23. 10. 2009 tarihinde televizyonlardaki
sabah haberlerinde iki yahudî asker Filistinli iki genci esir alıyorlar. Askerlerden
biri esirinin yüzünü duvara döndürüp yasladıktan sonra, arka tarafına geçip
pantolonunu aşağıya çekiyor ve bu iğrenç manzara oradaki bir sâbit kamera
tarafından aynen kayda alınıyor... Lanet olsun.
Yahudîlerin (Muharref Tevrat ) kutsal kitabında "Arz-ı Mev'ud” yani vaad edilmiş
topraklar dairesi içinde gösterilen veya bildirilen Nil ile Fırat arası aynı zamanda da
"Büyük Ermenistan” için uzun zamanlardır plânlanan topraklardır.
Demek ki hem İsrailin hem Ermenistan'ın ve hem de bunların arkasındaki güçlerin
sancılı bölgemiz olan güneydoğumuz üzerinde uzun zamanlardır devam edip gelen
derin hesapları vardır...
-- Ermeni ve yahudî subayların pkk haydutlarına askeri eğitim veriyor olmaları
kuru kuruya bir eğlenceden ibaret olmayıp, işte bu derin hesabın ileriye dönük
çok önemli bir parçası ve gereğidir... Yani, güneydoğumuzda uzun yıllardır akıtılan
kan boşuna değildir... Eşkiya sürüsünün kahramanlar gibi karşılanması topraklarımızda
ne yapılmak istendiğinin açıklamasıdır... "Hazmettire hazmettire” sözünün sahibi ise
her şeye rağmen gaflet içinde dir diye ümit ediyorum. An gelir uyanır inşallah...
KÜRT KARDEŞİM,
-- Millî bütünlükten verilen tavizler devam ederse,
-- Sürüyü andıran hâlimiz devam eder giderse,
-- Cin çarpmışa benzeyen vaziyetimiz sürer giderse,
-- Millî birlik ve bütünlüğümüzü haykıranlarımız dinlenilmezse,
-- Şehitlerimiz ve gazilerimiz, haydutlar kadar itibar görmezse,
-- Bir kısım medyadaki "orospular dükalığı” hükmünü sürer giderse,
-- Bunların sonucu olarak karaların ak, akların da kara olarak yutturulma
planı akamete uğratılamazsa,
--"Sayın eşkiya, Sayın terörist, Sayın haydut, sayın züppe, sayın hoppa,
sayın kahpe denmeye devam edilirse,
-- Birlikten doğacak kuvveti hesaplayamazsak,
-- Dar kafaya devletin sığmayacağını idrak edemezsek,
--Ayrılıktan, gayrılıktan doğacak azabın hesabını yapamazsak,
-- Bir korkağın bir orduyu bozması gibi, bir fitne de bir milleti veya bir
devleti bozar ve yıkar veciz sözlerini kulak ardı edersek,
-- Kurtların adresini soran koyunun peşinden gitmenin koyunluk olduğunu
bilmezsek,
-- Birileri bir kısmımızı ötekileştirip, bir evi kırk soy göstererek asıl olanı
sunî bir halkmış gibi anlatmaya çalışıyorlar, bunlara "çüş” diyemezsek,
--Yine birileri bir kısmımız için "sorun” diyorlar.
Esas MESELE kendileridir.
Meseleyi fark edemezsek,
-- PKK’lı haydutları kürtlerin temsilcisiymiş gibi gösterenleri rezil rüsvây etmekte
uyuşuk davranırsak,
--"Siz ne kadar kürtseniz, bu satırların yazarı olan Karadenizli kardeşinizde
şerefle o kadar kürttür, ben ne kadar Türk isem sizlerde o kadar Türksünüz.
İşte tam burada fren yapmayı başaramazsak,”
-- Silâhlı bölücülerle silâhsız bölücüler aynı melânetlerdir.
Renkler bizleri aldatmaya devam ederse,
-- Ankara'ya gelmeyip, önce Diyarbakır'a gelen yabancılar asla dost
değildirler.
