eiffel
Forumun Kulesi
- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Jordanı yiyen yamyamlar Denizli yi sağ bırakır mı?
Nedense bir anda seneler önce NBA\'in düşen popülaritesini artırmak adına basketbola yeniden dönüş yapan efsane isim Michael Jordan ve onun ekseninde yaşanan hadiseler aklımıza geldi. Keşke o dönüşün ardından yaşananlar kitaplaştırılsa ve gelecek kuşaklara ibret vesikası olarak takdim edilse!
İnsanoğlu yaşlanır, hırs ve emel gençleşir sözünün sağlaması spor dünyasında hemen her gün yapılıp durulur. Nice değerli sporcu, teknik adam bırakacağı zamanı, geriye çekileceği anı hesaplayamadığından ötürü üzüntü yaşamış, şöhretlerine istemeden zarar vermiştir. Korkumuz odur ki değişik platformlarda Türk futboluna damgasını vurmuş Mustafa Denizli, bu sezonu heba edecek olursa şanına yakışmayacak biçimde yeşil sahalara elveda diyebilir.
Beşiktaş ta göreve başlamadan önce gazete sayfalarında yaptığı yorumları okurken hayli zevk almış, faydalı bilgiler edinmiştik. Şimdiyse gerçekten hayal kırıklığı yaşıyoruz; zira o denli yerinde tespitler yapabilen, mantık süzgecinden geçirilmiş tavsiyelerde bulunabilen bir futbol adamı, şimdi ne değişti ki yalpalıyor, geçmişi ve yazdıklarıyla çelişkiye düşüyor.
Hatırlanacağı üzere Fatih Terim de İtalya macerasının ardından yeniden görev aldığı Galatasaray\'da yaptığı transferlerden sahaya sürdüğü onbire, verdiği taktiklerden ikili ilişkilerine varıncaya bombardımana tutulmuş, prestiji onulmaz yaralar almıştı. Arda\'nın son dakika golüyle dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterilen Peter Cech\'in Nihat\'a yaptığı ikram olmasaydı, muhtemelen bugün Terim, Milli Takım\'ın başında olamayacaktı. İkinci Galatasaray macerasında ona İmparatoriçe! diye bağırıldığı maçı tribünden seyretmiş, amma üzülmüştük. İsviçre maçını ise anmaya dahi gerek yok; zira o maç Terim in Türk halkıyla gönül bağlarını koparttığı dramatik sahneler içeriyordu.
Mustafa Denizli yanlışın nereden kaynaklandığını kısa zaman zarfında çözemeyecek olursa Fatih Terim kadar şanslı olamayabilir. Düşünsenize bir doktor hastasına doğru teşhis koyuyor ama onu tedavi edecek reçeteyi yanlış yazıyor! Hani doktor genç olsa, tecrübesiz olsa, ihtisas yapmamış olsa mesele yok; ancak mesleğinin zirvesine erişmiş insanın çaylak hataları yaptığına şahit olmak üzüntü verici.
Michael Jordan ise basketbola ilk dönüşünün ardından parlak sayfalar açmayı başardığı halde; ikinci dönüşünde bir çuval değil bin çuval inciri heba etti dense yeridir. Hele hele Wizard\'lı oyuncular hakkında söylediği \'20 yaşındaki gençlerin 40 yaşındaki adamın hırsına sahip olmadıklarını görmek insana acı veriyor.\' sözleri basketbolu üçüncü kez bırakışının ardından kulübe menajer olamamasının, hatta çoğunluk hisselerini yeniden alamamasının hazırlayıcısı olmuştu. \'Senin soyadın Jordan olmasaydı bu halinle o kadar çok dakika alabilir, o kadar çok şut kullanabilir miydin?\' soruları sorulmuş, \'Arkadaşlarını bu kadar kolay harcamamalıydın!\' yorumları yapılmıştı.
Elbette Michael Jordan gibi dünya starıyla Terim, Denizli gibi şöhretleri yurtdışına ancak taşabilen isimleri karşılaştırmak doğru değil; bugün internette arama motoruna Jordan yazıldığında 53.300.000, Terim yazıldığında 2.910.000, Denizli yazıldığında 1.190.000 madde karşınıza çıkıyor. Ancak ününüz ne denli yaygın olursa olsun kimseye sınırsız opsiyon hakkı tanınmıyor; size 3 gün diğerine 5 gün veriliyor ve netice alınmayınca giyotin hemen hazır ediliyor. Denizli elini çabuk tutmalı, yoksa kadim dostları bile onu korumayı başaramayacak!
