IRK Gerçeği

AntidepresaN

New member
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
1,584
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
AtaTürkçü Düşünce Sistemi..
Bilindiği gibi Türkler ve Moğollar Bering Boğazı üzerinden Amerika kıtasına da geçmişlerdir. Bu insanların Asya’dan Amerika’ya ne zaman geçtiği konusunda bilim adamları hâlâ tartışmaktadırlar.

Irk gerçeği

Bir tıp terimi olan “Moğol lekesi” ırk gerçeğinin ne olduğu hakkında önemli ip uçları veriyor. Geçtiğimiz günlerde ilkokul çağındaki kızını doktora götüren bir meslekdaşım çocuğun sırtındaki lekenin korktuğu gibi kanser belirtisi olmadığını, “Moğol lekesi” diye adlandırılan bir oluşum olduğunu öğrenmiş. Merak edip bunun ne olduğunu araştırınca aşağıdaki bilgilere ulaşmış:

“Moğol lekesi” bebeklerde ve küçük çocuklarda görülmektedir. İlk bakışta bunun bir cilt hastalığı olduğu düşünülür ve ebeveynler telâşa kapılırlar. Aslında bu yeni doğan koyu renk saçlı bebeklerde sırtın altında görülen koyu kahverengi –gri bir deri lekesidir. Bu leke genellikle Güney Avrupa, güney ve Asya ülkelerindeki çocuklarda ortaya çıkar ve bir süre sonra da kendiliğinden yokolur. Lekenin daha çok Asya’da ve Fransa’da görülmesi ilginçtir. Ayrıca Asya kökenli olan Amerikan Kızılderilileri’nde de tesbit edilmiştir. Ancak Fransa’da Hunlarla Romalıların savaştığı yerin çevresinde yeni doğan bebeklerde de Moğol lekesi görülmesi çok dikkat çekicidir. Bilim adamları bunu Attila’nın Ordusu’nun geri çekilirken yaralı bazı Hun savaşçılarının Fransa’da kalmasıyla açıklıyorlar.


“Moğol lekesi” sonuçta Asyalı çocukların yüzde 90’ında görülen bir cilt lekesidir. Cildi beyaz olan bebeklerde görülme oranı yüzde 20-30’dur. Bu leke kısa zamanda yokolur. Lekenin ortaya çıkış sebebi pigment hücresi birikimidir. Pigment organizmanın oluşturduğu ve özel renk veren bir maddedir.


Görüldüğü gibi halkımızın fazla bilmediği bir olay olan “Moğol lekesi”nin anlaşılması için biraz tarih bilmek gerekiyor. Tarihle tıbbî olayların ne ilgisi var diye soracaksınız. Ama burada hepimizin bildiği tarihî gerçekleri hatırlatmakta yarar var. Böylece ırk gerçeğinin ne kadar önemli olduğu konusunda da bir fikir sahibi oluruz.
“Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı. Türk bir ırkın adı değildir...” diyen gafillere ve cahillere uyarı olur belki.

Moğol deyince Türklerle akraba olan ve atları üzerinde dünyaya korku salan Orta Asyalı bir millet akla gelir. Şimdi Batılı kaynakların Moğollar hakkında ne bildiklerine ya da anlattıklarına bir göz atalım:


1996’daki tesbitlere göre Moğolistan’da 2,4 milyon insan yaşıyordu. Bu insanların yaklaşık yüzde 87’si Moğol asıllıydı. Batılı kaynaklar bunların dışında Moğolistan’da 20 etnik grubun daha yaşadığını bildirirler. Moğolistan’da hızlı bir nüfus artışı kaydedilmektedir. 1980’li yılların başlarında doğal nüfus artışı yüzde 3 oranındaymış. Batılı kaynaklar Moğol boylarının ilk adının Tatar (Çince Tata) olduğunu , bu ismin yanlış olarak bazı Türk halkları için de kullanılmaya başlandığını yazarlar.”Manghol” adını başlangıçta Onon, Cherlen ve Tuul ırmaklarının kaynak bölgelerinin arasında yaşayan küçük bir boyun taşıdığını anlatan Batılı kaynaklar, daha sonra Cengiz Han döneminde bu boyun adının bütün bir halka verildiğini ifade eder. Türk tarihçileriyle Batılı tarihçiler arasında görülen kavram farklılığının anlaşılması için bu açıklamaları yapmak zorundayız. Çünkü Türklerle Batılılar arasında tarih kavramları her zaman aynı anlamda kullanılmaz.


