"ithalat Rekorlarını Da Açıklayın"

Vtnsvr

New member
ATO BAŞKANI AYGÜN: "İTHALAT REKORLARINI DA AÇIKLAYIN"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ihracat rekorları her ay
basın toplantısıyla açıklanan Türkiye'de, ithalat rekorlarının görmezden
gelindiğini savundu.
Aygün, Türkiye'nin dış ticaret gelişmeleriyle ilgili olarak yaptığı
değerlendirmede, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin hemen her ay Dış
Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in de katılımıyla
düzenlediği basın toplantılarıyla ihracat rakamlarını açıkladığını
hatırlattı. Aygün, şöyle devam etti:
"İhracatın ay biter bitmez hemen açıklanması Türkiye açısından çok
önemli bir gelişme. Ekonomiyle ilgili tüm verilerin aynı hızla
açıklanması hepimizin dileğidir. Ancak, ihracat rakamları açıklanırken
ithalat rakamlarının görmezden gelinerek gizlenmesi, erken açıklanan
ihracat rakamlarının yararını ortadan kaldırıyor."
Son yıllarda sürekli ihracat rekorlarından söz edildiğini ve ithalatın
kırdığı rekorların görmezden gelindiğini öne süren Aygün, açıklamasına
şöyle devam etti:
"Türk Dil Kurumu rekor kelimesinin anlamının (bir spor dalında
erişilmiş derecelerin en üstünü, daha önce elde edilmemiş olan sonucu
aşan yeni sonuç) olarak açıklıyor. Böyle bakınca sürekli ihracat
rekorları konuşulan Türkiye, hemen hemen her ay ithalat ve dış ticaret
açığı rekoru da kırıyor. Ayrıca, 2001 yılından sonra Türkiye, her yıl
bir önceki yıldan daha fazla ithalat yaptı.
Yani ithalat beş yıl arka arkaya rekor kırdı. Yine aynı dönemde
Türkiye'nin dış ticaret açığı da bir önceki yılın açığının üzerine
çıktı. Yani beş yıl arka arkaya dış ticaret açığı rekoru kırdık. Biz
ihracat rekorlarına dalıp gittiğimiz için, dış ticaret açığımızın
dolayısıyla cari işlemler açığımızın ucunu adeta kaçırdık."
-BEŞ YILDA 242 MİLYAR DOLARLIK AÇIK-
Aygün, ihracat rekorlarıyla övünülen son beş yıllık dönemde Türkiye'nin
toplam ihracatı yüzde 197,2 oranında artarken, ithalattaki artışın yüzde
230'u, dış ticaret açığındaki artışın da yüzde 306'yı bulduğunu belirtti.
2002 yılında ihracatıyla, ithalatının yüzde 70'ini karşılayan
Türkiye'nin, 2007 yılında 100 birimlik ithalata karşılık sadece 63
birimlik ihracat yapabildiğini kaydeden Aygün, "Türkiye ekonomisi artık
giderek daha fazla dış ticaret açığı veriyor. Türkiye, 1923-2002
yıllarını kapsayan dönemde 231 milyar dolarlık dış ticaret açığı
vermişti. 2003 yılı başından bu yıl şubat ayı sonuna kadar verilen açık
ise 242 milyar doları aştı. 5 yıl 2 ayda, 79 yıldan daha fazla dış
ticaret açığı verildi" dedi.
Şubat 2007 sonu itibariyle Türkiye'nin yıllık ithalatının 180,4 milyar
dolara, yıllık dış ticaret açığının ise 65,7 milyar dolara kadar
yükseldiğini ifade eden Aygün, "Bana göre, 114,6 milyar dolarlık
ihracatı öne sürerek, arkadaki 180 milyar dolarlık ithalatı görmezden
gelmek, Türkiye'nin diğer ekonomik sorunlarını görmezden gelmekle
eşdeğerdir" dedi.
Bu yüksek düzeydeki ithalatın, Türkiye'nin yıllardır uyguladığı kur
politikasının ve ithalatı denetlememesinin bir sonucu olduğunu ifade
eden Aygün şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye, diğer ülkelerin ucuz ve kalitesiz tüketim malları ve ara
mallarının pazarı haline geldi. Dış ticarette rakibimiz olan ülkeler
paralarına değer kaybettirip, istihdam üzerindeki yükleri azaltarak
ihraç ürünlerinin fiyatlarını düşürürken biz, paramızın değerini aşırı
bir şekilde artırarak, ithal ürünleri iyice ucuz hale getirdik. Ortaya
böyle bir manzara çıktı.
Türkiye'nin bugün görünen iki önemli problemi olan cari işlemler açığı
ve işsizliğin altında, ithalatın kontrolsüz artışı yatıyor. Birileri
cari işlemler açığına karşı özelleştirmeyi ve yabancı sermaye
girişlerini ilaç olarak gösteriyor. Türkiye'nin şimdiye kadar yaptığı en
pahalı özelleştirme Türk Telekom'du. 2007 yılında 10 Telekom kadar dış
ticaret açığı verdik. Artık her ay bir Telekom parası kadar dış ticaret
açığı vermeye başladık. Buna Türkiye ne kadar dayanabilir? İhracat
rekorlarıyla övünenlerin, bu soruların da cevabını vermesi gerekiyor."
(AA)

(01/04/2008 - 10:57:01)
 

HTML

Üst