Ferasetin bu kadarcığından bile mahrumsak,
--"Avrupa Birliğinin yolu Diyarbakır'dan geçer” diyenlere :"Ankara'dan geçer”
diye hep bir ağızdan haykıramıyacaksak,
-- Kardeşliğimize aykırı söz edenlere :
"İt ürür kervan yürür” diyemiyeceksek,
-- 40 bin insanı katleden haydutlarla bir masada oturup konuşanlar,
bu yaptıklarına "Demokratlık” diyorlar. Bizlerde benzeri ' demokrat ' olacaksak...,
--"Falanca parti pkk ya ' terör örgütü ' demezse onlarla asla görüşmem”
dediği hâlde şimdilerde muhatap kabül eyleyip, yalan söyleyenleri dinlemeye
devam edersek,
-- 1984’den beri katledilmiş 40 bini aşkın masum insanımızın hesabını sormamakta
kararlı olanlara hesap sormazsak,
--"Hesap soracağız” diyenlere maddî ve manevî destek vermezsek,
--"Memleketin tamamı Türkün değil” diyenlere : Sen sevr masasının
hangi tarafındasın ? sorusunu sormazsak,
-- Küresel kâfirlerin desteklediği pkk teröristleri yurdumuzun bir yanını
harıl harıl kırarken tamamen vurdum duymaz bir hâlde horul horul gaflet,
cehalet ve ihanet uykusuna devam edeceksek,
-- Millî Birliğimizi yıkıp, bir tarafımızda bilmem ne devleti kurmak ve millî
haysiyetimizi ayaklar altına almak küresel projelerin ana hedefidir ve bunun
Türkiye'deki uyduruk adı "demoratik açılım veya kürt açılımı” dır. Esas adı ise
pkk açılımı' dır. Kardeşi kardeşten edecek olan şu oyunda bilerek veya
bilmeyerek rol alırsak,
-- 1919 yılının Şubat ayında işgal edilmiş İstanbulda Fransızların işgal
komutanı General Franchet d'Esperey'i alkışlayan bir kısım malûm
İstanbullulara benzemeye başlarsak,
--"Biz çözemezsek başkaları çözer.” diyenlere : ' Temenniniz anlaşıldı...
demiyeceksek,
--"Çözüm” diye diye miletimizde çözülmeye sebep olanları ve millî birliğimizi
perişan edenleri 'fark etmemeye devam' diyeceksek,
-- 50 küsur cins insandan ortaya tek millet çıkaran Amerika'dan ders
almayacaksak,
-- Bütün Avrupalılar tek millet ve tek devlet olma yolunda hızla uğraşıyorlar.
Evet, Amerika ve Avrupa'da yüzlerce cins insan, insanlar, devletçikler, devletler,
milletler, milletçikler tek millet ve tek devlet olmanın şuuruyla hareket ediyorlar.
Bize sıra gelince "demokrasi” adına paramparça olmamızın hayırlı ve uğurlu
olacağının ilmi izahlarını (!) birileri anlatırlarken, trene bakar gibi seyredeceksek...,
-- Türkiye'de siyasetini alt kimliklerimizi kaşımak üzerine kurmuş olanlar,
Türk Milletini yamalı bohça gibi görmek isteyenler ile millî bütünlükten yana
olanları hâlâ birbirlerinden ayıramayacaksak,
-- 36 etnik farklılıktan, mozaikten, renklilikten, çeşitlilikten bahsedenler ve
hiç sıkılmadan da "Bu bizim zenginliğimizdir” diye bizi baykuş gibi çingene
bohçası gibi tarife ve izaha çalışanlar ; hiç şüphe yok ki bunların bir kısmı
cehaletten olsa bile büyük ekseriyeti Türkiye üzerinde şerefsizce emelleri
olanlar tarafından iğdiş edilmiş hainler sürüsüdür ve bizler, bunların
72 milyonun dostu olmadıklarını anlamamakta direneceksek,
KÜRT KARDEŞİM,
-- Uzun omayan bir zaman dilimi içinde petrol dünyamızdan silinip gidecektir.