Batılılar Mongolid ırkın dünyadaki 3 büyük insan ırkından biri olduğunu savunurlar. Buna göre Mongolidler Asya, Endonezya, Okyanusya ve Amerika üzerinden dünyaya yayılmışlardır. Bu ırkın tipik bir özelliği gözlerinin çekik oluşudur. Bu özellik baskın kalıtımsaldır. Bütün Moğolların doğuşta alt bel omurlarının ya da kuyruk sokumunun üstünde Moğol lekesi diye adlandırılan ve birkaç yıl içinde kendiliğinden yokolan bir pigment lekesi vardır. Bir süre Moğol (ve de Türk) hâkimiyeti altında kalan birçok Asya ülkesinde bu lekeyi taşıyan çocuklar doğar. Bu arada Batılı kaynaklar Moğollaşmış Türklerden de sözederler.


Bugünkü Moğolistan devleti sınırları dışında içerdekinden daha fazla Moğol yaşar. 3,5 milyon kadarı bir Çin eyaleti olan İç Moğolistan’da , Doğu Türkistan’da , Tibet’te ve başka eyaletlerde, yarım milyon kadarı da Rusya’da ve Kazakistan’da bulunur. Bir Moğol devleti olan İlhanlılar’ın da 1350’lere kadar Doğu Anadolu’da, Kafkasya’da, Irak’ta, İran’da, Afganistan’da ve Pakistan’ın batısında hüküm sürdüğü, dolayısıyla buralarda da Moğol kökenli insanların kaldığı dikkate alınırsa Moğol lekesinin buralarda da ortaya çıkması doğaldır. Bu arada Moğollarla Türklerin akraba kavimler oldukları, Moğolların (dolayısıyla da Cengiz Han’ın) Türk olduğu şeklindeki görüşleri sürekli bazı tarihçilerimizden de duyarız. Batı bilimcileri, Moğolla Türkü her zaman birbirinden ayıramaz, çoğu zaman Moğol diye adlandırılan halkların arasında çok sayıda Türkün de bulunduğu gözardı edilir. Bu yüzden Moğol lekesi olayı bizi de yakından ilgilendirir. Bugün de Moğolistan’da yüzde 7 oranında Türk yaşar. Bunların arasında Sünnî Müslüman Kazak Türkleri yüzde 5,3’le başta gelir. Bunlar topluca ülkenin batısındaki Altay bölgesinde yaşarlar. Ayrıca ülkenin Batı kesimlerinde Altaylarda Moğolca konuşan Türk toplulukları da vardır. Önceleri Moğolistan’ın bir parçası olan, bir süre bağımsız kalan ve daha sonra Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen Tuva Cumhuriyeti’nin Türklüğü de hepimizce bilinir. Tuvalar 1932’de Latin alfabesine geçene kadar klasik Moğol alfabesini kullanmışlar. Bölgedeki Kotonlar da Türk soyundandır.


Bilindiği gibi Türkler ve Moğollar Bering Boğazı üzerinden Amerika kıtasına da geçmişlerdir. Bu insanların Asya’dan Amerika’ya ne zaman geçtiği konusunda bilim adamları hâlâ tartışmaktadırlar. Türk ve Moğolların dalgalar halinde mi yoksa bir defada mı göç ettikleri konusu tartışılmaktadır. Bu konuda Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan’ın Kızılderililer adlı kitabı önemli bir kaynaktır. Bütün bilim adamlarının üzerinde anlaştığı gerçek şudur: Asya’yla Amerika kıtalarını birbirinden ayıran Bering Boğazı son buz çağında yürünebilir durumdaydı ve Asyalı avcılar bu dönemde küçük gruplar halinde Alaska’ya geçmişlerdi. Bu göçlerin 30 bin yıl kadar önce başladığını söyleyen bilim adamları vardır. Arkeolojik bulgular insanların 12 bin yıl kadar önce bütün Amerika kıtasında yaşadıklarını gösterir. O dönemde ne Mısır’da, ne Finike’de, ne Çin’de ne de Orta Doğu’da ileri medeniyetler kurulmamıştı. Alaska’yla Şili arasında yapılan arkeolojik kazılar 50 bin yıl kadar önce insanoğlunun Amerika’ya yerleşmiş olabileceğini göstermektedir. Bugün Kızılderililer olarak adlandırılan avcı Amerika yerlileri hayvan sürülerinin peşinde Güney Amerika’ya kadar inmişlerdir. Buz devrinin sona ermesiyle birlikte Amerika kıtasında güneyden başlamak üzere yaşamaya ve tarıma elverişli hayat sahaları ortaya çıktı. Avlanacak farklı hayvan türleri görülmeye başlandı. İnsanlar önce mağaralarda ve kayalıklardaki oyuklarda yaşıyorlardı. Ancak bunlar bildiğimiz ilkel mağara adamları değil, modern, zekî ve hassas insanlardı . Taştan, hayvan boynuzlarından, kemiklerden ve başka doğal malzemeden dinî ibadet araçları yapıyorlardı. Taştan araç ve silâh imal edebilecek kadar ileri insanlardı. Deriden elbise ve ayakkabı yapıyorlar, bunları süsleyip boyuyorlardı. Bugün Kızılderili olarak adlandırılan bu insanlar Asya’lıydı ve önemli bir kısmı da Türk kökenliydi. Hepsinde de sözünü ettiğimiz Moğol lekesinden bulunmaktaydı.


