Küfre sebep olan söz ve işler

balad

New member
Katılım
31 Ocak 2009
Mesajlar
237
Reaction score
0
Puanları
0
Dinimizi doğru şekilde öğrenmek için ilmihal kitabi

Dinimizi doğru olarak öğrenebilmek için müctehid olmayanların, fıkh kitâblarına göre amel etmeleri lâzımdır. Âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkarmaları câiz değildir. Zaten bu mümkün de değildir. Alimler söz birliği ile, ta hicri 4. asırda, mutlak bir müctehidin olmadığını ve bundan sonra da olamayacağını bildirdiler.Fıkıh kitaplarına göre amel edebilmek için de, her müslümanın dört mezhepten birine tâbi olması lâzımdır. Bağlı olduğu mezhebe sâdık olmak, her işini mezhebine uygun yapmak şarttır. dört mezhebin herbiri haktır, doğrudur.

Asırlardır, bir mezhebde bulunan, diğer üç mezhebdeki müslümanları kardeş bilmişlerdir. Onları incitmemişlerdir. Birbirlerini sevmişler, yardım etmişlerdir.
Ehli sunnet itikadina gore yazilmis bir ilmihal kitabi indirip mutlaka okuyun..
http://www.ziddu.com/download/6374793/00-ilmihal.rar.html


NOT=bu kitablari indirdiginiz zaman lutfen harddiskinizi belden asagida bulundurmayin...
 
Küfre sebep olan söz ve işler

İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin Zevacir isimli eseriyle, Hadika, Berika, Birgivi, Miftah-ül Cenne, Mektubat-ı Rabbani, Seadet-i Ebediyye, İbni Abidin’den aldığımız, küfre düşüren söz ve işlerden bazıları şunlardır:
1- Allahü teâlâya layık olmayan şey söylemek. Mesela bir kimse bir işi yaptığı halde, zaruretsiz (Allah biliyor ki yapmadım) demek. Yahut, yapmadığı bir şey için, zaruretsiz (Allah biliyor ki yaptım) demek. Böyle söylemek Allahü teâlâyı hâşâ cahillikle suçlamak olur.

2- Allah akıllıdır, şuurludur, iyi düşünür demek, Onu yaratıklara benzetmek olur ki küfürdür.

3- Peygamberleri küçültücü şey söylemek, onunla alay etmek. Mesela Hazret-i Âdemi kastedip (İlk insan vahşi idi) demek. Veya bir evliyayı peygamberden üstün bilmek. Yahut peygamberin dediği doğru ise biz kurtulduk demek.

(Yalnız Kur'an), (Kur'andan başka kaynak tanımam), (Kur'andan başka kaynağa lüzum yok), (Peygamber postacıdır, vazifesi bitmiştir) gibi sözler de küfürdür.

4- Peygamber efendimizden sonra başka bir Peygamberin geleceğini söylemek. (İsa aleyhisselam gelecekse de, Peygamber olarak gelmeyecektir.)

5- Melekleri küçültücü şey söylemek. Mesela (Senin bakışın bana Azrail gibi geliyor) demek. Yahut (Cebrail bile söylese inanmam) demek. (Çocuklarınızı iyi yetiştirmezseniz, zebani olur) demek.

6- İslam âlimlerinin sözlerini, fıkıh kitaplarını ve fetvalarını tazim etmesi gerekirken tahkir etmek. Mesela (İmam-ı a'zamın kıyası hak değildir) demek. Fetvayı yere çarpmak. Hadis ve tefsir kitaplarını yere fırlatmak.

7- Ahirette olacak şeylerle alay etmek. Mesela (Ben Cenneti istemem, Cehennemi isterim. Çünkü bütün fahişeler oradadır) demek.

8- Allahü teâlânın emir ve yasaklarına yani Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilmiş ve İslam âlimlerinin kitapları ile her tarafa yayılmış, inanılması zaruri olan din bilgilerinden birine inanmamak, beğenmemek veya önem vermemek. Mesela (Ben görmediğim için cinlere, nazara inanmam) demek.

9- Kesin haram olduğu bilinen bir şeyi yiyip içerken besmele çekmek. Mesela şarap içerken veya domuz eti yerken Besmele çekmek küfürdür. Hırsızlık yapılarak alınan bir şeyi yerken besmele çekmek küfür olmaz. Çünkü burada yenilen şey değil, hırsızlık haramdır.

10- Kâfirlerin ibadet olarak yaptıkları ve kâfirlik alameti olan veya İslamiyet’i inkâr etmek ve inanmamak alameti olan ve tahkir etmemiz vacip olan şeyleri yapmak, kullanmak. Bunlardan meşhur olanlarını bilmeyerek veya şaka olarak veya herkesi güldürmek için yapmak da küfürdür. Mesela zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak. Bunları güldürmek için de kullanmak küfre sebep olur. İtikadının doğru olması fayda vermez. (Berika)

11- Yunan felsefecileri gibi, dünya ezeli ve ebedi demek.

12- İslamiyet’e, (İslam düşüncesi), (İslam nazariyesi) , (İslami görüş) demek. [Düşünce, bir iş için düşünülen çare veya kıyaslanan neticedir. Görüş de düşünce demektir. Nazariye de, akli, zihni esaslara dayanan görüş, teori demektir. İslam âlimleri, (İnsanın, akıl, şuur, hafıza ve düşünce gibi yaratılmış olan sıfatlarını Allah’a vermek küfürdür) buyuruyorlar.]

13- Allahü teâlânın bildirdiği hükümlere ilahi düşünce, ilahi görüş, ilahi nazariye, ilahi şuur demek. Kur'an-ı kerimdeki hükümlere "Kur'ani görüş" demek.

14- Kâfirlerin dini âyinlerini, bayramlarını beğenmek. Zaruretsiz Hıristiyanların Noelini tebrik etmek. Kiliseye gidip, âyinlere iştirak etmek.

15- (Yahudi ve Hıristiyanların Allah’a inananları Cennete gidecek) demek.

16- Mucizeyi veya kerameti inkâr etmek.

17- Meşhur bir harama helal, meşhur bir helale haram demek. Mesela domuz yağı helal, sirke haram demek.

18- Âyeti, besmeleyi, bir melek, bir peygamber ismi bulunan yazıyı, kasten helaya, necasete, [pisliğe] atmak. Müslümanın ağzına [def-i hacet lafzı ile] sövmek.

19- Kendisine kâfir diye hitap edilince, kabul ederek evet demek.

20- Bir dilim ekmek, din ilminden iyidir demek. Din ilmi küçümsendiği için küfürdür.

21- (Bir süre sonra Hıristiyan olacağım) diye düşünmek. Bir bayan, bir Hıristiyan’la evlenmeye karar verdiği andan itibaren kâfir olur. Bir erkek de bir ateist bayanla evlenmeye karar verdiği andan itibaren kâfir olur.

22- Ağır bir hastalığa düşüp de, (Allah’ım canımı al da, istersen kâfir olarak al) demek.

23- (Allah’ım çocuğumu aldın, başka elinden ne gelirse onu yap) demek.

24- Tırnağı uzun olana, (Tırnağı kesmek sünnettir) dense, o da, (olsun ne olacak) dese, kâfir olur. Tırnağını kesmediği için değil, sünnete önem vermediği için küfür olur.

25- İnşallah, maşallah demek karın doyurmaz. Maşallahla inşallahla iş olmaz veya namaz kılmak karın doyurmaz demek. Bunları söylemekle dinimizin emri beğenilmemiş ve alay edilmiş oluyor. İnşallah, Allah’ın izni ile demektir. Allah’ın izni olmadan hiçbir şey olmaz. Onun için, hayır ve şer Allah’tandır diye iman etmek gerekir. Hayır gibi şerrin de Allah’tan olduğuna inanmamak küfür olur. İsteyen kul ama yaratan Allahü teâlâdır.

26- Sevdiği birine, (Sen bana Allah’tan da, Peygamberden de sevgilisin) demek.

27- Küfre rıza küfürdür. Çocuklarının kâfir olmasına üzülmemek. Mesela kızlarının gayri müslimle evlenmesine rıza göstermek.

28- Müslüman olmak isteyene, sen hele bekle, elimdeki şu işi bitirip de geleyim diyerek, onun Müslüman olmasını geciktirmek.

29- Ecelin hoyrat eli demek. [Çünkü Ecel Allah’ın emri ile gelir, Allah’ın emrini veya Azrail aleyhisselamın vazifesini zulüm gibi göstermek küfürdür.]

30- Kâfire hürmet etmek, mesela hürmet gayesiyle papazın elini öpmek.

31- Eshab-ı kiramdan her hangi birine kâfir demek. [Çünkü Kur’an-ı kerimde hepsinin Cennetlik olduğu bildirilmiştir. Birine kâfir denilince Kur’ana inanılmamış olur.]

32- (Mazlum kâfirler de Cennete girer) demek.

33- Haram paradan sevap ummak. Mesela bir bayan fuhuş parası ile kurban kesse, bundan sevap umsa, küfre girer. Sevap ummadan yaparsa küfre girmez.

34- Allahü teâlâyı mekanlı bilmek, mesela Hıristiyanlar gibi Allah gökte oturuyor demek. Allahü teâlâyı kastedip, (Göklerden bir ses geldi), (Allah, gökten bize bakıyor) demek. Böyle söylemek Allahü teâlâya mekan isnat etmek olur. Dünya, gezegenler, Cennet ve Cehennem ezeli değildir, sonradan yaratılmıştır, mahlûktur. Yer ve gökler yok iken de Allahü teâlâ var idi. İslam âlimleri, (Allah her zaman ve her yerde ebedi olarak hazır ve nazırdır) demenin caiz olduğunu bildirmişlerdir. Ancak, Allahü teâlâ zamanlı ve mekanlı olmadığı için bu söz, görünüş üzere kalmaz, mecaz olur. Bu bakımdan (Allah, zamansız ve mekansızdır, hiçbir yerde olmayarak hazır ve nazırdır) demek caiz olur. Böyle olmazsa, Allahü teâlâyı zamanlı ve mekanlı bilmek olur ki bu ise küfürdür. Miftah-ül Cenne kitabında (Bir kimse, "Allah’tan hali [boş] yer yok" dese veya "Allah gökte benim şahidim" dese, kâfir olur. Çünkü Allahü teâlâya mekan isnat etmiş olur. Halbuki Allahü teâlâ mekandan beridir) buyuruluyor. (Küfür Bahsi)

35- (Namaz kılmam ama, sen kalbe bak, benim kalbim temiz) demek. [Çünkü burada namaza önem verilmiyor, namaza önem vermemek küfürdür. Namaz kılmayan hep haram işliyor demektir, haram işleyenin kalbi temiz olmaz.]

36- (Anan baban esmer, sen nasıl sarışın oldun?) diyene, (Ben imalat hatasıyım) demek. Böyle söylemekle hâşâ Yaratıcının yanlış iş yaptığı söylenmiş oluyor.

37- İbadetleri müzikle yapmak, ilahileri müzikle söylemek. Çünkü ilahiler ibadettir, ibadete haram karıştırmak küfür olur. İçki içerken besmele çekmek de küfür olur.

38- Filan Müslüman benim gözümde Yahudi gibidir demek.

39- Bir Müslüman şaka olarak, muteber bir din kitabına hurafe dese veya alay ederek haram işleyene veya işletene "helal olsun" dese, mürted olur.

40- Kur'anı teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyenin imanı gider. (Dürr-ül-münteka)

41- Bir şarkıcıyı dinleyen veya herhangi bir haram işi gören kimse bu harama, ne güzel dese, o anda imanı gider. (Müjdeci Mek. 266)

42- İnsan için, dil alışkanlığı gibi bir sebeple değil de, kasten yarattı, yaratıcı, yarattım, yaratıcıyım gibi sözler söylemek küfür olur. Allah’tan başkasına, yaratıcı denmez. Yaratıcı, yalnız Allahü teâlâdır. Mecaz anlamda yapmak, meydana getirmek manasında da söylememelidir. Bu manada veya kasıtsız söyleyenlere küfre girdi dememelidir.

