Vamos Bien
New member
- Katılım
- 8 Eyl 2007
- Mesajlar
- 1,108
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
ABD'nin Küba sosyalizmini hedef alan terörüne karşı faaliyet gösteren ve 1998'den bu yana hukuksuz biçimde ABD cezaevlerinde tutulan Kübalı yurtseverler ülkelerine dönmeyi bekliyor. Küba'daki milyonlarca yurttaş da dönmelerini. Er ya da geç dönecekler...
ABD’nin Küba’ya karşı ilk terörist saldırısı devrimin hemen ertesinde 1960 Martı’nda gerçekleştirildi. Küba sahiline demirlemiş olan La Coubre adlı silah yüklü bir Fransız gemisinin patlaması sonucu yüze yakın insan öldü, iki yüzden fazla kişi yaralandı.
1959’dan bu yana CIA, adaya karşı eylemler gerçekleştirmek için 300’den fazla örgüt kurdu, Fidel’e karşı 600’den fazla suikast girişiminde bulunuldu. Sadece 5 bin 780’i Kasım 1961-Ocak 1963 arasında gerçekleştirilen on binlerce terörist saldırı düzenlendi. Bugüne kadar Küba’ya karşı düzenlenen saldırılarda 3478 Kübalı yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı ve sakat kaldı.
Küba hükümeti bu saldırılara karşı koyabilmek için her zaman ABD’den bir adım önde olmaya çalıştı. Bu yüzden Küba’ya karşı düzenlenen bu saldırıların planlandığı yer olan Miami’de her zaman “Küba’nın gözü ve kulağı” oldu. Buradaki Küba karşıtı mafyanın eylemlerini öğrenmek, Küba halkını ve devrimi bu saldırılardan korumak için bu şarttı.
CNN’den Lucia Newman'ın sorularını yanıtlarken “Biz bütünlüklü ve azgın bir casusluğa maruz kalmaktayız” diyen Küba Devlet Başkanı Fidel Castro “Esas olarak, Birleşik Devletler’den elde etmeye çalıştığımız tek bilgi, Küba’ya karşı organize ve finanse edilen terörist eylemler ile ilgili olan bilgidir. En küçük bir şekilde Birleşik Devletler hakkındaki askeri bir bilgiyle ilgilenmiyoruz” diyordu.
Küba Beşlisi: Yakalanma
1998 yılında Küba Devleti’nden Clinton’a terörizme karşı işbirliği konusunda yazılan bir mektubun ciddiye alınması sonucunda FBI ile Küba Gizli Servisi arasında bir bilgi alış verişi oldu. Küba, bu mektupta Miami'deki çetelerin faaliyetlerine ilişkin olarak edindiği bilgileri ABD ile paylaşmıştı. Bir ABD güvenlik heyeti 1998 Haziran’ında Havana'yı ziyaret etti.
Bu ziyaretten iki ay sonra 12 Eylül 1998’de, Miami'deki terörist grupları yargılaması gereken ABD, görevleri sadece bu terörist grupların faaliyetleri hakkında bilgi edinmek olan 5 Kübalı'yı tutukladı.
5 Kübalı yurtsever, ABD'ye karşı casusluk yapmakla suçlandılar.
Küba Beşlisi davası: Bir hukuksuzluk örneği
Davanın Miami'de görülmesi mahkemenin ne yönde bir karar alacağını da en baştan belirliyordu. Savunmanın, davanın Miami'de tarafsız olarak görülmesinin imkansızlığı ve başka bir yerde görülmesi gerektiği yönündeki talebi ise reddedildi.
3 yıl süren dava sonunda ABD'ye karşı casusluk yapmakla suçlanan 5 Kübalı yurtsever çok ağır cezalara çarptırıldılar:
* Antonio Guerrero Rodríguez: Ömür boyu hapis + 10 yıl
* Fernando Gonzalez Llort: 19 yıl hapis
* Gerardo Hernandez Nordelo: 2 kez ömür boyu hapis + 15 yıl
* Ramon Labañino Salazar: Ömür boyu hapis + 18 yıl
* Rene Gonzalez Sehwerert: 15 yıl hapis
Tecrit, vize ve temyiz skandalları ve Birleşmiş Milletler müdahales(izliğ)i
Beş Kübalı yurtsever, tutuklanmalarından sonraki ilk 17 ay boyunca tamamen tecritte tutuldu. Davanın başlamasına üç ay kala bir kez daha tecrit hücrelerine gönderildiler. Tecrit, avukatları ile birlikte temyiz üzerine çalıştıkları 2003 yılı başında da uygulandı.
