Küme düşen takımlar belli oldu

[yyildirayy]

“Temizleniyor” ya Türk futbolu..

Kurunun yanında da ne yaşlar yanıyor..
Aslında, kimin “yaş” kimin “kuru” olduğu da belli değil..
Polis, her gün bir operasyon yapıyor..
Medya manşetler atıyor, haberler yayınlıyor..
Neler neler var, her ortaya atılan öyküde..
Bazen, durup düşünüyorum, “Bu haberleri yazanlar, yazdıklarına inanıyorlar mı acaba?”
Yani, “Kendi yalanlarına ‘ibadet’ ediyorlar mı..!!?” diye.
Her şey Türk futbolunun temizlenmesi adına ha..!!
Aslında, Türk futbolu şimdi KİRLETİLİYOR..
Hem de ihanet ölçüsünde..
“Kirlilikler” halının altına süpürülsün demiyorum.. Diyecek de değilim..!!
Suçlular çeksinler cezasını..
Ama suçsuzlar, nasıl da kirletiliyor acımasızca..
En gaddar insanın bile içi yanmaz mı..?
Geceleri yastığa nasıl başını koyar o insan..!!
Allah’tan korkmaz mı hiç bu insanlar..?
Suçuna Allah’ı ortak etmeden ama..

Ve,
Fakaat.!!
Siz sanıyor musunuz ki Türkiye’de olup bitenlerin gerçek nedenlerini dünya bilmiyor?
“İleri demokrasi” diye yutturulan diyarlar, bunları izlemiyor, öyle mi..!!?
Yapılan operasyonlardan sızdırılan bilgiler, tsunami dalgası gibi yayılıyor da haberleri yok
Çünkü, sibernetik diye bir bilim dalından duyumlar ve bilgileri yok..
Bireylerin bireylerle, bireylerin ailelerle, ailelerin gruplarla, grupların kalabalıklara,
Kalabalıkların, toplumla, toplumların –ülkeler bazında- nasıl bir etkileşim içinde olduklarını bilmezler.. Sibernetik sadece insanların makineler ile olan ilişkisi değildir..
Bugün, bu yaptıklarını marifet sayanlar,
Türkiye, bu yaşananların DİYETİNİ ÖDEDİĞİ ZAMAN, sokağa çıkmayacaklardır..
Çünkü, bilimden bile haberleri yok..

Birisi bu savaşı çıkartmıştır, sonucunu bilmeden..
Ama, “Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür..” diyor ya Jean-Paul Sartre..
Durum şimdi aynen öyle olmuştur..

Şöyle yazmıştım bir yazımda..
“Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
kimileri hep odun kaldı.”
Kimseden de değişmesini beklemiyorum elbet,
velhasıl, “Kütük” tersten okununca da “kütük”tür.. değişmez..!!
Şimdi bana kızacaktır üzerine alınanlar,
Ve ben de onlara, yine bir şiir daha armağan edeceğim..
Şair diyor ki,
“Odunun kaderidir, yanmak..
Herkesi, kendin gibi sanmak..”

Gelelim kıssadan hisse durumuna..
Toplumsal futbol paranoyası şöyle gelişecektir:
Herkes herkesten şüphelenecektir bir defa…
Çünkü, toplumun beynine “ACABA” sokulmuştur bir kere..
Misal; futbolcu, “arkasından” terlediği halde, topa iyi vuramadığı, topu kaybettiği zaman
“Parayı yemiş canım, işte şike” denilecektir..
Zaten bu ülkede, iftira o kadar basittir ki..
Hatalı gol yiyen kalecileri düşünemiyorum bile..
Oysa; bazen top, parmaklarınızın arasından kayar gider de tutamazsınız..
En ünlü oyuncular o kadar basit hatalar yaparlar da şaşırırsınız..
Küçük dilinizi yutarsınız..
Gerçekte, kaçırdıkları pozisyonlara, en çok onlar hayıflanırlar, şaşırırlar..
Futbol böyle bir şeydir işte..
Varyasyonları satrançtan çok daha fazladır..!!

Ancak, bu sporun kahramanları, bundan böyle hep suçlanacaklardır..
Örseleneceklerdir..
Sadece rakip taraftarları değil, kendi taraftarlarınca hem de..
Acımasızca..
“Yemiş”, “Şike yapmış” diye..
Bu rezilliği artık kimse engelleyemeyecektir..
Toplumsal çöküşün başlangıcıdır bu..
Ahlak ararken, ahlakın çöküşü yani..!!

Top, ayağının, parmaklarının ya da kafasının 1 santim üzerinden gidecektir futbolcunun..
Ama YAFTAYI YAPIŞTIRICAKLARDIR onlara..
“Şikeci, yemiş” diye..
Hani YAFTA yapıştırma yoktu..!!
Oysa futbol oynayalar bilirler ki top, bırakın 1 santimi, yarım santim önünüzden gider de
çaresiz kalırsınız.. UMARSIZ DEĞİL HA…!! “Çaresiz..”
Vuramazsınız topa, vursanız da istediğiniz gibi yönlendiremezsiniz bazen..
Mesela ben, üniversitede top oynağım yıllarda, öyle kötü bir dokunuş ya da vuruş yaptığım zaman, önce topun gittiği o “APTAL” istikamete, sonra da ayağıma bakardım ve derdim ki..
“Ayağımı şey’edeyim.. Nalbanta Orhan nalbanta..!!”
O talihsiz anlarda hangi futbolcu, kendi kendine düşünmemiştir böyle..!!
Ya da benzeri bir “KAZMALIĞI” YAPAN arkadaşınıza “Ayağını şey edeyim,..!! Kazmaaa..!! ” diye serzenişte bulunmadınız..!!?
Yan yana top oynadığınız arkadaşınızı hiç mi “KAZMALIKLA” suçlamadınız..!!?

Ne yani, bir kızla göz göze geldi diye, yatağa mı girmiş sayılacak insanlar..

Şimdiden başladı bile bu işler..
Bak, Avrupa’dan kimileri eleniyor..
Ne yani, elenmek için acaba maçları mı satmışlar, bazı futbolcular yoksa..!!
Evet, böyle düşünebiliriniz.. Bu aklınıza gelebilir, gelecek..
Ama ben,
Bu ortamı yaratanlara “Hadi oradan be..” diyeceğim.!!.

Bence kimlerin küme düştüğü çoktan belli olmuştur..
Takımlar değildir küme düşen, bir zihniyettir, zihniyet..!!

Neyse OC yine kaçar anam babam..!!
En Kalbi Muhabbetlerimle..
BCOC

NOT: Odun Şiiri:
Fikret Gürsoy’a aittir..






Kaynak

 

[yyildirayy]

Şiiride merak edip buldum
Buyurun

Odun

Kış sonunda gelecek, soban için al odun
Arkadaşının gözüne, niçin yumruk kodun
Cahiller neden? se, sanki aynen bir odun
Bu cehaletinle, sevdiklerinden hep oldun

Odunun kaderidir, yanmak
Herkesi, kendin gibi sanmak
Ekmeğini, çorbaya banmak
Oldu mu? Yalan söze kanmak

Odun, kömür dedik, kışı getirdik
Ormanları, yakacak için bitirdik
Üç kuruş için, onurumuzu yitirdik
Çok şükür, İslam ile yeniden dirildik

Ey odun, bak seninde artık bir şiirin var
Bakalım, bana şiir yazmak için, kimler var
Bu hayatta, inanın bana çok problemler var
Ama hepsinin karşısında, temiz bir gönlüm var

18.07.2010
Fikret Gürsoy
ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI

Fikret Gürsoy