kısakısa fıkralar...

ErGeNeKoN_GFB

New member
Nasrettin Hoca


Nasrettin Hoca ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış:
- Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.
- Ayol hoca delirdin mi sen? Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?
- İyi ya Azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür



ucuz kurtulduk


Akşam geç saatte eve gelen Nasrettin Hoca pencerede bir karaltı görür. Hanımına sus işareti yaparak tüfeğini doğrulttuğu gibi ateşler. Eve girerler, bir de bakarlar ki ateş ettikleri Hocanın cüppesi... Nasrettin Hoca telaşla:

- Hanım ucuz kurtulduk. Ya içinde ben olsaydım!



Baba


Ali okula yeni başlamıştı,
Öretmen gelenlerin ve babalarının isimlerini soruyordu. Sıra Aliye gelmişti.
- İsmin ne?
- Mehmet
- Babanın ismine?
- Baba!
- Evladım babanın başka ismi yok mu?
- Öğretmenim ben kardeşimle baba diyorum. Ama arkadaşları “Veli” diyor.
- O zaman “Veli” desene!
- Öyle deyince babam kızıyor öğretmenim…



Nasrettin Hoca ve Hırsız

Bir gün Nasrettin Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi :
- Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki ?
Bir başkası :
- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor ? diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
- Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kızmış :
- Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ? Hırsızın hiç mi suçu yok ?





--------------------------------------------------------------------------------

Balıklar neden konuşmaz ?

Öğretmen derste sorar :
- Arkadaşlar balıklar neden konuşmazlar.
Bu soruyu kimse cevaplayamaz.
Ali kalkar ve soruya cevap verir :
- Öğretmenim sizin başınızı suya soksam konuşabilir misiniz?




Eşek

Nasreddin Hoca bir gün eşeğine binmiş.
Eşeğin inadı tutmuş. Bir türlü eşeğin başını
gideceği yöne çevirememiş.
Bunu gören komşusu:
-Nereye gidiyorsun Hocam, diye sormuş.
Hoca’da:
- Eşeğin istediği yere, demiş




Dik açı

Öğretmen öğrencisine sordu:
-Su kaç derece kaynar?
–Doksan derece…
Bu söz üzerine arka sıralardan Ali,ayağa kalkarak bağırdı.
–Doğru değil öğretmenim, doksan derecede kaynayan dik açıdır.





Pazarlık

Öğretmen öğrenciye sormuş:
-Oğlum 6 kere 6 ne yapar?
Öğrenci:
- 39 yapar öğretmenim demiş.
Öğretmen, otur sıfır demiş.
Yanındaki arkadaşı çocuğa sormuş:
-Bildiğin halde niye 39 dedin demiş:
Oğlum ben pazarlık yapacaktım, hoca anlamadı.





Silgi

Öğretmen, bir sayının onla çarpılmasını anlatmak için,
tahtaya 25,4 sayısını yazdı.
Sonra, virgülü silgiyle silerek Münire’ye sordu:
-Münire, şimdi ben ne yaptım bakalım?
Küçük Münire:
-virgülü silginin içine sakladınız öğretmenim.
 

HTML

Üst