43- Zaruri olan ve tevatür ile bildirilen din bilgilerine inanmayan kâfir olur. Küfür olan her söz, ister şaka olarak, isterse gönülden olmayarak olsun küfür olur. (Milel-nihal)

44- İslam bilgilerini ve ehli sünnet âlimlerini aşağılamak da, küfürdür.

45- Yabancı kadınlara bakana, haramdır denilince, güzele bakmak sevaptır demek küfür olur. Haramı kabul etmeyip, üstelik sanki ibadet gibi sevap diyor. Yabancı kadınlara bakmak, gözü zayıflatır ve kalbi karartır. Mubah olanı, güzeli sevmek, Allah’ın kudretini temaşa etmek sevap olur.

46- Çok inatçı bir Müslüman için Nuh diyor Peygamber demiyor demek küfür olur.

47- Bir Müslümanın dinine, imanına sövmek küfürdür.

Evliyanın resmine tazim
Sual: Biri evliyanın resmine tazim etmek şirk olur mu?
CEVAP
Şirk, Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye Müşrik, benzetilen şeye Şerik denir. Bir kimsede, bir şeyde, üluhiyyet sıfatlarından birinin bulunduğuna inanmak, onu şerik yapmak olur. Allahü teâlâya mahsus olan sıfatlara üluhiyyet sıfatları denir. Sonsuz var olmak, yaratmak, her şeyi bilmek, hastalara şifa vermek, üluhiyyet sıfatlarındandır. Bir insanda, güneşte, inekte, herhangi bir mahlûkta, üluhiyyet sıfatı bulunduğuna inanarak, ona tazim, hürmet etmeye, ona yalvarmaya, ona İbadet etmek, tapınmak denir. O şeyler Sanem [put] olur. Böyle zan olunan insanın ve kâfirlerin resimleri önünde, tazim edici şeyler söylemek, yapmak da, ibadet etmek şirk olur.

Bir insanda üluhiyyet sıfatlarından birinin bulunduğuna inanmayıp, Allah’ın sevgili kulu olduğuna inanarak, bunun resmine, tazim etmek şirk olmaz, küfür olmaz. Fakat, herhangi bir insanın resmine hürmet etmek günah olduğu için, tazim, hürmet eden bir Müslüman, fasık olur. Haram olduğuna önem vermezse, diğer bir haramı, önem vermeyerek yapanlar gibi Mürted olur.

Tazim ve tahkir
Sual: Dinen kıymetli olan şeylere saygısızlık, küfür olur mu?
CEVAP
Her saygısızlık küfür olmaz. İki örnek verelim:
1- Bir ihtiyaç olmadan Kâbe’ye karşı ayaklarını uzatmak, Kâbe’ye saygısızlıktır, ama küfür değildir, tahrimen mekruhtur. Bunu kasten yaparsa, yani Kâbe o tarafta olduğu için, onu hafife alarak veya alay ederek ayaklarını uzatırsa küfür olur.

2- Namaz kılmamak Allahü teâlânın emrine saygısızlıktır; fakat küfür değildir. Namazın farz olduğunu inkâr etmek yahut bu farzı hafife almak, namaza önem vermemek ise küfür olur.

Küfre düşüren amel
Sual: Ehl-i sünnete göre, amel imandan parça olmadığına göre, insan sadece itikadi bir konuda mı küfre düşer, ameli bir iş yapınca da küfre düşebilir mi?
CEVAP
Peygamber efendimizin bildirdiği bütün emir ve yasaklarda itikadi mesele vardır. Yani, Peygamber efendimizin bildirdiği bütün emir ve yasaklara inanmak, hepsini beğenmek itikadi meseledir, imanla ilgilidir. İmanda hassas nokta budur. Bunları yapıp yapmamak ise günah ve sevapla ilgilidir. Küfür, dinimizde bildirilen, inanılması, beğenilmesi gereken herhangi bir hususa inanmamak, beğenmemek, saygı göstermemektir. Veya yine dinimizde bildirilen, inanılmaması, beğenilmemesi gereken herhangi bir hususa inanmak, beğenmek, saygı göstermektir. Birkaç örnek verelim:
1- Mushaf-ı şerifi yere atmak küfürdür. Bu sadece bir iştir, ama Allah’ın kelamına saygısızlık olduğu için küfürdür.

2- İçki içen, domuz eti yiyen kâfir olmaz. Ama içkiyi içerken, domuz eti yerken Besmele çekerse veya bunlar ne güzel şeyler derse kâfir olur. Haram olan şeye saygı gösterilmiş, haramlığına inanılmamış olur.

3- Hıristiyanların haçlarını kolye olarak kullanmak küfür olur. Kolye takmak sadece bir iştir, ama saygı yerinde bulundurulduğu için, küfür alametini beğendiği için küfür olur.

Nasıl hareket etmeli?
Sual: Müslüman olduğunu söyleyen, fakat sözlerinde veya yazılarında küfrü gerektiren bir şey görülen kimseye kâfir denir mi?
CEVAP
Müslüman olduğunu söyleyen veya cemaat ile namaz kılarken görülen bir kimsenin Müslüman olduğu anlaşılır. Sonra, bunun bir sözünde, yazısında veya bir hareketinde, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri iman bilgilerine uymayan, küfrü gerektiren bir şey görülürse, bunun küfür veya dalalet olduğu, bundan vazgeçip tevbe etmek gerektiği söylenir; yine vazgeçmezse, bunun sapık veya mürted olduğu anlaşılır. Namaz kılsa, hacca gitse, her ibadeti ve iyiliği yapsa da, bu felaketten kurtulamaz. Küfre sebep olan şeylerden vazgeçmedikçe, bundan tevbe etmedikçe, Müslüman olamaz. Her Müslüman, küfre sebep olan şeyleri iyi öğrenerek, mürted olmaktan korunmalı, kâfir olanları ve Müslüman görünen yalancıları iyi tanıyıp, zararlarından sakınmalıdır!

Yalandan Hıristiyan olmak
Sual: Avrupa’da yaşıyoruz. Hıristiyan olan Müslümanlara para ve imkân veriliyor. Sırf bu imkânlardan faydalanmak için, yalandan Hıristiyan olduğumuzu bildirsek bir mahzuru olur mu? Bunun gibi ateistlerin içinde ateist, masonların içinde mason görünmekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Çok sakınca vardır; çünkü bu işte bir zaruret yoktur. İbadetini gizlemek ayrı, kâfir görünmek ayrıdır. Din kitaplarında, (Şakadan, “Ben kâfirim” veya “Ben Hıristiyan’ım” dese, kâfir olur) buyuruluyor. Yani bu işin şakası bile olmuyor. Hatta bir kimse, (Hıristiyan olmak, Yahudi olmaktan iyidir) dese, kâfir olur. Bu bakımdan şakadan da olsa, maddi menfaat için de olsa, Hıristiyan, ateist veya mason görünmemelidir. İbni Sebecilik’te takiyye varsa da, Ehl-i sünnette böyle takiyye yoktur.

Mazlum kâfirler
Sual: (Mazlum olarak öldürülen kâfirler de Cennete gider) demek küfür müdür?
CEVAP
Evet, küfür olur; çünkü Allahü tealayı yalanlanmış olur. Kur’an-ı kerimde her çeşit kâfirin sonsuz Cehenneme kalacağı bildiriliyor. Mazlum olanlar bundan istisna edilmemiştir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Ehl-i kitab [Yahudi ve Hıristiyan] olsun, müşrik olsun bütün kâfirler, muhakkak Cehennemdedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

Bunların mazlumları cennete gider diye bir şey yoktur.

Küfrün şakası olmaz
Sual: Güldürmek niyetiyle kötü kimselere, (Deyyusan-i kiram hazretleri) demek küfür olur mu?
CEVAP
Evet, küfür olur. Küfür söz ve işlerden meşhur olanlarını, bilmeyerek veya şaka olarak yahut herkesi güldürmek için yapmak da küfür olur. (Birgivi vasiyetnamesi)

dinimizislam.com
 
Mürted olmaktan korkmalı

Mürted olmaktan korkmalı

Sual: Mürtedlik hakkında kâfi bilgi verir misiniz?
CEVAP
Müslümanlıktan ayrılıp, kâfir olana veya ana-babası müslüman olup da, kendisi müslüman olmayana mürted denir. Müslüman evladı oldukları halde, Müslümanlıktan haberleri olmadığından ve hiçbir din âliminin kitabını okumadıklarından ve anlamadıklarından, yalnız bir lutfe, bir teveccühe ve dünyalığa kavuşmak için ve akıntıya kapılmış olmak için, Müslümanlığı beğenmeyenler, ilerlemeye engel diyenler de mürteddir.

Yeni müslüman olan kimsenin veya akıl-baliğ olan müslüman evladının, önce Kelime-i şehadet söylemesi, bunun manasını öğrenip inanması, sonra, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan itikadı öğrenip, bunlara inanması, daha sonra da İslam’ın beş şartını ve helal-haram olan şeyleri öğrenmesi, bunlara inanıp uygun yaşaması gerekir. Bunları öğrenmek ve uymak gerektiğine inanmayan, önem vermeyen mürted olur. Yani kelime-i şehadet getirerek müslüman olduktan sonra, tekrar kâfir olur.

Bir müslümanın baliğ olan çocuğu imansız ise, mürted olur. Mürtedin baliğ çocuğu, imansız ise kâfirdir, mürted değildir.

Nass veya icma ile bildirilmiş olan harama önem vermeyenin imanı gider, mürted olur.

Dine önem vermemek
Bir müslüman, Allahü teâlânın emirlerinden birine bile uymak istemezse, yani beğenmez, vazife olduğuna önem vermez ise, hafif görürse, imanı gider, mürted olur. (Namaz kılmıyorsam, içki içiyorsam ne çıkar, sen kalbe bak, kalbim temiz) demek veya, (Önce ekmek parası ve herkese iyilik, sonra namaz) gibi sözler, emirlerin bir kısmını beğenip, bir kısmını beğenmemektir. Bu ise küfürdür. Her müslüman bu inceliğe dikkat etmelidir. Emre uymamak başka, uymak istememek başkadır.

Helal-haram ayırmayan, farzı yapmaya, haramdan kaçınmaya önem vermeyen mürted olur.

Cahillerin de bildiği ve sözbirliği ile bildirilmiş olan bir inanışı veya bir işi inkâr eden, kâfir ve mürted olacağı için, la ilahe illallah dese ve her ibadeti yapsa ve her günahtan da sakınsa, buna ehl-i kıble denmez. Müşrik, mürted ve dinsizin kestiği hayvan leş olur, yenmez. Mürtedin hiçbir ibadeti sahih olmaz.

Nikahlı müslüman bir kız, baliga olduğu zaman, Müslümanlığı bilmezse, nikahı bozulur. Yani mürted olur. Allahü teâlânın sıfatlarını ona bildirmelidir. O da, tekrar etmeli ve (bunlara inandım) demelidir. (Dürr-ül-muhtar)

İbni Abidin hazretleri bunu açıklarken diyor ki:
Kız küçük iken, ana-babasına tâbi olarak müslümandır. Baliga olunca, ana-babasının dinine tâbi olması devam etmez. İslamiyet’i bilmeyerek baliga olunca, mürted olur. İman edilecek şeyleri işitip de, inanmamış kimse, kelime-i tevhid söylese, yani (La ilahe illallah Muhammedün resulullah) dese, müslüman olmaz. (Amentü billahi...) de bulunan altı şeye inanan ve (Allahü teâlânın emirlerinin ve yasaklarının hepsini kabul ettim, beğendim) diyen kimse müslüman olur.

Her müslüman, çocuklarına Amentü’yü ezberletmeli, manasını iyice öğretmelidir! Çocuk bu altı şeyi öğrenmez ve inandığını söylemezse, baliğ olduğu zaman müslüman olmaz, mürted olur.

Amentü şöyledir:
Âmentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rüsülihi vel yevmil ahiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel ba'sü ba'del mevti hakkun. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü.