Bunun şuurunda olan milletler su ile çalışan motorlar yaptılar, güneş enerjisi ile
çalışan motorlar icad ettiler ve petrolün tamamen bitmesini bekliyorlar.
Artık dünyada petrolden dolayı savaşlar ve kavgalar olmayacaktır. içinde
bulunduğumuz yüzyılda petrol savaşlarının yerini Su Savaşları alacaktır.
Yüz yılımızın sonuna kadar dünyamızın ısısının altı derece daha yükseleceğini
söyleyen ilim adamlarının değerlendirmeleri de dikkate alındığında vaziyetin
ne kadar vahim olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Bugün GAP ve diğer organizasyonlarla su artık güneydoğumuzdadır, yani
senin yanındadır, senin ayağının dibindedir, senin konrolündedir. Nitekim
malûm güçlerin Kuzey Irak' taki oyuncağı olan Yahudi kökenli Mesut
Barzani'de bir konuşmasında benzeri şeyleri söylemektedir :
"Türkiye'nin de hayatî olan suyu var” demektedir.
Milliyet 15. 10. 2009
Evet, Su Silahı senin elindedir. Güneydoğumuzda uzun zamandır oynanmakta
olan bu kanlı oyun senin elindeki su silâhını almak içindir... Seni silâhsız, seni
imkânsız, seni Türk kardeşlerinden kopmuş, seni güçsüz, seni mecalsiz, seni
elsiz, seni kolsuz, seni dilsiz koyacaklar ve küçük bir coğrafyada boğacaklar
idrak etsene !.. İslâm coğrafyasındaki paralanmış vatansız bırakılmış din
kardeşlerimizin hâline bakıp kendi geleceğini görüp anlasana !...
Hâlâ anlamıyacaksak,
KÜRT KARDEŞİM,
-- Bu meselenin başka sayfalarıda mevcut. Elimde seni yutmak isteyenlerin
yayınladığı bir pacavra, pkk nın kontrolündeki 'Yeni Özgür Politika Gazetesi' var.
27. 12. 2007 tarihli sayısında :
"Kur'an Muhammed'in düşüncelerinin ürünüdür” Ve kürtlerin dinleri zerdüştlük,
mazdecilik, huremilik ve yarasayizm' dir şeklinde yaptıkları yayınlarla buralara
(Avrupa) yolladığınız çocuklarınızın beynini yıkıyorlar... Yine aynı paçavrada:
Ücretsiz dağıtılan Zebur İncil Tevrat kitaplarının reklâmları yayınlanmış...
Geleceğe yönelik nelerin yapılmak istendiğini birazcık olsun anlayabildiniz mi?
"Hayır” diyorsanız,
-- İlk "kürtçe sözlük” ta 1700'lü yıllarda Vatikan tarafından bastırılmıştır.
Şayet maksatını, sebebini, niçinini, nedenini vicdanına danışmayacaksan...,
-- Bir büyük İslâm tarihçisi, fıkıh âlimi ve sosyoloğu asırlar evvelinden
bakalım neler söylüyor : "Çok sayıda kabileler ve çeşit çeşit cemaatların
bulunduğu topraklarda kuvvetli ve sağlam bir devletin kurulması az vakidir.
Sebebi görüş ve arzulardaki ihtilaftır.” İbn-i Haldun. Mukaddime. sayfa 496.
Tarihten bugüne haykıran İbn-i Haldun' un sözleri de tesir etmiyecekse,
--"PKK açılımı”
ABD nin bölgemizdeki menfaatlarını kollama ve koruma projesidir.
Seni ilgilendirmiyorsa,
-- O zaman 72 milyonumuzun pantolonuna talip olanlar sırada bekliyorlar...
Haberin olsun !... Kimler mi ? Karabağlıyı ve Filistinliyi vatansız bırakanlar
ve onların arkalarındaki malûm karanlık, âdi, alçak, şerefsiz ve namussuz güçler..
.
KÜRT KARDEŞİM,"Dost acı söyler” ATASÖZÜMÜZ ! ! !
