- Katılım
- 20 Kas 2005
- Mesajlar
- 11,509
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a: İspat edersem istifa edecek misin?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Diyor ki 'Ben işçi emeklisiyim, sen memur emeklisisin'. Recep Bey, Allah aşkına bir de ağzından doğru laf çıksın. Ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem istifa eder misin?' dedi.
Kılıçdaroğlu, Konya'daki ziyaretlerinin ikinci gününde ilk olarak Çumra ilçesine bağlı İçeriçumra beldesini ziyaret etti. Otobüsün içinden vatandaşlara hitap etmek isteyen Kılıçdaroğlu, vatandaşların isteği üzerine otobüsün üzerine çıkarak yaptığı konuşmasında, otobüsün kapısı veya üstünün önemli olmadığını, önemli olanın gönül birliği olduğunu söyledi.
Ak Parti'nin 8 yıllık iktidarı döneminde işçi, esnaf, köylü ve çiftçinin zor günler geçirdiğini öne süren Kılıçdaroğlu, çiftçilere mazotta ÖTV'yi kaldırma ve mazotun fiyatını yarıya indirme sözü verdi.
Daha sonra Çumra'ya geçen Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı MHP'li Yusuf Erdem'i makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından vatandaşlara hitap eden Kılıçdaroğlu, Konya'da Mevlana Müzesi'ni ziyaret edip dua ettiğini söyledi.
MENDERES'İN VASİYETİNİ OKUDU
Bakın Menderes'in vasiyetini getirdim. Menderes idamdan önce çocuklarına vasiyet ediyor; 'Bankadan para alınmasına asla tavassut etmeyeceksin. Yani ileride politikacı olur da bir yere gelirsen bankadan para alınmasına asla tavassut etmeyeceksin.' Şimdi Recep Bey'e soruyorum. Menderes'in arkasına saklanıyorsunuz peki sen Sabah-ATV ihalesinde damadının şirketine iki bankadan 750 milyon dolar kredi aldın mı almadın mı? Eğer sen Menderes'i sahipleniyorsan vasiyetine de sahip çıkacaksın. Doğru adamsan onun doğrularına da sahip çıkacaksın. İşine gelince onun adını kullanıyorsun. Ama onun dediklerini yapmıyorsun.”
Menderes'in vasiyetinde “İnandığın şeyi tahakkuk ettiremiyorsan bir an için mevkinden ayrıl” dediğini de anlatan CHP lideri, şöyle devam etti:
“Yani millete söz verdin, sözünü yerine getirmediysen ayrıl diyor. Recep Bey dokunulmazlıkları kaldırma sözü verdi mi? Meydanlarda, televizyonlarda söz verdi. Yerine getirdi mi? Bir adamın boğazından aşağı haram lokma inmediyse bir adam yolsuzluklardan korkmuyorsa neden dokunulmazlıkları kaldırmaz? Niye kaldırmaz? Demek ki kendisine güvenmiyor. Kendisine güvenmeyen adama milletin de güvenmemesi lazım. Verdiği sözü tutmayan adama milletin dersini vermesi lazım. Nerede, sandıkta vermesi lazım. Sizden onun sözünü istiyorum. Sizden demokrasiye, kendi haklarınıza sahip çıkmanızı istiyorum. Sizden temiz siyasete sahip çıkmanızı istiyorum. Kul hakkı yemeyen, halka hizmet etmeyi namuslu görev sayan siyasete sahip çıkmanızı istiyorum.”
'EMEKLİ SANDIĞI EMEKLİSİ OLDUĞUNU İSPAT EDERSEM, İSTİFA EDER MİSİN?'
Daha sonra Konya'nın Karapınar ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı'nda halka kitap etti.