[Yani, Allah’a, meleklerine, gönderdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, öldükten sonra dirilmeye inanıyorum. Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın da Allah’ın kulu ve son Peygamberi olduğuna şehadet ediyorum.]

Bir kız, bir kâfirle evlenmeye karar verirse, hemen kâfir olur. İlerde kâfir olmaya niyet eden ve küfre sebep olan şeye inanan da hemen mürted olur.

Mümin bir erkek, dinsiz bir kadınla evlenmeye niyet edince hemen mürted yani dinsiz olur. Bir kız veya kadın da, müslüman olmayan bir erkekle evlenmeye karar verince, hemen imanı gider. (Redd-ül-muhtar)

Kocası mürted olan kadın, iddet zamanı bitince, başkası ile evlenebilir.
Kadınların birbirlerine avret yeri, erkeğin erkeğe avret yeri gibidir. Şehvet ile bakması haram olur. Müslüman kadının, gayrı müslim, mürted ve fasık kadınların ve mürted amca ve dayının yanında örtünmesi üç mezhepte farzdır, Hanbeli’de caizdir.

Müslüman ana-baba mürted olsa, çocuklarını dar-ül-harbe götürmezlerse, çocuklar müslüman kalır. Dar-ül-harb, Fransa, İngiltere gibi kâfirlerin yaşadığı yerlerdir. Kâfir ve mürted kadınların, baş, kol ve bacaklarına bakmak, dar-ül-harbde de haramdır.

Mürted ana-babanın elini kerhen de olsa öpmek caiz değildir. (Redd-ül-muhtar)

Mürted, yahudi ve hıristiyandan daha kötüdür. Çünkü yahudi ve hıristiyanın kestiği hayvan yenir, fakat mürtedin kestiği yenmez. Yahudi ve hıristiyan kız ile evlenilebilir, fakat mürted olan kız ile evlenilmez. Mürted olan erkek, müslüman kadınla evlenemez.

Küfürden sakınmalı!
Mürted, tevbe etmeden ölürse, Cehennemde ebedi olarak azap görür. Bunun için, küfürden çok korkmalı, az konuşmalıdır! Hadis-i şerifte, (Hep hayırlı, faydalı konuşun veya susun) buyuruldu. (Buhari)

Bir kimse, imanım var dese, fakat küfürden teberri etmese [uzaklaşmasa] mürted olur. Buna münafık gözü ile bakılır. Kalbde iman bulunması için, küfürden teberri gerekir. Bu teberrinin en aşağı derecesi kalb ile teberridir. En iyi derecesi de, kalbdeki ayrılığı söz ile, hareket ile belli etmektir.

Mürtedin önceki ibadetlerinin sevapları yok olur. Tekrar imana gelirse, zengin ise, yeniden haccetmesi gerekir. Malları kendisine geri verilir. Namazlarını, oruçlarını, zekatlarını kaza etmesi gerekmez. Mürted olmadan önce, kazaya bırakmış olduklarını kaza etmesi gerekir. Çünkü mürted olunca, önceki günahlar yok olmaz. Mürted, imana gelirse, mürted iken kılmadığı namazlarını kaza etmez. Çünkü kâfirler dinin emir ve yasaklarıyla mükellef değildir. (Hindiyye)

Mürted, La ilahe illallah demekle, namaz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle, hayrat ve hasenat yapmakla müslüman olmaz. Bunların ahirette hiç faydası olmaz. İnkârından, yani inanmadığı şeyden tevbe etmesi, pişman olması gerekir. Mürted olacak şeyi yaptığını inkâr etmesi tevbe olur. Tevbe etmeden ölürse, Cehennem ateşinde ebedi olarak azap görür. (Hadika)

Rahmete kavuşabilmek için
Ahirette Allahü teâlânın rahmetine kavuşabilmek için, iman ile ölmek gerekir. Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilenlere uygun imanı olmayan ve haramlardan sakınmaya ve İslamın beş şartını yapmaya önem vermeyen, kulluk vazifeleri olduklarına inanmayan, beğenmeyen kimsenin imanı gider. Mürted olur. Duaları kabul olmaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayana (Bid'at ehli) denir. Bunun yaptığı ibadetleri sahih olup borçtan, azabından kurtulur ise de, vaad edilmiş olan sevaplarına kavuşamaz. Ahirette, dünyada yapmış olduğu iyiliklerin, hayrat ve hasenatının karşılığına kavuşamayacaktır. Dünyadaki iyiliklerinin karşılıklarına kavuşmak isteyenin, hemen tevbe etmesi, imanını düzeltmesi gerekir.

Farzları yapmayanın hâli
Sual: Farzları yapmayanın imanı gider mi?
CEVAP
Farzlara önem verip, tembellikle yapmayan kimse, mürted olmaz. İmanı gitmez. Fakat, bir farzı yapmayan müslüman, iki büyük günaha girer.

Birincisi, o farzın vaktini ibadetsiz geçirmek yani farzı geciktirmek günahıdır. Bunun affolması için tevbe etmek, yani pişman olmak, üzülmek, bir daha geciktirmeyeceğine karar vermek ile olur.

İkincisi, bu farzı terk etmek, yapmamak günahıdır. Bu büyük günahın affolması için, bu farzı hemen kaza etmek, yani vaktinden sonra hemen yapmak gerekir. Kazayı geciktirmek de, ayrıca büyük günah olur.

Farzın vakti geçtikten sonra, bu farzı yapacak kadar zaman içinde bu farz özürsüz olarak kaza edilmezse, geciktirme günahı bir misli artar. Bundan sonra, yine bu kadar zaman içinde kaza etmezse, bir misli daha artar. Böylece, farzı yapacak kadar zamanların herbiri geçtikçe, günahlar, kat kat artarak, sayılamayacak ve düşünülemeyecek kadar çoğalır. Bir farzın kazası özürsüz olarak yapılmayınca, günahı böyle artıyor. Mesela beş vakit namaz için, bir günde, yukarıda bir farz için bildirilenin beş misli çoğalıyor. Aylarca, senelerce kılınmayan namazların günahlarının ne kadar çok olacağı, buradan anlaşılabilir. Bu müthiş, bu korkunç günahların altından kurtulabilmek için, her çareye
başvurmak gerekir.

İmanı olan ve aklı başında olan kimsenin gece gündüz kaza namazı kılarak, Cehennemdeki namaz kılmamak azabından kurtulması için çalışması gerekir. Çünkü, özürsüz olarak, tembellikle, üşenerek kılınmayan bir namaz için, yetmişbin sene, Cehennemde azap çekileceği bildirildi. (İslam Ahlakı)

Küfre sebep olan şeyden tevbe etmedikçe
Sual: Müslüman olduğunu söyleyen, fakat sözlerinde veya yazılarında küfrü gerektiren bir şey görülen kimseye karşı nasıl hareket etmek gerekir?
CEVAP
Müslüman olduğunu söyleyen veya cemaat ile namaz kılarken görülen bir kimsenin müslüman olduğu anlaşılır. Sonra, bunun bir sözünde, yazısında veya bir hareketinde, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri iman bilgilerine uymayan bir şey görülürse, bunun küfür veya dalalet olduğu kendisine anlatılır. Bundan vazgeçmesi, tevbe etmesi söylenir. Kısa aklı, bozuk düşüncesi ile cevap verip vazgeçmezse, bunun sapık veya mürted olduğu anlaşılır. Namaz kılsa, hacca gitse, her ibadeti ve iyiliği yapsa da, bu felaketten kurtulamaz. Küfre sebep olan şeylerden vazgeçmedikçe, bundan tevbe etmedikçe, müslüman olamaz.

Her müslüman, küfre sebep olan şeyleri iyi öğrenerek, mürted olmaktan korunmalı, kâfir olanları ve müslüman görünen yalancıları iyi tanıyıp, zararlarından sakınmalıdır!

Bilmemek özür olmaz
Sual: Bir müslüman şaka olarak, bir din kitabına hurafe dese veya alay ederek haram işleyene veya işletene "helal olsun" dese, mürted olur mu?
CEVAP
Muteber kitaplardan nakil yapalım. Mesela, birçok İslam âliminin kitaplarından derlenen Herkese Lazım Olan İman kitabı için, bir kimsenin, doğru olduğuna inandığı halde alay yolu ile hurafe dediğini kabul edelim. O kitapta, (Allah vardır) diyerek imanın 6 esası bildiriliyor. Şaka olarak veya alay maksadı ile veya ne maksatla olursa olsun buna hurafe demenin, haram işleyene veya işletene (helal olsun) demenin hükmünü vesikaları ile bildirelim.

Muteber kitaplarda buyuruluyor ki:
(Küfre sebep olan bir sözü, tehdit edilmeden söyleyenin imanı gider. Çünkü her müslümanın bilmesi gereken şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür olmaz, büyük günahtır. Küfre girenin önceki ibadetleri yok olur. Tevbe ederse, geri gelmez. Tevbe için yalnız kelime-i şehadet söylemek kâfi değildir, küfre sebep olan şeyden de tevbe etmesi gerekir.) (Berika, Hadika)

Burhaneddin-i Mergınani hazretleri, (Kur'an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyenin imanı gider. Tecdid-i iman ve tecdid-i nikah gerekir) buyurdu. (Dürr-ül Münteka)

Ebu Nasr-ı Debbusi hazretleri, Kadi Zahireddin-i Harezmi hazretlerinden naklen buyuruyor ki:
(Bir şarkıcıyı dinleyen veya herhangi bir haram işi gören kimse, haram olduğuna inanarak veya inanmayarak, buna, ne güzel dese, o anda imanı gider.) (Müjdeci Mek. 266)

(Kâfirlerin ibadet olarak yaptıkları ve kâfirlik alameti olan ve İslamiyet’i inkâr etmek ve inanmamak alameti olan ve tahkir etmemiz vacip olan şeyleri yapan ve kullanan kâfir olur. Bunlardan meşhur olanlarını bilmeyerek veya şaka olarak veya herkesi güldürmek için yapan da, kâfir olur.) (Birgivi vasıyyetnamesi)

(Zaruri olan ve tevatür ile bildirilmiş olan din bilgilerine inanmayan kâfir olur. İnanmamayı gösteren her söz, ister şaka olarak, isterse gönülden olmayarak olsun küfür olur.) (Milel-nihal)

(Küfre sebep olan bir işi yapmak küfür olur. Mesela beline, zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak ve küfre mahsus şey giymek de böyledir. Bunları mizah için, başkalarını güldürmek içi, şaka için kullanmak da küfre sebep olur. İtikadının doğru olması fayda vermez.) (Berika)

(Filan müslüman benim gözümde yahudi gibidir demek küfürdür. Ahirette olacak şeylerle alay etmek küfürdür. Kabirdeki ve kıyametteki azaplara akla, fenne uygun değildir diyerek inanmamak, faiz helal olsaydı demek, İslam bilgilerini ve din âlimlerini aşağılamak da, küfürdür.

Akıllı, bilgili, edebiyatçı olduğunu göstermek için veya yanındakileri güldürmek, sevindirmek veya alay etmek için söylenen sözlerde küfre düşmekten çok korkmalıdır. Bir kimse, küçük günah işlese, buna tevbe et denildiğinde, (tevbe edecek bir şey yapmadım ki...) dese, kâfir olur.

(Filan şey, filan kimsede yoktur, varsa kâfir olayım) diye, yemin eylese, o şey, o kimsede olsun veya olmasın, o kimse, kâfir olayım dediği için küfre girmiştir. Kâfirlerin ibadetleri, İslamiyet’e uymayan işleri güzeldir demek de küfürdür.

Bir kadın, beline bir kara ip bağlasa, (bu nedir) deseler, (zünnardır) dese, kâfir olur. Nasrani olmak, yahudi olmaktan, [amerikan kâfiri olmak, komünist olmaktan] hayırlıdır demek küfürdür.

