7) Babasına sıkıntı çektirdiği zaman,
8) Mescidlerde Allah ve Rasûlünün istemediği sesler yükseldiği zaman,
9) Kur’an-ı Kerim ile hükmetmeyen aşağılık kimseler topluma reis olduğu zaman,
10) Bir kimseye şerrinden korkulduğu için ikram edildiği zaman,
11) Her türlü içkiler bol bol tüketildiği zaman,
12) Lüks ve isrâf olan ipekli elbiseler giyildiği zaman,
13) Şarkı söyleyen sanatçıların çoğalıp her iş için çağrıldıkları zaman,
14) Her türlü çalgı aletleri kullanıp elde edildiği zaman,
15) Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri önceki atalarını lanetlediği zaman İşte o zaman ve durumlarda bir kızıl rüzgar veya topluca yere batmak veya şekil ve kılık değişmesi gibi belaları bekleyin.” [25]

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, yanındaki cemaate konuşurken, bir adam gelerek: "(Ey Allah'ın Resûlü!) Kıyamet ne zaman kopacak?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm konuşmasına devam etti, sözlerini bitirdiği vakit:
"Sual sâhibi nerede?" buyurdular. Adam:
"İşte buradayım ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Emanet zâyi edildiği vakit kıyameti bekleyin!" buyurdular. Adam:
"Emanet nasıl zâyi edilir?" diye sordu. Efendimiz:
"İş, ehil olmayana tevdi edildi mi Kıyamet'i bekleyin!" buyurdular." [26]

Resulullah (sav) buyudular ki:
"Sefihler başa geçtiğinde, güvenlik görevlileri çoğaldığında, hâkime rüşvet verildiğinde, tenkitler hafife alındığında, akrabalık bağları koparıldığında, anlama bakımından onlardan geride olmakla birlikte Kur'an'ı müzik aracı edinip onu, eğlendirmek amacıyla insanlara sunan bir gurup ortaya çıktığında hemen ölümü isteyin." [27]

2146816325_7449581f96.jpg

o) İslamiyet’in Tekrar Başlangıçtaki gibi Güçsüz Hale Geleceği Bahsi:

Abdullah b. Mesud (r.a)' dan rivayet etti ki; Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "İslâmiyet garip olarak başladığı gibi tekrar garip hale gelecektir. Gariplere ne mutlu!" "Garipler kimdir?" diye sorulduğunda, "Kabilelerden (Müslümanlarla birlik olmak yerine hayata kabile bazında yaklaşanlardan) uzak duranlardır." diye cevap verdi. [28]

B) Kıyametin Büyük Alametleri (Alamet-i Kübra)

Aşağıda verdiğim hadis-i şerife göre kıyametin büyük alametleri on tanedir. Fakat, ben birtakım önemli olayları da bu kategoriye dahil ettiğim için bu bölümde zikredeceğim.

İmam Ahmed b. Hanbel... Ebû Tufeyl'den rivayet etti ki; Huzeyfe b. Esed şöyle demiştir: Biz kendi aramızda kıyamet konusunu müzakere etmekteyken Peygamber (s.a.v) çıkageldi ve sordu: Neyi müzakere ediyorsunuz? Kıyameti müzakere ediyoruz. Sizler şu on alâmeti görmeden kıyamet kopmayacaktır: 1) Duman, 2) Deccal ve 3) Dâbbet'ül arzın ortaya çıkması, 4) Güneşin batıdan doğması, 5) Meryemoğlu İsa'nın inmesi, 6)Yecuc ile Mecuc'un zuhuru, 7) Biri doğuda, 8) Biri batıda, 9) Biri de Arap yarımadasında olmak üzere üç (yere) batma hadisesinin meydana gelmesi. 10) Bu alâmetlerin sonuncusu ise doğu tarafından çıkıp insanları haşredilecekleri yere sevk edecek bir ateştir.” [29]

Her bölüm ile alakalı çok hadis olmakla birlikte, konuyu çok dağıtmamak adına ben her bölümde bir veya birkaçını paylaşacağım.

mahdi41.jpg

a) Hz. Mehdi (a.s)’ın Ortaya Çıkması:

Ebû Davud... Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Dünyanın bir günlük ömrü kalmış olsa bile Cenab-i Allah o günü uzatır ki; (insanları hidayete erdirmek için) adı adıma, babasının adı babamın adına uyan, benden (veya ehl-i beytimden) birini, (yani Meh-dî'yi insanlığa) göndersin. O gönderilen de zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan yeryüzünü adalet ve hakkaniyetle dolduracaktır." [30]

Hz. Ali anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Mehdi bizden, ehl-i Beyt'imizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder (yani tevbesini kabul eder, hizmetini yapacak hale getirir. Doğruyu ilham eder ve muvaffak kılar)". [31]