Şimdi Türk ya da Moğol soyunun Amerika’nın en güneyine kadar indiği, dünyanın başka yerlerine de yayıldığı ve burada nasıl iz bıraktığı bu örnekten de anlaşılmaktadır. Arkeolojik kazılar sırasında ortaya çıkarılan bulguların yanında insanların bıraktığı kültür mirası da o bölgeye hangi ırktan insanların yerleştiğini ya da geldiğini göstermektedir. Eğer 1500 yıl sonra bile hâlâ Fransa’da Hun Türklerinin izi bebeklerin sırtındaki lekede görülebiliyorsa burada kalıtım diye bilimsel bir gerçek vardır. Eğer kalıtım varsa, ırk gerçeği de vardır efendiler...

Sen etnik özürlüsün diye, “Türk bir ırkın adı değildir..” diyemezsin. O senin problemin. Biz Türk ırkına mensup olmaktan sadece gurur duyarız. Bu ülkede kendini Türk saymayanların tek hakkı susmaktır. Susun , yoksa sustururuz...

Prof. Dr. Acar Sevim
 
benım cok yakından tanıdıgm bı bebekgın kuyruk sokumunda acık mor rengınde el buyukluugunde bı leke wardı.. we gecmıstı Sonra onu bı arastırmak lazım mogol lekesımı dıye...
 
AntidepresaN' Alıntı:
Sen etnik özürlüsün diye, “Türk bir ırkın adı değildir..” diyemezsin. O senin problemin. Biz Türk ırkına mensup olmaktan sadece gurur duyarız. Bu ülkede kendini Türk saymayanların tek hakkı susmaktır. Susun , yoksa sustururuz...

Prof. Dr. Acar Sevim

Canına yüreğine bileğine sağlık kandaşım... Ellerin dert görmesin...
 
Grave_Worm usta ne diyelim.. Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene!
 
şahsen Arnavutum ve bunuda açılamaktan hiç bi zaman çekinmem ama dedelerimizin anlatıınına göre aslen Türk kökenliyiz zamanında Osmanlı batıya geçtikçe oraları Türkleştirmek için Anadoludan insanlar götürerek Türklestirme çalısmaları sonucu bizde geçmisiz ve 1. Dünya savasından sonra geri dönmüsüz yani su an Cüzdanım da T.C kimliğini tasımaktan öle gururlanıorum ki anlatamam bu gün vatanımı gözümü kırpmadan heryerde savunurum

Ne Mutlu Türküm Diyene !
 
yok bilioRum sen yazdın düsünCelerine dedim zati yazı seklı onemlı dııl onemlı olan hisssetmek..
 
CHI€F' Alıntı:
şahsen Arnavutum ve bunuda açılamaktan hiç bi zaman çekinmem ama dedelerimizin anlatıınına göre aslen Türk kökenliyiz zamanında Osmanlı batıya geçtikçe oraları Türkleştirmek için Anadoludan insanlar götürerek Türklestirme çalısmaları sonucu bizde geçmisiz ve 1. Dünya savasından sonra geri dönmüsüz yani su an Cüzdanım da T.C kimliğini tasımaktan öle gururlanıorum ki anlatamam bu gün vatanımı gözümü kırpmadan heryerde savunurum
Ne Mutlu Türküm Diyene !