İlim meclisinde ne işim var veya din adamlarının sözü neye yarar demek küfür olur. Biri diğerine, gel fıkıh kitabını okuyalım dese, o da, (Ben ilmi ne yapayım) dese, ilmi hafife aldığı için kâfir olur.) (Miftah-ül-cenne)

Gülmek ve Küfür
Sual: Bazı cahiller, şaka ile (Ben hocaların bulunduğu Cennete değil, artistlerin, dansözlerin şarkı çalıp oynadığı Cehenneme gitmeyi isterim) diyerek gülüyorlar. Böyle söyleyenlere gülen de kâfir olur mu?
CEVAP
Cehennem gülüp oynama yeri değil, şiddetli azap çekme yeridir. Dinin bir emrini böyle alaya almak küfrü gerektirir. İsteyerek buna gülen de küfre girer. Yani kâfir olur. İradesi dışında gülerse küfür olmaz. Din ile alay edenler, gülerek günah işleyenler cezalarını elbette ahirette görürler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Gülerek günah işleyen, ağlayarak Cehenneme gider.) [Ebu Nuaym]

İnanmayanların alay ettikleri gibi, Cehennem gülüp oynama yeri değil, zalimlerin, hainlerin şiddetli azap görecekleri bir ceza yeridir. Cehennem o kadar korkunç bir yerdir ki günahsız olan melekler bile, onun dehşetinden korkarlar. Peygamber efendimiz, Cebrail aleyhisselamı çok üzgün görünce sebebini sorar. O da, (Cehennemin öyle kızgın bir alevini gördüm ki, onun tesirinden hâlâ kendime gelemedim) diye cevap verir. (Taberani)

Bir kimse, Yunan felsefecileri gibi, (Dünya kadimdir, ezelidir) derse küfre düşer. Yahut, (İnsanın ve bitkilerin yaratılışında, kirpiğimizin, saçımızın uzamasında ilahi şuuru görüyoruz) derse, mahluk [yaratık] olan şuuru Yaratıcı için kullanmış olur. Bu ise küfürdür. Çünkü şuur, akıl, fikir yaratıktır.

Abduhçular gibi, (İslam düşüncesi) demek de bu bakımdan küfürdür. Çünkü İslamiyet bir düşünce sistemi değildir. İlahi emir ve yasaklara düşünce demekten çok sakınmalıdır! İçinde (İslam düşüncesi), (İslam nazariyesi) gibi ifadeler bulunan kitaplar çok zararlıdır.

Müslümana kâfir denmez
Sual: Kötü birinden, bid'at ehlinden bahsederken kâfir deniyor. Kâfir olmayana kâfir denir mi?
CEVAP
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müslümana kâfir diyenin kendisi kâfir olur.) [Buhari]
İtikadı bozuk olmadığı için, Cennete girecek olan kimse, yaptığı günahlar sebebi ile Cehenneme girebilir. Eğer salih ise, yani günahına tevbe etmiş ise yahut affa veya şefaate kavuşursa, Cehenneme hiç girmez. Cahillerin de bildiği ve sözbirliği ile bildirilmiş olan bir inanışı veya bir işi inkâr eden, kâfir ve mürted olacağı için, la ilahe illallah dese ve her ibadeti yapsa ve her günahtan sakınsa bile, buna la ilahe illallah ehli ve ehl-i kıble denmez.

En şiddetli azap
Sual: Mürtedler Cehennemde hangi tabakada azap görürler?
CEVAP
En alt tabakada azap görürler. Cehennem 7 tabakadır. Her birinin azabı üstündekinden daha şiddetlidir. (Feraid-ül-fevaid)
1. tabaka: Adı Cehennem’dir, azabı en hafiftir. Burada, günahkâr Müslümanlar azap görür.
2. tabaka: Adı Sair’dir. Ateşi ve azabı şiddetlidir. Burada, Yahudiler azap görür.
3. tabaka: Adı Sekar’dır. Bu daha şiddetlidir. Burada Hıristiyanlar azap görür.
4. tabaka: Adı Cahim’dir. Burada, güneşe, yıldızlara tapanlar azap görür.
5. tabaka: Adı Hutame’dir. Burada Mecusiler, Budistler, Brehmenler azap görür.
6. tabaka: Adı Lazy’dir. Ateistler, müşrikler, dinsizler azap görür.
7. tabaka: Adı Haviye’dir. En şiddetlisidir. Burada münafık ve mürtedler azap görür.

Mürtedin tevbesi
Sual: Bir kimse, küfre düşürücü bir şey söylese, mesela peygamberlerden birini inkâr etse, bütün küfürleri için tevbe etse, kelime-i şehadet getirse, namazlarını da kılsa, fakat yine bu inkârında devam etse, kelime-i şehadetinin ve namazının buna faydası olur mu?
CEVAP
Hayır faydası olmaz. Tevbe etmek için yalnız kelime-i şehadet söylemek kâfi değildir. Küfre sebep olan şeyden de tevbe etmek şarttır. Amel değil, iman bir bütündür, ya vardır ya yoktur. İman edilecek şeylerin birine bile inanmasa, hepsine inanmamış sayılır.

Mürted, küfrüne sebep olan şeyden tevbe etmedikçe, (La ilahe illallah) demekle ve İslamiyet'in bazı emirlerini yapmakla, mesela namaz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle, hayrat ve hasenat yapmakla Müslüman olmaz. Bu bozuk itikadla ölürse imanla ölmez. Bu iyiliklerinin ahirette hiç faydasını görmez. İnkârından, yani inanmadığı şeyden tevbe etmesi, pişman olması lazımdır. Yani, İslamiyet'ten çıktığı kapıdan geri girmesi lazımdır.

dinimizislam.com
 
Allah-u Teala var demek yeter mi?

Allah var demek yeter mi?

Sual: Bazıları, bütün ömürlerini Allah’ın varlığını ispat etmekle geçirmekte, (Asıl maksat iman olduğuna göre, Allah’ın varlığını ispat ile uğraşmak, ibadetle, fıkıh ilmi ile meşgul olmaktan daha iyidir) diyerek, her zaman, bitkilerin, insan ve hayvanların anatomisini incelemek suretiyle imanı kuvvetlendirmek gerektiğini söylüyorlar. Allah’a inanan insan için devamlı bunlarla meşgul olmak uygun mudur?
CEVAP
Asla uygun değildir. Allah’a inanan kimsenin, Allah’ın sıfatlarını da bilmesi gerekir. Bilmezse veya yanlış bilirse, Allah’a inanmış sayılmaz. Allahü teâlâya sıfatları ile inanan kimsenin, kendisine gereken ibadet bilgilerini öğrenmesi farz olur. Fıkhı bırakıp da, Allah’ın varlığını ispat ile uğraşması çok yanlıştır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İmanın sermayesi fıkıhtır.) [Deylemi]

(Fıkıh ilmi her Müslümana farzdır.) [İ.Maverdi]

(Dinin temel direği fıkıhtır.) [Beyheki]

Fıkıh ilmi ise, nakli esas alan doğru bir ilmihâl kitabından öğrenilir. Bir Müslümanın, imanını ehl-i sünnet itikadına göre düzelttikten sonra, imanın gereği olan amellerini ilmihâle uygun yapması gerekir. Ayrıca imanını tehlikeye düşürecek iş ve sözlerden de uzak durmalıdır. Çünkü iman ne kadar kıymetli ise, zıddı olan küfür de o kadar kötüdür.

İman bilgilerini anlatan kelam ilmini akıl ve nakil ile ispat edecek ve sapıklara, dinsizlere anlatacak kadar okumak farz-ı ayn olup, bundan fazlasını öğrenmek ancak din âlimlerine gerekir. Başkalarına caiz değildir. Başkaları bu ilimle meşgul olursa, bâtıl yollara kayar, zındık olur.

İslam âlimleri buyuruyor ki:
İlmi kelam ile uğraşıp sapıtmak yanında, büyük günah işlemek hafif kalır. Ehl-i sünnet itikadını iyi öğrenmeden önce, ilmi kelam ile uğraşmanın zararı bilinseydi, kelam ilmi ile uğraşmaktan, aslandan kaçar gibi kaçınılırdı. (İmam-ı Şafii)

Kelam ilmi ile uğraşan hep şüphe içindedir. (İmam-ı Ahmed)

Resulullah, Fıkhı teşvik etti. Kelamı men etti. (Hadika)

Fıkhı öğrenmek her Müslümana farz-ı ayndır. (İbni Âbidin)

Tasavvuf sayesinde iman sağlamlaşır, şüphe getiren tesirlerle sarsılmaz. Akıl ile, delil ve ispat ile kuvvetlendirilen iman böyle sağlam olmaz. (İmam-ı Rabbani)

İman bilgilerini, ihtiyaçtan fazla öğrenmek caiz değildir, bid’atlerin yayılmasına sebep olur. (Hindiyye)

İbni Sakka isimli bir âlim, her şeyi akılla ispata kalkardı. Akla çok önem verirdi. Allah’ın varlığını, birliğini 99 delil ile ispat ederdi. Zamanla aklının almadığı konular da çıktı, şüpheleri arttı, bocalamaya başladı. Nizamiyye Medresesi’nde vaaz eden Yusuf-i Hemedani hazretlerine bir şey sordu. O da (Otur, senin sözünden küfür kokusu geliyor) buyurdu. İstanbul’a elçi olarak gidince, hıristiyan oldu. Hıristiyan olduktan sonra da, 100 delil ile Allah’ın 3 olduğunu ispata kalkıştı. (F. Hadisiyye)

Bir kimse, Allah’a, ahiret gününe inansa, Peygamberlerden sadece birine inanmasa kâfir olur. Çünkü Allahü teâlâ, kendisine inanmaktan başka, bütün peygamberlere inanmak gerektiğini bildirmiştir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Onlar, sana ve senden önce gönderilen kitaplara ve peygamberlere ve ahiret gününe iman ederler.) [Bekara 4]

Peygamber efendimiz, Kur’an-ı kerimi açıklayarak, imanı şu şekilde tarif etmiştir:
(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe [Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır. Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma şehadet etmektir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

Amentü’deki 6 esastan birini inkâr eden kâfir olur. Sadece Allah var demek kâfi değildir. Gayri Müslimlerden de Allah var diyenler çoktur. Mümin olmaları için bütün Peygamberlere inanmaları gerekir. Yahudiler ve Hıristiyanlar, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için kâfir oldular. Bir Müslüman da, Amentü’de bildirilen 6 esastan birini, mesela kaderi inkâr etse, kâfir olur, bütün iyi amelleri yok olur. İman esasları, Allahü teâlânın kesin emridir, olmazsa olmazlardandır. Samimi olanlar, yani akıl, ilim, insaf sahipleri için, Allahü teâlânın emrini, yani iman esaslarını kabul etmekten daha makul, bir şey yoktur. Aksi, şeytanın, cahilliğin, inadın insanı kâfirliğe götürdüğü bâtıl bir yoldur.

dinimizislam.com
 
hocam değerli bilgilerin için sağol
 
Orucu bozan ve bozmayan durumlar

Orucu bozan ve bozmayan durumlar

Sual: Ağzın içindeki çürük dişe konan ilaç, orucu bozmuyor da, dil altına konan hap, niçin orucu bozuyor? Vücuttaki sağlam deriye konan ilaç emilse bile orucu bozmuyor da, ağızdaki sağlam deriye konan ilaç emildiği için niye orucu bozuyor?
CEVAP
Dilaltındaki deri, vücudun dışındaki deri değildir. Yumuşak, kaygan bir dokudur. Tıpta buna mukoza deniyor. Çok farklı özelliğe sahiptir. Birbiri ile asla mukayese edilmez. Dişin yapısı da mukozanın yapısından farklıdır.