Abdullah İbnu'l Haris İbni Cez'iz-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün): "Doğudan birtakım insanlar çıkacak ve Mehdi için zemin hazırlayacak" buyurdular. O Mehdi'nin hakimiyetini kastediyor." [32]

Ebû Saîd El Hudrî (r.a)'dan rivâyt edildiğine göre, Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
“Mehdî ben (im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir.” [33]

8447_3.jpg

b) Bir Tarafı Denizlerle Çevrili Şehrin Tekbirlerle Fethi:

Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?" diye sordular. Oradakiler: "Evet!" deyince, şöyle buyurdular:
"İshakoğullarından yetmişbin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe Kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar, tek bir ok dahi atmazlar. "Lâilâhe illallahu vallahu ekber!" derler. Bunun üzerine şehrin kara tarafı düşer. Sonra askerler ikinci kere, "Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber!" derler, şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar "Lâilahe illalllahu vallahu ekber!" derler. Bu sefer onlara şehrin kapıları açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken, yanlarına bir haberci gelip: "Deccal çıktı!" diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler." [34]

Hz. Muâz İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Beytu'l-Makdis'in imârı Yesrib (Medine)'in harabıdır. Yesrib'in harâbı melhamenin (büyük savaşın) çıkmasıdır. Melhame bilinen şehrin fethidir, bilinen şehrin fethi Deccâl'in çıkmasıdır!" buyurdular. Sonra elini (Resûlullah), konuşmakta olduğu kimsenin (yani Hz. Muâz'ın) dizine vurdular ve:
"Bu söylediğim kesinlikle hakikattir. Tıpkı senin burada oturman hak olduğu gibi" buyurdular."
Hz. Muaz burada kendisini kasdetmektedir. (Yani Aleyhissalatu vesselam'ın konuştuğu ve dizine elini vurduğu kimse Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh'tır.)" [35]

schlachtfeld.jpg

c) Mesih Deccal (Yalancı Mesih; Gizleyen, Örten) Hakkında Bilgiler:

Ubade b. Samit (r.a) Rasûlullah (s.a)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Şüphesiz ben size Deccal'den (çok) bahsettim, (ama yine de) anlayamamış olmanızdan korktum. Şüphesiz Mesih Deccal (Yalancı Mesih) kısa boylu, eğri bacaklı, (yürürken bacaklarının arası açık) kıvırcık saçlı, tek gözlüdür. Gözü siliktir, kabarık da çukur da değildir. Eğer durumu size karışık gelirse biliniz ki Rabbiniz tek gözlü değildir." [36]

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Veda haccı sırasında (bir ara): "Halk susup dinlesin!" buyurdular. Sonra Allah'a hamd ve senâda bulunup, arkadan Mesih ve Deccal'den uzunu uzun söz ettiler ve buyurdular ki:
"Allah'ın gönderdiği her peygamber, ümmetini onunla inzar etti. Nuh aleyhisselam ümmetini onunla uyardı, ondan sonra gelen peygamberler de. O, sizin aranızda çıkacak. Onun hali sizden gizli kalmayacak. Rabbinizin tek gözlü olmadığı size kapalı değildir. O ise sağ gözü kör birisidir. Onun gözü, sanki (salkımdan) dışa fırlamış bir üzüm dânesi gibidir. İki gözünün arasında kfr (ke-fe-re) yani kâfir yazılmış olacaktır. Bunu her müslüman okuyacaktır." [37]

Enes b. Mâlik'ten rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Deccal, İsfahan yahudileri arasından çıkacaktır. Beraberinde başlarında taç bulunan yetmiş bin yahudi bulunacaktır." [38]

Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Deccal çıktığı vakit beraberinde su ve ateş vardır. Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüne düş(meyi kabul et)sin. Çünkü o, tatlı soğuk sudur." [39]

Hz. Aişe (r.a)'den; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Deccal, Mekke ve Medine'ye giremez." [40]