FATİH URAZ / ZAMAN
Nedense bir anda seneler önce NBA\'in düşen popülaritesini artırmak adına basketbola yeniden dönüş yapan efsane isim Michael Jordan ve onun ekseninde yaşanan hadiseler aklımıza geldi. Keşke o dönüşün ardından yaşananlar kitaplaştırılsa ve gelecek kuşaklara ibret vesikası olarak takdim edilse!
İnsanoğlu yaşlanır, hırs ve emel gençleşir sözünün sağlaması spor dünyasında hemen her gün yapılıp durulur. Nice değerli sporcu, teknik adam bırakacağı zamanı, geriye çekileceği anı hesaplayamadığından ötürü üzüntü yaşamış, şöhretlerine istemeden zarar vermiştir. Korkumuz odur ki değişik platformlarda Türk futboluna damgasını vurmuş Mustafa Denizli, bu sezonu heba edecek olursa şanına yakışmayacak biçimde yeşil sahalara elveda diyebilir.
Beşiktaş ta göreve başlamadan önce gazete sayfalarında yaptığı yorumları okurken hayli zevk almış, faydalı bilgiler edinmiştik. Şimdiyse gerçekten hayal kırıklığı yaşıyoruz; zira o denli yerinde tespitler yapabilen, mantık süzgecinden geçirilmiş tavsiyelerde bulunabilen bir futbol adamı, şimdi ne değişti ki yalpalıyor, geçmişi ve yazdıklarıyla çelişkiye düşüyor.
Hatırlanacağı üzere Fatih Terim de İtalya macerasının ardından yeniden görev aldığı Galatasaray\'da yaptığı transferlerden sahaya sürdüğü onbire, verdiği taktiklerden ikili ilişkilerine varıncaya bombardımana tutulmuş, prestiji onulmaz yaralar almıştı. Arda\'nın son dakika golüyle dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterilen Peter Cech\'in Nihat\'a yaptığı ikram olmasaydı, muhtemelen bugün Terim, Milli Takım\'ın başında olamayacaktı. İkinci Galatasaray macerasında ona İmparatoriçe! diye bağırıldığı maçı tribünden seyretmiş, amma üzülmüştük. İsviçre maçını ise anmaya dahi gerek yok; zira o maç Terim in Türk halkıyla gönül bağlarını koparttığı dramatik sahneler içeriyordu.
Mustafa Denizli yanlışın nereden kaynaklandığını kısa zaman zarfında çözemeyecek olursa Fatih Terim kadar şanslı olamayabilir. Düşünsenize bir doktor hastasına doğru teşhis koyuyor ama onu tedavi edecek reçeteyi yanlış yazıyor! Hani doktor genç olsa, tecrübesiz olsa, ihtisas yapmamış olsa mesele yok; ancak mesleğinin zirvesine erişmiş insanın çaylak hataları yaptığına şahit olmak üzüntü verici.
Michael Jordan ise basketbola ilk dönüşünün ardından parlak sayfalar açmayı başardığı halde; ikinci dönüşünde bir çuval değil bin çuval inciri heba etti dense yeridir. Hele hele Wizard\'lı oyuncular hakkında söylediği \'20 yaşındaki gençlerin 40 yaşındaki adamın hırsına sahip olmadıklarını görmek insana acı veriyor.\' sözleri basketbolu üçüncü kez bırakışının ardından kulübe menajer olamamasının, hatta çoğunluk hisselerini yeniden alamamasının hazırlayıcısı olmuştu. \'Senin soyadın Jordan olmasaydı bu halinle o kadar çok dakika alabilir, o kadar çok şut kullanabilir miydin?\' soruları sorulmuş, \'Arkadaşlarını bu kadar kolay harcamamalıydın!\' yorumları yapılmıştı.
Elbette Michael Jordan gibi dünya starıyla Terim, Denizli gibi şöhretleri yurtdışına ancak taşabilen isimleri karşılaştırmak doğru değil; bugün internette arama motoruna Jordan yazıldığında 53.300.000, Terim yazıldığında 2.910.000, Denizli yazıldığında 1.190.000 madde karşınıza çıkıyor. Ancak ününüz ne denli yaygın olursa olsun kimseye sınırsız opsiyon hakkı tanınmıyor; size 3 gün diğerine 5 gün veriliyor ve netice alınmayınca giyotin hemen hazır ediliyor. Denizli elini çabuk tutmalı, yoksa kadim dostları bile onu korumayı başaramayacak!
FATİH URAZ / ZAMAN