Bu hususta uzman doktorumuz diyor ki:
Dilaltına ilaç konunca, sinir sisteminin uyarısı ile beyne çok acil haber gider. Beyin, dilaltındaki refleksleri otomatik olarak harekete geçirir. Sonra, tükürük salgı sistemi çalışıp, tükürük üretir, sulandırır. Sulandıktan sonra, reflekslerin uyarmasıyla, kılcal damarlar harekete geçer ve emilerek en kısa zamanda kana karışır. Tükürük salgısı olmazsa, ilaç sadece kılcal damarlar vasıtasıyla kana karışamaz. Çünkü ilacın sulanarak kılcal damarlara gitmesi lazım. Vücut derisi mukoza gibi ince olsa bile, tükürük salgısı olmadığı için dilaltındaki gibi emilmez. Tükürük salgısı otomobil, ilaç şoför gibi, mukoza altındaki kılcal damarlar da yollar gibidir. Vücutta otomobil ve yollar var, şoför yok. Şoför de gelirse otomobil hareket eder.

Tıbbi olarak, diş de, diş eti de, mukoza değildir, diş ile diş altı farklı özelliklere sahip iki ayrı organ gibidir.

Bota, çizmeye ve meste mesh etmek caizdir. Ancak mestten çok daha ince olan çoraba mesh caiz değildir. İkisi de ayağa giyiliyor ama vasıfları farklıdır. İşte bunun gibi, dilaltındaki mukoza denilen yumuşak doku vücuttaki deriden çok farklıdır.

Dilaltına ilaç, hap koyarak yukarıda izah edildiği gibi, kılcal damarlarca emilmesini sağlamak, deriye ilaç enjekte edip kılcal damarlara ulaştırmaya benzer, bu yüzden orucu bozar.

Sual: Burnum tıkalı olunca çok rahatsız oluyorum, işlerim aksıyor. Burnun içine sıvı ilaç konunca oruç bozuluyormuş. Katı ilaç sürsem mesela viks sürsem orucum bozulur mu?
CEVAP
Burnun içine katı ilaç, merhem sürmek orucu bozmaz. Sıvı ilaç bozar.

Sual: Ağızdaki veya burundaki kanı yutmak orucu bozuyor. Baştan burna gelen akıntıyı yutmak da, orucu bozar mı?
CEVAP
Baştan gelen akıntı bozmaz.

Sual: Kulağıma damlattığım yağlı ilaç, ağzımdan ve burnumdan geldi. Orucum bozuldu mu?
CEVAP
Kulağa ilaç damlatmak orucu bozar.

Sual: Fransa'dan yazıyorum. Hıristiyan eşim, gece kalkıp bana sahur hazırlıyor. Dün gece sahuru yiyip imsak vaktinde yattım. Yarı uykulu idim, ben hiçbir şey söylemeden beni sevip, oramı buramı tuttu. Nihayet ben boşaldım. Ama ben hiç bir hareket yapmamıştım. Orucum bozuldu mu?
CEVAP
Şöyle yap diye kendiniz emretmediğiniz ve devamında hiçbir harekette de bulunmadığınız için oruç bozulmuş olmaz. Ancak, orucu bozabilecek böyle tehlikeli işlerden uzak durmaya çalışmalıdır.

Sual: Kalb hastasının göğsüne sürdüğü ilaç orucu bozar mı?
CEVAP
Orucu bozmaz. Çünkü sağlam deriye sürülen ilaç, deriden içeriye girse de orucu bozmaz.

Sual: İstemeyerek ağız dolusu kusmak orucu bozar mı?
CEVAP
Bozmaz. İsteyerek, zorlayarak az bir kusma da orucu bozmaz ise de, ağız dolusu kusmak bozar. Hadis-i şerifte (Kendiliğinden ağız dolusu kusanın orucu bozulmaz. İsteyerek ağız dolusu kusanın orucu bozulur, kazası gerekir) buyuruldu. (Nesai)

Sual: Tıraş olurken kanayan yere, kanın durması için kantaşı sürmek orucu bozar mı?
CEVAP
Hayır, bozmaz.

Sual: Bir hastalık sebebiyle de iğne [enjeksiyon] yapılınca oruç bozulur mu?
CEVAP
Evet bozulur, kaza gerekir. Oruç bu şekilde bozulduktan sonra yiyip içmek, kefareti gerektirmez.

Sual: Gündüz uyurken ihtilam olunca oruç bozulur mu?
CEVAP
Hayır, bozulmaz. Uyanınca ilk fırsatta gusledilir. Hadis-i şerifte, (İhtilam olmak orucu bozmaz) buyuruldu. (Beyheki)

Gusletmekle de oruç bozulmaz. Guslederken vücudun içine su girmemesine dikkat etmelidir! İçeri su girerse oruç bozulur.

Sual: Ağızdaki yara için oruçlu iken ilaçla gargara uygun mu?
CEVAP
Ağızdaki yara, namazda okumaya mani değilse, ilaçla gargara mekruh olur. Okumaya mani olursa, ilaçla gargara etmek mekruh olmaz. Çünkü özür vardır.

Sual: İşyerinde iş gereği toz oluyor, ayrıca sigara içen de oluyor. Bunlar orucuma zarar verir mi?
CEVAP
Tozlu, dumanlı şey koklamak, başkasının içtiği sigara dumanı yahut tütsülerin dumanını çekmek orucu bozar. Fakat ağzından veya burnundan boğazına toz, duman kaçsa, oksijen gazı tüpü ile suni hava verilse, başkalarının içtiği sigaranın dumanı ağzına, burnuna girmesinden sakınmak mümkün olmasa, oruç bozulmuş olmaz. Unlu işlerde çalışanın sakındığı halde, ağzına burnuna giren un tozları orucu bozmaz. Kömür işinde çalışan kimsenin ağzına, burnuna kömür tozu girse, orucu bozulmuş olmaz. Çünkü bundan sakınma imkânı yoktur.

Sual: Nisaiyeci bir kadın doktora muayene olanın, orucu bozulur mu? Bozulursa, kefaret mi gerekir?
CEVAP
Doktor, eldivene herhangi bir ilaç, yağ sürerse, oruç bozulur, sadece kaza gerekir.

Sual: Omuzlarımda ağrılar için doktor iğne yapılması gerektiğini söyledi. Yapılacak iğne ve sürülecek krem orucu bozar mı?
CEVAP
İğne olmak (enjeksiyon) orucu bozar, kaza gerekir. Krem sürmek orucu bozmaz.

Sual: Abdest alırken diş etlerinden kan gelirse abdest ve oruç bozulur mu?
CEVAP
Kan ağızdan dışarı çıkarsa abdest bozulur. Yutulursa abdest bozulmaz, fakat bu sefer de oruç bozulur. Tükürükten az ise, oruç da abdest de bozulmaz.

Sual: Porno film seyrederken, kendiliğinden cünüp olanın orucu bozulur mu?
CEVAP
Sadece bakarak cünüp olunca oruç bozulmaz. El ile veya başka bir şeyle cünüp olmaya yardım edilince, oruç bozulur ve kaza gerekir, kefaret gerekmez. Fakat aynı ramazanda aynı şey tekrar yapılırsa bu sefer kefaret de gerekir. Porno film seyretmek haramdır. Haram işleyenin ibadetleri sahih olur, farz borcundan kurtulur ise de, kazandığı günahlardan dolayı kavuşacağı büyük sevaplardan mahrum kalır. Özellikle oruçlunun böyle günah işlemesi çok çirkindir.

Sual: Bel gevşekliği sebebiyle meni gelse, oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Sual: Nezle olduğum için burnumun içine gelen akıntıyı geri çekip yuttum, orucum bozuldu mu?
CEVAP
Bozulmadı.

Sual: Ağzıma balgam geliyor, yutuyorum, oruç bozuluyor mu?
CEVAP
Balgamı yutmakla oruç bozulmaz

Sual: İmsak vakti çok yemek yiyorum. İmsak çıktıktan sonra yemek kaynarken ağzıma geliyor, yutuyorum. Orucum bozuluyor mu?
CEVAP
Bozulmaz. Hatta ağzınıza gelen kusmuğun geri gitmesi de orucu bozmaz.

Sual: Oruçlu iken burna çekilen su ağzımızdan çıksa oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulur. Buruna ilaç çekmek gibi su da çekip genze ulaşırsa oruç bozulur, kaza gerekir.

Sual: Tükürüğümüz, dudağımızdan aşağı doğru sarksa, onu yalayıp yutsak oruç bozulur mu?
CEVAP
Tükürüp tükürüğümüzü yalarsak oruç bozulur, kaza gerekir. Bahsettiğiniz şekilde olursa oruç bozulmamış olur. Sanki bir kısmı daha ağzımızda oluyor.

Sual: Erkeklerin idrar damlası gelmesin diye idrar yoluna koydukları pamuk orucu bozar mı?
CEVAP
Orucu bozmaz. Maliki’de de pamuk koymak bozmaz. Şafii’de pamuk koymak orucu bozar ama, Şafii’yi namazda taklit eden Hanefi’nin orucu yine bozulmuş olmaz.

Sual: Banyo yaparken, banyoda oluşan su buharını teneffüs etmekle oruç bozulur mu?
CEVAP: Bozmaz. Bazen, hastalara özel olarak su buharı teneffüs ettiriliyor. Bu şekilde, su buharı teneffüs ettirilirken, buhar ciğerlere kadar giderse oruç bozulur.

Sual: Ramazanda bir insan yatsıdan sonra hanımıyla beraber olsa daha sonra geç vakitte uyuyup biraz sonra guslederiz deseler uyandıklarında da güneş doğmuş olsa kefaret mi gerekir?
CEVAP
Kaza da gerekmez. Yani oruçları bozulmuş olmaz. İhtilam olanın da orucu bozulmuş olmaz. Fakat namaz kılmak için ilk fırsatta yıkanmak gerekir. [Daha önceden tedbir alıp cünüp olarak sabahlamamalı.]

Sual: Göz damlası orucu bozar mı? Lens ıslakken göze takılırsa oruç bozulur mu?
CEVAP
İkisi de bozmaz.

Sual: Ramazanda sahurda yatmadan önce dişlerimizi fırçalıyoruz. Ağzımızı yıkamamıza rağmen tadı ağzımızda hissediliyor, bu durum orucu bozar mı?
CEVAP
Hayır bozmaz.

Sual: Hanefi mezhebine göre "tükürdüğümüz zaman tükürükte tükürükten az miktarda kan olursa" abdest bozulur mu, yutunca oruç bozulur mu?
CEVAP
Kan tükürükten az ise dışarı çıkmakla abdest bozulmaz, yutulunca da oruç bozulmaz.

Sual: Sigara yakıları ve zayıflama bantları kola yapıştırılınca, yakıdaki madde emiliyormuş. Bu emilme orucu bozar mı?
CEVAP
Sağlam deriye konan hiç bir yakı, ilaç, krem orucu bozmaz. Emilmesi oruca zarar vermez.

Sual: Oruçluyken kulaktan iltihap akması orucu bozar mı?
CEVAP
Bozmaz.

Sual: Kan aldırınca oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Sual: Oruçlu iken kulağa pamuklu çubuk sokmakta mahzur var mı?
CEVAP
Şafii’de bozar, Hanefi’de bozmaz.

Sual: Jöle, krem, deodorant orucu bozar mı?
CEVAP
Hiç birisi bozmaz.

Sual:Çiklet çiğnemek orucu bozar mı?
CEVAP
Evet, bozar. Günümüzün çikletleri eski tabii sakızlar gibi değildir. Şimdikiler çiğnenirse, tadı veya bazı parçalar yutulabilir ve oruç bozulur.

Sual: Oksijen gazı tüpü ile suni hava verilince oruç bozulur mu?
CEVAP
Teneffüs ettiğimiz hava orucu bozmaz. Tüple verilen oksijen de temiz hava demektir, oksijeni bol hava demektir. İçinde ilaç olsa bozar.

Sual: Hanımını öpenin orucu bozulur mu?
CEVAP
Öpmekle orucu bozulmaz. Öperken cünüp olursa bozulur. Cünüp olma ihtimali varsa, hanımını öpmesi mekruh olur. Orucu bozacak derece çok öperse haram işlemiş olur. Çünkü orucu mazeretsiz bozmak haramdır.