Halkın partisi olarak dertleri dinlemeye ve çözümlerini anlatmaya geldiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Diyor ki 'Ben işçi emeklisiyim, sen memur emeklisisin' diyor. Recep Bey, Allah aşkına bir de ağzından doğru laf çıksın. Ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem istifa eder misin? Bir daha söylüyorum. Karapınar Meydanı'ndan söylüyorum... Recep Bey, ben senin Emekli Sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem çıkıp milletten özür diler misin? Bakın söylüyorum, desin ki 'Ben emekli sandığı emeklisi değilim'. Biz adamın kitabını biliriz. Adamın ruhunu biliriz. Gözüne bakınca onun doğru söyleyip söylemediğini anlarız. Yiğit adam doğru konuşur. Yiğit adam namuslu adamdır. Yiğit adam verdiği sözün arkasında durur. Yiğit adam halkı için çalışır. Halkı için mücadele eder. Yiğit adam siyasette zenginleşmez. Yiğit adam siyasette vatandaşa hizmet eder, vatandaşa hükmetmez zalim olmaz. Vatandaşın ekmeğine göz dikmez. Yiğit adam sapına kadar yiğit olur.”
KILIÇDAROĞLU, BAŞBAKAN’IN EMEKLİ SANDIĞI NUMARASINI VERDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’nın Karapınar İlçesi’nden sonra Karaman’a geçti. Burada Aktekke Meydanı’nın yaklaşık 2 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, işçi emeklisi olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan’ın, emekli sandığı numarasını verdi. Kılıçdaroğılu, şunları söyledi: “Ben size Recep Bey’in emekli sandığı numarasını verceğim. ’54.771.295.0’ Recep bey akşam giderken baksın. İşçi emeklisi mi, emekli sandığı emeklisi mi? Bu numaraya baksın kendi adını görecek. Kendi soyadını görecek. Millete niye doğruları söylemedim diye adamın yüzü kızarır mı bilmem. Görmek isterdim.”
EMEKLİLERE MİLLİ GELİRDEN PAY
Emeklilere milli gelirden pay vereceğini söyleyen ve bunu söylediği zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın reçete sorduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Biz bunu söyleyince Recep bey diyor ki, ‘Sizin reçeteniz var mı? Şu reçeteyi bana bir gösterin’ diyor. 8 yıldır oturuyorsun orada. Elinde bir reçete yoksa, bu ülkenin sorunlarının nasıl çözüleceğini bilmiyorsan niye duruyorsun. Bir de Recep bey, reçete veriyor. Reçeteyi doktorlar verir. Recep beyin yazdığı reçeteye itibar edilmez. Çünkü onun yazdığı hap içi zehirli dışı şekerlidir”" dedi.
'SANA BUNUN HESABINI SORACAĞIZ'-
Yolsuzluklara karşı mücadele edeceklerini ve yetki verildiğinde hesap soracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Biz hesap soracağız derken, Recep Bey diyor ki, 'Efendim siz bizi Yüce Divan'a göndereceksiniz', Menderes'i anıyor. 'Menderes'e de kefen giydirmişlerdi, biz kefen giymekten korkmayız' diyor. Önce şunu söyleyeyim. Recep Bey'in tarihten haberi yok. İdam cezaları kalktı. Bil ki birisi sana kefen giydirirse gel bu kardeşini bul, sana kimse kefen giydiremez. Onunla biz mücadele ederiz. Ama kul hakkı yediysen gideceksin hesabını vereceksin. İkisi ayrı şey. Öyle kul hakkı ye, vatandaşın hakkını ye, yolsuzluk yap, din iman edebiyatı yap, köşeyi dön, han hamam sahibi ol... Sana bunun hesabını sormayacağız öyle mi? Sana bunun hesabını soracağız.
Bakın Menderes'in vasiyetini getirdim. Menderes idamdan önce çocuklarına vasiyet ediyor; 'Bankadan para alınmasına asla tavassut etmeyeceksin. Yani ileride politikacı olur da bir yere gelirsen bankadan para alınmasına asla tavassut etmeyeceksin.' Şimdi Recep Bey'e soruyorum. Menderes'in arkasına saklanıyorsunuz peki sen Sabah-ATV ihalesinde damadının şirketine iki bankadan 750 milyon dolar kredi aldın mı almadın mı? Eğer sen Menderes'i sahipleniyorsan vasiyetine de sahip çıkacaksın. Doğru adamsan onun doğrularına da sahip çıkacaksın. İşine gelince onun adını kullanıyorsun. Ama onun dediklerini yapmıyorsun.'