Mahkumiyet kararından hemen önce, baskı oluşturmak için René Gonzalez’i ABD’de doğmuş olan 2 yaşındaki kızı Ivette’in velayetini yitirme olasılığı ile tehdit ettiler. Ona daha da fazla baskı uygulamak için karısı Olga Salanueva’yı tutukladılar ve vizesini iptal ettiler. ABD’nin aileler üzerinde kurduğu baskı René ile sınırlı kalmadı. ABD, Gerardo’nun eşi Adriana’ya 2000’den bu yana giriş vizesi vermedi. Bugün hâlâ görüşemiyorlar.
Verilen mahkumiyet kararlarını Miami dışında bir bölge için temyize götüren savunmanın bu başvurusu, 2005 Ağustos’unda, ABD’deki Atlanta Temyiz Mahkemesi’nin 3 yargıçtan oluşan bir heyetin 5 Kübalı yurtseverin mahkumiyet kararlarını geçersiz ilan etmesiyle sonuçlandı. Ancak hukuksuzlukta sınır tanımayan ABD yönetimi bu kararı temyiz etti. 2006 yılı Ağustos ayında ABD yönetiminin temyiz başvurusuna Atlanta Temyiz Mahkemesi’nin 12 yargıcından oluşan bir heyet tarafından olumlu yanıt verildi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Keyfi Tutuklamalar ile ilgili Çalışma Grubu da bu dava süresince temel hukuk kurallarının ihlal edildiğini ve 5 Kübalı yurtseverin tutukluluk durumunun kaldırılması gerektiğini ABD’ye bildirdi.
Ancak ABD, BM Çalışma Grubu’nun bu kararını tanımadığını açıkladı.
Bugün Beş Kübalı yurtsever, birbirinden 1400 km uzaklıktaki ayrı ayrı hapishanelerde aynı tecrit koşullarında tutsak. Ancak Küba halkı ve sosyalist Küba inatla “volveran” (dönecekler) demeye, Küba'nın dostları ise dünya çapında beş Kübalı'nın özgürlüklerine kavuşmaları için dayanışma eylemlerini yükseltmeye devam ediyorlar.
ABD’nin Küba’ya karşı ilk terörist saldırısı devrimin hemen ertesinde 1960 Martı’nda gerçekleştirildi. Küba sahiline demirlemiş olan La Coubre adlı silah yüklü bir Fransız gemisinin patlaması sonucu yüze yakın insan öldü, iki yüzden fazla kişi yaralandı.
1959’dan bu yana CIA, adaya karşı eylemler gerçekleştirmek için 300’den fazla örgüt kurdu, Fidel’e karşı 600’den fazla suikast girişiminde bulunuldu. Sadece 5 bin 780’i Kasım 1961-Ocak 1963 arasında gerçekleştirilen on binlerce terörist saldırı düzenlendi. Bugüne kadar Küba’ya karşı düzenlenen saldırılarda 3478 Kübalı yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı ve sakat kaldı.
Küba hükümeti bu saldırılara karşı koyabilmek için her zaman ABD’den bir adım önde olmaya çalıştı. Bu yüzden Küba’ya karşı düzenlenen bu saldırıların planlandığı yer olan Miami’de her zaman “Küba’nın gözü ve kulağı” oldu. Buradaki Küba karşıtı mafyanın eylemlerini öğrenmek, Küba halkını ve devrimi bu saldırılardan korumak için bu şarttı.
CNN’den Lucia Newman'ın sorularını yanıtlarken “Biz bütünlüklü ve azgın bir casusluğa maruz kalmaktayız” diyen Küba Devlet Başkanı Fidel Castro “Esas olarak, Birleşik Devletler’den elde etmeye çalıştığımız tek bilgi, Küba’ya karşı organize ve finanse edilen terörist eylemler ile ilgili olan bilgidir. En küçük bir şekilde Birleşik Devletler hakkındaki askeri bir bilgiyle ilgilenmiyoruz” diyordu.