Taberanî, Hallad b. Salih'ten rivayet etti ki; Süleyman b. Şihâb el-Kaysî şöyle demiştir: Ashabtan Abdullah b. Mağnem bana konuk olarak geldi. Hz. Peygamberden bana hadis naklederek onun şöyle buyurduğunu söyledi: "Deccal'da gizlilik yoktur. O doğu tarafından gelecek, hakka davet edecek, kendisine bu yüzden tâbi olunacak, bazı kimselerin üzerine gidip savaşacak, onları mağlub edecek, bu tutumunu sürdürecek, nihayet Kûfe'ye gelip orada Allah'ın dinini ortaya koyacak (destekleyecek) ve onunla amel edecek, bu davranışından ötürü sevilecek, bundan sonra "Ben peygamberim!" diyecek, bu yüzden her akıl sahibi ondan ürküp ayrılacak, bunun ardısıra bir müddet bekleyecek, sonra "Ben Allahım!" diyecek, Allah ta onun iki gözünü kör edecek, kulaklarını koparacak, gözlerinin arasına kâfir (kelimesi) yazılacak, (bu) hiç bir müslümana gizli kalmayacak, kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan herkes kendisinden ayrılacak; yahudiler, mecusiler, hıristiyanlar ve şu müşriklerden olan acemler onun taraftarları olacaklardır. Bundan sonra Deccal, halkın gözleri önünde bir adamı çağıracak, (askerlerine) onu öldürmelerini emredecek ve adam öldürüp parçalanarak organları birbirinden koparılacak, onu bu haliyle insanlar da görecekler sonra adamın birbirinden koparılıp ayrılmış olan organları yanyana getirilecek, Deccal değneğiyle ona vuracak, hemen ayağa kalkacak, Deccal ona; "Allah benim, Öldüren ve dirilten benim!" diyecek. Bu, insanları büyülemek için yapılan bir sihirdir, Bununla bir şey yapılamaz. [41]

Son-Savas-Armageddon_haberresim_12634.jpg

d) Hz. İsa (a.s)’ın Yeryüzüne Zuhuru:

Bilindiği gibi Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. İsa (a.s) ölmemiş, aksine Allah (c.c) tarafından kendi katına alınmıştır.

Ve "Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük" demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler.
Bilâkis Allah onu (İsa’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir. [8]

Yani Hz. İsa (a.s) ölmemiştir. Bu konuda Ankebut Suresi 57. ayetin bize bildirdiğine göre her canlı ölümü mutlaka tadacaksa, hayat sınavını henüz tamamlamamış olan Hz. İsa (a.s)’ın yeryüzüne gelmesi de muhakkaktır. Zaten birçok tevatür derecesindeki hadisler (çok çok güvenilir hadisler) de onun geleceğinin bize ispatlayan başka kaynaklardır.

Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona (Hz İsa (a.s)’a) muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır. [9]

bscap0018dd.jpg

e) Melhame-i Kübra (Büyük Savaş=Hristiyan kaynaklarına göre Armegeddon) ve Deccal’in Ölümü:

"Doğrusu Mesih-i Deccal'in gözü kördür. O gözünün üzerinde kalın bir perde vardır. Anadan doğma körleri ve alacakları iyileştirir, ölüleri diriltir ve "Ben sizin Rabbinizim" der. Allah'a sığınıp "Rabbim Allah'tır" diyen, sonra da ölünceye dek bu imanından vazgeçmeyen kimseye azâb ve fitne yoktur. "Rabbim sensin" diyense fitneye düşer. Deccal, Allah'ın dilediği süre kadar yeryüzünde kalacak, sonra Meryem oğlu İsâ Muhammed'i ve dinini tasdik edici olarak doğu tarafından gelecek, sonra da Deccal'ı Öldürecektir." [42]

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Yahudilerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Öyle ki taş dahi: "Ey müslüman! işte yahudi, arkamda (saklandı), gel, öldür onu!" diyecek." [43]

4107075508_1316d5a968.jpg

f) Yecuc ve Mecuc’ ün yeryüzünü İstilası:

Burada Yecuc ve Mecuc adındaki Hz. Adem (a.s)’in soyundan olan iki kavmin, peygamberliği ihtilaflı olan Zülkarneyn isimli bir zat tarafından hapsedildikleri seddi (Bu seddin nerede ve nasıl bir sed olduğu bilinmemektedir ve ihtilaf konusudur.) [6] yıkarak yeryüzüne dağılmaları ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaları [7] Kur’an-ı Kerim de geçen Kıyamet Alametleri ile ilgili enstantanelerden birisidir. Olayların akıbeti hakkında konu ile ilgili birtakım hadis-i şerifler de bulunmaktadır. Bunlardan birisini aşağıda vererek Yecuc ve Mecuc konusunu sonlandırmak istiyorum.

