Japon Efsaneleri

mazlum5

Banned
Katılım
25 Ocak 2006
Mesajlar
1,805
Reaction score
0
Puanları
0
1.
Amerika’nın en büyük şirketlerinden biri, yeni açtığı fabrika için gerekli olan 1200 makinayı bi Japon firmasına sipariş etmek zorunda kalmış. Başka çareleri yokmuş; çünkü Japonların geliştirdiği bi teknolojiymiş bu. Amerikalılar çekik gözlülere kıl olduklarından yapılan sözleşmeye onları sinir edecek maddeler eklemişler. Bi tanesinde de, 1200 makinadan en fazla 3'ünün bozuk çıkabileceğini, aksi takdirde, kesinlikle tek bir sent bile ödeme yapmayacaklarını belirtiyolarmış.

Japonlar sözleşmeyi imzalamışlar imzalamasına ama “Ulan bu yankilere derslerini vermek lazım şimdi” demişler kendi aralarında. Neyse, siparişin teslim tarihi gelmiş. Gemi limana yanaşmış. Mallar indirilmiş, sayılmış, Amerikalılar bakmışlar 1197 makina var. Bunlar şaşırmışlar tabii, “Allah Allah noluyo” falan. Derken kamyon yanaşmış fabrikanın kapısına. Kargo kamyonunda 3 tane daha makina varmış. Kutuların üzerinde de kocaman kocaman harflerle “Dikkat bozuk!” yazıyormuş.

2.
Almanlar da Japonlara kıl oluyormuş. Kendilerinin çok daha üstün olduklarını düşündüklerinden, “Ne yapsak da şu Japonlara dersini versek” diye kara kara düşünüyolarmış. İşveren derneğinde bu konu üzerine kafa yoruluyormuş. İşte yine bu toplantıların birinde bi işadamı heyecanla ayağa fırlayıp, “Arkadaşlar Japonlardan daha iyi olduğumuzu kanıtlamazsak Alman malları dünyada hiç satılmıycak. Çok çok acil bişeyler yapmalıyız artık” demiş. Almanların hepsi adama hak vermiş, başlarını sallamışlar onaylamak için, hatta toplantıda hazır bulunan Başbakan da Alman işadamlarına her türlü imkanı sağlayacağına söz vermiş.

Almanlar o hırsla Japonlara ağızlarının payını verecek bi fikir bulmuşlar ve hemmen de uygulamaya koymuşlar taabi: Alman otomobil devlerinin en yetenekli mühendisleri müthiş teknolojik bi labaratuvarda toplanmış. Mercedes, Bmw, Vosvos... Bütün firmaların en iyileriymiş hepsi. Alman devletinin para yardımıyla aralıksız iki sene çalışmış bunlar. Sonunda da; sen de 5 santim, ben diyeyim 2 buçuk santim, yani yarım karış ya var ya yok, kibrit kutusu kadar bi araba yapmışlar. Mersedes spor arabanın aynısıymış bu. Ama büyüğünün büttüün özelliklerini aynen taşıyomuş küçük araba. Cam sileceğinden, bujisine tamamen aynıymış. Koy benzini, gez dolaş.

Alman Başbakan, “Şunu Japonlara gönderip havamızı atalım. Görsünler bakalım Almanlar nasıl bi milletmiş” demiş. Araba hemen kargoyla Japonya’ya yollanmış. Almanlar da bu arada olayı dünyaya duyurup, prestij kazanmak için minik arabayla ilgili bi broşür basmaya karar vermiş.

Aradan bi hafta ya geçmiş ya geçmemiş, daha broşürü bile hazırlanmadan araba geri gelmiş Japonya’dan. Kutunun içinde de bi mektup varmış:

“Sevgili Almanlar. Sizi tebrik ederiz. Çok güzel bi araba yapmışsınız. Fakat üzülerek gördük ki bu sevimli arabaya teyp ve cd çalar takmayı unutmuşsunuz. Biz sizin için bi tane taktık, umarız beğenirsiniz!”

Almanlar acayip şaşırmış tabi. “Biz iki sene uğraştık. Bunlar üç günde böyle bir şeyi nasıl yaparlar?” diyerek burun kıvırmışlar, hiç biri inanmamış mektupta yazılanlara. İçlerinden biri laf olsun diye arabanın kapısını açmış tırnağının ucuyla. Eline bi büyüteç almış ve görmüş ki hakkaten arabaya bi teyp takılı. Daha dikkatli bakmış, üzerinde de “Pioneer 1200 CWS RT Özel Yapım” yazıyomuş.

Bi toplu iğnenin ucuyla play tuşuna basmış. İşte o anda yeri göğü inleten bi sesle Japon milli marşı yükselmiş teypten. Almanlar bu durum karşısında şaşkınlık ve hayranlık dolu duygularla hazırola geçmiş ve marşı derin bi saygı ile dinlemişler. Hepsinin gözleri dolmuş. Bi daha da Japonlarla sidik yarıştırmama kararı almışlar.

Alintidir ...Arattim bulamadim...
 
Geri
Üst