Sual: Yıkanırken kulağa sabunlu su kaçsa, oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Sual: Denize girmek orucu bozar mı?
CEVAP
Denize girmek orucu bozmaz. Eğer vücudun içine su kaçarsa, oruç bozulur.

Sual: Sabah yatarken susadığımı hissettim ve saatime baktım saati 05.10 geçiyor olarak gördüm. Dikkatli olarak baktığıma eminim. Suyumu içtim ve gayri ihtiyari saate bir baktım ki saat 06.10 çok üzüldüm. İmsak 5,30’du. Orucum bozuldu mu?
CEVAP
Evet bozuldu. Sizin kastınız olmadığı için sadece kaza gerekir.

Sual: Astım hastası, mecburiyet halinde ilaç kullanınca oruç bozulur mu?
CEVAP
Evet bozulur. Sadece kaza gerekir.

Sual: Ventolin, Salbutol gibi ağıza püskürtülen astım ilaçları orucu bozar mı?
CEVAP
Bahsettiğiniz ilaçları kullanınca oruç bozulur. Çünkü içinde ilaç vardır. Ama oksijen gazı bozmaz.

Sual: Astım tabletinin gazını teneffüs etmek orucu bozar mı?
CEVAP
Sigara dumanı gibi orucu bozar.

Sual: Evi haşere için ilaçladım. Bu ilacı teneffüs orucu bozar mı?
CEVAP
Az olursa bozmaz.

Sual: Kadın hastalıklarında bir çubukla hap ve fitil veriliyor. Guslü gerektirir mi, orucu bozar mı?
CEVAP
Genelde zevk alınmadığı için guslü gerektirmez. Gündüz kullanılırsa oruç bozulur, kaza gerekir. Pamuk bile konsa, pamuk tamamen içeri girerse oruç bozulur. Yaş parmak girse de oruç bozulur.

Sual: Basur hastalarının bağırsakları, taharetlendikten sonra, ıslak olarak içeriye girse oruç bozulur mu?
CEVAP
Yaş olarak girince oruç bozulur. Kurulanırsa oruç bozulmuş olmaz.

Sual: Karşı tarafın ağız salgısını yutmak orucu bozuyor mu?
CEVAP
Karşı tarafın tükürüğünü, salgısını yutunca oruç bozulur. Eğer bu sevdiğimiz bir kimse ise sadece kaza değil, kefaret de gerekir.

Sual: Oruçlu iken alışkanlıktan dolayı rujumu yalıyorum, oruç bozuluyor mu?
CEVAP
Rujun oruca zararı olmaz. Fakat yenirse oruç bozulur. Kaza gerekir.

Sual: Oruçlu olduğunu unutup taharette mübalağa ederek içeriye su kaçsa oruca zarar verir mi?
CEVAP
Unutulunca mahzuru olmaz. Unutarak yiyip içmek de orucu bozmaz. Oruçlu olduğunu bilerek taharette mübalağa eder ve içeri su kaçarsa oruç bozulur ve kaza gerekir.

Sual: Balıkların suyunu temizlerken boğazıma ister istemez su kaçtı orucum bozuldu mu?
CEVAP
Ağza kaçtı ise bozulmaz, boğazdan içeri girmişse oruç bozulur, kaza gerekir

Sual: Ayak tırnağımda yara var ve bu yaradan gün içerisinde sarı su, irin ve bazen de kan geliyor ve tırnak arasında birikiyor, bunlar tekrar içeri girip orucu bozar mı?
CEVAP
Orucu bozmaz.

Sual: İstemeyerek yağmur suyu boğazımıza kaçsa orucu bozar mı?
CEVAP
Bozar.

Sual: Ben diabet hastasıyım. Kan alıp ölçü aletine koyup şekerimi ölçmem orucu bozar mı?
CEVAP
Kan aldırmak orucu bozmaz.

Sual: Arı soksa oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Sual: Ele iğne batıp kırığı içinde kalsa orucu bozar mı?
CEVAP
Mideye girmeyince bozmaz.

Sual: Oruçlu iken kalbim ağrıyınca trinitrin alsam kaza mı gerekir?
CEVAP
Evet.

Sual: Burna tuzlu su çekmek, ilaç gibi orucu bozar mı?
CEVAP
Evet. Beyne veya boğaza kaçarsa bozar.

Sual: Kalb için, dil altına konup, emilen hap, orucu bozar mı?
CEVAP
Evet. Deri altına iğne ile ilaç zerki gibidir.

Sual: Hasta, ağzına sık sık su alsa orucu bozulur mu?
CEVAP
Yutulmadıkça bozulmaz. Ama böyle yapmak uygun değildir.

Sual: Burun kanı, genizden mideye giderse, oruç bozulur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Suya dalıp kulağa su kaçınca oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Ağızdaki yaşlığı yutmak
Sual: Oruçluyken ağza gelen tükürüğü yutmanın mahzuru olur mu?
CEVAP
Hiç mahzuru olmaz. Hatta abdest aldıktan veya ağzımızı yıkadıktan sonra ağızdaki yaşlığı da yutmak oruca zarar vermez.

Sual: Kadın ve erkeğin ilaç olarak kullandıkları fitil, orucu bozar mı ve guslü gerektirir mi?
CEVAP
Gündüz kullanırsa oruç bozulur. Fakat guslü gerektirmez.

Sual: Burnum kanadı. Bu arada genzime giden kanı yuttum. Orucum bozuldu mu?
CEVAP
Burundan genze giden kanı veya dişi kanayan ağzındaki kanı yutunca, yani kan mideye gidince oruç bozulur. Sadece kaza gerekir.

Sual: Buruna sıvı ilaç veya tuzlu su çekmek orucu bozar mı?
CEVAP
Beyne veya boğaza giderse bozar.

Sual: Kulağı antiseptikli su ile yıkatmak orucu bozar mı?
CEVAP
Bozar. İlaçsız su ile yıkamak, pamukla temizlemek bozmaz.

Sual: Ağrıyan dişe, göze ve kulağa ilaç konsa oruç bozulur mu?
CEVAP
Kulağa damlatılan ilaç orucu bozar. Göze damlatılan ilaç bozmaz. Dişe konulan ilaç, yutulmazsa orucu bozmaz. Hatta ilacın tadı boğazda hissedilse de bozmaz.

Sual: Yaraya konan ilaç orucu bozar mı?
CEVAP
Yaraya sürülen merhemin, sindirim yoluna gittiği bilinmezse oruç bozulmaz.

Sual: Epilasyon orucu bozar mı?
CEVAP
Bozmaz.

Sual: Oruçlu iken esans koklamak orucu bozar mı?
CEVAP
Çiçek, esans koklamakla oruç bozulmaz, mekruh da değildir.

Sual: Ağızdaki az bir kanı yutanın namazı ve orucu bozulur mu?
CEVAP
Az olduğu için bozulmaz.

Sual: Oruçlu iken gusletmek orucu bozar mı?
CEVAP
Gusletmekle oruç bozulmaz. Ancak ağızdan, burundan içeri su kaçarsa veya su içine oturulunca veya taharetlenirken içeri su kaçarsa oruç bozulur.

Sual: Dudaktaki yaşlığı yutmak orucu bozar mı?
CEVAP
Bozmaz.

Sual: Makata konan pamuğun bir kısmı dışarıda kalsa orucu bozar mı?
CEVAP
Bozmaz, hepsi içeri girerse bozar.

Sual: İmsak vakti sona ererken yaraya konan sıvı ilaç, gündüz emilmeye başlasa oruç bozulur mu?
CEVAP
İmsaktan önce konulduğu için bozulmaz.

Sual: Kalb hastasıyım. Bazen çok ağrıyınca hap alıyorum. Ramazanda oruçlu iken ağrı tuttuğunda ilaç alırsam, kefaret gerekir mi? Kalb hastasının göğsüne sürdüğü ilaç, orucu bozar mı?
CEVAP
Zaruret olduğu için yalnız kaza gerekir. Sağlam deriye sürülen ilaç, içeriye gitse de orucu bozmaz. Dil altına konulup emilen bozar.

Sual: Diş çektirmek orucu bozar mı?
CEVAP
Diş çektirmek orucu bozmaz. Eğer diş çektirilirken iğne vurulursa, oruç bozulur. Dişten çıkan kanı yutmakla da oruç bozulur. Ramazan orucunu tutarken iğne vurduranın veya dişinden çıkan kanı yutanın orucu bozulur, gününe gün kaza gerekir, kefaret gerekmez.

Sual: Damardan serum verilmesi, sadece imam-ı a’zama göre orucu bozduğu söyleniyor. Diğer mezheplere göre bozmuyor mu? Serumla gıda ve deva verilebiliyor. İhtiyacı olan suyu, gıdayı ve ilacı serumla alan kimsenin orucu bozulmaz mı? Oruçta gaye, yiyip içmeyi terk etmek olduğuna göre, ağız yolu ile değil de, damar yolu ile yiyip içenin orucu niçin bozulmaz?
CEVAP
Dört mezhepte de, sağlam deriye konan ilaç, gıda ve deva, emilip içeriye nüfuz etse de oruç bozulmuş olmaz. Mesela kalb hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için dört mezhepte de orucu bozmaz. Bunun gibi, sağlam deriye konan nikotin yakısı da, vücut tarafından emildiği halde, dört mezhepte de orucu bozmaz. Tabii menfezlerden [deliklerden] giren şeyler orucu bozar.

Şafii’de, kulak tabii menfezdir. Kulağa konan sıvı-katı her şey, mideye girmiş gibi orucu bozar. Şafii’de idrar yolu da tabii menfezdir. Buraya ilaç, hatta pamuk konsa bile orucu bozar.

Dört mezhepte de ve bütün imamlara göre, yaraya konulan ilaç, cevfe [içeriye] giderse oruç bozulur. Şafii mezhebinde, dimağ [beyin], karın, bağırsak, mesane birer cevftir. Mesela, baştaki kemik yarılsa, buradaki yaraya konulan ilaç, cevfe, yani beyne gideceğinden oruç bozulmuş olur.

Şafii’de karna bıçak saplansa, bıçağın ucu mideye, yani cevfe girdiği için oruç bozulur. Sağlam deriden bıçak cevfe girince oruç bozulduğu gibi, iğne ile adaleyi veya damarı yırtarak verilen ilaç, cevfe ulaşınca oruç bozulmuş olur. Hanefi’de ise, bıçak tamamen midenin içine girerse oruç bozulur.

Bugün tıpta, serumun mesaneye, dimağa ve vücudun her yerine gittiği kesin olarak bilinmektedir. O halde serum, dört mezhepte de orucu bozar. Sadece kaza gerekir. (Serum veya enjeksiyonla verilen ilaç, cevfe, [yani dimağ ve mesane gibi yerlere] gitmez) demek, çok yanlış olur, ilme ters olur.

Bütün doktorlar, damardan veya adaleden verilen ilacın, dimağ ve mesaneye gittiğini bildiriyorlar. O halde, işin aslını bilmeyenlere kanıp da, enjeksiyonla orucu telef etmeyelim.

[Buradaki Hanefi mezhebi ile ilgili bilgiler, Tahtâvi, Mebsut, Bedayi ve benzeri kitaplardan, Şafiilerle ilgili bilgiler ise, Mecmû, Muğnil muhtaç, Tuhfe, Envâr, Kummesrâ, Bâcuri, Şerh-i İbni Bâcuri gibi muteber eserlerden alınmıştır.]

Sual: Sinüzitten muzdarip bir hasta oruçlu iken burnuna sıvı ilaç koyabilir mi?
CEVAP
Oruç bozulur.

Sual: Oruçlu iken kulaktan iltihap akması orucu bozar mı?
CEVAP
Bozmaz. Oruçta genelde çıkan şeyler orucu bozmaz, mesela kan aldırmak orucu bozmaz. Ama isteyerek ağız dolusu kusulursa orucu bozulur.
Oruçta genelde içeri giren şeyler bozar. Mesela enjeksiyonla kan verilenlerin orucu bozulur.

