Kör Terörü Lanetliyorum…

[Vtnsvr]

HİKMET ÇETİNKAYA




Erdoğan Aktaş’ın Haber Türk’teki “Basın Kulübü” programını izliyordum…

Türkiye’deki enerji sorunu tartışılıyordu…

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, gazetecilerin sorularını yanıtlıyordu…

Alt yazı geçmeye başladı ekranda…

“Güngören’de doğalgaz patlaması… Ölü ve yaralılar var…”


Haber kanallarında dolaşmaya başladım…

Yirmi dakika sonra patlamanın doğalgazdan kaynaklanmadığına ilişkin haberler gelmeye başladı…

Ve görüntüler…

İnsanların sağa sola koşuşturması…

ığlıklar…

Yaralıların hastaneye götürülmesi, acil servislerdeki koşuşturmalar…

Patlayan doğalgaz borusu değil, parça tesirli iki bomba…

Birincisi telefon kulübesine, ikincisi çöp bidonuna…

Güngören’in Güven Mahallesi’ndeki Menderes Caddesi’nde parçalanmış cesetler, insan çığlıkları…

İstanbul’daki ABD Başkonsolosluğu’na yapılan silahlı El Kaide saldırısının ardından bu ikinci kanlı eylemi yapanlar kimlerdi?

***

Kör terör acımasızdı…

Eylem biçimi PKK’nin yöntemiydi…

Ankara’da Anafartalar Çarşısı’nda, Diyarbakır’da askeri taşıma aracının geçtiği yolda yapılan eylem, yine yıllar önce Diyarbakır’da parkta patlatılan bomba…

Bu tür eylemleri salt PKK yapmıyor… Irak’ta El Kaide militanları da tıpkı PKK gibi kanlı saldırılar düzenliyor…

Güngören’deki ilk patlama saat 21.45’te, ikincisi 22.00’de gerçekleşiyor…

Birinci patlamadan sonra evlerinden çıkan yurttaşlar, “Ne oluyor” diye elli metre uzaklıkta toplanırlarken ikinci bomba patlıyor.

Birinci bombanın etkisi zayıf, ikincisi öldürücü.

İnsanlarımızın çoğu ikinci bombada parçalanarak ölüyorlar…

17 ölü, 100’ün üzerinde yaralı…

Kanlı eylem planlı!..

Amaç çok sayıda insanımızı öldürmek…

Peki PKK, İstanbul’da böylesine planlı bir eylemi gerçekleştirebilir mi?

İstanbul polisi, PKK’yi çok yakından izliyor. Aylar önce istihbarat birimleri Taksim’de bir canlı bomba yakalamışlardı.

Diyeceğim şu:

“PKK’nin böyle bir eyleme girişmesi ilk bakışta çok zor gözüküyor.”

PKK bu eylemi yapmışsa, güvenlik birimleri teröristleri yakalar. Çünkü polis PKK’yi çok yakından izliyor İstanbul’da.

Polis tüm olasılıkları değerlendirmeye aldı.

PKK dışındaki terör örgütlerinin de bu eylemi yapmış olabileceğini düşünerek geniş çaplı operasyonlara başladı.

***

Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur…

Toplumun tıpkı İspanya’da olduğu gibi tepki vermesi gerekir.

İstanbul’a gelen CHP lideri Deniz Baykal, Güngören’de “toplumun tepki vermesi gerektiği”nin altını çizdi.

Terörün amacı, toplumda korku yaratıp, insanları kaygılandırıp yılgınlığa sürüklemektir…

Onun için tümlük ve dayanışma içinde kör terörü lanetlemeliyiz.

Yılmamak gerekir!..

Türkiye’de salt PKK vahşeti yok. Bu vahşete Hizbullah’tan sonra El Kaide de eklendi.

Güneydoğu’da örgütlenen El Kaide’nin büyük kentlere gittiği bilinen bir gerçek…

***

Başta belirttiğim gibi bu eylem PKK’nin mi yoksa köktendinci El Kaide’nin mi?

İki olasılık da var bence!..

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonlarından sonra PKK’nin büyük kentlerde sivillere yönelik eylemler yapma hazırlığında olduğu duyumları alınmıştı…

TSK, Irak’ın kuzeyinde PKK kamplarını vuruyor…

PKK ses getirmek için böyle bir eylemi gerçekleştirmiş olabilir…

İki olasılığı da göz ardı etmemek gerekir…

Bir kez daha yineliyorum:

“Terör nereden gelirse gelsin insanlık suçudur!..”