TEMEL den ---ŞEN OZAN
ŞEN OZAN-2007
sabah haberlerinde iki yahudî asker Filistinli iki genci esir alıyorlar. Askerlerden
biri esirinin yüzünü duvara döndürüp yasladıktan sonra, arka tarafına geçip
pantolonunu aşağıya çekiyor ve bu iğrenç manzara oradaki bir sâbit kamera
tarafından aynen kayda alınıyor... Lanet olsun.
Yahudîlerin (Muharref Tevrat ) kutsal kitabında "Arz-ı Mev'ud” yani vaad edilmiş
topraklar dairesi içinde gösterilen veya bildirilen Nil ile Fırat arası aynı zamanda da
"Büyük Ermenistan” için uzun zamanlardır plânlanan topraklardır.
Demek ki hem İsrailin hem Ermenistan'ın ve hem de bunların arkasındaki güçlerin
sancılı bölgemiz olan güneydoğumuz üzerinde uzun zamanlardır devam edip gelen
derin hesapları vardır...
-- Ermeni ve yahudî subayların pkk haydutlarına askeri eğitim veriyor olmaları
kuru kuruya bir eğlenceden ibaret olmayıp, işte bu derin hesabın ileriye dönük
çok önemli bir parçası ve gereğidir... Yani, güneydoğumuzda uzun yıllardır akıtılan
kan boşuna değildir... Eşkiya sürüsünün kahramanlar gibi karşılanması topraklarımızda
ne yapılmak istendiğinin açıklamasıdır... "Hazmettire hazmettire” sözünün sahibi ise
her şeye rağmen gaflet içinde dir diye ümit ediyorum. An gelir uyanır inşallah...
KÜRT KARDEŞİM,
-- Millî bütünlükten verilen tavizler devam ederse,
-- Sürüyü andıran hâlimiz devam eder giderse,
-- Cin çarpmışa benzeyen vaziyetimiz sürer giderse,
-- Millî birlik ve bütünlüğümüzü haykıranlarımız dinlenilmezse,
-- Şehitlerimiz ve gazilerimiz, haydutlar kadar itibar görmezse,
-- Bir kısım medyadaki "orospular dükalığı” hükmünü sürer giderse,
-- Bunların sonucu olarak karaların ak, akların da kara olarak yutturulma
planı akamete uğratılamazsa,
--"Sayın eşkiya, Sayın terörist, Sayın haydut, sayın züppe, sayın hoppa,
sayın kahpe denmeye devam edilirse,
-- Birlikten doğacak kuvveti hesaplayamazsak,
-- Dar kafaya devletin sığmayacağını idrak edemezsek,
--Ayrılıktan, gayrılıktan doğacak azabın hesabını yapamazsak,
-- Bir korkağın bir orduyu bozması gibi, bir fitne de bir milleti veya bir
devleti bozar ve yıkar veciz sözlerini kulak ardı edersek,
-- Kurtların adresini soran koyunun peşinden gitmenin koyunluk olduğunu
bilmezsek,
-- Birileri bir kısmımızı ötekileştirip, bir evi kırk soy göstererek asıl olanı
sunî bir halkmış gibi anlatmaya çalışıyorlar, bunlara "çüş” diyemezsek,
--Yine birileri bir kısmımız için "sorun” diyorlar.
Esas MESELE kendileridir.
Meseleyi fark edemezsek,
-- PKK’lı haydutları kürtlerin temsilcisiymiş gibi gösterenleri rezil rüsvây etmekte
uyuşuk davranırsak,
--"Siz ne kadar kürtseniz, bu satırların yazarı olan Karadenizli kardeşinizde
şerefle o kadar kürttür, ben ne kadar Türk isem sizlerde o kadar Türksünüz.
İşte tam burada fren yapmayı başaramazsak,”
-- Silâhlı bölücülerle silâhsız bölücüler aynı melânetlerdir.
Renkler bizleri aldatmaya devam ederse,
-- Ankara'ya gelmeyip, önce Diyarbakır'a gelen yabancılar asla dost
değildirler.