İbn Mâce de... Muhammed b. İshak'tan böyle bir rivayette bulunmuştur.
Nüvas b. Sem'an'ın rivayet ettiği hadiste de Hz. İsa (a.s)'ın doğudaki lut kapısı yanında Deccal'ı öldürmesi anlatıldıktan sonra şöyle denilmektedir: "Onlar bu haldeyken Cenab-ı Allah, Meryem oğlu İsa'ya vahyederek: "Ben bazı kullarımı (Yecuc ve Mecuc) ortaya çıkardım. Onlarla savaşmaya gücün yetmez. (Sana tabi olan) Kullarımı Tur'a götürüp koruma altına al" diye emir verir. Bundan sonra Allah, Yecuc ve Mecuc'u ortaya salar. Onlar şu ayette anlatıldığı gibi, "Onlar her dereden tepeden boşanırlar". Hz. İsâ ve ashabı bu olay üzerine Aziz ve Celil olan Allah'a yönelir (duâ eder)ler. Allah da Yecuc ve Mecuc boyunlarına kurtçukları musallat kılar. Hepsi bir tek kişi ölmüş gibi hep birlikte ölürler. Hz. İsâ ve ashabı (yine) Aziz ve Celil olan Allah'a yönelir (duâ eder)ler. Bunun üzerine Allah da Yecuc ve Mecuc'ün üzerine buhti develerinin boyunları kadar kuşları salar. Bu kuşlar onları alıp Allah'ın dilediği yerlere atarlar." [44]

islam_will_conquer_and_dominate_the_whole_world_61-9_2-191_8-39.jpg

g) Dünya’nın Fethi, İslam’ın Dünyaya Egemen Olması ve Yeryüzünü Huzur, Düzen ve Adaletin Kaplaması:

Hz. Sevbân radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah Teâla hazretleri yeryüzünü benim için dürüp topladı, ben de doğusunu da batısını da gördüm. Ümmetimin mülkü, bana gösterilen yerlere kadar uzanacaktır.
... [45]

Ebû Hüreyre'den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Meryem'in oğlu adil bir İmam (devlet başkanı) ve hakkaniyetli bir hakem olarak inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek (yenmesini yasaklayacak), barışı geri getirecek, kılıçları orağa dönüştürecek, her zehirlinin zehirini giderecek, gökteki rızık inecek, yerdeki bereket çıkacak, öyle ki çocuk yılanla oynayacak ta yılan ona zarar vermeyecek, kurtla koyun birlikte yayılacak ta kurt koyuna zarar vermeyecek, aslanla inek birlikte yayılacak ta aslan ineğe zarar vermeyecek." [46]

Bu hadiste çocuğun yılanla oynaması, kurdun koyuna zarar vermemesinden kastın güçlünün güçsüzü ezemiyeceği bir adalet anlaşıyışının (Hz Muhammedin şeriati) dünyayı kaplaması olacağı aşikardır.

Hadislere göre Hz. İsa (a.s)’ın ölümünün ardından kıyametin küçük alametleri hakkında bilgi verdiğim olayların tekrar gerçekleşmesi muhtemeldir. Bunu zaten okuduğum ve burada yayınlayamayacağım onlarca hadis doğrulamaktadır. Bunun yanında birtakım farklı olaylar da gerçekleşecektir. Bu olayları şu şekilde sıralayabiliriz (Yine de olayların sırasını ve ne şekilde gerçekleşeceğini en doğru Allah bilir.):

kiyamet.jpg

h) Dabbet-ül Arz’ın Çıkması ve Güneşin Batıdan Doğması ve Bu Vakitten Sonra İman Eden Kimsenin İmanının Kabul Olmaması:

Konunun başında belirttiğim gibi kıyamet alametlerinden Dabbet’ül Arz (Yer Canavarı)’ ın çıkacağı Kur’an-ı Kerimde bize bildirilmektedir.

“O söz başlarına geldiği (kıyamet yaklaştığı) zaman, onlara yerden bir dâbbe (mahlûk) çıkarırız da, bu onlara insanların âyetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyler.” [4]

"(Kıyametle ilgili) alâmetlerin ilki, güneşin batı ufkundan doğması ve kuşluk vaktinde Dâbbe(tülarz)ın insanların karşısına çıkmasıdır. Bunlardan hangisi önce görülürse, diğeri de çok kısa bir süre sonra görülür.” [47]

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmaz. Batı'dan doğunca, insanlar görür ve hepsi de iman eder. Ancak, daha önce inanmamış veya imanının sevkiyle hayır kazanamamış olan hiç kimseye bu iman fayda sağlamaz." [48]

armageddon29zbastroid_d.jpg

i) Kabe’nin Yıkılması, Birtakım Zalimlerin Ortaya Çıkışı ve Kıyamet Öncesi Bir Ateşin Ortaya Çıkması:

Hafız Ebubekir el-Bezzar... Ebû Hüreyre'den rivayet etti ki; Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Zü's-Sevikateyn (Müslim'in Sahih-i Müslim adlı kitabında belirttiğine göre bu kelime incecik bacak sahibi demekmiş), Habeşli olup Allah'ın beytini yıkacaktır." [49]

Sahiheyn'de gelen bir diğer rivayette: "Kahtan'dan, insanları değneğiyle idare eden bir adam çıkmadıkça Kıyamet kopmaz" buyrulmuştur." [50]

