Kılıçdaroğlu’na acil çağrı!

iGoogle

New member
Evet, Kemal Kılıçdaroğlu’na acil bir çağrıda bulunuyorum. Diyorum ki “Ey Kemal Bey, yürüttüğün “belgeli muhalefete” şapka çıkartıyorum, ancak “belgeli siyasetçi” imajını “şantajcı siyasetçiye” dönüştürmemelisin.



O da nerden çıktı demeyin?



Hemen anlatayım nerden çıktığını…



22 Kasım 2008, yani üç gün önce…



Kemal Bey Adana’da yerel bir TV kanalında canlı yayında konuşuyor. Diyor ki ''Önümüzdeki 10-15 gün içinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'la ilgili yolsuzluk dosyasını açıklayacağım. Bu yolsuzluk dosyasını şartlar oluşursa Adana'da açıklamayı düşünüyorum…”



Evet, kemal Bey yine bir belge patlatacak, haydi bakalım diyoruz…



Kamuoyu da diyor ki, “Kemal Bey müthiş adam, yine yakaladı birisini öpüyor…”

Oysa bu açıklama Kemal Bey’in “belgeli muhalif” imajının yerle bir olduğunun resmidir…



Neden mi?

***



Bizim meslekte iki tip gazeteci vardır…



Birincisi; belge buldu mu yayınlar, gereğini yapar… Bu tarz, meslekte idealist olanların tarzıdır, daha çok gençler bu yolu seçer…



Ama birde ikinci tarz vardır…



O da belgeyi bulur, yayınlamak yerine, muhatabına “parlak çeker”…



Bir gün bakarsınız gazetede iri puntolarla bir anons… “Müthiş belgeler, açıklıyoruz…”



İkinci gün aynı anons, üçüncü gün aynı anons…

Dördüncü güne pek kaldığı görülmemiştir, çünkü üçüncü gün “mesajı alan belge sahibi” mutlaka gazete patronuyla balıkçı restoranında bir araya gelmiş, ucu açık çekler teslim alınmıştır…

Gazetenin saf okuru da, “gazetemiz iyi habercilik yapıyor” diye haberi bekler durur… Malum, “Bomba gibi bir haber” patlayacak ya…



Dördüncü gün okur gazeteyi eline aldığında gerçekten bir bomba haber görür, “Müthiş başarı” mantığında sunulmuş bir kahramanın haberidir o.

Ama dikkatli okuyucu üç gündür gazetenin ana sayfasından bağıran o muhteşem anonsu arar, ne yazık ki bir türlü bulamaz.



***

Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını okuyunca inanın meslekte asla içinde olmadığım ikinci tarzın izlerini gördüm ve irkildim…


“İşte, Kılıçdaroğlu’nun bittiği andır” dedim, telefonlara sarıldım…

Acaba Kılıçdaroğlu, AK Partili Adana Belediye Başkanıyla ilgili elindeki belgeyi neden hemen açıklamıyor da, 10-15 gün sonraya bırakıyor?... Ve diyor ki “şartlar oluşursa” açıklayacağım… Hangi şartlar oluşursa?

Yoksa CHP, bu sıralar Başkanla bir pazarlık mı yapıyor?



Dedim ya, Kılıçdaroğlu’nun izini sürüyorum, Adana’da konuştuğum CHP’lilerden alıyorum müthiş haberi…



Şimdi bunu bir açıklasın Sayın Kılıçdaroğlu da anlayalım…

Soruyorum “Belgeli Muhalife”:



AK Partili Adana Büyükşehir Belediyesiyle ilgili açıklamayı 15 gün ertelemenizde CHP Adana İl Başkanı’nın, “Durak’ın adaylık süreci netleşmeden Başkan’ı yıpratmayalım” sözü ne kadar etkili oldu?

Eğer elinizde belge varsa neden hemen açıklamıyorsunuz?



Ama yine aynı açıklamanızdan alıyoruz cevabı, diyorsunuz ki; “Bu dosyalar doğru mu, içindeki belgeler gerçek mi, bunları araştırıyoruz. Bunları araştırdıktan sonra kamuoyuna açıklayabiliyoruz.''

Güzel yöntem, tebrik ediyorum…

Ama bir insan hakkında elinize gelen bilgi ve belgeler henüz doğrulanmadan “yolsuzluk var” diyerek o şahsı, partiyi neden hedef gösteriyorsunuz?

Hangi mantıkla “Yolsuzluk belgesi” var “15 gün sonra açıklayacağım” diyorsunuz?

15 gün içinde ne değişecek?

Yoksa AK Parti’nin büyükşehir adaylarını 15 Aralık’ta netleştirecek olmasının bu süreyle ilgisi var mı?

Yoksa belgeleri inceleyen uzmanlar mı verdi size bu süreyi?



***



Evet, Sayın Kılıçdaroğlu, bunun adı “belgeli muhalefet” değil, apaçık “belgeli şantajtır”…

Varsa açıklayın, öğrenelim ne olduğunu, ama bu işlerde “15 gün sonra açıklayacağım” olmaz…

Süre girdimi bu işlerde pazarlık var demektir.

O Pazarlığın ne olduğunu da öğrenmek bizim için zor olmadı. Evet, amacınız açıkça Adana seçimlerini almaya oynamaktır. Bir siyasi parti için olması gereken hedeftir. Ama bu yöntemle olmaz. Sandıkta yenemediğiniz rakibinizi ringten çektirmeye zorlamak siyasi bir yöntem değildir. Görünüyor ki bu şantajın asıl hedefi AK Partili Başkan Aytaç Durak’ın yeni seçimlerde adaylıktan el çekmesini sağlamaktır. Ama Adana seçim sonuçlarına iyi bakın, 2004 yerel seçimlerinde Adana’da ikinci parti olmuş CHP, ama AK Parti’li Aytaç Durak ile arasındaki fark neredeyse yüzde 18…

Bu farkı kapatmak için Durak’ı şantajla adaylıktan çektirmek, “belge var” şantajı yapmak size puan kazandırmaz. Sadece siyaseti lekeler…



Tanıdığım Erdoğan da, Durak da bu şantaja gelmez…

Ben de buraya yazıyorum, 15 gün sonra yapacağınız açıklamayı takip edeceğim…

Bakalım ne çıkacak?

Evet, acil çağrım budur…

Derhal ne varsa açıklayın, öğrenelim…
 

game06

New member
başbakandan öğrenmiştir ....
hani o da demişti ya doğana açıkla yoksa ben açıklarım diye
anlaştılar mı naptılar açıklama falan göremedik
 

TAURUS

unutulur mu??
başbakandan öğrenmiştir ....
hani o da demişti ya doğana açıkla yoksa ben açıklarım diye
anlaştılar mı naptılar açıklama falan göremedik
arkadaş güzel bi mantık yürütmüş konuya gelince chp li ya da akp li veya mhp li ne yaptıklarını anlamak zor.........


Strateji leri bu demek ki.....
 

HTML

Üst