Ferasetin bu kadarcığından bile mahrumsak,
--"Avrupa Birliğinin yolu Diyarbakır'dan geçer” diyenlere :"Ankara'dan geçer”
diye hep bir ağızdan haykıramıyacaksak,
-- Kardeşliğimize aykırı söz edenlere :
"İt ürür kervan yürür” diyemiyeceksek,
-- 40 bin insanı katleden haydutlarla bir masada oturup konuşanlar,
bu yaptıklarına "Demokratlık” diyorlar. Bizlerde benzeri ' demokrat ' olacaksak...,
--"Falanca parti pkk ya ' terör örgütü ' demezse onlarla asla görüşmem”
dediği hâlde şimdilerde muhatap kabül eyleyip, yalan söyleyenleri dinlemeye
devam edersek,
-- 1984’den beri katledilmiş 40 bini aşkın masum insanımızın hesabını sormamakta
kararlı olanlara hesap sormazsak,
--"Hesap soracağız” diyenlere maddî ve manevî destek vermezsek,
--"Memleketin tamamı Türkün değil” diyenlere : Sen sevr masasının
hangi tarafındasın ? sorusunu sormazsak,
-- Küresel kâfirlerin desteklediği pkk teröristleri yurdumuzun bir yanını
harıl harıl kırarken tamamen vurdum duymaz bir hâlde horul horul gaflet,
cehalet ve ihanet uykusuna devam edeceksek,
-- Millî Birliğimizi yıkıp, bir tarafımızda bilmem ne devleti kurmak ve millî
haysiyetimizi ayaklar altına almak küresel projelerin ana hedefidir ve bunun
Türkiye'deki uyduruk adı "demoratik açılım veya kürt açılımı” dır. Esas adı ise
pkk açılımı' dır. Kardeşi kardeşten edecek olan şu oyunda bilerek veya
bilmeyerek rol alırsak,
-- 1919 yılının Şubat ayında işgal edilmiş İstanbulda Fransızların işgal
komutanı General Franchet d'Esperey'i alkışlayan bir kısım malûm
İstanbullulara benzemeye başlarsak,
--"Biz çözemezsek başkaları çözer.” diyenlere : ' Temenniniz anlaşıldı...
demiyeceksek,
--"Çözüm” diye diye miletimizde çözülmeye sebep olanları ve millî birliğimizi
perişan edenleri 'fark etmemeye devam' diyeceksek,
-- 50 küsur cins insandan ortaya tek millet çıkaran Amerika'dan ders
almayacaksak,
-- Bütün Avrupalılar tek millet ve tek devlet olma yolunda hızla uğraşıyorlar.
Evet, Amerika ve Avrupa'da yüzlerce cins insan, insanlar, devletçikler, devletler,
milletler, milletçikler tek millet ve tek devlet olmanın şuuruyla hareket ediyorlar.
Bize sıra gelince "demokrasi” adına paramparça olmamızın hayırlı ve uğurlu
olacağının ilmi izahlarını (!) birileri anlatırlarken, trene bakar gibi seyredeceksek...,
-- Türkiye'de siyasetini alt kimliklerimizi kaşımak üzerine kurmuş olanlar,
Türk Milletini yamalı bohça gibi görmek isteyenler ile millî bütünlükten yana
olanları hâlâ birbirlerinden ayıramayacaksak,
-- 36 etnik farklılıktan, mozaikten, renklilikten, çeşitlilikten bahsedenler ve
hiç sıkılmadan da "Bu bizim zenginliğimizdir” diye bizi baykuş gibi çingene
bohçası gibi tarife ve izaha çalışanlar ; hiç şüphe yok ki bunların bir kısmı
cehaletten olsa bile büyük ekseriyeti Türkiye üzerinde şerefsizce emelleri
olanlar tarafından iğdiş edilmiş hainler sürüsüdür ve bizler, bunların
72 milyonun dostu olmadıklarını anlamamakta direneceksek,
KÜRT KARDEŞİM,
-- Uzun omayan bir zaman dilimi içinde petrol dünyamızdan silinip gidecektir.