Menderes'in vasiyetinde 'İnandığın şeyi tahakkuk ettiremiyorsan bir an için mevkinden ayrıl' dediğini de anlatan CHP lideri, şöyle devam etti:
'Yani millete söz verdin, sözünü yerine getirmediysen ayrıl diyor. Recep Bey dokunulmazlıkları kaldırma sözü verdi mi? Meydanlarda, televizyonlarda söz verdi. Yerine getirdi mi? Bir adamın boğazından aşağı haram lokma inmediyse bir adam yolsuzluklardan korkmuyorsa neden dokunulmazlıkları kaldırmaz? Niye kaldırmaz? Demek ki kendisine güvenmiyor. Kendisine güvenmeyen adama milletin de güvenmemesi lazım. Verdiği sözü tutmayan adama milletin dersini vermesi lazım. Nerede, sandıkta vermesi lazım. Sizden onun sözünü istiyorum. Sizden demokrasiye, kendi haklarınıza sahip çıkmanızı istiyorum. Sizden temiz siyasete sahip çıkmanızı istiyorum. Kul hakkı yemeyen, halka hizmet etmeyi namuslu görev sayan siyasete sahip çıkmanızı istiyorum.'
-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-
Anayasa değişikliği paketine de değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
'Yolsuzluk, yoksulluk, esnafın siftah yapamaması da siyasetin konusu. 'Anayasa da değişiklik yapacağız' diyorlar. Peki bu değişiklik çiftçinin, esnafın, emeklinin, sanayicinin derdine derman mı, yoksuluğu kaldırıyor mu? Bu değişiklik kim için geliyor, emekli, esnaf ve çiftçi için gelmiyor. Ne için geliyor, 'Recep Bey hesap vermesin' diye geliyor. Size söz herşeyi affedeceğiz ama kul hakkı yiyeni affetmeyeceğiz, Recep Bey duysun. Bizim siyaset ahlak ve inanç anlayışında da en ağır suç kul hakkıdır. Recep Bey, dokunulmazlığı kaldırmadığın sürece sen de en ağır suçlusun.'
Miting alanında Beyşehir'deki bir tüfek fabrikası tarafından kendisine av tüfeği hediye edilen Kılıçdaroğlu, 'Recep Bey bana 'memur Kemal Efendi' diyordu. Ben memurum aynı zamanda efendi adamım. Alın size tüfek, bundan sonra Recep Bey bana 'avcı Kemal Bey' desin' dedi.
Ardından Seydişehir ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, burada da partililere hitap etti.
Alın terine değer verdiklerini, bacaları tütmeyen ülke ve fabrika istemediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, yağma düzenine karşı olduklarını söyledi.
AK Parti iktidarının insanların fabrikalarını ellerinden aldığını, devletin kurduğu, çalıştırdığı, istihdam yarattığı fabrikaları birilerine peşkeş çektiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, buna izin vermeyeceklerini kaydetti.
-'HARAMİLERİN DÜZENİNİ YIKACAĞIZ'-
Dünyanın en güzel ülkesinde yaşadıklarını, güneşin, verimli toprağın ve çalışkan insanların hep bu ülkede olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ama bu ülke iyi yönetilmiyor. 8 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Ülkede açlık yolsuzluk var ama Recep Beylerin düzeni alın teri üzerine kurulmamıştır. Kapkaç üzerine, yolsuzluk üzerine kurulmuştur. Haramilerin düzenini yıkacağız. 'Haramilerin düzenini yıkacağız' derken insanların alın terini çalanların düzenini yıkacağız, yerine halkçı düzeni kuracağız. Biz 'halkın düzenini kuracağız' derken Recep Bey'in kimyası bozuluyor. Onun kimyasını, ezberini bozacağız, Recep Bey'in düzenini de yıkacağız.'
Kaynak