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Hicaz bölgesinden bir ateş çıkmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu ateş Basra'daki develerin boyunlarını aydınlatacaktır." [51]

bigstockphoto_Open_Blank_And_Empty_Book_2220035.jpg

j) Kur’an-ı Kerim’in Silinerek Tamamen Ortadan Kalkması:

Huzeyfe b. Yeman'dan rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"İslâmiyet, eskiyen elbisenin nakışlarının silinişi gibi silinip yok olacaktır. Öyleki oruç nedir, namaz nedir, ibadet nedir, sadaka nedir bil inmeyecektir. Onur ve üstünlük sahibi olan Allah'ın kitabı bir gecede yok olup gidecektir. Ondan bir ayet dahi geride kalmayacaktır. Geride insanlardan bazı ihtiyar ve acuzeler kalacak ve onlar şöyle diyeceklerdir: "Babalarımızın şu lailahe illallah kelimesini söylediklerini gördük. Bunu biz de söylüyoruz." [52]

Hadisi nakletmekte olan Huzeyfe'ye orada hazır bulunan Sıla, "Onlar namazın, orucun, ibadetin, sadakanın ne olduğunu bilmediklerine göre lâilahe illallah demelerinin onlara ne yararı olacak?" diye sormuş, o zaman Huzeyfe ondan yüzünü başka tarafa çevirmiş, Sıla sorusunu üç kez yinelemiş, Huzeyfe de her üç defasında yüzünü başka tarafa çevirmiş, sonunda Huzeyfe ona dönüp üç kez, "Ey Sıla, lailahe illallah kelimesi onları ateşten kurtaracaktır," demişti. [53]

Bazı en sahih kabul edilen hadis kitaplarında Kur’an-ı hafızların unutacağı ve Kur’an-ı Kerim’in sayfalardan, kitaplardan silineceği haberleri verilmektedir. [54]

galactic-alignment1.jpg

k) Dünyada Müslümanın Kalmaması ve Ahlaksızlıkların Doruğa Çıkması:

"Allah Allah diyen bir kimse bulunduğu müddetçe kıyamet kopmayacaktır. Kıyamet, ancak kötü insanların üzerine kopacaktır." [55]

“… Allah bir rüzgar gönderecek bu rüzgar tüm müminlerin ruhunu alıp götürecektir. Geri kalan insanlar eşeklerin çiftleşmesi gibi ulu orta her yerde çiftleşecekler ve kıyamette onların üzerine kopacaktır.” [56]



Derlemedir…

Yazımda Yararlandığım ve Hadislerin, Ayetlerin Doğruluğunu Teyid Ettiğim Eserler:

[1] İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Prof. Dr. Vehbe Zuhaylî
[2] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir
[3] Kütüb-i Sitte [6 Kitap]
[4] Sahih-i Buhari, Kitabu’l Fiten
[5] Sahih-i Müslim, Kitabu’l Fiten, Kitabu’l İman
[6] Ramuz’ül Ehadis
[7] Sünen-i Tirmizî, Kitabu’l Fiten
[8] Sünen-i Ebu Dâvud, Mehdî
[9] Ibn Mâce, Kitabu’l Fiten
[10] Kur’an-ı Kerim Türkçe Mealleri


Kaynakça:

[1] Araf Suresi(7)/187. ayet; Lokman Suresi(31)/34. ayet; Ahzab Suresi(33)/63. Ayet
[2] Zümer Suresi(39)/54. ayet; Nahl Suresi(16)/77. ayet; Araf suresi(7)/187. ayet
[3] Muhammed Suresi(47)/18. ayet
[4] Neml Suresi(27)/82. ayet
[5] Kamer Suresi(54)/1. ayet
[6] Kehf Suresi(18)/94-97. ayetler
[7] Kehf Suresi(18)/98. ayet; Enbiya Suresi(21)/96-97. ayetler
[8] Nisa Suresi(4)/157-158. ayetler
[9] Nisa Suresi(4)/159. ayet. Bu ayetteki “ona” şeklindeki ifadede bir önceki ayete bakılırsa bahsedilen kişinin Hz İsa (a.s) olduğu kolayca anlaşılır.; Zuhruf Suresi(43)/61. ayet. “Şüphesiz ki o…” şeklinde başlayan ayetteki “o“ şeklinde bahsedilen kişinin Zuhruf Suresi(43)/57-61. Ayetler okunursa Hz İsa (a.s) olduğu kolayca anlaşılır.
[10] Ahzab Suresi(33)/40. Ayet
[11] Ebu Davud, Melahim 5, (4297)
[12] Sahih-i Buhari, Kitabu’l Fiten 5, (12)
[13] Kütüb-i Sitte Hadis No: 7184
[14] sorularlaislamiyet.com/article/13121/bazi-hadislerde-anasiz-kalasica-eli-toprak-olasica-canin-ciksin-seklinde-gecen-ifadeleri-nasil-anlamamiz-gerekiyor.html
[15] Müslim, Kitabu’l Fiten 18 (54)
[16] Buhari, Fiten 24, Müslim, Fiten 29, (2894); Ebu Dâvud, Melahim 13, (4313, 4314); Tirmizi, Cennet 26, (2572, 2573)
[17] Ramuz’ül Ehadis, sf 187 Hadis No:2
[18] Müslim, İmaret 59, (1852); Ebu Davud, Sünnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93)
[19] Sünen-i Tirmizî, Kitabu’l Fiten, 18 (2180)
[20] Buhari, Fiten 24, Menakıb 25, İstitabe 8; Müslim, İman 248, (157), Fiten 17, (157)
[21] Tirmizi, Fiten 30, (2196)
[22] Tirmizi, Fiten 43, (2219); Ebu Dâvud, Melâhim 16, (4333, 4334, 4335)
[23] Tirmizi, Zühd 24, (2333)
[24] Müslim, İman 1, (8); Nesâî, İman 6, (8, 101); Ebu Dâvud, Sünnet 17, (4695); Tirmizî, İman 4, (2613)
[25] Sünen-i Tirmizî, Kitabu’l Fiten, Hadis No: 2210 (Bu hadis garib olup, bu hadisi sadece Ali b. ebî Tâlib’in bu rivâyetiyle bilmekteyiz.)
[26] Buhari, İlm 2, Rikâk 35
[27] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir; Ahmed bin Hanbel, 3/494.
[28] Müslim, el-İman 232; Tirmizî, el-iman 13; Da'rimî, er-Rikak 42: İbn Mâce, el-Fiten 15: Ahmed b. Hanbel, 1/184
[29] Ahmed bin Hanbel, 4/6; Müslim. Fiten 39.
[30] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir, 1. Bölüm Mehdi meselesi
[31] Kütüb-i Sitte Hadis No: 7197
[32] Kütüb-i Sitte Hadis No: 7199
[33] Sünen-i Ebu Dâvud, Mehdî, 4285
[34] Müslim, Kitabu’l Fiten 78, (2920)
[35] Ebu Davud, Melahim 3, (4294)
[36] Ebu Dâvud, Melâhim, 14 (4320) ; Ahmed bin Han¬bel, 5/324
[37] Buhari, Fiten 27; Müslim, Fiten 100-103, (169)-(2933)
[38] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir; Ahmed b. Hanbel, 3/224.
[39] Buhari, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melâhim 14, (4315)
[40] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir; Ahmed bin Hanbel, 6/241
[41] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir; Heysemî, Mecme'uz-Zevâid, 7/340
[42] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir; Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, 7/336
[43] B Buhari, Cihad 94, Menakıb 25; Müslim, Fiten 79, (2921); Tirmizi, Fiten 56, (2237)
[44] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir; Ahmed b. Hanbel, 3/7
[45] Müslim, Fiten 19, (2889); Tirmizi, Fiten 14, (2177); Ebu Davud, Fiten 1, (4252)
[46] El Bidaye Ve'n Nihaye, Ölüm Ötesi Tarihi, İbn Kesir; Ahmed bin Hanbel, 2/482-483
[47] Sahih-i Müslim, Kitabu’l Fiten 118, (2941)
[48] Buhari, Rikak 39, İstiska 27, Zekat 9; Müslim, İman 248, (157); Ebu Davud, Melahim 12, (4312)
[49] Sahih-i Müslim, Kitabu’l Fiten 58, (2909)
[50] Buhari, Fiten 23, Menâkıb 7; Müslim, Fiten 60, (2910)
[51] Buhari, Fiten 24; Müslim, Fiten 42, (2902)
[52] Sünen-i İbn Mâce, Kitabu’l Fiten 26, (4048)
[53] Sünen-i İbn Mâce, Kitab'ül-Fiten 26, (4049)
[54] Sahih-i Buhari, Kitabu’l Fiten, 59 (2909)
[55] Müslim. el-îman 66, (234), el-Fiten 27, (131)
[56] Tirmizi, Fiten 58, İbn Mâce, Fiten 33; Müslim, Fiten 2
 
Güzel anlatım Teşekkürler.. Ellerine sağlık..

























.
 
ben tabiim sana :)

eline sağlık sonunda okuya bildik : )
 
Allah razı olsun kardeşim. Çok güzel derlemişsin. Bir çok kişinin bundan fazlası ile faydalanacağını ümid ediyorum.