Bunun şuurunda olan milletler su ile çalışan motorlar yaptılar, güneş enerjisi ile
çalışan motorlar icad ettiler ve petrolün tamamen bitmesini bekliyorlar.
Artık dünyada petrolden dolayı savaşlar ve kavgalar olmayacaktır. içinde
bulunduğumuz yüzyılda petrol savaşlarının yerini Su Savaşları alacaktır.
Yüz yılımızın sonuna kadar dünyamızın ısısının altı derece daha yükseleceğini
söyleyen ilim adamlarının değerlendirmeleri de dikkate alındığında vaziyetin
ne kadar vahim olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Bugün GAP ve diğer organizasyonlarla su artık güneydoğumuzdadır, yani
senin yanındadır, senin ayağının dibindedir, senin konrolündedir. Nitekim
malûm güçlerin Kuzey Irak' taki oyuncağı olan Yahudi kökenli Mesut
Barzani'de bir konuşmasında benzeri şeyleri söylemektedir :
"Türkiye'nin de hayatî olan suyu var” demektedir.
Milliyet 15. 10. 2009
Evet, Su Silahı senin elindedir. Güneydoğumuzda uzun zamandır oynanmakta
olan bu kanlı oyun senin elindeki su silâhını almak içindir... Seni silâhsız, seni
imkânsız, seni Türk kardeşlerinden kopmuş, seni güçsüz, seni mecalsiz, seni
elsiz, seni kolsuz, seni dilsiz koyacaklar ve küçük bir coğrafyada boğacaklar
idrak etsene !.. İslâm coğrafyasındaki paralanmış vatansız bırakılmış din
kardeşlerimizin hâline bakıp kendi geleceğini görüp anlasana !...
Hâlâ anlamıyacaksak,
KÜRT KARDEŞİM,
-- Bu meselenin başka sayfalarıda mevcut. Elimde seni yutmak isteyenlerin
yayınladığı bir pacavra, pkk nın kontrolündeki 'Yeni Özgür Politika Gazetesi' var.
27. 12. 2007 tarihli sayısında :
"Kur'an Muhammed'in düşüncelerinin ürünüdür” Ve kürtlerin dinleri zerdüştlük,
mazdecilik, huremilik ve yarasayizm' dir şeklinde yaptıkları yayınlarla buralara
(Avrupa) yolladığınız çocuklarınızın beynini yıkıyorlar... Yine aynı paçavrada:
Ücretsiz dağıtılan Zebur İncil Tevrat kitaplarının reklâmları yayınlanmış...
Geleceğe yönelik nelerin yapılmak istendiğini birazcık olsun anlayabildiniz mi?
"Hayır” diyorsanız,
-- İlk "kürtçe sözlük” ta 1700'lü yıllarda Vatikan tarafından bastırılmıştır.
Şayet maksatını, sebebini, niçinini, nedenini vicdanına danışmayacaksan...,
-- Bir büyük İslâm tarihçisi, fıkıh âlimi ve sosyoloğu asırlar evvelinden
bakalım neler söylüyor : "Çok sayıda kabileler ve çeşit çeşit cemaatların
bulunduğu topraklarda kuvvetli ve sağlam bir devletin kurulması az vakidir.
Sebebi görüş ve arzulardaki ihtilaftır.” İbn-i Haldun. Mukaddime. sayfa 496.
Tarihten bugüne haykıran İbn-i Haldun' un sözleri de tesir etmiyecekse,
--"PKK açılımı”
ABD nin bölgemizdeki menfaatlarını kollama ve koruma projesidir.
Seni ilgilendirmiyorsa,
-- O zaman 72 milyonumuzun pantolonuna talip olanlar sırada bekliyorlar...
Haberin olsun !... Kimler mi ? Karabağlıyı ve Filistinliyi vatansız bırakanlar
ve onların arkalarındaki malûm karanlık, âdi, alçak, şerefsiz ve namussuz güçler..
.
KÜRT KARDEŞİM,"Dost acı söyler” ATASÖZÜMÜZ ! ! !
TEMEL den ---ŞEN OZAN
ŞEN OZAN-2007