Küba Beşlisi: Yakalanma
1998 yılında Küba Devleti’nden Clinton’a terörizme karşı işbirliği konusunda yazılan bir mektubun ciddiye alınması sonucunda FBI ile Küba Gizli Servisi arasında bir bilgi alış verişi oldu. Küba, bu mektupta Miami'deki çetelerin faaliyetlerine ilişkin olarak edindiği bilgileri ABD ile paylaşmıştı. Bir ABD güvenlik heyeti 1998 Haziran’ında Havana'yı ziyaret etti.
Bu ziyaretten iki ay sonra 12 Eylül 1998’de, Miami'deki terörist grupları yargılaması gereken ABD, görevleri sadece bu terörist grupların faaliyetleri hakkında bilgi edinmek olan 5 Kübalı'yı tutukladı.
5 Kübalı yurtsever, ABD'ye karşı casusluk yapmakla suçlandılar.
Küba Beşlisi davası: Bir hukuksuzluk örneği
Davanın Miami'de görülmesi mahkemenin ne yönde bir karar alacağını da en baştan belirliyordu. Savunmanın, davanın Miami'de tarafsız olarak görülmesinin imkansızlığı ve başka bir yerde görülmesi gerektiği yönündeki talebi ise reddedildi.
3 yıl süren dava sonunda ABD'ye karşı casusluk yapmakla suçlanan 5 Kübalı yurtsever çok ağır cezalara çarptırıldılar:
* Antonio Guerrero Rodríguez: Ömür boyu hapis + 10 yıl
* Fernando Gonzalez Llort: 19 yıl hapis
* Gerardo Hernandez Nordelo: 2 kez ömür boyu hapis + 15 yıl
* Ramon Labañino Salazar: Ömür boyu hapis + 18 yıl
* Rene Gonzalez Sehwerert: 15 yıl hapis
Tecrit, vize ve temyiz skandalları ve Birleşmiş Milletler müdahales(izliğ)i
Beş Kübalı yurtsever, tutuklanmalarından sonraki ilk 17 ay boyunca tamamen tecritte tutuldu. Davanın başlamasına üç ay kala bir kez daha tecrit hücrelerine gönderildiler. Tecrit, avukatları ile birlikte temyiz üzerine çalıştıkları 2003 yılı başında da uygulandı.
Mahkumiyet kararından hemen önce, baskı oluşturmak için René Gonzalez’i ABD’de doğmuş olan 2 yaşındaki kızı Ivette’in velayetini yitirme olasılığı ile tehdit ettiler. Ona daha da fazla baskı uygulamak için karısı Olga Salanueva’yı tutukladılar ve vizesini iptal ettiler. ABD’nin aileler üzerinde kurduğu baskı René ile sınırlı kalmadı. ABD, Gerardo’nun eşi Adriana’ya 2000’den bu yana giriş vizesi vermedi. Bugün hâlâ görüşemiyorlar.
Verilen mahkumiyet kararlarını Miami dışında bir bölge için temyize götüren savunmanın bu başvurusu, 2005 Ağustos’unda, ABD’deki Atlanta Temyiz Mahkemesi’nin 3 yargıçtan oluşan bir heyetin 5 Kübalı yurtseverin mahkumiyet kararlarını geçersiz ilan etmesiyle sonuçlandı. Ancak hukuksuzlukta sınır tanımayan ABD yönetimi bu kararı temyiz etti. 2006 yılı Ağustos ayında ABD yönetiminin temyiz başvurusuna Atlanta Temyiz Mahkemesi’nin 12 yargıcından oluşan bir heyet tarafından olumlu yanıt verildi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Keyfi Tutuklamalar ile ilgili Çalışma Grubu da bu dava süresince temel hukuk kurallarının ihlal edildiğini ve 5 Kübalı yurtseverin tutukluluk durumunun kaldırılması gerektiğini ABD’ye bildirdi.
Ancak ABD, BM Çalışma Grubu’nun bu kararını tanımadığını açıkladı.
Bugün Beş Kübalı yurtsever, birbirinden 1400 km uzaklıktaki ayrı ayrı hapishanelerde aynı tecrit koşullarında tutsak. Ancak Küba halkı ve sosyalist Küba inatla “volveran” (dönecekler) demeye, Küba'nın dostları ise dünya çapında beş Kübalı'nın özgürlüklerine kavuşmaları için dayanışma eylemlerini yükseltmeye devam ediyorlar.
soL.org.tr