Çocukken hayattan tek beklentim misketlerimin arkadaşım Ahmetinkinden daha fazla
olmasıydı.Bir terlikle araba niyetine oynayıp mutlu olabiliyordum..Sıkıntı yok,para derdi iş
güç,aşk..Hiç biri yok... Çocukluğun kötü taraflarıda vardı ama...Mesela banyo günlerini hiç
sevmezdim...Banyo sobasının yanında bir leğende yıkardı annem..Su çok sıcak olurdu
ağlardım.Her anne su çok sıcak diyişimde ise kafama tası yerdim...Uçmayı çok
isterdim...Evin damından şemsiyeyle atlarken son anda babaannem farketmiş...Halen
birgün uçacağıma inanıyorum.Neden olmasın... Çocukluğum boyunca küçük Emrah
espirilerine maruz kaldım...Saklanbaç oynardık...Saklandığım yerde ses çıkardığım
zaman;-Emrah sesini gördüm çık sobe! diyen piskopat bir arkadaşım vardı...Birde
tavuğum vardı horoz niyetine aldığım...Biraz büyüyünce anlamışım horoz olmadığını.Daha
doğrusu yumurtlayana kadar anlamamıştım...İşin kötü yanı bahçede hiç horoz
yoktu...Yani aynı gün içinde iki kez vurulmuştum...Olayı büyütüp namus meselesi
yapmıştım..Kan dökülmesi lazımdı...Kestirip afiyetle yedik sonra...Her su birikintisini deniz
zannederdim atlardım yüzmek için...Gözlerimi kısıp baktığımda karizma olduğumu
sanardım...İlk aşkım Şirine idi...Sonra şeker kız Candy çıktı...Bir keresinde televizyonun
içini açarken yakalanmışım...Ferhat Şirin için dağları delmiş.Ben bir televizyon bozmuşum
çok mu?.Akşam ezanı okunduğu zaman annem çağırırdı.-Emrah gel oğlum akşam
oldu.Oyunu bölmek istemezdim.İki arada bir derede kalırdım hep...Hayali bir arkadaşım
vardı ismi Süleyman dı...Bana uçmasını öğretecekti..Tam öğrendim derken birde baktım
BÜYÜMÜŞÜM...
Önce süleyman terketti beni...Sonrasında ailem,arkadaşlarım,Şirine ve kurduğum
hayeller...Bende onlarla mı gitmeliydim?Yoksa yoluma devam mı etmeliydim...
Oyunu bölüpte eve gitmek istemeyen çocuklar gibi,iki arada bir derede kaldım...
Şimdi tek dayanağım Müzik ve eskiye dair resimler
Emrah Gül
kimine göre forum bana göre aile