Sual: Oruçlu iken dişleri macunlu macunsuz fırçalamak orucu bozar mı?
CEVAP
Macunsuz fırçalamakta mahzur yoktur. Macunlu fırçalamakla da oruç bozulmaz fakat mekruh olur. Macun yutulursa oruç bozulur, kaza gerekir.

Sual: Dudağımda uçuk vardı ve ben de patlamasın diye krem sürmüştüm. Maalesef akşama doğru uçuk patladı. Orucum bozuldu mu?
CEVAP
Bozulmadı

Sual: İftar için yiyecek bir şeyler hazırlarken parmağımı kestim. Birkaç damla aktı. Orucum bozuldu mu?
CEVAP
Hayır kan çıkmakla, kan aldırmakla oruç bozulmuş olmaz.

Sual: Dirseğimde çıkan iltihaplanmadan dolayı dirseğimin üstünden ve altından birer cm uzunluğunda kestiler ve iltihabın akması için bir hortum sokup uçlarını dışarı çıkardılar. Dün yapılan muayenede bir merhemi üsten sıkıp alt uçtan dışarı akıttılar. Niyetli olduğumdan dolayı şüpheye düştüm acaba orucum bozuldu mu?
CEVAP
Orucunuz bozulmadı.

Sual: Yanlış dolgudan dolayı diş etim hep kanıyor. Sahurdan sonra yatıyorum, sabah tekrar kalktığımda ağzımın içi kan dolu oluyor. Kanın birçoğu boğazımdan geçmiş oluyor. Bazen uyku halinde değilken de fark ediyorum kan geldiğini... Tükürürsem abdest bozulacak. Tükürmesem yani yutsam oruç bozulacak. Haliyle illa ki yutmuşumdur kan. Benim oruçlar bozulmuş mu?
CEVAP
Kan yutmak orucu bozar. Oruçların Hanefi’ye göre bozuluyor. Onun için Hanbeli mezhebini taklit etmelisiniz. Orucu bozan şeyler, insanın elinde olmazsa, Hanbeli’de orucu bozmuyor.

Sual: Hastanede test için kan verirken enjektörü sokmadan önce deriye alkol sürüyorlar ve çıkarttıktan sonra iğne deliğinin üzerine alkollü pamuk koyuyorlar. Bunun oruca bir zararı var mıdır?
CEVAP
Hayır oruca zararı olmaz

Sual: Deriyi çizerek yapılan çiçek aşısı orucu bozar mı?
CEVAP
Bozmaz. Tentürdiyot gibidir.

Sual: Dişler arasındaki yemek kırıntısını yutmak orucu bozar mı?
CEVAP
Hayır, bozmaz.

Sual: Hanımı öpünce mezi gelirse oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Sual: Tıraş kesiğine oruçlu olduğunu unutarak kolonya sürmek orucu bozar mı?
CEVAP
Unutulmasa da bozmaz. Unutunca yiyip içilse de bozmaz.

Sual: Sigara içilen odaya girip, uzun müddet çıkmasak oruç bozulur mu?
CEVAP
Lüzumsuz kalıyorsak bozulur, vazifemiz varsa bozulmaz.

Sual: Şevval orucunu tutuyorum. Bugün abdest alırken (burnuma su çekerken) unutarak ve istemeyerek genzime veya boğazıma sanırım su kaçırdım. Orucum bozuldu mu?
CEVAP
Unutarak yiyip içince veya bozulup bozulmadığını kesin bilmedikçe oruç bozulmuş olmaz.

Sual: Ağız dolusu hastalık sebebiyle kusanın orucu bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Sual: Hac için hastaneden kan aldılar fakat kan şırıngaya geldi dışarı çıkmadı, sonra tekrar içeri koydular. Abdestim bozuldu mu, orucuma bir zarar geldi mi?
CEVAP
Hem abdestiniz hem de orucunuz bozuldu. Kan çıkmakla abdestiniz, kan içeri girmekle orucunuz bozuldu. Şırıngaya çıkmakla dışarı çıkmış oldu. Kendi kanınız da olsa vücudunuza kan verildi.

Sual: Çatlak dudağa veya eldeki yarığa merhem, krem, kolonya sürmek orucu bozar mı?
CEVAP
Hayır, bozmaz.

Sual: Mideye ucu dışarıda kalan alet sokulursa, oruç bozulur mu?
CEVAP
Bozulmaz.

Sual: Türkiye Takvimine göre, sahuru yanlışlıkla 10 dakika geciktirdim. Orucum sahih oldu mu?
CEVAP
Kaza gerekir.

Sual: Deri altına tüberküloz testi yapılıyor. Orucu bozar mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Kulaktaki pamuk, delik zardan içeri girse, orucu bozar mı?
CEVAP
Hayır.

Sual: Gırtlağa çıkan tükürüğü kusarak çıkarmak, orucu bozar mı?
CEVAP
Hayır.

Sual: Mahalli bir yazar diyor ki:
(Her yıl aynı yazılar yazılıyor ve fitil ve benzeri şeylerin orucu bozup bozmayacağı hususunun oruçla ne ilgisi var, İslamiyet bu mu?)
CEVAP
Yazar, İslamiyet’i bilmediği gibi, nelerin orucu bozacağını da bilmiyor. İslamiyet her yıl değişmez. Bu sene İslam’ın şartı beş denmişse, gelecek sene bu altı olmaz. Azalmaz da, çoğalmaz da. Bu sene, (hastaya serum vermek orucu bozar) denmişse, gelecek sene (bozmaz) denilemez. Aslında değişik yazan varsa, o tenkit edilmelidir! Hep aynı şeyi yazan tenkit edilir mi? Şimdi mahalli yazara soruyoruz, İslamiyet bu değilse nedir? Her yıl değişmesi mi gerekir?

Yazar, orucun ne olduğunu, orucu nelerin bozduğunu bilmiyor ki, (vücuda giren şeylerin orucu bozup bozmayacağından bahsedilmez) diyebiliyor. Önce oruç nedir ve neler orucu bozar, kısaca bir tarifini yapalım:

Oruç, fecrin ağarmasından, güneş batıncaya kadar, yiyip içmeyi ve orucu bozan diğer şeyleri terk etmektir. Diğer bozan şeyler nelerdir? Yaradılışta bulunan deliklerden içeri giren şeyler orucu bozduğu gibi, vücuttaki yaraya konulan ilaç, sindirim yollarına sızarsa, yine oruç bozulur. İğne [enjeksiyon], serum orucu bozar. Çünkü bunlar sindirim yoluna gider. (Tahtavi)

Hastalık için kullanılan fitiller, tabii deliklerden verilir. Ağrı kesici, ateş düşürücü fitiller olduğu gibi, romatizma, mantar, bulantı, hemoroid ve kabızlık önleyici fitiller de vardır. Serum yolu ile de ilaç ve gıda verilebilir. Tabii deliklerden ilaç olmayan maddeler de girerse yine oruç bozulur. Bunları sormak ve bunlara cevap vermekten tabii ne olabilir?

Sual: KBB mütehassısı bir doktor diyor ki:
Dinde reformcu bir grup, yeni bir kitap yazıp, âlimlerden farklı, yeni ictihadlar yapacaklarmış. Kulağa damlatılan ilacın orucu bozmayacağı yönünde bizden bilgi istiyorlar. Hanefi ve Şafii’ye göre, göze, kulağa ve burna damlatılan ilaç, orucu bozar mı, bozmaz mı?
CEVAP
Fıkıh kitaplarındaki hüküm şöyle:
Hanefi’de göze damlatılan veya diş çukuruna konan ilacın tadı boğazda hissedilse bile orucu bozmaz. Kulağa damlatılan ilaç, burna konan sıvı ilaç orucu bozar.

Şafii’de ise, göze damlatılan ilacın tadı boğazda hissedilse bile bozmaz. Fakat kulağa konan her şey orucu bozar. Burna konan sıvı ilaç da bozar.

Hanefi’de ve Şafii’de, sağlam deriye sürülen ilaç, emilip içeriye nüfuz etse de oruç bozulmuş olmaz. Mesela kalb hastalığında, göğüs üzerine nitroderm ihtiva eden bir ilaç [TTN] konur. Bu deriden içeriye emilir. Sağlam deriden içeri girdiği için Hanefi’de de, Şafii’de de orucu bozmaz.

Hadis-i şerifte (İçeri giren şeyler orucu bozar) buyuruluyor. Şafii’de, kulak tabii menfezdir. Kulağa konan sıvı-katı her şey, mideye girmiş gibi orucu bozar. Hanefi’de, kulağa giren katı şey ve su orucu bozmaz. Fakat yağ ve ilaç bozar. Yağ ve ilaç emilse de, emilmese de, sindirim yoluna gitse de, gitmese de bozar.

Göz, menfez kabul edilmediği, aynen sağlam deri hükmünde olduğu için, göze konan ilaç, sağlam deriye sürülen ilaç gibi çeşitli kanallarla sindirim yoluna gitse de hiçbir mezhepte orucu bozmaz. Fakat boğaza, beyne ve mesaneye açılan yara yolu ile ilaç verilirse, Hanefi’de de, Şafii’de de oruç bozulur.

Reformcu grup ne yapmak istiyor? Kendileri müctehid olsalar bile, ictihadla ictihadın nakzedilemeyeceğini bilmeleri gerekir. Reformcuların, (Burada Hanefilerin kavli doğrudur. Kulağa kum koymak orucu bozmaz. Şafii’nin ictihadı yanlıştır) demeye hakları olmaz.

Sual: Oruç hakkında mezheplerimizdeki hükümler hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
Ramazan orucuna niyetin son vakti, Hanefi’de öğleye bir saat kalıncaya kadar, diğer üç mezhepte imsak vaktine kadardır. Üç mezhepte, Ramazan orucu için her gece niyet gerekir, Maliki’de Ramazanın ilk gecesi bir ay oruca niyet sahihtir.

Şafii’de, kulak tabii menfez [delik] dir. Kulağa konan sıvı katı her şey, mideye girmiş gibi orucu bozar. Diğer üç mezhepte sadece ilaç konursa bozar. Şafii’de idrar yolu da tabii menfezdir. Buraya pamuk konsa bile orucu bozar. Diğer mezheplerde bozmaz.

İğne vurulmak, dört mezhepte de orucu bozar.

Dişler arasındaki yemek kırıntısını yutmak Hanefi’de orucu bozmaz, diğer üç mezhepte bozar.

Lavman Maliki’de orucu bozmaz, diğer üç mezhepte bozar.

Unutarak yiyip içmek, üç mezhepte orucu bozmaz, Maliki’de bozar.

Ramazanda oruçlu iken yiyip içene Hanefi ve Maliki’de kefaret gerekir, Şafii ve Hanbeli’de sadece kaza gerekir. Hanımı ile beraber olana dört mezhepte de kefaret gerekir.

Kan aldırmak Hanbeli’de orucu bozar, diğer üç mezhepte bozmaz. Abdest alırken, mübalağa etmeden boğaza su kaçarsa, Şafii ve Hanbeli’de oruç bozulmaz. Hanefi ve Maliki’de bozulur.

Ramazanda karı koca beraber olursa, Şafii ve Hanbeli’de kefaret kocanın üzerine olur, Hanefi ve Maliki’de ikisine de kefaret gerekir.

Maliki’de oruçlu iken hanımını öpmek haram, diğer üç mezhepte haram değildir. Ancak cünüp olmak ihtimali varken öpmek mekruhtur. Hanımı öpünce mezi gelirse üç mezhepte oruç bozulmaz, Hanbeli’de bozar.

Şafii ve Hanbeli’de, nafile oruç veya nafile namaza başlayan, tamamlamadan bozarsa, kazası vacip değil, Hanefi ve Maliki’de vaciptir.

Yalnız Cuma günü oruç tutmak Hanefi ve Maliki’de caiz, Şafii ve Hanbeli’de mekruhtur. İmam-ı Ebu Yusuf da mekruh dedi. Bu bakımdan Hanefiler yalnız başına Cuma günü oruç tutmamalıdır.