Chief damarındaki kanın gereğini yaparsın. Çünkü senin damarında ki kanın gereği olarak kürşad milyonluk çin sarayını 40 çeriyle basmış, Fatih şahi denen topları dökmüş Mustafa Kemal tarihin o ana kadar gördüğü en büyük orduyu defalarca hemde defalarca yenmiştir. Tek başına mı hayır... Türk Milletiyle beraber. Hemde o kadar isyana ihanete hainliğe ve daha aklıma getiremediğim bilimum engellemelere karşı. Arnavut değilsin emin ol. Bende yıllarca soyumu moğollar diye bildim ama sonradan öğrendim ki (bilimsel bir şekilde kanıtlandı ki) moğollarda Türk, Çağataylarda....
 
işte ya olayın özeti bu eywallah kardeşim saolasın yazan ellerin dert görmesin.

Bu ülkede kendini Türk saymayanların tek hakkı susmaktır. Susun , yoksa sustururuz...
 
Ah atam ah! Sana mı yanayım, yoksa Türk milliyetçiliği nedir, deyip senin yazdığın tek satırı okumamış, kafatası milliyetçiliğini Türk milliyetçiliği sanan gençliğe mi yanayım. Sen ki sana hakaret eden kitapları bile yasaklamamışsın. Senin yazdığın kitapları bile okumayan gençlik, o kitapları bu at gözlüğüyle mi okuyacak. 7 kişiye 1 kitap düşen ülkemde neye yanayım ben atam...
 
thedewill kardeş bi konuyu eleştirirken mümkünse konuda nereyi begenmediğinizi nerenin size göre yanlış oldugunu belirtirseniz sevinirim..Konuda Moğulların Türk oldugundan ve ırk meselesinden bahsediyor.Hani türk ırkı yoktur türk vatandaşlıgı vardır diyen RTE denen şahıs varya birazda onun için yazılmış bir yazı..Yazıyı yazan profesor ben yazmadım genclikten bahsetmişin..Kıtap okumayanda ben oluyorum sanırım bunada hemen cevap vereyim..üniversite öğrencisiyim ve geniş bir kutuphanem var ankaradaysan evime misafir olabilirsin...Atatürk için sana hakaret edenlerin kıtaplarını bıle yasaklamadın demişin..Doğrudur ama kacırdıgın nokta şuan bir ATATÜRK yok.Deiğin gibi genclik fazla kıtapta okumuyor ve benliğini kaybeti Tarih şuurunu..UMarım anlaşılır olmuştur..Son olrak;

"Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir."

"Bu memleket tarihte Türk’tü, halde Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır."

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
 
“Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı. Türk bir ırkın adı değildir...” diyen gafillere ve cahillere uyarı olur belki."
“Türk bir ırkın adı değildir..” diyemezsin.
Bunlara nasıl bir açıklama yapılabilir. Tam aksine. Türk bir ırkın adı değildir zaten.

tdk sözlük : Türk
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse

1924 Anayasası 88. Madde:
"Türkiye ahalisi din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk itlak olunur."
 
thedewil tdk sözlük : Türk Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse[/QUOTE' Alıntı:
“NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE” VECİZESİNDE İFADE EDİLDİĞİ GİBİ KENDİNİ TÜRK HİSSEDEN HERKESİ TÜRK OLARAK KABUL EDER.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım derken sanırım kendini Türk olarak hissetmekte lazım..Sadece ırk konusunda anlaşamadık...

thedewil gene editlemişin mesajı : ) 1924 Anayasası 88. Madde:
"Türkiye ahalisi din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk itlak olunur."

Burdada belirtmişin din ve IRK ayrımı olmaksızın..Yanı ırk kavramı var dimi?Ama anayasaya göre ırkcılık yok.Bizde bunu dioruz zaten.Ne Mutlu Türküm Diyene! derkende kendini Türk hissetmeden bahsediyoruz.


''Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!''
 
thedewil' Alıntı:
“Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı. Türk bir ırkın adı değildir...” diyen gafillere ve cahillere uyarı olur belki."
“Türk bir ırkın adı değildir..” diyemezsin.
Bunlara nasıl bir açıklama yapılabilir. Tam aksine. Türk bir ırkın adı değildir zaten.

tdk sözlük : Türk
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse

1924 Anayasası 88. Madde:
"Türkiye ahalisi din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk itlak olunur."

The devil kişisi... Senin konuna gerekli cevap verildi bakarsan görürsün ATAÜRK'ün adını kirletip bir sözünü işine geldiği gibi işleyip sonra millete yedirmeye çalışmana rağmen bir şey demiyorum ancak saçma sapan iletilerle gerçek TÜRK MİLLİYETÇİLERİ'ni yermene izin vermem...
 
Geri
Üst