Kod:
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Otuz kadar yalancı Deccal (Zalim, Despot liderler) çıkmadıkça Kıyamet kopmaz…"[22]
Bu hadis ilgimi çekti.
 
teşekkürler de;
Hicaz bölgesinden bir ateş çıkmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu ateş Basra'daki develerin boyunlarını aydınlatacaktır. bu tam olarak ne manaya geliyor
 
Allah razı olsun kardeşim. Çok güzel derlemişsin. Bir çok kişinin bundan fazlası ile faydalanacağını ümid ediyorum.

Kod:
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Otuz kadar yalancı Deccal (Zalim, Despot liderler) çıkmadıkça Kıyamet kopmaz…"[22]
Bu hadis ilgimi çekti.

deccal tek değildir zaten. stalin de bunlardan birisi
 
"(Kıyametle ilgili) alâmetlerin ilki, güneşin batı ufkundan doğması ve kuşluk vaktinde Dâbbe(tülarz)ın insanların karşısına çıkmasıdır. Bunlardan hangisi önce görülürse, diğeri de çok kısa bir süre sonra görülür.� [47]

Buradaki kuşluk vakti hangi bölge için?
 
Burada hadisi çevirenin de rolü de vardır. Türkçeye ne şekilde çevirdi bilmiyoruz. Bunun dışında kuşluk vakti çok yakın bir zaman sonra gibi bir manaya da gelebilir. Bu konularda Muhaddis veya alimlik gibi bir vasfım olmadığı ve sadece araştırmacı birisi olduğum için yorum getiremeyeceğim malesef ;)... Yalnız her hadis her zaman birinci manasına gelmeyebilir yani tevil edilebilir ki bu birinci meseledir. İkinici mesele ise bu hadisin arapça metnini incelemek ve bu konularda tahsil görmüş olmak lazımdır yorum getirebilmek için...

teşekkürler de;
Hicaz bölgesinden bir ateş çıkmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu ateş Basra'daki develerin boyunlarını aydınlatacaktır. bu tam olarak ne manaya geliyor

Büyük bir ateş çıkacak işte. Hicaz bilindiği gibi Arabistanın kızıldenize yakın tarafı. Basra ise zaten basra körfezi. Demekki ateş o kadar büyük ve şiddetli (Dağ gibi yüksek) olacak ki ta Arabistanın öbür tarafından görünecek. Tabi işin doğru yorumunu da bilmiyorum açıkçası. Bu sadece benim açıklamamdır. İşin doğrusunu Allah bilir. Konuyla ilgili birtakım başka hadisler de var ki o hadislerde bu ateşin kişileri haşredilecekleri yere toplayacağı bahsi geçiyor. Haşredilmek yeniden diriltilmek yani öbür dünya manasındadır. Dediğim gibi işin doğrusunu Allah bilir, okuduklarım ve bildiklerim bundan ibarettir... Soru sorulan, sorandan daha bilgili değil belirteyim =).
 
S.A

Efendiler efendisi 1400 yıl önce bu güne kadar ve bundan sonra olacakları haber etmiş bir nebze müslümanları uyarmıştır (tabi detaylarında kaybolan için değil) neticede zor zamanların geleceği ama en büyük silahın ellerimizde olduğunu söylemiştir

imanı kalpte tutmak ateşi elde tutmaktan daha da zor sözü bunu apaçık ifade etmiştir
Şimdi oturup biz alametlerin nasıl oluşacağını,nelerin oluştuğunu,yada neleri göreceğimizi mi konuşacağız ?

Aslen kıyamet insanın ölümüyle beraber gelsede imanı zayıf yada yok olan kabrinde de bunu yaşayacaktır

BUNCA SÖZE YAZIYA YADA BAŞKA ŞEYLERE GEREK YOK

ALLAH CC RABBİMİZ
KURAN-I KERİM REHBERİMİZ
HZ.MUHAMMET SAV.ÖNDERİMİZ

BU ÜÇ MUKADDES'E KULAK VERİP YOLUNDA ŞAŞMADAN YÜRÜDÜYSEK İNŞALLAH ASIL KIYAMET ÜSTÜNE HAK OLANA KOPACAKTIR

ALLAH, İMTİHANIMIZDA ,KABRİMİZDE VE MAHŞERDE YAR YARDIMCIMIZ OLSUN

Düşüncelerim bu yönde hatam varsa affola hayırlı geceler KONU İÇİNDE TEŞEKKÜRLER
 
Kardeşim,gerçekten çok uğraşmış emek etmişsin,Allah seni cennetinin en güzel katında,peygamber efendimiz Hz.Muhammed(SAV) hazretlerine komşu eylesin inşallah...emeğine sağlık
 
derler ki istanbul fatih tarafından kuşatılmış iken içerde papazlar meleklerin cinsiyetini tartışırlarmış.şimdide Türkiye emperyalistler ve işbirlikçiler tarafından pazarlanır işgal edilirken kıyameti tartışan gafil ve hain eblehler var!
 