 

[Vtnsvr]

Bu Oyunu Bozalım…


Güngören'deki korkunç patlamada hayatını kaybedenlerin dördü henüz terörün ne anlama geldiğini anlayamayacak kadar küçüktüler. Yol ortasında cansız yatan o bedenler arasında üç yaşını yeni doldurmuş Aleyna da vardı. Ve ateş yalnızca düştüğü yeri değil, bir kez daha 70 milyon insanın yüreğini yaktı. Manzara gerçekten yürek parçalayıcıydı.

Masum çocukları bile hedef almaktan geri durmayan terörün en çirkin, en korkunç yüzüydü bu…
Çünkü, daha ötesini düşünemiyorum.

Kanlı görüntüleri televizyon kanallarında seyrederken bir kez daha düşündüm “Bunun bir sonu olmalı” diye.
Bütün toplumların başının belası olan terör, ne yazık ki son yıllarda “küresel sistem”in de siyasi bir argümanı haline gelmiş bulunuyor. Hepimiz biliyoruz ki bizatihi terör, masum insanları katlederken ülkelerin ekonomilerini tahrip edip toplumsal barışı da yerle bir ediyor. Artık terör yorgunu bir ülke olduk. Ve artık her gün yeni bir patlamayla sarsılmaktan usandık.

Çünkü Türkiye kan ağlıyor.
Anaların, babaların yürekleri sızlıyor.
Halkımız teröre lanet yağdırırken bu kara tablonun bir an önce bitmesini istiyor.

Tuzak kuruluyor
Evet, teröre karşı yekvücut olmamız, haykırmamız, protesto etmemiz lazım.
Devletimizin tüm imkânlarını kullanarak, teröre karşı daha etkili önlemler alması lazım.
Çünkü özellikle Ulus Anafartalar ve Güngören katliamlarından sonra tehlikeli gelişmelerin yaşandığını görüyorum.

Türkiye’ye tuzak kuruluyor.
Görülüyor ki terör artık çok daha donanımlı, çok daha stratejik davranıyor.
Hesaplar ince elemeden, sık dokumadan geçiriliyor.


Çünkü, büyük şeytan başta olmak üzere bazı ülkeler, Türkiye’ye tuzak kurup bizleri bataklığın içine çekmeye çalışıyor.
Peki terör kimin işine yarıyor ?..

Terör, özgürlük karşıtı dış düşmanların taşeronluğunu yapan PKK terör örgütü başta olmak üzere demokrasiyi Türkiye’ye fazla bulan demokrasi karşıtlarının işine yarıyor..
Afganistan’a asker göndermemiz için baskı yapıp, olası İran operasyonu için kamuoyu oluşturan ABD’nin işine yarıyor. Her dediğini bizlere yaptırmak için sıra kapmaya uğraşan AB ülkelerinin işine yarıyor. Ama emin olun terör bir tek Türkiye ve Türk halkına yaramıyor.

Oyunu bozalım
Terör silahı, çok çeşitli şekilde ve yerlerde yönlendirici olarak kullanılır.
Binlerce değişik çeşidi ve yöntemi vardır; ama değişmeyen tek şey arkalarındaki devletler ve gizli servislerin desteğidir.
Zaten bunları yapanlar genellikle taşerondur.

Arkalarında bu organize ve profesyonel güçlerin teknik, lojistik, mali destekleri olmadan asla adım atamazlar.
Terörizmin, arzuladığı hedefleri tam 12’den vurması için üç tane olmazsa olmazı vardır .
Teröristler, medya ve politikacılar…
Halk üzerinde yaratacağı panik, hedeflenen ve arzulanan sonuçtur.

Yoksa patlayan bir-iki bombanın bir devleti dize getireceğini düşünmek saflıktır.
İşte bu yüzden Başbakan Erdoğan’ın “Kan göstererek teröre hizmet ediyorsunuz. Bunu yapmayın” önerisini olumlu buluyorum.

Türkiye’de medya özellikle bu tür terör olaylarında, teröre prim vermeden, terör örgütlerinin propagandasını yapma yanlışlığına düşmeden, evrensel basın etik ilkelerine uyarak yayın yapmalıdır. Terörün önlenmesinde sadece güvenlik kuvvetleri değil, toplumun ve medyanın da büyük rolü vardır. Türkiye’deki medya yöneticilerinin basın örgütleri başkanlığında toplanarak bu tür yayınlar konusunda bir karar almasını öneriyorum. Türk toplumu biliyor ki, birilerinin taşeronluğunu yapanlar demokrasi ve özgürlükleri boğarak “anti demokrasi”nin yolunu açmak için terör yapıyor.

Artık bu oyunu bozalım.


Metin ÖZKAN