Sadaka-i fıtır, Hanefi’de Ramazan-ı şerifte verilir. Ramazandan önce ve bayramdan sonra da vermek caiz ise de, bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevaptır. Şafii’de Ramazandan önce, Maliki’de ve Hanbeli’de ise bayramdan önce verilemez. Hanefi’de nisaba ulaşanın fıtra vermesi vacip, diğer üç mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fıtra vermesi farzdır. Hanefi’de hanımın fıtrasını kocası vermez, diğer üç mezhepte vermesi lazımdır.

Sual: Erkek veya bayan kadın doktoru veya ebe, Ramazanda, abdestli iken bir kadına doğum yaptırsa, orucu, guslü veya abdesti bozulur mu?
CEVAP
Hanefi mezhebindeki kadın doktorunun veya ebenin, Ramazan-ı şerifte doğum yaptırmakla orucu, abdesti ve guslü bozulmuş olmaz. Zaruretsiz erkek doktora doğum yaptırmak caiz olmaz.

Sual: Oruçlu iken rahimden ültrasonla muayene olmak orucu bozar mı?
CEVAP
Alete jel gibi bir şey sürüyorlar, rahme yağ veya jel gibi bir şey girince oruç bozulmuş olur. Eldivenle muayene etse de, eldivene bir şey sürülmüş ise yine oruç bozulur. İçeriye az da olsa bulaşacak bir şey girerse oruç bozulur.

İkinci bir husus da kadın, muayene esnasında zevk alırsa cünüp olur ve oruç bozulur. Zevk almazsa bozulmuş olmaz.

Sual: Tam İlmihal’de, (Bir şeyin hepsi girip çıkarsa, abdesti de, orucu da bozar) deniyor. Erkeğin arkadan, kadının ön veya arkadan kullandığı fitil, abdesti ve orucu bozar mı? Bir de çubuklu bir aletle hap konuyor, bu farklı mı?
CEVAP
Gündüz oruç iken, içeri tamamen giren şey, orucu bozar. Fitil de bozar. Yarısı dışarıda kalırsa orucu bozmaz. Fitil içeri girdikten sonra, dışarı çıkarsa abdesti bozar. Fitil içeri girip çıkmazsa, abdesti bozmaz. Çubukla konan farklıdır. Çünkü içeri girince, çubuğa az da olsa içeriden bir yaşlık bulaşır. Yaşlık, çubukla dışarı çıkınca abdest bozulur.

Sual: Ağızdaki kanı yutmak abdesti ve orucu bozar mı?
CEVAP
Ağzın içi, abdestin bozulmasında, iç organ sayılır. Orucun bozulmasında, bedenin dışı sayılır. Bunun için, dişten ve ağızdaki yaradan çıkıp ağızdan dışarı çıkmayan kan abdesti bozmaz. Ağızdan dışarı çıkınca, tükürükten çoksa bozar. (Halebi)

Ağız bazen bedenin içi sayılır. Bunun için, oruçlu kimse, tükürüğünü yutarsa, orucu bozulmaz. İnsanın içindeki necasetin mideden bağırsağa geçmesi gibi olur. Ağızdaki yaradan yahut mideden ağza kan çıkması, abdesti ve orucu bozmaz. Bu kanı tükürünce veya yutunca, tükürük kandan çok ise, yani sarı ise, yine bozulmaz. Mideden gelen başka şeyler ağza geldiği zaman da böyle olup, abdest ve oruç bozulmaz. Ağız dolusu, ağızdan dışarı çıkarsa, ikisi de bozulur. Ağzın içi, bazen de, bedenin dışı gibi olur. Ağza su alınca oruç bozulmaz. (Bahr-ür-râık, Cevhere)

Demek ki, ağızdaki kanı tükürünce orucu bozulmaz, yutunca da abdest bozulmaz. Kan yutulursa oruç bozulur, tükürülünce de abdest bozulur.

Astım spreyi orucu bozar
Sual: Astım spreyi, kulak ve burun damlası ile dil altı hapı kullanmak, makata veya hazneye sokulan ültrason orucu bozar mı?
CEVAP
Bunların hepsi orucu bozar ve kaza gerekir.

Astım spreyi, oksijen değildir. İçinde ilaç vardır. Orucu bozar. İlacın orucu bozduğu bütün fıkıh kitaplarında yazılıdır.

Kulağa yağ ve ilaç damlatılması da orucu bozduğu bütün fıkıh kitaplarında yazılıdır.

Buruna sıvı ilaç damlatılması da orucu bozar. Katı merhem sürülürse bozmaz.

Dil altı hapı ise ilaçtır, mukoza denilen yumuşak dokudan emildiği için, deri altına iğne ile ilaç zerki gibidir. Orucu bozar.

Ültrasona, merhem gibi kaygan bir madde, yani jel sürülüyor. Vücudun içine bu jel girince, oruç bozulmuş olur. Eldivenle muayene yapılınca da, eldivene ilaç veya jel sürülüyorsa, böyle muayene de orucu bozar.

Teknik gelişti, mükemmel cihazlar yapıldı, tedavi şekilleri geliştirildi, ancak insan vücudu değişmedi, ona eklenen çıkan olmadı. Oruç bir ibadettir. Bu ibadetin fazileti ve şartları din kitaplarımızda bildirildi. Bu kıyamete kadar geçerlidir.

Eskiden bilinmiyordu, şöyleydi böyleydi demek cahilliktir. O zamanlar vücuda girenler çıkanlar yok muydu, yani vücuda hiçbir şey girmiyor çıkmıyor muydu? İbadetleri zamanla değiştirmek, dini değiştirmek olur.

Tabii delikler ve oruç
Sual: Göze konan ilaç, boğaza kadar indiği halde orucu bozmuyor da, ne diye kulağa veya burna konan ilaç orucu bozuyor?
CEVAP
Fıkıhta bir kural var:
Tabii menfezlerden [yaradılışta bulunan deliklerden] giren şeyler orucu bozar.
Bunun için tabii delik olan kulağa ilaç veya yağ konunca oruç bozuluyor. Burun da tabii deliktir. Sıvı ilaç burna püskürtülürse orucu bozar. Tabii menfez olan makattan da içeri giren şeyler de orucu bozar. Göz tabii delik değildir. Bunun için göze damlatılan ilaç orucu bozmuyor.

Bazı kimseler, yukarıdaki kuralı iyi bilmedikleri için iğne olmak orucu bozmaz sanıyorlar. İğne tabii delikten içeri girmiyor ki diyorlar. Sağlam derinin üstünden emilen ilaçlar orucu bozmaz, ama, yaralı deriden içeri girip sindirim yoluna ulaşan ilaçlar bozuyor. Yapılan iğne ve serumlar, sindirim yoluna ulaştığı için dört mezhebe göre de oruç bozuluyor.

Sual: Ramazanda, bayılanı ayıltmak için ağzına su akıtılsa orucu bozulur mu?
CEVAP
Evet, boğaza su girince oruç bozulur. Kaza gerekir, kefaret gerekmez.

Sual: Açık olan yaraya merhem, kolonya, tentürdiyot, oksijenli su sürülse oruç bozulur mu?
CEVAP
Kolonya, tentürdiyot, oksijenli su oruca kesinlikle zarar vermez.

Açık olan yaraya konulan ilaç, beyne ve hazım yoluna gittiği bilinirse, oruç bozulur. İçeri gittiği iyi bilinmezse, imameyne göre bozmaz. İmam-ı azama göre ilaç sıvı ise bozar. İçeri sızdığı iyi bilinmeyen ilaç katı ise, üç imama göre de, bozmaz. (Merakıl-felah şerhi)

Sual: Oruçlu iken, ağrıyan dişlere ilaç koymak caiz; fakat dişleri macunla fırçalamak mekruh deniyor. Bunun sebebi nedir?
CEVAP
Ağrıya ilaç koymak bir ihtiyaçtır. Çok ağrırsa, zaruret halini alır. Ağız, oruçta vücudun dışı olduğu için ağza alınan veya dişe konan ilaç orucu bozmaz. Bir ihtiyaçtan dolayı olduğu için mekruh da olmaz. Fakat diş, normal fırça ile fırçalanabilir. Macunla fırçalamak zaruret değildir. Bir de, macun yutulursa, orucun bozulma tehlikesi vardır. Orucun bozulma tehlikesi olan bir işi yapmak, mekruh olur. Bunun gibi, cünüp olma tehlikesi varken hanımını öpmek de mekruhtur. Oynaşırken cünüp olma ihtimali vardır. Tehlikeden uzak durmak gerekir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Uçurumun kenarında dolaşan kimse, her an uçuruma yuvarlanabilir.) [Buhari]

Onun için, oruçluya mekruh olan işlerden uzak durmaya çalışmalıdır.

Sual: Kan aldırmak ve iğne vurdurmak yani enjeksiyonla deriye ilaç zerk ettirmek orucu ve abdesti bozar mı?
CEVAP
Genel kaide şöyledir:
Vücuda giren şeyler orucu bozar, vücuttan çıkan şeyler de abdesti bozar.

Bu kaidenin istisnaları da vardır.

Kan aldırmak abdesti bozar, orucu bozmaz. Vücuda enjeksiyonla ilaç girince abdesti bozmaz, ama orucu bozar.

Abdest için istisnalar:
Vücuttan çıktığı halde ter, sümük ve balgam gibi şeyler abdesti bozmaz.

Oruç için istisnalar:
Vücuttan çıkan şeyler orucu bozmadığı halde, isteyerek ağız dolusu kusmak orucu bozar. Vücuda giren şeyler orucu bozduğu halde, balgam yutmak orucu bozmaz.

Oksijen gazını almak, esans koklamak orucu bozmaz. Burna gelen akıntıyı yutmak orucu bozmaz. Sağlam deriden vücuda girdiği halde, göğse konan kalb ilacı, kola sarılan sigara yakısı orucu bozmaz. Göze konan ilaç orucu bozmaz, ama kulağa konursa bozar.


dinimizislam.com
 
1) Allah var demek yeter mi? tabi ki HAYIR.. 6666 Ayet niye insanlara emredildi o zaman..
2) Birşey in doğru olması yanlış olması görecelidir, bir şeyler bir referans'a göre doğru veya yanlıştır.. bazı referanslara göre doğru olan bişey bir başka referans'a göre yanlış olabilir..yani senin referansın KURAN sa ve o birşeye yanlış diyosa diğer referanslar aksini söylese de İNANIYORSAN senin REFERANSINA GÖRE (=KURAN) yanlıştır... bu nedenle "İlmi kelam ile uğraşıp sapıtmak yanında, büyük günah işlemek hafif kalır. Ehl-i sünnet itikadını iyi öğrenmeden ÖNCE (REFRANSINI BELİRLEMEDEN ÖNCE)), ilmi kelam ile uğraşmanın zararı bilinseydi, kelam ilmi ile uğraşmaktan, aslandan kaçar gibi kaçınılırdı. (İmam-ı Şafii)" BURDA DEMEK İSTENEN BUDUR..YUNUS EMRE de ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir sen kendini bilmessen bu nice okumaktır demiştir.. buna katılıyorum.. Yani kişi birşeyleri hep bir referansa göre doğru veya yanlış dediğinden kişinin referansını Kuran seçmeden muhakeme yapması onun başka göreceli doğrulara ulaşmasına neden olur ki bu da tehlikelidir..

3) ANCAK "İman bilgilerini, ihtiyaçtan fazla öğrenmek caiz değildir, bid’atlerin yayılmasına sebep olur. (Hindiyye)" OLUR MU BÖLE ŞEY.. bu küfürdür!!! insanların dininin derinliklerine ulaşmasını engellemeye çalışıyor..

bu yazının Ana fikri 3. madde ise kabul etmiyorum.. bu yazı 1. ve 2. maddedeki anlamlarda değerlendirilmelidir.. sonuçta İslama göre hoca, alim..vb yoktur.. bunlar dünyevi kavramlar olup herkes gidebildiği yere kadar , AKIL VE GÖNLÜNÜ kullanarak yol almaya çalışmalıdır
 
Geri
Üst