sene olmuş 2011 hala kıyametten alametten bahseden var hacı
 
kıyamet daha da yakın mış ? rüyasında mı görmüş..
Haaa doğru her geçen gün kıyamete bir gün yakınlaştırıyor..
Onu belirtiyorlar herhalde.
Tarihte her zaman kıyamet tellalları çıkmıştır.
bundan sonra da çıkacaktır.
Ama onlar ölmüştür ve dünya hala vardır..

Bu kıyamet habercilerinden pek çoğu maya takviminin 2012 sona erdiğinden yola çıkıp 2012 de kıyamet kopacak manasına gelen söylemlerde bulundular.Sonra aaaaa biz takvimi yanlış anlamışız yeni bir dönem başlıyormuş dediler.

Gelelim islam açısından ;
Kıyametin oluş tarihini hiç bir peygamber ve hiçbir hoca efendi hazretleri bilemez. Çatlasalarda bilemezler.Bu kimseye bildirilmemiştir. gerisi de hikayedir.
İnsanlar kıyametin tarihini bilmeden bu kadar konuşup yorum yapıyorlar ..Birde tarihi bilseler ne olacak....

Haaa insanları uyarıyoruz .. Sen kimsin aynı bizim gibi kul..
Allah'ın bu işle görevlendirdiği kişiler var ve onlara peygamber deniyor ..Sen kendini ne sanıyorsun ?
İyi ve vazifesini yapan bir mümin mi?
Hayır sadece kendini üstte gören sanki aynı uyarıların kendisi için geçerli olduğunu unutan biri....
Ne oldu aynı uyarılar senin için geçerli deyince ....
Unutma sende insansın bizim gibi sende Allah'ın bir kulusun bizim gibi.
 
kıyamet daha da yakın mış ? rüyasında mı görmüş..
Haaa doğru her geçen gün kıyamete bir gün yakınlaştırıyor..
Onu belirtiyorlar herhalde.
Tarihte her zaman kıyamet tellalları çıkmıştır.
bundan sonra da çıkacaktır.
Ama onlar ölmüştür ve dünya hala vardır..

Bu kıyamet habercilerinden pek çoğu maya takviminin 2012 sona erdiğinden yola çıkıp 2012 de kıyamet kopacak manasına gelen söylemlerde bulundular.Sonra aaaaa biz takvimi yanlış anlamışız yeni bir dönem başlıyormuş dediler.

Gelelim islam açısından ;
Kıyametin oluş tarihini hiç bir peygamber ve hiçbir hoca efendi hazretleri bilemez. Çatlasalarda bilemezler.Bu kimseye bildirilmemiştir. gerisi de hikayedir.
İnsanlar kıyametin tarihini bilmeden bu kadar konuşup yorum yapıyorlar ..Birde tarihi bilseler ne olacak....

Haaa insanları uyarıyoruz .. Sen kimsin aynı bizim gibi kul..
Allah'ın bu işle görevlendirdiği kişiler var ve onlara peygamber deniyor ..Sen kendini ne sanıyorsun ?
İyi ve vazifesini yapan bir mümin mi?
Hayır sadece kendini üstte gören sanki aynı uyarıların kendisi için geçerli olduğunu unutan biri....
Ne oldu aynı uyarılar senin için geçerli deyince ....
Unutma sende insansın bizim gibi sende Allah'ın bir kulusun bizim gibi.

kıyamet tarihi bilinmez kuranda yazar ama kuran alametlerinin çıktığını da yazar kuran ayrıca bu alametlerin bir kısmı kuranda büyük kısmı da sahih hadislerde geçer. hadisler de islamdandır kuranda yazar. Yazıyı okumadan yorum yaptığınızı düşünüyorum. Hadi hadisleri okumuyoruz da bana inanmayan hadisleri kontrol eder alametleri kafamdan uydurmuyorum.Bu yola baş koymuş ibn kesir gibi alimlerin kitaplarını okudum bilgi için kuran ve hadisler yanında. İbn Kesirin kaçta kaçı bu islama hizmetşniz oldu veya bilginiz var veya konuyu hakkıyla anlayarak okudunuz da yorum yaptınız bu şekilde? açın bakın bütün kaynakları alametler din kültürü dersinde bile anlatılır.
 
herkes kıyametten korkuyor bense merakla bekliyorum bu çok garip.
 
Geri
Üst